Translate

2 Mart 2013 Cumartesi

Aldatanlar EN ÇOK ALDANIRLAR !!!


Birkaç gün önce İnternet Haber sitesinde Süleyman Özışık’ın bir yazısını okuyunca, bazı TV programlarının, bizim inanç ve geleneklerimize aykırı ve titizlikle sakınmaya çalıştığımız olumsuzlukları nasıl normal gibi göstererek toplumu bilerek bilmeyerek ne kadar yozlaştırdığına bir kez daha şahit oldum.

Özışık yazısında, bir TV kanalında bir gencin, birlikte yarıştığı genç kızı ikna etmek için, Kur’an üzerine yeminler edip, karşısındakiyle sonuna kadar yarışıp, yarışma butonuna basmayacağına söz verip güvenini sağladıktan sonra çok geçmeden yarışma butonuna basarak, birlikte yarıştığı yarışmacıyı aldattığından bahsediyordu. Sonra, internetten biraz araştırıp bu programda buna benzer çok örnekler olduğunu görünce, böyle bir yazı yazmak sorumluluğu doğdu.

Bu konu, dini yönden sakıncalarını bir kenara bırakalım, etik açısından, ahlâklı insan olma açısından çok vahim ve asla hoş olmayan bir davranıştır.

Dürüst, sözüne güvenilir insan olmak için ille de Müslüman olmak gerekmez, iyi bir insan olmak da doğruluğu ve dürüstlüğü gerektirir. Yalandan, dolandan, insanları kandırıp aldatmaktan kim ne kazanır ki? “Yalancının evi yanmış, kimse inanmamış.” diye çok bilinen bir ata sözümüz, ne kadar da mânidardır.

Ahlâklı insan, samimi Müslüman aslâ yalan söylemez. Hiçbir şekilde kimseyi aldatmaz. Hele Müslüman, üç günlük dünyanın menfaatlerine aldanarak, Allah (cc) ve Kur’an üzerine yemin ederek yalan söyleyemez. Kimseyi aldat(a)maz! Hadis-i şerifte “Doğru söylediğine inanılan, kendisine güven duyulan bir kimsenin, yalan söylemesinin en büyük hâinlik" (Ebû Dâvud) olduğu bildirilir bize. Ayrıca, konuşunca yalan söylemeyi, söz verince yerine getirmemeyi, emânete hıyânet etmeyi de münâfıklık alâmetlerinden sayar. (Müslim)

Hangi makam ve mevkide, olursa olsun. Hangi mesleği, hangi işi yapıyorsa yapsın. Verdiği sözde, yaptığı anlaşmada durmamak, bir insana hele ki, bir Müslüman’a aslâ yakışmayan en çirkin huylardan biridir. Yalan söyleyip, hile yaparak insanları kandırmak, güvenlerini kırmak, en büyük vefâsızlıktır.

Birine, her ne sebeple olursa olsun “vallâhi, billâhi” diye yemin ederek söz verip, güvenini kazanıp daha sonra sözünden cayanlar için Kâinatın Efendisi (sas) kudsi hadiste, Allâhü Teâlâ’nın “Düşmanım!” buyurduğu üç kimseden birinin de, Allah (cc) adına yemin ettikten sonra sözünden dönen kişi (Buhârî) olduğunu bildirir. Aynı hadiste, Allah'ın (cc) kıyâmet günü bunların yüzüne bakmayacağı belirtilir, hafizanallah! Allah’ın düşman olduğuna, cümle âlem dost olsa, alkışlasa neye yarar? O’nun dost olduğunu da, cümle âlem dışlasa, hor görse kimin umurunda?

İşte sırf bu sebeple Müslüman asla kimseyi aldatmamalı, sözüyle, davranışlarıyla her zaman güven veren olmalı. ‘Aleyhine dahi olsa, daima doğruyu söyle’meli!

Kâinatın Efendisi (sas) “Aldatan, bizden değildir.” (Müslim) buyuruyor. O’ndan ol(a)mayan, kimden olsa ne fayda?

Bir insanın “Bak sana ne vereceğim!” diyerek kendi çocuğunu bile şakayla kandırıp, aldatması durumunda bile, bunun amel defterine “Yalan!” olarak yazılacağı (Ebû Dâvûd) konusunda Efendimizin (sas) kesin uyarıları var. Çocuğa bile bir şey verileceği söylendiğinde, mutlaka verilmelidir.

Yüce Kitabımız Kur’an, birçok âyet-i kerimede, doğruluğu ve doğru söyleyenleri hep överken, yalancılığı şiddetle yasaklar ve yalancıları ise çok açık şekilde uyarır.

Müslüman, inanan, inanmayan, hangi dine mensup, hangi görüşe sahip olursa olsun kimseyi aldatmaz, güvensizlik oluşturmaz. Ayrıca, hiç kimsenin hakkında “iyi kimsedir, ama beyaz yalanlar söyler” demesine bile fırsat vermez. “Âlemlerin Efendisine (sas) müşrikler her şeyi söylediler, ama asla “yalan söylüyorsun” diyemediler. Aksine O’na “Muhammedül Emin” (En güvenilen) diye hitap ettiler. O (sas), buluşmak için sözleştiği arkadaşını, üç gün boyunca söz verdiği yerde beklemişti. O’nun ümmeti olarak şefaatine ermek için, O’nun yaptığını yapmak, kaçındığından kaçınmak O’na karşı bir vefâ borcumuzdur.

Allah’ım! Yalan söylemekten, söz verince sözünde duramamaktan, cimrilikten, ahde vefâsızlıktan, üç günlük dünya menfaatine ahiretini değişmekten, dünyanın her türlü fitnesi ve aldatıcılığından sana sığınırım. Ãmin.

Selam ve dua ile…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Benzer Yazılarım

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

...♥ Zeynep'le Güne Merhaba ♥...

'Ve sen yine denendiginde
ve yine kalbin daraldiginda
ve yine bütün kapilar yüzüne kapandiginda
ve yine ne yapman gerektigini bilemediginde
Uzun uzun düsünve hatirla Yaradanini!
Allah kuluna kâfi degil mi?
(Zümer/36)

Konumuz Ne olsun :)