Translate

29 Nisan 2014 Salı

Çocukları dudaklarından öpmek... BEN ÖPMEM !


İğrenmek değil, Bunun adı yanlış bulmak yabani olmak da değil... Yetişkin bir bireyin mikrobunun o meleğe bulaşmasının da anlamı yok bence...

Bunun adı bence Modern olacağız diye saçmalamak ! 

Çocuğun bedeni kendisine özeldir... 

Ve özel bölgeleri olduğunu, buna herkesin saygı göstermesi gerektiğini öğrenmesi gerekir. 

Dün sosyal medyada bir dostumunun ünlü bir anne kızın dudaktan öpüşmesi konusunda yazdıklarını okuyunca konuya temas etmeden geçemedim.

Ne var canım, anne babalar çocuklarını dudaktan öpebilirler. Bu illa ki cinsellik midir? Ensest midir? Bu nasıl çarpık bir anlayıştır diyordu bazı yorumcu arkadaşlar.

Bu davranışı bir uzman olarak doğru bulmadığımı söyleyince bana saçmalama dediler. “Yıllardır çocuklarını dudaktan öpen anne babalar ensest mi yapıyormuş yani” diye yorumda bulundular.

İlk tepkim şu oldu:

Anne babanızla ne zamandan beri dudak dudağa öpüşüyorsunuz? Bu bizim kültürümüzde nerede var? Bırakın Allahaşkına modern olacağız diye saçmalamayı!

“Biz yapmazdık ama şimdikiler öyle değil.” diye konu devam etti.

Şimdi ben soruyorum:

Çocuklarınızı dudaktan öpme ihtiyacını neden duyuyorsunuz?

Çocuğunuzu dudağından öptüğünüzde, herkesi bu şekilde öpebileceği şeklinde kafasına yerleşeceğini ve yabancılar tarafından da bu şekilde öpüldüğünde anormal bir durum olmadığını düşünmesine sebep olacağını akıl edemiyor musunuz? Bir yabancı tarafından dudağından öpüldüğünde size gelip söylemeyecek veya herkesi dudağından öpmeye çalıştığında bunu anormal karşılamayacaksınız o halde. Bu durumda çocuğunuzu tacizlere karşı nasıl uyanık tutabileceksiniz?

Yok, sadece anne babalar öpebilir mi diyeceksiniz?

Karıkoca ya da sevgililer dudaktan öpüşebilir dediğimize göre, çocuk sizinle kendi konumu arasında nasıl bir ilişki türü belirleyecek o zaman?

Anne baba olmanız size çocuğunuzu dudağından öpme hakkı vermediği gibi, vücudunun başka yerlerine dokunma, çıplak veya çıplak olmayan türlü resim ve videolarını çekip orada burada paylaşma, yayınlama, seyrettirme ve daha bunlar gibi pek çok şeyi yapma hakkını da vermez.

Çocuklarınızın altlarını değiştirirken bir özen içinde olmanız gerekir. Yaşları büyüyen çocukları artık emzirmemeniz gerekir. 4 yaşına gelmiş hala annesinin memelerini ellemeye çalışan çocukların durumunu makul bulmuyorum arkadaşlar.

Çocuğun bedeni kendisine özeldir. Ve özel bölgeleri olduğunu, buna herkesin saygı göstermesi gerektiğini öğrenmesi gerekir. Önce anne baba buna saygı göstermelidir ki, çocuk da kendisine saygı göstermeyi öğrensin.

Çocuklar için sevgi ve sarılma, sevginin bedensel olarak ifadesi elbette çok önemlidir. Ancak bunu kafanıza göre yapamazsınız.

Anaokullarımda öğretmenlerime, çocuklara gereksiz sarılma ve öpmelerden uzak durmalarını ve onlara “aşkım, sevgilim” diye hitap etmemelerini öğretiyorum yıllardır. Bu anne babalar için de geçerlidir. Geçenlerde yanaktan makas alan bir okul görevlimizi ciddi şekilde uyardık ve bu şekilde davranan görevlilerin işlerine son veriyoruz. Sapık olduğunu düşündüğümüz için değil sadece. Çocukları dövmek kadar, onların istekleri dışında bedenlerine yapılan sevgi yaklaşımları da yanlıştır.

Anne baba olmayı fazlaca abartıyoruz. Çocuklar, değişip duran hayat görüşlerimizi üzerlerinde deneyebileceğimiz deneme tahtaları değiller. Bedenlerine, ruhlarına, gelişimlerine kendinize duyulmasını istediğiniz biçimde saygı gösterin ve onları kendinize ait bir şey olarak görmekten vazgeçin. Onlar size ait değiller. Mülkünüz değiller. Canınızın istediğini yapamazsınız.

Daha bir çok havalı teori de eklerdim ama gerek yok. Konunun özü “Canınızın istediğini yapamazsınız” cümlesinden ibarettir...
 
 

Akıl Sağlığı Bakanı / Dilek Kırcaoğlu

Akıl Sağlığı Bakanı / Dilek Kırcaoğlu

 
 

Akıl Sağlığı Bakanı / Dilek Kırcaoğlu

 

28 Nisan 2014 Pazartesi

Parfüm mü Alıcaktınız ??? Baş döndüren, seksi ve şehvetli kokular… Afrodizyaklar :)

Çekici şişelerinin yanı sıra cezbedici etkiye sahip kokularla, sevgilinizi veya eşinizi çekim alanınıza alabilirsiniz. İşte, kadınların denemeleri gereken birkaç öneri…

Parfüm, kadınların girdikleri her ortamda iz bırakabilmelerini sağlayan, erkekleri tahrik eden, çantalarından ayırmadıkları en önemli aksesuarlar. Eğer karşınızdaki erkeğin ayaklarını yerden kesmek istiyorsanız gül, yasemin, vanilya, misk ve nanenin baştan çıkarıcı gücüne başvurun. Bu beş ana kokunun ağırlıkta olduğu parfümleri sizler için …

Elizabeth Arden Green Tea
İçindekiler: Nane, bergamot, portakal, limon, kehribar, ravent ve yasemin.
Emilio Pucci Vivara Variazioni Verde
İçindekiler: Nane, bergamot, portakal, gül, misk, sedir.
Giorgio Armani Acqua di Gioia
İçindekiler: Nane, yasemin, sedir ağacı, kahverengi şeker, labdanum.
Lucky Scent Hermès Eau D’Orange Verte
İçindekiler: Nane, limon, bergamot, portakal,yasemin, mandalina.
Sephora Annick Goutal Eau de Sud
İçindekiler:
Nane,bergamot, mandalina, greyfurt, mine çiçeği, fesleğen, paçuli.
Bond No.9 Nuits de NoHo
İçindekiler:
Yasemin, paçuli, misk, gül ağacı, mandalin, vanilya.
Bond No.9 Bottega Veneta
İçindekiler:
Yasemin, paçuli, bergamot, erik, yosun, biber.
Bvlgari Jasmin Noir
İçindekiler:
Zambak yasemin, misk, yeşil bitkiler, portakal çiçeği.
Burrbery Summer
İçindekiler:
Yasemin, gül, siklamen, frezya, amber, sandal ağacı.
Cerruti 1881
İçindekiler:
Yasemin, kişniş otu, sümbül, mimoza, menekşe, portakal çiçeği, amber, misk, vanilya
Cartier Baiser Vole
İçindekiler:
Vanilya, misk, zambak, bal, şeker, amber, paçuli, frezya.
Dolce Gabbana The One
İçindekiler:
Vanilya, bergamot, mandalina, şeftali, egzotik meyveler, yasemin, beyaz zambak, yosun.
Guerlain Les Elixirs Charnels Oriental Brulant
İçindekiler:
Vanilya, misk, paçuli, gül, mandalina, hint baklası.
Jo Malone London Vanilla & Anise Cologne
İçindekiler:
Vanilya, misk, bergamot, pembe gül, mandalina.
Jo Malone Boyfriend
İçindekiler:
Vanilya, yasemin, amber, misk, paçuli, sandalağacı, mango, kapuz, limon, papaya, şeftali.
Givenchy Ange ou Demon Le Secret
İçindekiler:
Misk, yeşil çay, italyan kış limonu,şakayık,yasemin, nilüfer,paçuli,sarı odun.
Lancôme Trésor Midnight Rose
İçindekiler:
Misk, yasemin, gül, şakayık, vanilya, ahududu, sedir ağacı.
Nordstrom Escada Especially Escada
İçindekiler:
Misk, yasemin, şakaya, gül, paçuli, ylang ylang.
The Body Shop White Musk
İçindekiler:
Misk, orkide, kehribar, portakal çiçeği, türk lokumu, kremşanti.
Versace Bright Crystal
İçindekiler:
Misk, amber, nar, şakayık, manolya, akaju, nilüfer çiçeği.
Bvulgari Rose Essentielle
İçindekiler:
Gül, menekşe, zambak, yasemin,greyfurt, vanilya, mimoza, böğürtlen, sandal ağacı.
Chanel Mademoiselle
İçindekiler:
Gül, yasemin, paçuli, vanilya, misk, sandal ağacı, çilek, greyfurt, bergamot.
Chloe
İçindekiler:
Gül,manolya, şakayık,amber, bal, sedir ağacı, frezya, liçi, vadi zambağı, misk.
Gucci Rush
İçindekiler:
Gül, nergis, palmiye, frezya, müge, gardenya gülü, siyah frenk üzümü, misk ve meşe yosunu, misk.
YSL Baby Doll
İçindekiler:
Gül, ylang ylang, frenk üzümü, yaban gülü, zencefil, kakule, tarçın, nar, greyfurt, misk, şakayık, limon.


19 Nisan 2014 Cumartesi

Tasalanma ...

Nar tanelerini tek tek kabuğuna yerleştiren Kudret (c.c) ,
Seni de hangi gönüle yerleştireceğini bilir. .!!

Tasalanma . . .



18 Nisan 2014 Cuma

Aynen YA !!! #bacaklarınıtopla #yerimiişgaletme


Toplu taşıma araçlarında erkeklerin oturma şekillerine kadınlar sonunda isyan etti.

 Sosyal medyada 'yerimi işgal etme' ve 'bacaklarını topla' isimleriyle kampanya başlatıldı. #yerimiişgaletme ve #bacaklarınıtopla hashtag'i ile Twitter'da başlatılan kampanyada erkeklerin metrobüs, otobüs, metro gibi toplu taşıma araçlarında kadınları nasıl rahatsız ettiklerini gösteren fotoğrafları paylaştı. Toplu taşıma araçlarında bacaklarını açarak oturan erkekler yüzünden sıkışan kadınlar çektikleri kareleri o an Twitter'da paylaşıyor.

#yerimiişgaletme #bacaklarınıtopla #bacaklarinitopla #toplabacaklarini #edep #düzgünotur #beyefendiol #taciz #kampanya #erkekmisin #terbiyesiz #kadinhaklari #saygi #istanbul #hak #woman #culture #respect #nurture #rude #journey

Yavaş Yavaş Bizide Tüketen Elektromanyetik Aletler...


Elektromanyetik Alan" konusunda doktora yapmış bir kişiyinin yazısını paylaşmadan edemicem....

Öncelikle dizüstü bilgisayarlarıni asla ve asla kucağınızda, dizinizin üstünde kullanmayın.
En çok manyetik alanı saç kurutma makinesi ve ütü yayar (bu aletleri kullanırken acele edin, işinizi çabuk bitirin.

"Yatak odalarında televizyon, bilgisayar ya da cep telefonu bulunması tahmin edemeyeceğiniz kadar zararlıdır. Havayı iyonize eden elektromanyetik alan yüzünden çoğu zaman bir koku ile algıladığımız ancak gözle göremediğimiz elektrik yüklü parçalar havada asılı kalırlar.
Saatlerce havalandırsanız bile tam olarak ortamdan süpürülmezler, her nefes aldığınızda ciğerlerinize bu parçaları çekiyorsunuz demektir.

Elinizin hemen altındaki klavye ve Mouse ise her hareketinizde elektrik sinyalleri gönderir. Mutlaka kablolu mouse kullanınız. . Aynı şekilde uzun süreli klavye ve mouse kullanımı maalesef bilekleri ve eli deforme etmektedir. "RSI (Repetitive Strain Injury)" denen sürekli aynı bedensel hareketlerin tekrarıyla oluşan eklem rahatsızlıkları ve "Carpal Tunnel Sendorumu (tekrar eden hareket sendromu )" ciddi sonuçları olan ve ameliyat gerektirebilen hasarlar verirler.
Lazer baskı yapan yazıcılar, çalışmaları sırasında ozon gazı üretirler.
Uzmanlar kanser ve bağışıklık sistemi hastalıklarının, manyetik alanın zayıflattığı bünyelerde oluştuğunu söylüyorlar.
Mesela çoğumuzun kullandığı Bluetooth kablosuz bağlantısı için HP firmasının resmi kitapçığı "lütfen sağlığınız için bir metreden kısa mesafede Bluetooth kullanmayın” diyor.
Eğer bütçeniz yetiyorsa LCD dediğimiz ince ekranlardan alın. Bunun radyasyon seviyesi daha düşüktür.
Bilgisayar kasanızı bedeninizden uzak tutun. Kabloları mümkün olduğunca uzun tutarak çevrenizdeki boş alanı uzatın, Bilgisayar masanızı metal aksamdan değil, ahşap ve elektrik yükü tutmayacak şekilde oluşturun.
Bilgisayarınızın bağlı olduğu prizi mutlaka topraklı yaptırın.
Günde bir kaç saatten fazla keyif, oyun ve web gibi zorunlu olmayan aktiviteler için bilgisayar karşısında zaman harcamayın.
Son olarak, bilinen tüm elektronik cihazlarda elektromanyetik alanı yakalama becerileri yüzünden özellikle ametist kristalleri kullanmanızı ve bilgisayarınızın yakınına koymanızı önereceğim.
Bu ametist kristalleri belli aralıklarla deniz suyuyla topraklandıklarında elektrik yükleri sıfırlanarak gereken koruma alanını sağlamaya devam ederler."

Sevgili okurlar, ben şahsen Balıkesir Dursunbey Güğü Köyü'nde çalışırken, köyde ametist madeni olması nedeniyle, bol miktarda ametist kristali edinmiştim.

VE EN ÖNEMLİ KONU:
. . . Eğer acil servis doktoru falan değilseniz, cep telefonunuz uyuyacağınız odada asla açık olarak kalmamalı. Gece siz uyurken Yatak Odanızdan en az 10 metre uzakta olmalıdır!!!!
Yapılan araştırmalara göre 20 dakika boyunca cep telefonu ile kesintisiz konuşanların, bir sağlık kuruluşunda beyin kontrolünden geçmesi gerekiyor. Nitekim telefon ile konuşurken sınırı aştığınızda hep başınız ağrır.. Unutmayınki , konuşurken de telefonun patlama gibi bir tehlikesi vardır . . . Mutlaka KULAKLIK KULLANIN ! ! !

Telsiz telefonlarda da benzer tehlikeler mevcut, ev telefonunuz telsizse değiştirin, kablolu alın.
Çamaşır ve bulaşık makineleri çalışırken yanında durmayın ( mesela bulaşık makinesini çalıştırıp yanındaki masada keyif çayı içmeyin veya masa keyfi yapmayın ), çünkü çok manyetik alan yayarlar. Özellikle çamaşır makinesinin, çamaşırları döndürme aşamasında hemen uzaklaşın.
Son olarak; kullanmadığınız aletleri fişten çekin. Yapılan araştırmaya göre, "stand by" da yani bekleme modunda kalan aletler, gene elektrik tuketıyorlar. Ve ABD'de bekleme modunda tüketilen elektiriğe " vampir elektirik" deniliyor. Bu da gösteriyor ki elektronik aletler fişten çekilmediği, en azından güç düğmesinden kapanmadığı sürece bizim için tehlike yaymaya devam ediyor.
Tüm bu aletlerin neden olduğu masraf ve küresel ısınma yetmiyormuş gibi, bizi de tüketiyorlar yavaş yavaş.

(Dç Doktor Ayşegül yıldız)

Benzer Yazılarım

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

...♥ Zeynep'le Güne Merhaba ♥...

'Ve sen yine denendiginde
ve yine kalbin daraldiginda
ve yine bütün kapilar yüzüne kapandiginda
ve yine ne yapman gerektigini bilemediginde
Uzun uzun düsünve hatirla Yaradanini!
Allah kuluna kâfi degil mi?
(Zümer/36)

Konumuz Ne olsun :)