Translate

Seni Seviyorum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Seni Seviyorum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Temmuz 2020 Cuma

AYASOFYA

AYASOFYA CAMİİ 

aya sophia mosque

916 yıl kilise olarak ibadete açık olan yapı, 
Fatih Sultan Mehmed'in 1453'te İstanbul'u fethetmesiyle camiye çevrilmiştir. 
29 Mayıs 1453'te, Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u aldığında, 
Ayasofya yaralı Bizans askerlerinin, kadın ve çocukların sığınma yeriydi.
İstanbul'un Osmanlı Devleti'nin eline geçmesinden sonraki birkaç gün boyunca Ortodoks Kilisesi mensupları Ayasofya'da ibadete devam etti.
1 Haziran 1453'te İstanbul'daki ilk Cuma namazını burada kılan Fatih Sultan Mehmet, 
Ayasofya'nın Osmanlı yönetimi altında cami olarak hizmet vereceğini duyurdu. 
Mihrap ve minber yapıldı, çan ve Haç kaldırıldı. Mozaiklerin üstü kapatıldı.

...

AYASOFYA NEDEN MÜZEYE ÇEVRİLDİ?
 
1923'te cumhuriyetin ilanından sonra cami olarak kullanılmaya devam etse de, 
Ayasofya 1931'de kapatıldı. 
Ayasofya, Mustafa Kemal Atatürk'ün emri ve Bakanlar Kurulu kararı ile 1935 yılında müzeye dönüştürülmüştür. 
Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün verdiği izin sonrası başlayan çalışmalar 15 yıl sürdü ve 1947'de tamamlandı.
1996'da Dünya Anıtları İzleme listesine alınan Ayasofya'nın kubbesi ve minareleri, Dünya Anıtları Fonu'nun da desteğiyle 1997-2002 arasında restore edildi. 
Müze aynı zamanda UNESO Dünya Mirası listesinde.
Açılışından İstanbul'un fethine kadar 915 yıl kilise, 1453'ten 1934'te alınan kararla müze oluncaya kadar cami olarak kullanılan, 86 yıldır da müze olarak hizmet veren Ayasofya, 
Türkiye'de yerli ve yabancı turistler tarafından en çok ziyaret edilen yapıların ilk sırasında yer alıyor.
Ayasofya'da müze olduktan sonra da çeşitli dönemlerde restorasyonlar yapıldı.

Ayasofya'da Temmuz 2016'da düzenlenen Kadir Gecesi programında 85 yıl aradan sonra sabah ezanı okundu.
Ekim 2016'da Ayasofya'nın ibadete açık olan bölümü Hünkar Kasrı'na,
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından uzun yıllardan sonra ilk kez asaleten imam atandı.
2016 itibarıyla Hünkar Kasrı bölümünde vakit namazları kılınmaya ve minarelerinden Sultanahmet Camisi ile 5 vakit çifte ezan okunmaya başlandı.
İstanbul'un fethinin 567. yıl dönümünün kutlandığı bu yıl ise 29 Mayıs 2020'de Ayasofya içinde Fetih Suresi okundu.

Ve Yarın
23 Temmuz 2020'de ...
Benim ülkemde
benim kıta sahanlığım içinde
benim bayrağımın altında
benim camimde cuma namazı da kılınacak ...




 Not : Halıların rengi özellikle turkuaz seçilmiş, 
bir araştırdım aslında ne kadar önemliymiş bu ton...


 

#Turkuaz, camgöbeği yeşil rengin hafifçe mavi tonudur,
Türkiye'nin #Akdeniz sahillerinin renginden esinlenilerek türetilmiştir. 
Türk'ün Fransızca'daki karşılığı olan #Turquoise 'den gelmekte ve literatürde Türk mavisi olarak bilinmektedir.
 

Beni bilirsiniz:) Nasıl da çok severim 🌺


3 Ocak 2020 Cuma

GÜLÜMSE :) Sana Çok Yakışıyor ...



Sebepsiz yere gün içinde gülmenizin 

veya mutlu insanlarla birlikte olmanızın 

beyniniz üzerindeki pozitif kimyasal etkilerini biliyor musunuz? .


24 Aralık 2019 Salı

BIRAKIN PERDELER AÇIK KALSIN


Yaşlı hanım hastamız “İstemiyorum. 

Perdelerin kapanmasını istemiyorum. 

Pencere bahçeye bakıyor, üstelik 4. kattayız. 
Kimsenin içeriyi göreceği yok. Lütfen perdeleri kapatmayın” diye söyleniyordu.

O gece yattığı koğuştaki diğer hastalar perdeleri kapattırmadığı için servis hemşiremizden yardım istemiş,
hastamızı ikna edemeyen hemşiremiz de sorunu bana iletmişti.
 Odadaki diğer iki hasta pencere kenarında yatmakta olan hastamızın perdelerin kapanmaması yönündeki ısrarını anlamamış:(
biraz da öfkelenmişti.
Odaya neden girdiğimi anlayan hastamız ağzımı açmadan
“perdelerin kapanmasını istemiyorum, lütfen ısrar etmeyin” diyerek karşılamıştı beni.
İkna olacak gibi görünmüyordu.
Yatağının kenarına oturup sakinleştirmeye çalıştım.
 Odadaki diğer hastaların isteğini de ileri sürerek hiç olmazsa tül perdeyi çekmeye razı ettim.
Pek içine sinmemişti ama oyunun kuralına göre oynanması gerektiğinin de farkındaydı.
Odada gerginlik sürüyordu.
Yanlarında kalıp konuşturup sakinleştirmeyi düşündüm.
Hastamızın ziyarete gelen çocukları ve torunları olduğunu hatırlayıp, onları sordum.
Özellikle torunlarından söz etmeye başlayınca yumuşadığını, yüzünün güldüğünü fark ettim.
Oğlu ve kızının çok çalıştığından, kendi çocukları ile ilgilenmeye zaman kalmadığından yakındı.
- Evde herkes çalışıyor. Büyük torunum okuldan eve geldiğinde karşılayan kimse olmuyor.
O kocaman evde tek başına ne bulursa onunla karnını doyurup televizyonun karşısına oturuyor. Garibimin önüne sıcak yemek koyup sırtını sıvazlayacak, saçını okşayacak biri bile yok yanında.
“Ama modern hayat hep böyle. Hayat hızlı ve herkes meşgul, ne yapacaksınız?
Bütün büyük kentlerde bu sorunlar yaşanıyor sanırım” diye üsteledim.
Omuzlarını silkti. Doğrulup yastığını düzeltti.
Sonra yine o öfkeli gözlerle baktı.
- Modern hayatmış, sevsinler. İnsanı yalnız bırakan, başkalarından uzaklaştırıp içine kapanmasına yol açan modernliği ne yapayım?
Herkes yalnız, çocuklar bile yalnız görmüyor musunuz?
Kimse kimsenin derdini bilmiyor, bilse bile kulağının üstüne yatıp görmezden geliyor.
Anlatmaya çalışsan yaşama telaşından kimsenin durup dinlediği de yok.
- Nasıl bir yalnızlık bu sözünü ettiğiniz?
Her ne kadar konu ilgimi çekse de gerçekte, hastamızı biraz daha konuşturup sakinleştirmeyi
ve böylece odadaki gergin havanın bir ölçüde giderilmesini amaçlamıştım.
- Doktor bey oğlum, yıllar içinde azar azar öyle şeyleri yitirdi ki insanlar,
evlerine kapandıkları yetmedi, şimdilerde kendilerine de kapanmalarını bekliyorlar.

Sonra çocukluğunu, insanların bahçeli konu komşunun birbirini görebildiği evlerde yaşadığı yılları anlattı.
Konu odadaki diğer hastaların da ilgisini çekmiş, az önceki hırlaşmayı unutup hastamıza kulak kabartmışlardı.
- Önce bahçeler otopark oldu.
Apartman hayatı, modern yaşam dedik bahçenin çamurundan kurtulduk diye kandırdık kendimizi. Herkes evlerine çekildi.
Kimse kimseyi görmez, duymaz oldu.
- Peki sonra?
- Sonra sıra balkonlara geldi. Balkonları kapatıp eve kattılar. İşyerleri de balkonsuz oldu.
Dışarının tozundan kirinden kurtulduk diye kandırdık yine kendimizi.
Konu komşuya, gökyüzüne, dünyaya açılan balkonlar da gitti elimizden.
Yetmedi sıra pencerelere geldi. Tül perdeydi, güneşlikti, kalın perdeydi derken pencereler de örtüldü.
Jalûzi, panjur stor derken pencereler kapandı.
Onca para döktüğümüz perdelerimize bakıp “ne güzel oldu” diye avunduk.
Güneş görmeyen, gün ışığı gibi yanan lambalarla aydınlatılan işyerlerine, evlere kavuştuk.
Her şey yavaş yavaş oldu.
Modernleşiyoruz diye tüm bunları sineye çektik.
- Peki ya şimdi?
- Görmüyor musunuz?
Herkes içine kapandı.
Bahçesi balkonu olmayan pencereleri örtülü o çok modern evlerde dışarıyla tek bağlantısı televizyon olan insanlara dönüştük.
Gerçi biraz daha okumuş olanların internet ve cep telefonları da var ama yalnızlık aynı yalnızlık.
İnsanları içine kapatıp yalnızlaştırdılar.
Şimdi sadece bakmaları istenen yöne,
televizyona bakıp orada izledikleri dünya ile yetinmelerini orada yaşayıp tüketmelerini, sadece tüketmelerini bekliyorlar.
Dedim ya modernlikmiş, sevsinler…
Odadaki hastalardan biri televizyonun sesini önce kıstı, sonra da kapattı.
Diğer hastamız dayanamayıp “Durum bu kadar mı kötü?” diye sordu.
Bizimki gülümsedi duvarda asılı olan manzara resmini gösterdi.
- Kimileri durumun farkında.
Duvarlarına resimler asıp ara sıra da olsa başka yöne bakmayı, resimlerin içine dalıp hayaller kurmayı veya kitap okuyarak kendini avutmayı başarabiliyor.
Ama ben çocuklar için, torunlarım için kaygılıyım.
Hangi çocuk gökyüzündeki bulutlarla !
veya oyun oynadığı halının üstündeki desenlerle hayaller kurmamış, oyunlar oynamamıştır?
Öyle bir kapandık ki hayata, şimdi ne o halılar var, ne de çocuklarımızın görebileceği gökyüzü.
Varsa yoksa televizyon, tablet,bilgisayarlar.
Her şey hazır, hayaller bile.
Hayal kurmayı bile çok görüyoruz, çocuklara.
Eliyle pencereyi gösterip “Bu yüzden istiyorum, penceremi.
Hastane odasında bile olsa pencere örtülmesin, perdeler açık kalsın istiyorum.
Gökyüzümü kaptırmayacağım bu yamyamlara” dedi.
Bu sözlerden sonra başucundan kitabını ve gözlüğünü aldı.
Odada az önceki gerginlikten eser kalmamıştı.
İzin isteyip yanlarından ayrıldım.
Ertesi sabah
ve daha sonraki günlerde o odanın tüm perdelerinin açık olduğu dikkatimizden kaçmadı.



Üstelik hastamızın taburcu olmasına

ve aradan geçen onca zamana karşın hiçbirimizin eli gitmedi o perdeleri kapatmaya.

🙏🙏💖💖
Dr. Mehmet Uhri ~☆☆

12 Kasım 2019 Salı

KADIN : Vahit TUNA / İSİMSİZ

Bunlar ne diyeceksiniz ??

Neden o kadar ayakkabıyı asmışlar duvara ?

Tam 440 çift !

 "Ölen kişilerin ayakkabılarının evlerinin kapısının önüne bırakılması 

geleneğine de işaret eden bu çalışma, kadına yönelik şiddetin hafızasını tutarak sokağa taşıyor;

 kamusal bir tartışma ve bilinçlenme için bir aracı olma görevi üstleniyor."

 

2018 yılında erkekler tarafından Öldürülen 440 kadını temsil ediyor bu yapıt (Anıt) !!! 

Evlenene kadar canım cicim de sonra bu öfke neden oluyor !
 
Görüp, 
Görmezden gelemedim :(
 
Ölmediler, 
Hepsi sadece 2018'de öldürüldüler.


2 Eylül 2019 Pazartesi

BU HAYAT 2 KİŞİLİK


NOT DÜŞÜYORUM !

 

UNUTMAYIN; 

BU HAYAT 2 KİŞİLİK 💕

BİZ ÇOK KAVGA ETTİK

BİRBİRİNİZİ BULMUŞSUNUZ; ŞİMDİDEN KIYMETİNİZİ BİLİN... 

 

Blogum; duyumsal günlüğüm, anektodum bu çok önemli unutmamalıyım...

Haftasonu hac ziyaretini yapıp gelmiş, yaşı hayli geçmiş tonton bir amcamın yanından geldim...
eşini de çok sever, öyle güzel bakar ki...
her şey bitiyor, ömür geçiyor, sadece bakıyorum arkadan şimdi, dedi...
nasihatım olsun size diye de ilave etti çıkarken kapıdan...
içimden sanki güvercinler uçuverdi :)

Kıymet bilenlerden olabilmek dileğiyle ... 





 

 


29 Ağustos 2019 Perşembe

ABOUT TIME :::::::: ZAMANDA AŞK


Geceye renk katalım ...


21 yaşına gelince bu ailenin erkeklerine bir şeyler oluyor mesela;
bir dolap içine giriyorsun sonra hop istediğin zaman gidiyorsun...
pişmanlıklarını mı düzeltmek istersin 
yoksa 
tadı damağında kalan anları tekrar tekrar yaşamak mı ???
ya da 
sayısal loto'nun sayılarını alıp geri gidip kupon mu oynasak ?

TİM gibi AŞK için de kullanabilirsiniz...




Zamanda Aşk / About Time 2013 yapımı ve IMDb 7.8 almış, romantik komedi tadında bir aile dramı.
Sinema gecesi yapalım diyorsanızz bu akşam ?
iyi bir öneri olabilir .

Neyse devam edeyim, 
TİM  şu karanlık tanışma olayı çok ilginç geldi bana, eğlenceli..
MARY ile tanışmak için uğraşını ve hayat aile aşk üçgenini anlatan güzel bir film...
ve Kırmızı gelinlik kaçırmayın :)
o muhteşem yağmurlu düğünü de ...
çok anlatmıyorum, 
hevesi kaçırmaktan yada önceden bilmekten ben hoşlanmıyorum.
ama tavsiye ediyorum
izleyin...

İYİ SEYİRLER




1 Haziran 2019 Cumartesi

Birazda Gülelim Diyorsanız ------> AYKUT ENİŞTE


Bu aralar hiç bu kadar gülmemiştim 😆

 

Aykut, sıcak sevecen bir mahalle çocuğu, yanlız ve ailesi olsun istiyor...
Klasik bir yeşilçam filminin renklendirilmiş versiyonunu izler gibiydim, 
ama bu kadar sıradan gelse de bana çok güldüm.
Yanlış anlaşılmalar bir yanda, günümüzdeki evlilik hastası kızları görür gibi oldum :P 
Neyse bizim çocuğun düğüne 1 hafta kala dükkana hırsız giriyor
....
Ondan sonrası işte hikaye 

Küçük bir iyilik !
Hayatımızı ne kadar değiştirebilir ...

Ben detaya girmeyi çok sevmiyorum, 
tatlının tadını damağınızda siz hissedin isterim :)


Oyuncu kadrosu da güzel, pek adı bilinmeyenler olsada rolünün hakkını veren isimler var. 


Mesela Cem Gelinoğlu...  
Sosyal medya üzerinden videolar paylaşıp sonra sinemaya atlayan bir fenomen. 
Kimi gerçek kimi kurgu. 5.filmi adam sonunda bir baltaya sap oldu mu oldu.


Yönetmen: Onur Bilgetay
Oyuncular
Tür: Aile, Komedi
Yapım Yılı: 2019 (115 dk)
Vizyon Tarihi: 24 Mayıs 2019 Cuma

Bir Ramazan günü iftara kadar,

yada bayramda, yazda keyifle iki saat geçirmek isteyen ailelere tavsiyemdir.

Çok güleceksiniz ... 





 



23 Mayıs 2019 Perşembe

NİŞAN HAZIRLIKLARI - EVDE SÖZ NİŞAN MEVLÜT TÖREN MASA NASIL HAZIRLANIR ???

Geldi bahar ayları...

Başlasın Nişan Hazırlıkları :)

 Bizde baharda nişanlanan gelindir yaza :)


sevgili okur dostlarım, bu yazımı en güzel anlara ihtiyacen kaleme alıyorum,

SÖZ, KIYAFET, BOHÇA ve GELENEKLERE dair yazımda ön kısmından bahsetmiştim...



Geleneklerimize göre önce aileler tanışıyor ve kıs isteme merasimiyle SÖZ kesiliyor...
Bazen de SÖZ - NİŞAN bir arada evde güzel bir organizasyonla şık bir ortam oluşturuluyor...

KARAR TABİKİ EVLENECEK OLAN GÜZEL ÇİFTİMİZİN 

💗💗 



Evde yapmayı planlıyorsanız ?

ki son dönemde EVDE NİŞAN ÇOK MODA ...


herşeyi ile 

dekorasyon, pasta, çiçekler, masa ve hediyelikleriyle
organizasyon firmaları var
siz sadece kendi heycanınızı yaşıyorsunuz
nette google amcaya sorun bir sürü çıkıyor şimdi reklam vermiş olmayalım:)
Bütçenizin miktarına göre iyice abartıyorlar, görsel örnek ekliyorum bir tane ...


Ya da 

bu benim için en özel anlardan biri derseniz
internette, eminönünde hatta mercanda kendi zevkinize göre satın alıp veya kiralayıp, 
özene bezene hevesle planlıyorsunuz ...

sanırım ben 2.sini seçenlerdenim...


Küçük ama önemli ayrıntılara gelelim !!!

  

 Nişan Pastası, cupkek hatta kanepe gibi tuzlu tercihler olmadan olmaz, 


ben genelde yıllardan beri KAREN Pastanesini tercih ediyorum, 
pasta, şekerleme hatta özel tasarım ne model göstersem yapıyorlar 
tavsiye ederim çok da lezzetli 
İBBden zeynep hnm. yönlendirdi dersiniz :)

                         





 

Güzel estetik ve bence biraz da naif ayrıtılardan pleksi ayna isimlikler

ister masanızın üzerinde yer alsın isterseniz tülün üzerinde çok hoş oluyorlar, 

önceden sipariş verin.

 


EN ÖNEMLİSİ;

MUTLAKA çikolata seçiminizi ve siparişinizi önceden yapın,

süslemek ve teslimat bazen sarkabiliyor... 

Adım adım tüm hazırlıkları tane tane yazdım sizlere... 
Zevkle dekore edceğiniz bu özel anların tadına varmak da ayrı bir mutluluk veriyor.






Masa üzerindeki ayrıntılara genel olarak 350 - 500 tl.ye satın alabiliyorsunuz netten
ama diyorum ya bazı eminönünde toptan satış yapan yerlerden daha uyguna mal edebiliyorsunuz
önce konseptinizi belirleyin karmaşa olmasın .
ALTIN - GÜMÜŞ - AHŞAP ve DOĞAL RUSTİC tercih size kalmış

.
.
.
ayrıntılar çok önemli demiştik evet...
son olarak size hediyeliklerinizi hatırlatıyorum ve bol fotoğraflı bu postumun
size gerçkten kolaylık getirmesini umuyorum...

akide şekeri , kahve, oda kokusu, lavanta kesesi, ıhlamur çayı, lokum, kolonya, pleksi magvet

 vs. vs...

renk uyumu, süsleme detaylarındaki zerafeti sakın unutmayın ki herşey güzel olsun...
Sevgilerimle..














8 Mayıs 2019 Çarşamba

Gezilesi Yerler : BOLU YEDİ GÖLLER

Her birimizin farklı yaratıldığı bu alemde birbirimize saygı duymak en büyük erdem:)
Ramazan sebep olsun kalbimizin inceliğine...
.
.
Hepinize kucak dolusu sevgiler 💐🐥🕊

 

 

Rotamız BOLU Yedigöller ...


Batı Karadeniz Bölgesi’nde rengarenk bir cennet bahçesinden bahsedelim bu sefer... 

Bolu’nun 42 km. kuzeyinde Zonguldak’ın güneyinde yer alan 

Milli Parka İstanbul'dan Ankara'dan ulaşım karayolu ile gerçekten çok kolay. 

Kışın ise Bolu–Yedigöller güzergâhı (karla) kapalı olduğunda ulaşım genellikle, 

Yeniçağa–Mengen–Yazıcık veya Devrek- Yazıcık üzerinden tavsiye ediliyor.  

Yolları biraz virajlı o yüzden kış biraz riskli.

Bana sorarsanız hafta sonu turlarıyla bile 10 numara...

 


Milli park olarak koruma alınan bu mekanın taaa bizans zamanından 

kaldığı söylenmekte ben tam olarak bilmiyorum :)

Büyükgöl, Seringöl, Deringöl, Nazlıgöl, Küçükgöl, İncegöl ve Sazlıgöl olarak tam 7 göl var,

aşk'ın mevsimi olmaz ki !

 Yedigöller'e 7 aşık çift gelmiş. 

Büyük gölün olduğu yerde en büyük çift. 

Küçük gölün olduğu yerde ise en küçük çift kamp yapmış. 

Damadın sürekli saz çaldığı gölün adı sazlıgöl, gelinin naz yaptığı göl Nazlıgöl olmuş, derler... 

ve

Ülkemizde ilk alabalık üretme istasyonu 1969 yılında burada kurulmuştur.  

100lerce çeşit kuş ile doğanın o güzel sesi ruhunuza nasıl iyi gelecek ...

Yaban hayvanlarından ayı, domuz, kurt, tilki, sansar, sincap, geyik, karaca ve tavşan ile yabani ördek, yabani güvercin ve keklik bile raslayabilirsiniz...


Bana sorarsanız; nefes alacağım güzel vatanımın her köşesini gezip görmek en büyük nimet...


 

 

O miss kokusu bin tarife değer, hadi koy gönlümün dostu bir demli çay...

Sessiz, sakin, güzel bu değişik manzaraları nerede bulacağız !!!

Yürüyüş yolları, şelaleleri, çeşitli bitki ve ağaçlarla süslü yamaçlarda piknik mi yapsak acaba??

 Unutmadan söyliyim!!! Gezmek, görmekten çok fotoğraf çekme ve spor yapma için o kadar çok gelen var ki:)

Özellikle baharda bence gelmek lazım ama Nisan - Kasım arası dönemi deniliyor.

Kahvaltı malzemelerini kendiniz de getirebilirsiniz. Doğa ile içiçe kahvaltı yapabileceğiniz onlarca, belki de yüzlerce mekan var.

 


Habitat parkı içerisinde bungolov evler hatta çok güzel bir restoranda var.. 

Ben biraz böyle ortamlarda doğalı daha çok severim, mangalda cız bız et olacak :P 

Dersenizzz... izne açık alanda! kurun mangalı...

Hatta; hafta sonu turları var kamp yapmaya ne dersiniz ???

 

Yüzünüzde o tebessüm oldu mu?

Sevgilerimle...

11 Nisan 2019 Perşembe

Çocuklar Sadece Emanet


Çocuklar

 

Çocuklarınız sizin çocuklarınız değil, 
  Onlar kendi yolunu izleyen Hayat’ın oğulları ve kızları. 
  Sizin aracılığınızla geldiler ama sizden gelmediler 
  Ve sizinle birlikte olsalar da sizin değiller. 
  Onlara sevginizi verebilirsiniz, düşüncelerinizi değil.
  Çünkü onların da kendi düşünceleri vardır. 
  Bedenlerini tutabilirsiniz, ruhlarını değil. 
  Çünkü ruhlar yarındadır, 
  Siz ise yarını düşlerinizde bile göremezsiniz. 
  Siz onlar gibi olmaya çalışabilirsiniz 

ama sakın onları Kendiniz gibi olmaya zorlamayın. 
  Çünkü hayat geriye dönmez, dünle de bir alışverişi yoktur.
  Siz yaysınız, çocuklarınız ise sizden çok ilerilere atılmış oklar. 
  Okçu, sonsuzluk yolundaki hedefi görür 
  Ve o yüce gücü ile yayı eğerek okun uzaklara uçmasını sağlar. 
  Okçunun önünde kıvançla eğilin 
  Çünkü okçu, uzaklara giden oku sevdiği kadar 
  Başını dimdik tutarak kalan yayı da sever.

 
Halil CİBRAN
 
 
"beni anlamıyorsun !" "ben senin gibi olmayacağım!" "öff Anne/Baba"
yada anne babayı (fikirlerini) beğenmeme, özgür değilim!,  vs;
 Özellikle ergen döneminde çocukları olan ebeveynlerin şikayetidir aynı frekansı paylaşamamak...
Burada çok kelime etmek yerine sabırla, ileitişimle ve huzurla bu dönemi ailece aşmak gerek :)
 
Özel Eğitimli Bireyler hatta Genel Çocuk Psikolojisi üzerine bir kursa gidiyorum,
Öğrenmek, daha iyiye ulaşabilmek için uğraşmak bile bence önemli
Ve; çok sevdiğim, değerli bu şiiri paylaştım önce size konu üzerine ...
 
Sonra;
 
Arada aklıma geldikçe yine okuyorum; 

Kendime daha iyi bakıyorum,
 
hareketlerime, vermeye çalıştığım sevgiye,
 
yetiştirmekle görevli olduğum Birey'e, 
 
Rabbimin En Güzel Emanetine...



Benzer Yazılarım

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

...♥ Zeynep'le Güne Merhaba ♥...

'Ve sen yine denendiginde
ve yine kalbin daraldiginda
ve yine bütün kapilar yüzüne kapandiginda
ve yine ne yapman gerektigini bilemediginde
Uzun uzun düsünve hatirla Yaradanini!
Allah kuluna kâfi degil mi?
(Zümer/36)

Konumuz Ne olsun :)

Zeynep'le Hafta Sonu (107) Zeynep'le Alışveriş (95) ÖNEMLİ (93) Zeynep'in Mutfağı (85) Mutluluk (77) Zeynep'le MODA (67) Zeynep'le Dekorasyon (63) DIY (62) KADIN (59) Dekorasyon (53) Elbise Dolabı (50) Bebek (49) Zeynep'le Ramazan (49) aşk (48) Evlilik (46) Seni Seviyorum (44) İlişkiler (44) Doğum Günü (40) Fotoğraf (40) GÜZELLİK (40) Ev (38) Tasarım (34) Düğün (33) İstanbul (31) Romantik (30) Mutfak (29) Tatil (29) Abiye (28) Erkek (25) HEDİYE (25) eğlence (25) Beyaz (22) Bebek Odası (21) Ahmet Mert (20) Gelin (19) Sevgililer Günü (19) Nişan (17) Pratik Bilgiler (17) müzik (17) Ayakkabı (16) Bahar (16) Yatak Odası (15) Derya Baykal (14) Hamilelik (14) Sinema (13) Ünlülerin Evi (12) Zara (10) Bahçe (7) Pırlanta (5) DIYi (4)