Translate

Zeynep'le Ramazan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Zeynep'le Ramazan etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

8 Temmuz 2013 Pazartesi

Hoşgeldin Ya Şehr-i Ramazan


“Ramazan ayının başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ise cehennem ateşinden kurtuluştur” 
(İbn-i Ebi’d-Dünya)

Peygamber Efendimiz (s.a.s.), şöyle müjdelemiştir:
“Cennet’te Reyyan adında bir kapı vardır. Kıyamet Günü’nde oradan yalnız oruçlular girer. Onlarla birlikte başka kimse giremez. Nerede oruç tutanlar? Diye çağrılır ve onlar da o kapıdan girerler. Sonuncusu da girdi mi artık kapı kapanır, kimse giremez.”
(Gerçek oruç, sadece yiyip içmeyi değil, boş ve hayasızca sözleri de terk ederek tutulan oruçtur.) (Allah yolunda bir gün oruç tutanın yüzünü, Allahü teâlâ yetmiş yıl ateşten uzaklaştırır.) [Müslim]

Hadis-i kudside, (Her iyiliğe, on mislinden 700 misline kadar sevap verilir. 
Fakat oruç bana mahsustur, onun mükâfatını ben veririm.) buyuruldu.
”Ramazan ayı girdiği zaman cennet kapıları açılır; cehennem kapıları kilitlenir; şeytanlar zincire vurulur.” (Buhârî, Müslim)

(Farz namaz, sonraki namaza kadar; Cuma, sonraki Cumaya kadar; Ramazan ayı, sonraki Ramazana kadar olan günahlara
kefaret olur.) [Taberani]

(Oruç tutan müminin susması tesbih, uykusu ibadet, duası müstecap ve amelinin sevabı da çoktur.) [Deylemi]

(Allah yolunda bir gün oruç tutanın yüzünü, Allahü teâlâ yetmiş yıl ateşten uzaklaştırır.) [Müslim]

”Kim bir oruçluya iftar verirse, oruçlunun ecri gibi -oruçlunun sevabından hiçbir şey eksilmeden- ecir alır.” (Tirmizî)

(Misafir, sofrada bulunduğu müddetçe, melekler, ev sahibine duâ eder.) [Taberânî] 

(Cennette öyle güzel köşkler vardır ki, bunlar, tatlı konuşan, yemek yediren ve herkes uyurken namaz kılanlar içindir.) [Tirmizî]

(Temizlik imanın yarısı, oruç da sabrın yarısıdır.) [Müslim]

RAMAZANINIZ HAYIRLI VE BEREKETLİ OLSUN…..
SELAM VE DUA İLE……..

21 Haziran 2013 Cuma

Beraat Kandili Dualarında Buluşmak üzere . . .

PAZAR GÜNÜ BERAT KANDİLİ İNŞALLAH..

Ellerini semaya gönlünü Mevla'ya aç, 

günahlardan olabildiğince kaç, bugün en gizli incilerini onun için saç. 

Çünkü Berat Kandili, kandilin mübarek olsun.


Beraat Gecesinin önemi
Berat gecesinde beş önemli hadisenin varlığından bahsediliyor:

1. Her önemli işin bu gece hikmetli bir şekilde ayrımı ve seçimi yapılır.

2. Bu gece yapılan ibadetin 
(kılınan namazların, okunan Kur'anların, yapılan duaların, tövbe ve istiğfarların), gündüzünde tutulan oruçların fazileti çok büyüktür.

3. İlahi ihsan, feyiz ve bereketle dopdolu bir gecedir.

4. Mağfiret gecesidir.

5. Peygamberimize şefaat hakkının tamamı bu gece verilmiştir.

Geceyi nasıl değerlendirelim?

Bu geceyi kaza namazları kılarak, 
bol bol dua ederek, işlenen günahlar için tövbe edip halis bir şekilde, 
gözyaşlarıyla affedilmeyi dileyerek, 
kırgınlıkları unutup eş, dost, akrabaya sevgiyle, şefkatle sarılarak, 
ihmal edilen düşkünlere, 
ihtiyaç sahiplerine yardım elini uzatarak değerlendirebiliriz.

19 Haziran 2013 Çarşamba

KARPUZ'dan Hiç PASTA olur Mu ??? Süprizzz

Evet SÜPRİİİİZ PASTA....

Misafirlerinizin karşına böyle süpriz pasta ile çıksanız nasıl olur???


Bence çoooook güzel olur,
özellikle böyle yaz ortası iyi fikir diyorum bu çalışmaya :) Enfess Buz Gibi ...

Resimlerde az ve öz şekilde malzemelerimizi ve nasıl yapmamız gerektiği anlaşılıyor . . .


Yapılışı:

Şöyle güzelce bir karpuzun alt ve üst kısmı düz olacak şekilde kesip çıkartıyorsunuz,
Etrafını tercihinize göre puding, kremşanti veya labneli pasta kremanızla kaplıyorsunuz.
Süsleme tamamen size kalmış:)
Hayal gücünüze hep güvenmişimdir zaten.
Resim yurdışında bir siteden, ahududu ve böğürtlenle süslemeyi tercih etmişler,
Çevresini ise kapladığımız krema üzerine ince kesilmiş badem veya fıstık hata parça çikolata ile renklendirebilirsiniz...

Afiyet Bal Şeker Olsun....




5 Haziran 2013 Çarşamba

Mirac Kandili - Bu Olaylar Bitsin . . .

Sevgili Dostlarım;

İş bulma, staj, imar sıkıntım, konser, davet için yer ayarlamak lazım diyen, organizasyon, bir öğrenciye burs, fakire yardım ya da bahceme iş yerime bi çiçek lazım diye 10 yıldır arayan
arkadaşlarım, akrabalarım
demokrasiyi bile demokratik olarak savunamayan bir millet haline gelmişiz...

Kuşkusuz tüm toplumlarda halk arasında farklılıklar olduğu gibi bizim toplumda da farklılıklar vardır. Türkiye'nin en büyük zenginliği farklılıkları hoşgörü ile bir arada tutmasıdır.

dinine, siyasi görüşüne yada faydasına göre mi arkadaş oluyoruz artık
insanlar buna göremi selam veriyorlar birbirine kaç gündür ??? öyleyse bende bileyim artık !

Vatan, millet sevdası adı altında yapılanları ben yakıştıramıyorum hiçbirinize
o zaman ne farkı kaldı karsı cıktığınız duzenden...

ağaçsa, özgrlükse, derdiniz sadece 1 haftada verilen zararın haddi hesabı yok,
hak ararken yakıp yıkmadan sesini duyurabilecek olgunlukta kalitede olmalı insan...

Bu mübarek günlerin gecelerin hürmetine ben sakinlik, birlik ve barış diliyorum.
birbirimizi kıskırtma zamanı diil, bu kavga bitsin diye dua ediyorum,
Bol bol yağmur yağsın diye dua ediyorum.

bir hakkım varsa şu mübarek kandil gününde helal olsun,
sevgiyle kalın



16 Mayıs 2013 Perşembe

Bugün 3 Ayların Müjdecisi Regaib Kandili


Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in 

Duaların geri çevrilmeyeceğini beyan ettiği 5 geceden birisi olan Regaib Kandili bu gece idrak ediliyor.

Bu gecelerin yenilenme fırsatı sunduğunu belirten ilahiyatçı Prof. Suat Cebeci, ‘Rağbetler' anlamına gelen Regaib Kandili'nde, Allah Resulü'nün getirdiği İlahi Beyan'a rağbet göstermeyi tavsiye ediyor.

Bereketli üç ayların ilk kandili Regaib, bu gece ihya ediliyor. Peygamber Efendimiz'in (sas), "Şu beş gecede yapılan duâ geri çevrilmez: Regaib gecesi, Şaban'ın 15. gecesi, cuma, Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı gecesi." hadisinde de bahsedilen Regaib, ‘rağbetler' anlamına geliyor. Sakarya Üniversitesi Din Eğitimi Uzmanı Prof. Dr. Suat Cebeci, "Müslümanlar bu geceyi ihya ederek, aslında gelecek bir yıl içerisindeki itibarını, ilgisini neye yönelteceğini de belirlemiş olur." diyor. Gecenin dua, tövbe ve Kur'an-ı Kerim ile bereketlendirilmesini tavsiye eden Prof. Cebeci, bu gece yapılacak ibadetlerle kişinin yenilenme fırsatı elde edeceğini kaydediyor.

Recep ayı girdiğinde Peygamber Efendimiz'in (sas), "Allahümme bârik lenâ fi Recebe ve Şa'ban ve bellığnâ Ramazân. (Allah'ım! Recep ve Şaban'ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan'a ulaştır.)" duasını çokça okuduğu ifade edilir. "Recep'in ilk cuma gecesini ihya edene, Allah kabir azabı yapmaz. Duâlarını kabul eder." hadis-i şerifinde ifade edilen ilk cuma gecesinin Regaib Kandili olduğu belirtiliyor.

Dinî eğitimi uzmanı Prof. Cebeci, "Bu geceler Müslümanlar için, kendilerini muhasebeye çekeceği, geleceğe ait dini heyecanlarını, aşk ve şevklerini geliştirecek bir fırsattır. Regaib rağbetler demektir. Kur'an okuruz, dua ederiz ve bir yıl boyunca Allah'la olan ilişkilerimizi hep aynı sıcaklıkta, aynı takva içerisinde olma şuuruyla canlandırırız. Bu geceyi bu şekilde değerlendirmek gerekir." tavsiyesinde bulunuyor. Bu gecelere farklı, dinî yönden bir anlam yüklemenin doğru olmadığını söyleyen Prof. Cebeci, "Sanki şartmış gibi düşünmemek lazım ama şart olmayan o kadar güzellikler vardır ki! İnsanın dinî hayatını güzelleştiren, yenilenmesine vesile olan fırsatlardan birisi de bu gecelerdir. Her Müslüman'ın bunu güzel bir fırsat olarak değerlendirmesi gerekir." ifadelerini kullanıyor.

Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri "Her hasenenin sevabı başka vakitte on ise, Receb-i Şerif'te yüzden geçer, Şâban-ı Muazzam'da üç yüzden ziyade ve Ramazan-ı Mübarek'te bine çıkar ve cuma gecelerinde binlere ve Leyle-i Kadir'de otuz bine çıkar." ifadeleriyle uhrevi pek çok kazancın elde edildiği gün ve gecelerle üç aylık zaman diliminde seksen senelik bir ömrün hasenatının elde edilebileceğini söylüyor. Efendimiz'in "Eğer kişi, Recep ayından oruç tuttuğu her gün, bütçesine göre bir sadaka verirse, heyhat! Heyhat! Ne yapsınlar! Bütün yaratıklar Allah'ın (cc) o kuluna vereceği sevabın ölçüsünü takdir etmek için bir araya gelseler, ona bahşedilecek mükafattan yüzde birini hesap etmeye ulaşamazlar." sözleri de bu bereketi ifade ediyor.

15 Nisan 2013 Pazartesi

14 - 21 Nisan Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in Kutlu Doğum Haftası


Ay yüzlüm, apaçık sözlüm rûhum Sana kurban;
Gönlüm Sana hayran!
Nergis bakışlarının te’siri ne de yaman!
Sultânım el amân..!
Bak sînemde bir ok var, derûnumda bir acı,
Sen’dedir ilâcı...
Ey varlığı nûr, dünyâsı sürûr, sözü Kur’ân!
Her derdime derman...
Pür âteşim bırakma beni hicranda zinhâr!
Rûhumda âh u zâr...
Hem mahzûn, hem de perişan derdlerle kıvrandım;
Kapına dayandım!
Bilmem başka ocak, başka ateş, Sana yandım;
Sen’inle uyandım.
Ey dünyâya arşdan gelen nûr, ey meh-i tâbân!
Aydınlattı ziyân...
Hayâlimle gezip yine dîdârını andım;
Aşkınla kıvrandım.
Ey taptâze gül, kâkülü anber, saçı reyhân!
Câziben ne yaman!
Görmemiştir cihânda gözler Sen gibi dilber...
Güneşlerden enver...
Aç lütufla bağrını aç ki kıtmîr kulundur!
Dergâhın uludur...
Deryalar gibi kereminden bir katre ihsân,
Ey gönlüme Sultân!
Lütfeyle ne olur bildiğim başka kapı yok!
Derdim herkesden çok.

20 Mart 2013 Çarşamba

OSMANLI MUTFAĞINDAN Kestaneli Pilav

Şu Güzelliğe Bakın!!! Şık sofralara yakışacak enfess bir lezzetle karşınızdayım...


Sezonunda haşlandığınız kestaneyi buzdolabında saklayabiliyorsunuz, sonra çözüp kullanabilirsinizz.

Bu pilav içinde haşlanmış kestane,
Haşlanmış küçük parçalara bölünmüş tavuk,
1 Havuç,
Kuş üzümü,
Arzuya göre bir tutam tarçın 
Tereyağ
Badem
Pirinç kullanacağız...

Yapılışı : 
Haşlanmış tavuk ve kestaneyi tenceremize alıp biraz kavuruyoruz, sonra üzerine havucu dilimleyerek biraz daha sote ediyoruz.
üzerine kuş üzümünü ilave ediyorum arzuya göre bir tutam tarçın...
Başka bir cezvede kabukları soyulmuş bademleri tereyağında kavuruyoruz.

Bu pilavımızı iki parça halinde hazırlayıp, serviste birleştirebilirsiniz, ben öyle seviyorum, birarada hazırlayıp birlikte pişirilebilenler de var :))

Pirinç Pilavı :
1 Su bard. pirinç (önceden ıslatılmış)
orta ateşte az tereyağda tel tel oluncaya kadar soteliyorum, 1bardağa en az 1,5 bardak su ilave ediyorum, tuz, birkaç damla da limon damlatıyorum, üzerini kapatarak güzelce pişiyor kar tanelerim...

Gelelim servisine...
Bir kasede en alta kavurduğunuz bademleri koyuyorsunuz,
üzerine hazırladıgınız kestaneli sosumuzu
ve pirinç pilavımızı...

ağır tatları ve otantik lezzetleri denemek isteyenlere öneririm...
Afiyet olsun.

 



 
 

18 Mart 2013 Pazartesi

ISPANAKLI PASTA

Yıllardır yapılan bir tarif ama hala yapmayanınız varsa buyurun yapımına...


        Malzemeler:

 

  • 3 yumurta

  • 1,5 su bardağı şeker

  • 250gr kadar ıspanak

  • 3/4 su bardağı sıvı yağ

  • 2 su bardağı elenmiş un

  • 1 paket kabartma tozu

  • 1 paket vanilya

    HAZIRLANIŞI: 
    Tencerede su kaynatıyoruz ve ıspanağı koyarak 1-2 dakika kadar ıspanaklar kendini bırakana kadar tutuyoruz. Kevgirle çıkardığımız ıspanakları soğuk su dolu kaseye koyarak soğutuyoruz ve yaprakların yeşil kalmasını sağlıyoruz. Yumurtaları karıştırma kabına kırıyoruz. Toz şekeri içine döküyoruz ve mikserle iyice köpürene kadar çırpıyoruz. Ispanakları soğuk sudan çıkarıyoruz ama elimizle sıkmadan AZ suyuyla doğrayıcının içine koyuyoruz ve parçalatıp püre haline getiriyoruz. Elde ettiğimiz püreyi de yumurta karışımına ilave edip, çırpıyoruz. Sıvı Yağ, Kabartma Tozu, Vanilya ve un koyuyoruz, mikserle karıştırıyoruz. 

    Yağlı kağıt serdiğimiz kare fırın kabına karışımı döküyoruz ve önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında pişiriyoruz. Pişmesine yakın 160 dereceye düşürüyoruz. 

    KREMASI İÇİN:
    • 1 su b. süt
    • 2 çorba k. un
    • 1 çay b. toz şeker
    • 1 pk. köpürtülmüş şanti
    • 1 pk. vanilya

    Sütü tencereye döküyoruz. Unu, toz şekeri ve vanilyayı ilave ediyoruz ve çırpma teliyle karıştırarak pişirmeye başlıyoruz. Göz göz olup kaynamaya başlayınca altını kapatıyoruz. Kremamız iyice soğuyunca içine köpürtülmüş şantinin yarısını koyarak mikserle iyice çırpıyoruz. Pasta keki pişince fırından çıkarıyoruz ve soğumaya bırakıyoruz. Soğuyunca enlemesine ortadan ikiye kesiyoruz. Hazırladığımız kremayı da alttaki kekin üzerine sürüyoruz. Üst katını kapatıyoruz ve servis tabağına alıyoruz. Üzerini de köpürtülmüş şantiyle kaplıyoruz, ben biraz içine kırmızı gıda boyasından tuz kadar serptim böyle tatlı bir pembe oldu. Üzerini de bonibonla süsleyerek servis ediyoruz.
    Afiyet olsun... 




5 Şubat 2013 Salı

Şeyda Ablamın Fellah Köftesi

Biz yedik sonradan aklımıza geldi, blogada koyalım diye, 

fotoda köftenin yarısı gok yani :)

İçindekiler

2 su bardağı bulgur
Yarım su bardağı irmik
Yarım su bardağı un
1 yumurta
Damak tadınıza göre tuz, karabiber, kimyon, kırmızı pul biber
Su ile yoğurulacak . . .

Bulgurunuzu ılık suyla az ıslatarak biraz bekliyorsunuz, 
daha sonra diğer malzemelerinizi ilave ederek suyla yoğuruyorsunuz....
Kıvamı direk elinizle hissedeceksiniz,  yumuşak olmasınlar, kaynatacaksınız !!!
hatta Şeyda Abla bir parmağını içine bastırarak topların içine model yapmış:) 
Kısacası Minik toplar hazırlayacaksınız....

Hazırladığınız minik toplarınızı tuzlu kaynar suya atarak haşlıyorsunuz, çok karıştırmayın aman dağılmasınlar çok karıştırmayın...

Daha sonra bir tavada
normal salça
biber salçası
sarımsak
sıvı yağ, tereyağ
baharat arzunuza göre :) ilave edip pişiriyorsunuz ... 
çok lezzetli bir sos oluyor... 
piştikten sonra biraz soğuyunca içine maydanoz, yeşilsoğan ilave edip haşlanan minik toplarınızla harmanlıyorsunuz...

Ben tadına bayıldım, Size de Afiyet Bel Şeker Olsun....
 


23 Ocak 2013 Çarşamba

Ve... DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN EFENDİM...

  Sultan-ı Resûl, şâh-ı mümeccedsin Efendim!
Biçârelere devlet-i sermedsin Efendim!
Divân-ı ilâhîde ser-âmedsin Efendim!
Menşûr-i Leamrukle müeyyedsin Efendim!
Sen Ahmed-i Mahmud-u Muhammedsin Efendim!
Hakdan bize Sultân-ı müeyyedsin Efendim!
Tâbişde-i ervâh-ı mücerred güherindir
Mâlişgeh-i rûhsâr-ı Melek Hâk-i derindir
Âyine-i didâr-ı tecelli nazarındır
Bû Bekru Ömer, Osman, Ali yâranındır
Sen Ahmed-i Mahmud-u Muhammedsin Efendim!
Hakdan bize Sultân-ı müeyyedsin Efendim!
Hutben okunur minber-i iklim-i bekâda
Hükmün tutulur mahkeme-i rûz-i cezâda
Gülbank-i kudûmün çekilir arş-ı hüdâda
Esma-i Şerifin anılır arzu semâda
Sen Ahmed-i Mahmud-u Muhammedsin Efendim!
Hakdan bize Sultân-ı müeyyedsin Efendim!
Ol dem ki velîlerle Nebîler kala hayrân
Nefsî diye dehşetle kopa cümleden efgân
Ye’s ile usâtın ola ahval-i perişân
Destûr-i şefâatla senindir yine meydân
Sen Ahmed-i Mahmud-u Muhammedsin Efendim!
Hakkdan bize Sultân-ı müeyyedsin Efendim!



 





14 Ocak 2013 Pazartesi

Saray Sofralarından KUZU GERDAN Yada DÜĞÜN ÇORBASI



Havalar soğuk, malum kış bol vitaminli koruyucu bir çorba yapasım geldi, çok özendim, sonra koyduk bir güzel kaselere güzelce içtik eşimle o da çok beğendi...

Geçmişten günümüze özel günlerde yapılan düğün çorbası, adını da bu gelenekten alıyor.


Özellikle düğün, sünnet yemeği gibi kutlamalarda sofrada baş köşede yeri alan düğün çorbası, Trakya’nın yanı sıra Rumeli ve Bulgaristan’da da Türk nüfusunun çoğunlukta olduğu yerlerde yapılır. Kayınvalidem Bulgaristan göçmenidir, çok da güzel yapar kendisi düğün çorbasını...


Malzemeler
300 gram kuzu gerdan (gerdan bulamazsanız normal kuzu eti de kullanabilirsiniz)
6 su bardağı su
Yeteri kadar tuz

Terbiye için:
1 tane yumurta sarısı
1 çay bardağı yoğurt
2.5 çorba kaşığı un
Yarım limonun suyu - ekşili seven tam kullanabilir...

Üzerine:
Tereyağında pulbiber

Tarifi:
Eti, 6 su bardağı suda iyice yumuşayana kadar haşlayın, Piştikten sonra eti başka bir yere ayırarak soğumaya bırakın. Soğuduktan sonra eti orta büyüklükte doğrayın. Diğer tarafta yumurta sarısı, yoğurt, un ve limon suyunu iyice çırpın. Üzerine biraz kaynamış sudan ekleyerek akıcı bir hal almasını sağlayın. Etleri tekrar et suyunun içine atın ve kaynamaya başlayınca hazırladığınız terbiyeyi ağır ağır ve karıştırarak ilave edin. Tuzunuzu dilediğiniz kadar attıktan sonra, kısık ateşte 3-5 dakika kadar pişirin. Ayrı bir yerde pul biberi tereyağında kavurup çorbanızın üzerine gezdirin.
Afiyet olsun...


18 Aralık 2012 Salı

FIRINDA BALIK BUĞULAMA :) canınız çekmez umarım ....

Biz bu ikiliyi seviyoruz

Balık ve Yeşillik... 

Her mevsimin sofrada kraldırlar:) 

Her daim sağlık için şart....

Hem misafir için, hemde şöyle dışarda takıldıysam akşam yemeğine çabuk yemektir beyaz et...




MALZEMELER 
Tercihinize göre levrek, çupra, somon, çinekop (4 kişilik)
4 defne yaprağı
4-5 dal maydanoz
1 yemek kaşığı tereyağı 
1 tatlı kaşığı tuz 
1 kuru soğan 
2 diş sarımsak
1 limon 
Kaşar peynir

YAPILIŞI 
 1. Balıkları yıkayıp temizleyin.
 2. Balıkların her tarafını taze çekilmiş karabiber, tuz ve zeytinyağı karışımı ile iyice ovalayın.İçlerine de bir miktar karabiber, tuz serpiştirin, defne yapraklarını ve maydonozları yerleştirin.
 3. Halka şeklinde dilimlenmiş soğanları zemine serin.
 4. Balıkları dizdikten sonra ince dilimler halinde tereyapı koyun,
 5. Limonun yarısını dilimleyerek koyduktan sonra yarısının suyunu direk üzerine dökün, yarım çay bardağı kadar da su ilave edin, iyice buğulama olsun derseniz suyu biraz daha arttırın...
 6. Önceden ısıtılmış 200 derece fırında yaklaşık 30 dakika kadar, balıklar hafifçe kızarana kadar pişirin.
 7. Pişen balıkları fırından çıkmasına yakın rendelenmiş kaşar peynirini ilave edebilirsiniz....
 8. Yeşil kıvırcık, roka ve tere eşliğinde servis yapın...
Afiyet olsun..



6 Aralık 2012 Perşembe

BAKLAVA MI? BÖREK Mİ?


SEBZELİ ÇITIR BÖREK
şu güzelliğe bakın mis misss

İÇİNDEKİLER

1 pk. baklavalık yukfa - (ben yarım yapıyorumn tercihe kalmış :)

1 havuç
1 kabak
sıvı yağ ile rendelenmiş kabak ve havucu hafif zeytinyağında pembeleştirin... güzel olsunlar...

sonra içine ...
1/2 kuş üzümü
1 paket dolmalık fıstık
yarım su bardağı çekilmiş ceviz
1 çay kaşığı tarçın
tuz
pulbiber
tane karabiberi ilave edip enfes bir lezzet hazırlıyorsunuz...

YAPILIŞI : Borcamınızı tereyağla yağlıyorsunuz güzelce;
Rulo kol böreği yapar gibi baklavalık yufkamızdan 4-5 tane üst üste koyup, içine malzemenizi seriyorsunuz..
Bu şekil tepsinizi doldurun, üzerine yarım paket eritilmiş tereyağınızı dökün, 180 derece de pişirin..
Denenmiş, afiyetle yenmiş bir tariftir...
Afiyet Bal Şeker Olsun....






23 Kasım 2012 Cuma

MUHTEŞEMMM AŞURE - MUHARREM AYI

Aşure
OKTAY USTADAN ENFES BİR TARİF BURDA :)) TIKLAYIN... 


Küçüklüğümden beri çok severim aşureyi..

Eskiden Anacığım yaptığında, sürekli ocak etrafında dolanır, tadına bakar, hep de azar işitirdim.. “Kızım yemeği -ya da her neyse- ... yapma “derdi Annem :)

Pişince hemen bir tabağa koyar, ağzım yana yana yerdim.. Sıcak severdim küçükken, ama büyüdükçe her iki halde de yemeye başladım,

Müthiş bir tad aşure..

Herkesin yaptığını beğenmem ama..Kimi tarçın-karanfil koymaz, kimisi de vanilya..Bazıları portakal kabuğu rendelemez, bazıları çok şekerli yapar vs. "Aşure dediğin benimki gibi olmalı" diyeceğim ama fazla abartmadan :) öncelikle hatırlatalım;

Cumartesi günü 10 muharrem..

İnşaAllah Cuma ve Cumartesi, ya da Cumartesi -Pazar ardarda iki gün oruç tutuyoruz efendim..İsteyen günleri üçleyebilir de..

Aşure orucu, hadiste* geçtiği üzere, ramazan orucundan sonra en sevaplı oruç ve de 1 yıllık günahlara keffarettir, inşaAllah elden geldiğince tutmaya gayret edelim..

Çok yerlerde ve şu an nette dolaşan maillerde okumuşsunuzdur aşure günü yapılacak işleri; İlim öğrenmek, gusletmek, selam vermek, özel duası, alışveriş vb.

Bir madde daha var orada “hediyeleşiniz” diye.. İnşaAllah sevdiklerinize, eş ve çocuklarınıza hediyeler alın o gün, sürprizler yapın..Komşularınıza da mesela, muhabbeti pekiştirmek için küçük ama unutulmayacak hoş sürprizler yapabilirsiniz..

“Sadaka verin” Bu da sıralanan maddelerden birisi, ihmal etmeyelim inşaAllah..

Hele ki “Allah’ın Ayı” Muharrem’de her yapılan iyi iş çok faziletli..Neden Allah’ın ayı denmiş, Allah’ın Ayı olur mu hiç?

Olmaz tabii ama Allah bu ayda çok çok affettiği, lutfettiği, tevbeleri kabul ettiği için öyle denmiş. Aynen Recep Ayı’na dendiği gibi..

Hem de Muharrem ayı, 4 haram aydan biri ve de her yapılan iyi ve kötü iş katlanıyor, akılda olsun..

Arabistan’da pek bilmiyorlar aşureyi..İlk zamanlar hayret etmiştim.

Sadece Suriyeli bir komşum yapmıştı, o da pirinçle ya da buğdayla sütü kaynatıyor, içine gül suyu, hel –kakule- üstüne de “mukesserat” dedikleri her çeşitten fındık, fıstık, badem vs. koyuyor..

Diğer Araplar ise bilmiyorlar hiç..

O zaman diyorum, bu aşure kesinlikle Osmanlı mutfağından..

E bizden başka bu mükemmel tarifi bilen olmadığına göre ;)

Ve Osmanlı yemeklerini ve o değişik damak tadlarını denedikçe hep dediğim şu sözümü söylüyorum:

“Atalarımız ağızlarının tadını biliyorlarmış” :)

Gerçekten, o binbir çeşit şerbetler, helvalar, tatlılar, pilavlar.. Meyvelerle etin o lezzetli uyuşumu..

Hele o güllaç, müthiş bir tad..

Kimin aklına gelir ya, nişastadan ince plakalar yapılıp, sütle ıslatılıp, böyle müthiş bir lezzetin ortaya çıkacağı..Hem de ne kadar kolay yapması.

Osmanlı nasıl, her çeşit milleti, kültürü, kafayı-yüreği bünyesinde topladıysa aynen sofrasında da toplamış..

Her mutfaktan esintiler görmek mümkün ama alınanlar direk değil, diğer mevcut tatlarla birleştirilip harika lezzetlere ulaşılmış..

Aşure de böyle bir tatlı..

İçinde tatlı-tuzlu her çeşit var, birleşmiş tüm tatlar..

Lezzetler elele-başbaşa, o bildiğimiz müthiş görüntü ve tad oluşmuş:

Buğday, nohut, fasulye, pirinç, kayısı, incir, ceviz, fındık, portakal, elma, ayva, tarçın, karanfil, vanilya, şeker.. Say sayabildiğince..

Biri eksik olsa tat bozulacak.
Biri eksik olsa görüntü ve lezzet değişecek.

Tuzlu da var içinde, tatlı da, ekşi de, ama birleşmişler “aşure” olmuş..Tuzu da ekşisi de tada karışmış..

Hani olur ya farzedin, bir yoklama yapılsa: “Aşure!” dense,
Kuru fasulye de nohut da şeker de “Burda!” Diyecek :)

Birini çıkarsan görüntü de lezzet de değişecek..
Bir tanesi bile lüzumsuz değil.

Ama tek başlarına da “Aşure” değiller!

Keşke, keşke diyorum biz tüm dünya müslümanları “aşure”den ibret alsak..

Aşure olsak!

Cem etsek tüm manaları “aşure” gibi..

Cem etsek aynı anda secdeye giden ve aslında kardeş olan tek tek yürekleri..

Hoş görsek, sevsek, sevilsek hep..

Yaratıcıları, Sahipleri, Taptıkları, Rızıklandıranları,
Peygamberleri, dinleri, kıbleleri,
Köyleri, şehirleri, devletleri, memleketleri ,

Bine kadar, yüze kadar, ona kadar hep “bir” “bir” “bir” olan, bu kadar ortak noktaları olan bunca insan, bunca müslüman neden ayrı-gayrı?! Neden kanlı-bıçaklı?

Ya Rab! Şu mubarek ay ve günler hürmetine topla bizi!

Sev bizi! Birbirimize sevdir bizi n’olur!

Bizim apartman Birleşmiş Milletler gibi :) Her milletten kimi ararsan var: Karşımda Filipinliler var, onlar müslüman değiller, yakındaki bir hastahanede çalışan sağlıkçılar..Onların altında Sudanlı bir aile..Daha alttakiler Yemenli.. En alt kat Suutlu. Bizim taraf da; altımda Suutlular, bir altta Eritiryalı, en alt kat da Yemenliler.

Dün alt komşumda kahvedeydik hepimiz, hatırlatıyor; “Muharrem ayı da geldi, aşure vakti” :) Her muharrem ayında kocaman bir tencere aşure yapıp dağıtıyorum onlara, alıştılar, bekliyorlar..Bakalım bu yıl daha yapamadım, ya nasib.

Bu da böyle bir aşure sohbeti oldu efendim, Rabbim hayırlara vesile kıla, dağınıklıklarımızı toplaya..Bizi seve, sevdiklerine sevdire, sevdiklerini bize sevdire amin..

Muhabbetle

Ayşe Reşad'dan alıntıdır... Çok beğendim bunu muhakka herkes okumalı... Teşk.ederim...


*“Ramazan orucundan sonra en faziletli oruç, Allah'ın değer verdiği ay olan Muharrem ayında tutulan aşure orucudur…”

Muslim

*“Aşure günü orucunun, bir önceki yılın günahlarına keffaret olmasını Allah'tan umarım.”

Tirmizî

5 Eylül 2012 Çarşamba

SOFRALARIMIZA MUHTEŞEM LEZZET - Kaşarlı Mantar

 SOFRALARIMIZA MUHTEŞEM     LEZZET          Kaşarlı Mantar 

Hem pratik hemde lezzetli bir tarifle karşınızdayım;

En çokta çocukların bayıldığı mantarı ister et yemeklerinizin ister makarnanın yanında servis yapabilirsiniz...





Yapılışı:

• Mantarları soyduktan veya iyice temizledikten sonra saplarını çıkaralım.
• Mantarın saplarını çıkartıp boşluklara azıcık tereyağ, tuz ve toz biber ekleyip fırına sürün, suyunu bırakır gibi olunca rendelenmiş kaşar peyniri ilave edip tekrar fırınlayın... 
• Önceden ısıtılmış 180 derecelik fırında 20-25 dk pişirelim.

İsterseniz dilimleyip güveç tabağında da aynı işlemi yemek gibi de yapabilirsiniz, ben 2sine de bayılıyorum... Kolay gelsin.

Not:
Mantarların siyahlaşmasını isemiyorsanız limonlu suda bekletin.
Kaşarın üzerine ince kesilmiş domatesde koyabilirsiniz.





17 Ağustos 2012 Cuma

ŞEKER BAYRAMLAR

Sanırım bir süre buralarda olmayacağım, “nefes almak” ve ayaklarımın gücü tükenene kadar sandaletlerle yürümek, tatilde olmak istiyorum…


Etrafınıza şöyle bir bakın;

 Şeker Bayramı kadar herkesi aynı sabaha tertemiz ve kıpır kıpır sevinç içinde uyandıran;           başka bir gün yok, o zaman tatlıları, cici elbiselerimizi, valizlerimizi hatta yola çıkmak için ruhu hazırlamak için son saatler....

 Bloguma bakan izleyenlerin çoğunu tanımıyorum ama bana mailler, mesajlar gelmesine bayılıyorum :P Hatta sadece 5-10 kişiyi tanıyorum (uzaklardan) diyebilirim. 
Nasıl bir hayatınız var onu da bilmiyorum ve belki de böylesi güzel, hepinize Ramazanın o güzel kokusunda iyi bayramlar diliyorum...

  
Ben bu süreçte bol bol oğluşumla doğada olmak, yüzmek, bu yaz geçmeden bir biraz bronzlaşmak, uyumamak, bisiklete binmek, fotoğraf çekmek, dostlarımla hoş bir bayram geçirmek ve Minel'imin Nişanında olmak istiyorum…

Görüşmek üzere; şeker tadında bir tebessüm olsun yüzünüzde :)


BAYRAM İÇİN HAZIR YUFKADAN CEVİZLİ - FISTIKLI BAKLAVA

BAYRAM İÇİN 

HAZIR YUFKADAN CEVİZLİ - FISTIKLI BAKLAVA

Hımmm Enfess :))

Yapımı zahmetli olan her lezzet güzel oluyor baklavada bu zahmetle hazırlanan ama çok sevilerek yenilen lezzetlerden birisi.

Baklavanın hamurunu iyi hazırlamak yufkaları olabildiğince ince ve düzgün açmak,şerbetinin kıvamını ayarlayabilmek bunların hepsi çok önemli.

Ama artık hayatımızda birçok şey kolaylaştı hazır baklavalık..

Yufkalarda bunlardan birisi uzun zamandır denemek istiyordum geçen gün markette görünce bir cesaretle aldım ve denedim. Çok memnun kaldığımı söylemeliyim görüntüsüyle tadıyla nefisti. 

Artık bayramları beklememize gerek kalmadı istediğimiz zaman rahatça fazla zaman harcamadan evde baklavamızı yapabiliriz.

Denemediyseniz denemiş birisi olarak tavsiye ediyorum şimdiden afiyet bal şeker olsun…

HAZIR YUFKADAN CEVİZLİ BAKLAVA;
Malzemeler;
800 gramlık hazır baklava yufkası,
400 gram tereyağ,
250 gram çekilmiş ceviz,
Şerbet için;5 su bardağı toz şeker,
4 su bardağı su,
3-4 damla limon.
Yapılışı;
Önce şerbeti hazırlayın, şerbet malzemelerini kaynatın.
Ocağı kapatmadan önce 3-4 damla limon sıkın.
Şerbeti soğumaya bırakın.
Tepsiye yağ sürüp, üzerine teker teker 3 yaprak yufka dizin.
Her 3 yaprakta bir erimiş tereyağ sürün.
Her 15 yufkada bir ceviz içi serpin.
Ceviz içi iki kere serpilmiş oluyor.
Bütün yufkaları bitirdikten sonra istediğiniz şekilde yufkaları kesin.

19 Temmuz 2012 Perşembe

Hoş Geldin Ya ŞEHR-İ RAMAZAN - Ödüllü Bir Ramazan Sofrası


HOŞ GELDİN YA ŞEHR-İ RAMAZAN

ŞÜKÜR KAVUŞTURANA

Ramazan, Oruç, Bereket, Enfes Sofralar derken 

özel bir yazı paylaşmalıyım dedim sizlerle, başladım araştırmaya; 

Derken En Özelinden Ödüllü Bir Ramazan Sofrasını mutlaka görmelisiniz dedim... 

Bu Enfes Sofra Amerika'da düzenlenen sofra tasarım yarışmasına Türkiye'den katılan bir blog yazarımızın "Ayrıntılarıyla inceleyebilirsiniz ... Kirmizimutfakblog "
Ellerine sağlık Ebru Ablacım, Kesinlikle takdir Ediyorum, Alkışlıyorum Bu Güzel Başarını :)) 

İşte ödüllü masanın detay fotografları...

Masanın tepeden görünüşü...
 
  
Tabakta ''Bismillah'' Tuğrası.Bu tuğrayı, Tugra.org kanalıyla üyesi oldugum tugra sevenler grubunun hediyesi imiş...
 
Dünyaca ünlü iğne oyamız üzerinde yine dünyaca ünlü nazar boncuklarımız...
  
Yine dünyaca meşhur bakır sürahi ve maşrapalarımız.
Gurur duyup sahip çıkacağımız o kadar güzelliklerimiz var ki...
 
Ve caanım hurma...

Afiyetle oturulacak nice güzel sofralarda, nice Bereketli Ramazanlar olsun...

 

Benzer Yazılarım

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

...♥ Zeynep'le Güne Merhaba ♥...

'Ve sen yine denendiginde
ve yine kalbin daraldiginda
ve yine bütün kapilar yüzüne kapandiginda
ve yine ne yapman gerektigini bilemediginde
Uzun uzun düsünve hatirla Yaradanini!
Allah kuluna kâfi degil mi?
(Zümer/36)

Konumuz Ne olsun :)