Translate

24 Aralık 2019 Salı

BIRAKIN PERDELER AÇIK KALSIN


Yaşlı hanım hastamız “İstemiyorum. 

Perdelerin kapanmasını istemiyorum. 

Pencere bahçeye bakıyor, üstelik 4. kattayız. 
Kimsenin içeriyi göreceği yok. Lütfen perdeleri kapatmayın” diye söyleniyordu.

O gece yattığı koğuştaki diğer hastalar perdeleri kapattırmadığı için servis hemşiremizden yardım istemiş,
hastamızı ikna edemeyen hemşiremiz de sorunu bana iletmişti.
 Odadaki diğer iki hasta pencere kenarında yatmakta olan hastamızın perdelerin kapanmaması yönündeki ısrarını anlamamış:(
biraz da öfkelenmişti.
Odaya neden girdiğimi anlayan hastamız ağzımı açmadan
“perdelerin kapanmasını istemiyorum, lütfen ısrar etmeyin” diyerek karşılamıştı beni.
İkna olacak gibi görünmüyordu.
Yatağının kenarına oturup sakinleştirmeye çalıştım.
 Odadaki diğer hastaların isteğini de ileri sürerek hiç olmazsa tül perdeyi çekmeye razı ettim.
Pek içine sinmemişti ama oyunun kuralına göre oynanması gerektiğinin de farkındaydı.
Odada gerginlik sürüyordu.
Yanlarında kalıp konuşturup sakinleştirmeyi düşündüm.
Hastamızın ziyarete gelen çocukları ve torunları olduğunu hatırlayıp, onları sordum.
Özellikle torunlarından söz etmeye başlayınca yumuşadığını, yüzünün güldüğünü fark ettim.
Oğlu ve kızının çok çalıştığından, kendi çocukları ile ilgilenmeye zaman kalmadığından yakındı.
- Evde herkes çalışıyor. Büyük torunum okuldan eve geldiğinde karşılayan kimse olmuyor.
O kocaman evde tek başına ne bulursa onunla karnını doyurup televizyonun karşısına oturuyor. Garibimin önüne sıcak yemek koyup sırtını sıvazlayacak, saçını okşayacak biri bile yok yanında.
“Ama modern hayat hep böyle. Hayat hızlı ve herkes meşgul, ne yapacaksınız?
Bütün büyük kentlerde bu sorunlar yaşanıyor sanırım” diye üsteledim.
Omuzlarını silkti. Doğrulup yastığını düzeltti.
Sonra yine o öfkeli gözlerle baktı.
- Modern hayatmış, sevsinler. İnsanı yalnız bırakan, başkalarından uzaklaştırıp içine kapanmasına yol açan modernliği ne yapayım?
Herkes yalnız, çocuklar bile yalnız görmüyor musunuz?
Kimse kimsenin derdini bilmiyor, bilse bile kulağının üstüne yatıp görmezden geliyor.
Anlatmaya çalışsan yaşama telaşından kimsenin durup dinlediği de yok.
- Nasıl bir yalnızlık bu sözünü ettiğiniz?
Her ne kadar konu ilgimi çekse de gerçekte, hastamızı biraz daha konuşturup sakinleştirmeyi
ve böylece odadaki gergin havanın bir ölçüde giderilmesini amaçlamıştım.
- Doktor bey oğlum, yıllar içinde azar azar öyle şeyleri yitirdi ki insanlar,
evlerine kapandıkları yetmedi, şimdilerde kendilerine de kapanmalarını bekliyorlar.

Sonra çocukluğunu, insanların bahçeli konu komşunun birbirini görebildiği evlerde yaşadığı yılları anlattı.
Konu odadaki diğer hastaların da ilgisini çekmiş, az önceki hırlaşmayı unutup hastamıza kulak kabartmışlardı.
- Önce bahçeler otopark oldu.
Apartman hayatı, modern yaşam dedik bahçenin çamurundan kurtulduk diye kandırdık kendimizi. Herkes evlerine çekildi.
Kimse kimseyi görmez, duymaz oldu.
- Peki sonra?
- Sonra sıra balkonlara geldi. Balkonları kapatıp eve kattılar. İşyerleri de balkonsuz oldu.
Dışarının tozundan kirinden kurtulduk diye kandırdık yine kendimizi.
Konu komşuya, gökyüzüne, dünyaya açılan balkonlar da gitti elimizden.
Yetmedi sıra pencerelere geldi. Tül perdeydi, güneşlikti, kalın perdeydi derken pencereler de örtüldü.
Jalûzi, panjur stor derken pencereler kapandı.
Onca para döktüğümüz perdelerimize bakıp “ne güzel oldu” diye avunduk.
Güneş görmeyen, gün ışığı gibi yanan lambalarla aydınlatılan işyerlerine, evlere kavuştuk.
Her şey yavaş yavaş oldu.
Modernleşiyoruz diye tüm bunları sineye çektik.
- Peki ya şimdi?
- Görmüyor musunuz?
Herkes içine kapandı.
Bahçesi balkonu olmayan pencereleri örtülü o çok modern evlerde dışarıyla tek bağlantısı televizyon olan insanlara dönüştük.
Gerçi biraz daha okumuş olanların internet ve cep telefonları da var ama yalnızlık aynı yalnızlık.
İnsanları içine kapatıp yalnızlaştırdılar.
Şimdi sadece bakmaları istenen yöne,
televizyona bakıp orada izledikleri dünya ile yetinmelerini orada yaşayıp tüketmelerini, sadece tüketmelerini bekliyorlar.
Dedim ya modernlikmiş, sevsinler…
Odadaki hastalardan biri televizyonun sesini önce kıstı, sonra da kapattı.
Diğer hastamız dayanamayıp “Durum bu kadar mı kötü?” diye sordu.
Bizimki gülümsedi duvarda asılı olan manzara resmini gösterdi.
- Kimileri durumun farkında.
Duvarlarına resimler asıp ara sıra da olsa başka yöne bakmayı, resimlerin içine dalıp hayaller kurmayı veya kitap okuyarak kendini avutmayı başarabiliyor.
Ama ben çocuklar için, torunlarım için kaygılıyım.
Hangi çocuk gökyüzündeki bulutlarla !
veya oyun oynadığı halının üstündeki desenlerle hayaller kurmamış, oyunlar oynamamıştır?
Öyle bir kapandık ki hayata, şimdi ne o halılar var, ne de çocuklarımızın görebileceği gökyüzü.
Varsa yoksa televizyon, tablet,bilgisayarlar.
Her şey hazır, hayaller bile.
Hayal kurmayı bile çok görüyoruz, çocuklara.
Eliyle pencereyi gösterip “Bu yüzden istiyorum, penceremi.
Hastane odasında bile olsa pencere örtülmesin, perdeler açık kalsın istiyorum.
Gökyüzümü kaptırmayacağım bu yamyamlara” dedi.
Bu sözlerden sonra başucundan kitabını ve gözlüğünü aldı.
Odada az önceki gerginlikten eser kalmamıştı.
İzin isteyip yanlarından ayrıldım.
Ertesi sabah
ve daha sonraki günlerde o odanın tüm perdelerinin açık olduğu dikkatimizden kaçmadı.



Üstelik hastamızın taburcu olmasına

ve aradan geçen onca zamana karşın hiçbirimizin eli gitmedi o perdeleri kapatmaya.

🙏🙏💖💖
Dr. Mehmet Uhri ~☆☆

17 Aralık 2019 Salı

Yerli Malı Haftası Şapka Yapımı - Anaokulu İlkokul Etkinlikleri

Oğlum Bu sene Yer fıstığı oldu

Hem rengi uygun olsun hem farklı tasarım bir şapka yapalım dedik,

evdeki mukavva kağıt yada renkli kartondan da yapabilirsiniz

Çok kolay ...

 

Yerli Malı; Yerli Malı,

Her TÜRK O'nu KULLANMALI !

 

Yerli Malı Haftası, 12-18 Aralık tarihleri arasında 
Türkiye'de tüm okullarda kutlanan belirli günler ve haftalardandır.
 I. Dünya Savaşı sonrası oluşan ekonomik darboğazın ardından 
yabancı ülkelere para akışının önünün kesilmesi ve toplumsal tutum bilincinin oluşması amaçlanmıştır. 

Özellikle okullarda "YERLİ ÜRETİM" temalı etkinliklerle kuru yemiş , çerez, meyve ve bakliyat çeşitleriyle 
hazırlanmış şapka, afiş, şiir ve sınıflarda hazırlanan lezzetli masalarlarla kutlanıyor.

 
Yer Fıstığı Şiiri

Yer üstünde çiçek açan,
Kökle toprağa karışan,
Yer altında olgunlaşan
Bir meyvenin tohumuyum.

Esasında fıstık olan,
Adını topraktan alan,
Bol vitamini bulunan
Besleyici bir nesneyim.

Yağı için üretilen
Pembemsi zarla örtülen,
Kavrulmuşları yenilen
Çerezlik kuru yemişim.

16 Aralık 2019 Pazartesi

Yalova Termal Şifalı Kaplıcaları - Sultan Banyo

Dünyada sağlık turizmi giderek önem kazanıyor ...

 İstanbul'a Yenikapı'dan Feribotla 1saat 15 dk. uzaklıkta 

araçla köprüden 1 buçuk saatte gidebileceğiniz şifa kaynağı sıcacık bir ortamdan bahsedelim ...

Yalova merkeze 12 km. mesafede ve minibüs kalkmaktadır... 

Biz bu hafta ufacık bir kaçamak yaptık :)

özellikle sonbahar kış aylarında tavsiye ediyorum .... 

 


Yalova Termal Kaplıcalarının Hikayesi Nedir ?


Termal ilçesinde bulunan kaplıcaların milattan önce 2000 yılında meydana gelen 
bir deprem sonrasında ortaya çıktığı bilinmektedir. 
Bu dönemden sonra sürekli ilgi odağı olan Termal ilçesi, özellikle Romalılar döneminde çok daha meşhur olmuştur. 
Farklı kaynaklarda yer alan bilgilere göre yerin altından çıkan sıcak su ve buhar, 
o dönemki insanların burada yeraltı tanrısı yaşadığına inanmasına neden olmuştur. 
Romalıların ardından Bizans hakimiyetine giren Termal ilçesine ilk hamam bu dönemde yaptırılmıştır.


Yalova hem memleketim hem yakında nefes alacağım bir tatil, sağlık ve turizm merkezi .
Hava ne kadar soğuk desekte; 
ulu kocaman çınarlar arasında yol alırken bu mis gibi hava harika geliyor.
yazın görseniz yemyeşil birde :)

Hayrettin Karaca tarafından, 1980 yılında 13,5 hektar arazi üzerinde kurulan koleksiyon 
Türkiye'nin ilk ağaç müzesi Karaca Arboretumu da buradadır.
 Bugün yaklaşık 7000 civarında değişik bitki türü ile harika peyzaja sahiptir.



Yalova Termal, 
T.C. SAĞLIK BAKANLIĞI TERMAL İŞLETME İDARESİ tarafından işletilmektedir.

Kalsiyum, Sülfatlı Ve Florürlü Miks Termomineral Sular Sınıfındandır. 
Toplam Mineralizasyonu Yaklaşık 1500 Mg/L Düzeyindedir. 
Ayrıca Kaplıca Suyu Renksiz, Berrak Ve Tatlıcadır. 
1911 Yılında Roma'da Yapılan Kaplıcalar Yarışmasında "Suları Faydalı En İyi Kaplıca" Ödülünü Almıştır.

Yalova Termal Suyunun Termal Havuz ve Kurşunlu Hamamı, Banyo Kürleri, 

Özellikle Romatizmal Hastalıklarda Etkilidir.  

Girişten sonra biraz ilerledikçe tarihi Termal Kaplıcaları ve Bembeyaz Çınar otel sizi karşılıyor,  

Sağlık Bakanlığı Çalışanları İçin %50 İndirim Uygulanmaktadır.
Tesisin Şifalı Suları Hatta bu kış çekilen fotoğrafı Dünyaca Ünlüdür.

 

 
Yalova Atatürk’ün benim kentimdir dediği;
Termal'de pek çok defa gelerek yazlık başkent olarak kullandığı 
1929’da 35 günde tamamlanan Atatürk Köşkü’nü gezebilirsiniz (ücretli)

Tam meydanında kurulan ve muhteşem sultan kostümleri 
hatta rengarenk papağanlarla fotoğraf çektirebilirsiniz. 


İlk misafiri Mustafa Kemal Atatürk olan tarihi Limak otel muhteşeme ama söylemeden geçemicem .



 

Aslında çok fotoğraf çekmek isterdim 
ama kendim yürüyüşe dalmışım, bu sefer gözlerim benim için kaydetti anı...
Yine de netten buraya dair güzel noktaların hepsini toparladım sizlere ... 



Biz sıklıkla :) 
Sultan Abdülmecid'in 
Bezm-i Alem Valide Sultan 'ın romatizma ağrılarına iyi gelince ilgi gören
Valide Hamamı’nın yanında Sultan Banyo'yı tercih ediyoruz... 
Aile banyoları var ücreti 2 kişi+çocuk için 60 tl. 


Bir nefes şu hayat !

Sevgilerimle ...



 

 

13 Aralık 2019 Cuma

Kırmızı Kadife Browni - Çilek ve Çikolatanın Muhteşem AŞK 'ı




Kırmızı Kadife Browni 

. ♥ Çilek ve Çikolatanın Muhteşem AŞK 'ı  ♥ .


    Oda sıcaklığında 200 tereyağı,
     1,5 su bardağı toz şeker 
     4 yumurta,
     Çay kaşığının ucuyla kırmızı gıda boyası (isteğe bağlı)
     1 pk. vanilya
     1 pk. kabartma tozu
     1 pk. bitter veya sütlü çikolata (tercihinize göre)
     6 yemek kaşığı kakao
     1 su bardağı çilekli süt veya yoğurt
     1 su bardağı kırılmış ceviz
     2 1/2 su bardağı un 

- bal kıvamında olacak 
(isterseniz çileği içine isterseni süsleme için kullanın...)

  Üzeri İçin: Kaymaklı Krem Şanti 
  1kase küçük parçalanmış çilek
  Antep fıstığı - Hindistan cevizi
    
  

Hazırlanışı : 

     
Öncelikle gıda boyası sağlık açısından uygun değil 
vs. söylemler nedeniyle kullanımını tercihinize bırakıyorum, 
ama bu muhteşem görünüm için şart....

Fırını 175C'ye getirin. 23-24cmlik kek kalıbını yağlayın. 



  1. Yumurta ile şekeri çıparak köpürene kadar çırparak başlıyorum, gıda boyasını, yağ ve vanilyayı ilave ediyoruz,  
  2. iyice karıştırmaya devam.... 
  3. Çilekli olacakya tam anlamıyla içine süt/yoğurt karışmımızı da koyalım ve devam karıştırınnn, son Erimiş çikolatamızı ilave ediyorum...
  4. Un, kakao, kabartma tozu ve tuzu ayrı bir yerde karıştırın derler ama ben Yavaş yavaş yumurtalı karışıma ilave edip karışımın özleşmesini sağlıyorum. 
  5. Ve cevizleri ilave edip karışımı kalıba dökün.  
  6. Fırında 20-25 dakika pişirin. (ben 25 dakikadan sonra 150C'ye alıp çok az bir süre daha -kürdan temiz çıkana kadar- pişiririm.) 
Kalıptan çıkarmadan telin üzerinde tamamen soğutun. 
Soğuyunca servis tabağına alın. 
Kaymaklı krem şanti ve çilek/antep fıstığı/hindistan cevizi ile süsleyip dondurma eşliğinde servis yapın. 
Afiyet Olsun 



Alternatif sunum için küçük kalpler arasına krema/krem şanti uygulayabilirsiniz;

Hatta :)

Yine üzerine krem şanti/krema uygulayıp çilek ve çikolata ile pasta gibi de harika bir sunum elde edebilirsiniz..

Öpüyorum; Sevgiler... 

  






11 Aralık 2019 Çarşamba

Pantone Renk Enstitüsü 2020 Yılının Rengi olarak Klasik Mavi'yi Seçti

Pantone En büyük Renk enstitüsü diyebilirim, 

Yaklaşık 20 yıldan bu yana her sene yılın rengini belirliyor. 
Sonrasında moda, mobilya, makyaj takı, teknoloji artık aklınıza ne gelirse her şekilde hayatımıza giriyor...
Özellikle tasarım ve reklam firmaları bu konuda çok çalışkanlar tebrik ediyor;
çokkk güzel pazarlıyorlar :)))


Bu yıl da Pantone Renk Enstitüsü geçmişte olduğu gibi 
2020’nin renk tonuna sahip eşyalar piyasaya sürmek için FedEx, Adobe ve The Inside ile ortak çalışmalar gerçekleştirecek.

19-4052 klasik maviyi; 

tarz bir süreklilik ve güven; her zaman itimat edebileceğimiz, elle tutulur ve güven telkin eden bir ton” sözleriyle değerlendirdi.

Hakikaten böyle güzel bir koltuğa dokunasım geldi, hissetmeliyim de !

Beyaz - Gri - Çimen Yeşil - Siyah ile ortak kontrastlarla da hayatınıza sokabilirsiniz.
Benim şahsen örnekler çok hoşuma gitti .



Mobilya biraz ciddi bir değişim diyorsanız 
Gündemi takip ediyorum bende imajı oluşturmak adına daha küçük dokunuşlar atalım :)




Bu rengi çok severim, 
Kabanım, elbisem, makyajım vs. çok da tercih ederim,
şimdi ipek şantuktan olan mavi abiye elbiseme anne kız kombin yapmak adına kızıma da dikeceğim :)
Sizinle küçük dikiş çalışmalarımdan da paylaşırım yine ...




 

Daha büyük maviler de var hayatımıza sokmak isteyeceğimiz...
rüyalar büyük olsun :)


4 Aralık 2019 Çarşamba

Bu Dünya'da Her Şey KİRALIK; Sadece Sırayla Sahipleniyoruz ...


Bu dünyada hiçbir şey bizim değil.


Her şey KİRALIK .



Oturduğumuz evler.

Kullandığımız arabalar.
Arsalar, makamlar, satın aldığımız eşyalar,

Kazandığımız paralar her şey işte !

Hatta, Annem, Babam, Kardeşim, Çocuklarımız bile ...
Sırayla satın alıyoruz, sonra ya değiştiriyoruz, ya satıyoruz, yada ölümle !
bizden başkasına geçiyor
ya sonra... 


Hayatta durmadan yaptığımız bu koşuşturmaca, kavga niye ?
der gibiyim şimdi içimden..

Nasıl bir döngünün içindeyim şu koca dünyada hiç sorguladınız mı kendinizi,

sırayla sahipleniyoruz aslında, 
ben göçünce de bu hayattan başka biri bahacak belki bu pencereden... 
tüm canlılar sırayla toprak olucak değil mi? 

Satıcı, kiracı .... 

Ey En Büyük Emlakçı :)



Ömürlerin kıymetini bilelim dostlar,

kalp kırmayalım mesela;
(Ya o kalp Rabbim katında çok seviliyorsa! (hiç korkmuyormusunuz))

çok iyilik edin mesela;
İnanın ardımızdan gelen en büyük huzur -hayırlı dua!

çok gezin mesela;
yarına nasip olacak mı o yerlere gitmek !

çok ibadet edin mesela;
eksik oruçlarınız, namazınız, zikirlerimiz vardır eksik dünlerden :(
çok huzurlu olun az nefes alın mesela :)
aldığımız her nefes sayılı, stresle sinirle çok soluyarak kalbimizin sayısını azaltmayın :)

sonuçta;

herkesin işini ne kadar yaparsan o kadar iyisin bu hayatta !!!



kendinizle sohbet edin mesela
vakti bilmiyoruz bu dünyadan yolculuğun, 
ya az kaldıysa 
acaba yapmak istedikleri var mı gitmeden ? aklında kalanları?
çok sevdiklerimden biri gidiyor yine bugün ...




Bir gün şehrin ileri gelenlerinden birine sormuslar:


“ Üstadım! 

Ben öldükten sonra evimin kapısına koyacakları levhaya sence ne yazarlar ?


-Üstad büyük bir ciddiyetle cevap verir ?


“KİRALIK EV ! ..”

29 Kasım 2019 Cuma

Mutfak Dolabı Boyama Projesi - DIY : Cadence Hybrit Multisurfaces


 Felsefem ! Atmıyoruz, Yeniliyoruz ...


Merhaba dostlarım;
Özellikle Hobi, Dekorasyon hatta el sanatlarına dair sitelerde, instagramda hatta kurslarda 
son dönemde yaygın şekilde alışverişi-yeni tüketimini azaltan, yenilemeye-geri dönüşüme dair bir akım var.

Kendi adıma ne yapabilirim beni daha mutlu edecek diye düşünürken; 
ilk sırada kesinlikle mutfaktan başlamalıyım diye karar verdim... 
Akrilik Membran Mutfak dolabım daha çok yeni 4-5 yıllık ve en ufak deformasyonu yok, 
kapakların çok parlak renk dokuda olması hoşuma gidiyordu :( 
ama şu kapakların haline bakar mısınız !!!
Güneş gören alan diyordum başta ama zamanla yayılarak artan bir sararma başladı .

Üstelik tek benim değil tüm apartmandaki bayanlarda bu durumdan mutsuzdu .


Araştırmalarım sonucunda Cadence Hybrit Multisurfaces boyalarını tercih ettim, 
bu bir reklam yazısı değildir ! 
Ahşap, seramik, polyester, kumaş, deri, metal, duvar, dolap, plastik tüm yüzeyler için 
kullanılabilen özelliğe sahipler. 
Astar ve zımpara da gerektirmiyor.

  Gerekli malzemeleri size tek kolajda hazırladım :

 Renk olarak; 

 

Pak beyaz (500 ml. H002) seçtik, 
krem tonajı yakalayabilmek adına içine Taffy (120ml. H005) ekledim, 
dil çubuğu yardımıyla kapaklı yoğurt kabı içinde yaklaşık 10 dk. renklerin iyice özdeşip karıştırın. 

1. olarak kapaklarınızın kuluplarını - ardından da dolap kapaklarınızı yerlerinden sökün,
gazete üzerinde boyayabiliyorsunuz, damlamıyor bile :)
2. aşama da ilk olarak  hazırladığınız boyadan ilk katı rulomuza sünger fırçasını takarak atıyoruz,
çabuk kuruyor 1 saat yeterli,
3. aşama kuruduktan sonra 2.kat boyayı atıyorsunuz...
yine 1 saat kurumaya bırakıyorsunuz,
3.kat son kat boya için saten fırça başını takıp atın, daha pürüzsüz bir doku oluşmasını sağlıyor...
1 saat kurumaya bırakmayı unutmayın !
 Şimdi sıra vernikte ...
4. kat için kadife vernik fırsaçısını takarak parlak verniğinizi sürüyorsunuz...

Bu kadar kolaymış :)





 Sizde acaba yapabilirmiyim diye sakın çekinmeyin;
aydınlanan mutfaklar için beyaz renk tonajını da ekliyorum ...

Hadi deneyin...



 

 

 



25 Kasım 2019 Pazartesi

👍 PIRASALI HAVUÇLU GÜL BÖREĞİ <--- Pırasa yemeyene bile yediririm

 

İDDİALIYIM; Sebze yemeyene bile bu lezzet afiyetle yedirtir :)

 

Malzemeler

İÇ HARCI:
  • 4-5 yufka
  • Yarım kilo pırasa
  • 2 tane havuç
  • 1 bardak kaşar loru peynir
  • 2 kaşık tereyağ / az tuz
YUFKA HARCI:
  • 1 tane yumurta
  • Yarım su bardağı sıvı yağ
  • Yarım su bardağı süt
  • 1 paket kabartma tozu
  • Az tuz
ÜZERİNE SÜRMEK İÇİN:
  • Yarım su bardağı yoğurt
  • Tuz, karabiber, pul biber
  • 2 çorba kaşığı tereyağı
  • Çörek otu / Susam

Hazırlanışı

  1. Önce iç harcını hazırlıyoruz; Pırasalarınızı yıkayıp, ince dilimleyin, havuçlarınızı soyup rendeleyin, wok tava ve tereyağ ile soteliyoruz. tercihen sıvı yağ da kullanılabilir. İyice pişince ateşten kenara alın soğuması için ve tuz, biber, 1 su bardağı loru da içine karıştırıp dinlenmeye bırakın.
  2. Yufka harcını hazırlıyorum; ve yukamızı 8e bölerek üçgenlerin içine kaşık veya yumurta sürme spatulasıyla yufkanın içine harç koymadan bu sosumu sürüyorum. Hem lezzetli hem yumuşak olmasını sağlıyor.
  3. Üçgen yufkalarımızı rulo şeklinde sarıp gül böreklerimizi hazırlıyoruz. Tüm yufkamız bitene kadar :)
  4. Üzeri için yoğurtlu sosumuzu hazırlayarak bütün tepsiye dizdiğimiz gül böreklerimizin üzerine yayıyoruz, suma ve çörek otu bence olmazsa olmazı !
  5. Önceden ısınmış 190 derece fırında pişirebilirisiniz. Afiyet Bal şeker olsun
 



12 Kasım 2019 Salı

KADIN : Vahit TUNA / İSİMSİZ

Bunlar ne diyeceksiniz ??

Neden o kadar ayakkabıyı asmışlar duvara ?

Tam 440 çift !

 "Ölen kişilerin ayakkabılarının evlerinin kapısının önüne bırakılması 

geleneğine de işaret eden bu çalışma, kadına yönelik şiddetin hafızasını tutarak sokağa taşıyor;

 kamusal bir tartışma ve bilinçlenme için bir aracı olma görevi üstleniyor."

 

2018 yılında erkekler tarafından Öldürülen 440 kadını temsil ediyor bu yapıt (Anıt) !!! 

Evlenene kadar canım cicim de sonra bu öfke neden oluyor !
 
Görüp, 
Görmezden gelemedim :(
 
Ölmediler, 
Hepsi sadece 2018'de öldürüldüler.


11 Kasım 2019 Pazartesi

Bomba bir Lezzet OREO'lu MAGNOLİA



Böyle Güzelini Yemediniz – Bomba Oreo’lu Magnolia

Malzemeler:

  • Üzeri için 3 Ad.
  • kalanı içine koymak için 17Ad. (20 adet oreo bisküvi)
  • Ceviz
  • Süslemek için hindistan cevizi ve damla çikolata

  • (Ben bebek maması kıvamında sevmeyenlerdenim, biraz damak tadı arıyorum tatlılarda :)

  • KREMA MALZEMELERİMİZ:
  • 1 litre süt
  • 1 büyük çay bardağı şeker
  • 1 adet yumurta sarısı
  • 1 vanilya
  • 1 yemek kaşığı tereyağ
  • 2 dolu yemek kaşığı nişasta
  • 2 kaşık irmik
  • 2 dolu yemek kaşığı un

  • 1 poşet kaymak tadında krem şanti

Sanki fransız tariflerini andırıyor bu tad bana.


Hazırlanışı :
  1. Kremasının malzemelerin güzelce pişirelim, altı yapışmamaıs gerekiyor karıştırmayı ihmal etmeyin lütfen.
  2. Pişen pudingimiz soğuduğunu anladığınızda krem şanti paketimizi ilave edelim, iyice çırparak ekliyorum, mikserle çekinmeden çıpın.
  3. Hazırladığımız pudingi servis kadehlerimize zemin olarak koyabilirsiniz, 2. kat olarak iri parçalanmış Oreo bisküvilerimiz ve cevizleri ekleyelim. Güzel bir sunum elde edebilmeniz için bunları bardakların kenarına doğru görünmesini sağlayın.
  4. Üzerine kalan pudingi de döktük mü işlem tamam !
  5. Zevkle süsleme kısmında sıra, Oreo bisküvileri kremasından çevirerek ayıralım, damla çikolatalar ve ceviz, hisdistan cevizi eşliğinde sunabilirsiniz
  6. Unutmayın en az 2 saat buzdolabında beklemesi gerekiyor :)

Afiyet, Bal, Şeker Olsun. 




 

Benzer Yazılarım

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

...♥ Zeynep'le Güne Merhaba ♥...

'Ve sen yine denendiginde
ve yine kalbin daraldiginda
ve yine bütün kapilar yüzüne kapandiginda
ve yine ne yapman gerektigini bilemediginde
Uzun uzun düsünve hatirla Yaradanini!
Allah kuluna kâfi degil mi?
(Zümer/36)

Konumuz Ne olsun :)