Translate

25 Şubat 2019 Pazartesi

Ev Yapımı KURU DOMATES SALATASI

 

Size lezzetli mi lezzzetli, Sağlık dolu bir önerim var !

 

Bu haftasonu annemin günü vardı, 

dost muhabbetine katılım çok olunca sofra da şenlik oluyor tabiki... 

Güzel yanı; ev sahibine her gelenin (yeni bir lezzet) ikramlık getirmesi...

sormayın 12 çeşit mi desek 15 çeşit mi oldu ...

suçluyum !!! o muhteşem sofranın size resmini çekmeyi unuttum :(


Kış domatesleri malum sera üretimi, ne lezzetini ne kokusunu bulamıyorum :(
ister dalından alın ister çeri olsun yaz mevsiminde yıkamadan yiyesi gelir insanın...
Kuru domatesler ise; 
yazın o en güzel zamanların da alıp yün ipe dizilerek kurutuluyor, 
kuru patlıcan, biber, kuru domates dolmalarını çok severim, çok da yaparım...
ama kuru domates salatasını ilk defa denedim...
ve sonuç 
Muhteşem
T A V S İ Y E   E D İ Y O R U M M M M  💕💕💕💕💕


KURU DOMATES SALATASI için Gerekli Malzemeler :


1 paket kuru domates 350 gr. / (ip'te isterseniz yarım dizi de alınabilir) 
1 su bardağı çekirdeksiz Soslu Zeytin (BİM'den aldım)
1 pk. Kuru Üzüm,
Yarım su bardağı çekilmiş iri Ceviz 
1 kutu Mısır
Kornişon Turşu
1 demet Yeşil Soğan
1 demet Maydanoz
1 demet Dere Otu
arzuya göre taze Nane / Roka'da ekleyebilirsiniz (ben bol yeşillik seviyorum)
1 Ad. Limon
Nar ekşisi - Zeytinyağ 
  
Yapılışı : Domateslerinizi yıkayıp 20 dk kaynatın, 
akabinde bütün malzemeleri dilimleyip büyükçe bir kapta karıştırabilirsiniz...
Bol yeşil, ekşimsi ve sağlıklı bir tatla sizi başbaşa bırakıyorum,
Afiyet olsun...



 

18 Şubat 2019 Pazartesi

Ölmeden önce görülmesi gereken 1000 yer : TARİHİ CAĞALOĞLU HAMAMI

TARİHİ CAĞALOĞLU HAMAMI'NDA HAMAM KEYFİ / KESE VE KÖPÜK MASAJI MUHTEŞEM

GELİN HAMAMI için özellikte tavsiye edilir !!!


 

Hepiniz sıcacık bir Merhaba

hatta şöyle miss kokulusundan ve yumuşacık... 
Bu kültürü sevenlerdenseniz, 
yazarken bile hissiyatımı size yansıtmayı çok isterdim.


Birazcık tarihinden bahsedeyim öncelikle sizlere ...

280 yıllık tarihi eser halen hamam olarak kullanılıyor

Osmanlı & Türk Kültüründe hamamın yeri oldukça yüksek, sadece yıkanmak olarak düşünmeyin, 
sosyal kültürel merkezler olarak öneme sahiplerdi. 
1. Mahmut'un 1741 yılında yaptırdığı, İstanbul'un en önemli tarihi ve turistik mekanları arasında yer alan hamam, 
Ayasofya Külliyesi'ndeki kütüphaneye ve Ayasofya Camiine gelir sağlamak için yaptırılmış.

Patricia SCHULTZ'un dünyada çok satan "Ölmeden önce Görülmesi Gereken 1000 Yer" seyahat kitabında yer almasıyla 
Turistlerin yoğun ilgi gösterdiği, ünlülerden tutun devlet adamı, sanatçı, edebiyatçıların vs. akınına uğrayan bir mekan.. 

Sol girişinde bakın duvarına daha kimleri göreceksiniz...


Kadın erkek ayrı bölümü mevcut, hijyen ve temizlik açısından tescilli bir yapıt.
Girişinizden sonra takunya, peştamal, kese ve kullan at çamaşır veriliyor, yanınıza bir şey almanıza gerek yok 
hatta çıkışınıza hazırlık için saç kurutma makinesi bile mevcut.

Şimdi; 

kendinizi bu sıcacık hamam taşına ve sıcak suyun rahatlığına bırakın ....



yarım saat yumuşadıktan sonra sizi natır diye anılan bayanlar alıp göbek taşının üzerine alıyorlar :)
sıcaktan gerçekten bunalmıyorsunuz özellikle yazmak istedim.
Öyle güzel kese yapılıyor ki, 
inanın tüm ölü derilerinizden sıyrılıp bebek gibi bir cilde kavuşuyorsunuz, 
ipek keseden sonra saçlarınızı bile şampuanla yıkıyorlar en son
Soğuk su !

Arada sırada da olsa bu deneyimi sizinde yaşamanızı tavsiye ederim..

Özellikle bu güzel banyo ardından yapılan yağ masajını.. 




İncelemek isterseniz 
size internet adresini ve sosyal medya adreslerinin linklerini aşağıya bırakıyorum..

Sevgilerimle



12 Şubat 2019 Salı

EVLİLİK DÜĞÜN HAZIRLIKLARI derken...

Kimse bekar kalsın istemez, 

yani içinden geçer mutlaka o güzel beyaz gelin olmak 💕💖💞

Yaradanım TEK sadece, 

herkes eşini bulsun mutlu olsun ister büyüklerimiz...

Ama bu yazım farklı, okumaya değer, kesinlikle her kelimesiyle çok değerli...


“Yaklaşık 2 yıl önce evlenmiş bir adamın evlilik sürecinde yaşadıkları ve bekarlara tavsiyeleri:
Yaşım 30’a yaklaşınca ailem ve akrabalarım “Daha ne zaman evleneceksin” baskılarını artırdılar.
Sürekli olarak bir tanıdık kız tavsiyeleri vardı.

Sonunda yakın bi arkadaşımın tavsiyesiyle, biriyle görüşmeye karar verdim.
Bir akşam arkadaşımın benimle görüştürmek istediği hanımefendiyle dışarıya çıktık.

Sakin efendi bir kızdı. Kafalarımız ilk dakikadan itibaren uyuştu.
Evlenme fikri iyiden iyiye kafama yerleşti. Ailelerimiz de hemen hemen aynıydı.
Ortalama geliri olan mütevazı yaşan insanlardı.

Aslında bu aşamalarda Evlilik, Kına, Düğün hazırlıklarına dair bir yazım vardı,
çok kimseye de faydası oldu onu paylaşıyorum sizlerle...
KIZ İSTEME - SÖZ - NİŞAN'a dair herşey

Ama; 

yazının başında dedim ya 

Tam bu telaşlara başladığınız sırada 

bu yazıyı da okumanızı istiyorum dostlarım...


Evlilik konuları açıldığında kendisinden önce evlenen arkadaşlarının nasıl evlilik teklifleri aldıklarından bahsediyo, her detayını uzun uzun anlatıyordu.
Sürprizler, organizasyonlar, balonlar, lüks restoranlar, pahalı tektaş yüzükler vs. vs…
aslında birçoğu romantik filmlerdeki ya da dizilerdekinin aynısıydı.
Muhtemelen kendisi de böyle şeyler bekliyordu.
Sonuçta böyle şeyler ÖMÜRDE BİR KERE yapılan şeylerdi.

Kendimi hazırlamıştım o akşamki yemekte evlilik teklif edecektim.
Lüks bir restorandan rezervasyon yaptım. Tektaş yüzük aldım.
Kıyafet ayakkabı vs.. hazırlandım gittim.
Yemekten sonra onun beklediği şekilde dizimin üzerine çöküp evlilik teklif ettim.
Filmlerdeki, dizilerdeki gibi

Kabul etti.



İkimiz de çok mutluyduk. Tabi bu gecenin bana maliyeti yaklaşık 3 Bin TL oldu.
Sırada kız isteme, nişan, düğün faslı vardı.
Bu işlerden çok da anlamadığım için kız arkadaşım bana yapılması gerekenleri söylüyor
bende ne lazımsa alıyordum.
Kız istemeye giderken çiçek çikolata devri maalesef kapanmış.
Özel gümüş gondol içinde en kaliteli ve en pahalı çikolatalardan almak, en büyük çiçeği yaptırmak gerekiyomuş
E kız istenirken damat şık olmalı malum..
Takım elbise, çiçek,çikolata derken 2 bin tl de burda masraf ettikKahvelerimizi içtik aile büyükleri kızı istedi.
Gecenin sonunda çok mutluyduk.
Nişan günü belirlendi hazırlıklar başladı.
Salon, kuaför, bohçalar, yüzükler, elbiseler, fotoğrafçı vs. derken 6 Bin TL masraf ettik.
Yakın akrabalar ve arkadaşlarımızın katılımıyla güzel bir gece oldu
“Olsundu mutluluğumuz için her şeye değerdi. Ömürde bir kere oluyordu sonuçta.”

Şimdi sıra kına ve düğündeydi. 

Mütevazı bir semtten evimizi tuttuk.
 Fakat ne o evi doldurmak için ne de düğün masrafları için ikimizin ailesinde de para yoktu.
Kendi birikimimi de evlilik teklifi nişan vs derken bitirmiştim. Ailemin birikimi de ancak takılara yetecekti.
Ailelerimizi yormamak için kredi çekmeye karar verdik.
80 Bin TL kredi çektik. Evlendikten sonra takılan takılarla bir kısmını kapatıp gerisini de taksitle ödeyecektik.

Evimiz için alışverişe çıkmaya başladık. Mobilya, halı, perde, beyaz eşyalar vs derken 36 Bin TL harcadık.
 “Olsundu mutluluğumuz için her şeye değerdi. Ömürde bir kere oluyordu sonuçta.”
Bu arada düğün salonunu bulduk, alyans, davetiyeler, nikah şekerleri, gelinlik, damatlık,
+düğün albümü çekimleri, saçı makyajı, yakın akrabalar hediyeler, bahşişler, çiçekler vs derken
elimizde kalan paranın 30 Binini de böyle harcadık.
Düğünden sonra balayı tatili olmazsa olmazdı.
İyi bir acenteden balayı için tatil satın aldık. 5 Bin de orada gitmişti.
Düğünden bir gün önce kına gecemiz vardı. Yine aynı prosedürler burada da işledi.
Salon, kıyafet vs. vs. 9 Bin TL maliyetle kına gecemizi de yaptık.



Düğünümüz tam da eşimin istediği gibi oldu. Arkadaşları ne yaptıysa biz de yapmıştık. 
Kimseden eksik kalmadık çok şükür (!)


Düğün, balayı tatili bitti. 

Acı gerçeklerle yüzleştik. 

Toplamda 90 Binin üzerinde masraf yapmıştık. 

Benim ailemin aldığı 20 Binlik takı ve eşimin ailesinin aldığı hediyeler hariç! 

Çektiğimiz kredinin bir bölümünü takılarla kapattık. 

Geri kalanını da taksitle 2 yıldır ödüyoruz. 

 

İkimiz çalışmamıza rağmen birimizin maaşı krediye gidiyor. Diğerimizin maaşı da evin ihtiyaçları, kira vs derken ucu ucuna yetiyor.
Bazı aylar onu da yapamıyoruz. Bu maddi sıkıntılar yüzünden eşimle kavga ediyor.
Birbirimizin kalbini kırıyoruz.
“Mutluluğumuz için her şeye değer” derken, meğerse mutsuz olmak için her şeyi yapmışız.
Sonradan düşündükçe anlıyor insan,
evlilik teklifi için lüks restorant ve en gösterişlisinden tektaş yüzük olmasa olmaz mıydı acaba?

Kız isteme bölümünde en lüks çikolata ve çiçek yerine, orta halli olsa olmaz mıydı?
Ev için aldığımız misafir odası, misafir yemek takımı, misafir masası, en lüksünden beyaz eşyalar,
koltuk fiyatına küçücük sehpalar olmasa olmaz mıydı?
Kına gecemizi şaşaalı değil de daha mütevazı yapsak,
hatta balo gecemizin içinde olsa olmaz mıydı?
Düğünümüzü uygun fiyatlı bir salonda yapsak, o gelinlik yerine diğerini alsak,
o beyaz smokin yerine uygun fiyatlı başka takım elbise alsak,
 hatta o en bilinen markadan olmayıverse

Olmaz mıydı?



O zaman sosyal medyada düğününün her detayını paylaşanlardan, arkadaşlarından,
Fatma Teyzelerin, İbrahim Amcagilin düğünlerinden eksik kalırdık.
Nasıl da ayıplarlardı bizi, küçümserlerdi belki de..
Velhasıl 2 yıldır çektiğimizi bir biz biliyoruz.
 Sözde mutlu olmak için ömrümüzün ve evliliğimizin en güzel 2 yılını 3 saatlik bir düğün için harcadık.
Borcumuz ne zaman bitecek belli değil.
En güzel düğün bizimki olsun diye daha kaç yılımızı kavgalarla heba edeceğimiz belli değil.
Sen sen ol bekar kardeşim, yapma!
“Mutlu olmak için evlen, BORÇ ÖDEMEK İÇİN değil!” Ömrünün en güzel yıllarını bankalara ipotek etme.
Düğünde hediye ettiğin süslü ponponlu şekerlerin unutulur,
ama maddi sıkıntı durumunda eşine söylediğin en küçük söz yıllarca yara olarak kalır!..
Düğünlerdeki gereksiz harcamalardan kaynaklı ekonomik sıkıntılar, sıklıkla boşanmayla sonuçlanıyormuş.
Herkesin şikayet edip, ama herkesin de ağına düştüğü tuhaf bir cendere bu:/
Şu hadisi şerif ışık olmalı evleneceklere;
“Nikâhın en hayırlısı, kolay ve külfetsiz olanıdır”
.
Kaynak: Küpbiber
LÜTFEN PAYLAŞALIM Kİ OKUMAYAN KALMASIN
BELKİ O ZAMAN SEVGİ İLE AŞK İLE
İLETİŞİMLE, SAYGI İLE KURULAN GÜZEL YUVALARA VESİLE OLURUZ......



8 Şubat 2019 Cuma

MİNİMAL SADE Bir Ev Dekorasyonuna Doğru ...

Minimalizm; 

Aslında sadece bir dekorasyon stili değil, başlı başına bir felsefe ve tarz kaynağı ...
Mies Van der Rohe’nin “Less is more!” yani ‘az çoktur’ sözüne dayanıyor. 
Mümkün olduğunca az eşya kullanarak evinizde ferah, geniş ve kullanışlı alanlar oluşturmaya doğru giden 
bu yeni bakış açımla sanki özene bezene kurduğumuz evler de bir anda insana herşey fazla gelmeye başlıyor...


* Öncelikle fazla eşya yoğunluğunu azaltmalı,
* Duvarların rengi soft tonlar hatta direk beyaz tercih edilebilir,
* Koltuklarınız rahat, duvardaki resimler bile sade, rahatlatıcı görselller olmalı, (yaprak çiçek)
* Mobilyalar beyaz hatta en fazla ahşap tik kombini düşünebilirsiniz,
* Ev aksesuarlarını, hatta kıyafetlerimizi bile azaltıyoruz...

Yani;
Minimalist dokunuşta olmak öyle sadece beyaz mobilya tercih etmekle de yeterli değil,  
Ya da en azından ben iyice her şeyin yoğun olduğunu hisseder oldum...

Fotoğraf ekliyorum size bir kare salonumdan,
Klasik Türk Evi dokunuşlarıyla ...
Mesela artık salonda oturuyorum bir odayı oğluma, bir odayı kızıma düzenledim...
Sadece misafire tahsis edilen, o dokunulmamış odalara hitap ettiğmiz yaklaşımda başlı başına bir fazlalık bence,
Mobilyalarıma gelince; 
Avangart tarzı herzaman kendime yakın bulurum ama öyle oymalı filan değil mobilyalarım beyaz ve düz lake... 
Moderne yakın sadece lükens ayaklarla kendimce bir model tasarladım ve sağolsunlar istediğimi de yapmışlardı  o zamanlar,
Ama gel gelelim evleneli 10 yıl oldu evlenenli, 
Olsun israfa karşıyım, 10 olsada hala onlarla ilgili sevgim devam ediyor... 
Bence atmamalı değerlendirmeli.
Gözüme o zamanki modellerle tasarladığım çiçek dokunuşlu koltuk - halı kombinim yoğun geliyor, sanki en sade halıyı tercih etmeme rağmen fazla gelir oldu ve ufak bir değişimle kendimi mutlu etmek istedim ... 

Ve yenisini de alttaki resimde ekliyorum ...
Yorumlarınızı bekliyorum...









Benzer Yazılarım

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

...♥ Zeynep'le Güne Merhaba ♥...

'Ve sen yine denendiginde
ve yine kalbin daraldiginda
ve yine bütün kapilar yüzüne kapandiginda
ve yine ne yapman gerektigini bilemediginde
Uzun uzun düsünve hatirla Yaradanini!
Allah kuluna kâfi degil mi?
(Zümer/36)

Konumuz Ne olsun :)