Translate

Seni Seviyorum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Seni Seviyorum etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

31 Ocak 2013 Perşembe

Sevgililer Günü Yaklaşıyor ....... 14 ŞUBAT

14 Şubat'a çok az kaldı, pek çoğumuz sevgilisine, eşine hediye bakmaya başladı bile

bazılarınızda ben 14 ŞUBAT Kutlamam diyenlerden olabilirsiniz...

Burası Sosyal bir ortam! ben fikirleri merak ediyorum :))))

Planlarınız nelerdir? 

Kimi sevgilisiyle, kimi eşiyle, kimi ise yalnız geçirecektir... 

Planlarınız nedir yazın bakalım, hem yeni fikirler üretmiş de oluruz...

Ben bu yıl işin kolayına kaçıp eşimin yıllardır vazgeçmeden kullandığı parfümünün sona yaklaştığını görüp, hediye için çözümü kısa yoldan buldum.

  Sevdiklerinize hediye alırken hep kara kara düşünürüz, acaba bunu alsam beğenir mi, şunu alsam giyer mi, bu hediye uygun kaçar mı diye. 

Sevgililer günü hediyeleri gibi pek çok başlıkdan arama yaparak hediye arayabilirsiniz; 
yada 
İşte size bu tatlı sorununuza çözüm getirecek bir site önerimiz: www.nehediyealsam.net
Sevgilerimle... 



21 Ocak 2013 Pazartesi

Sonra SEN Çıktın Karşıma . . .

Ve bu paylaşım, mutlu yaşayan bütün eşler için olsun.
Allah ağızlarının tadını, yuvalarının huzurunu bozmasın.

9 Ocak 2013 Çarşamba

Romantik Komedi 2 -Bekarlığa Veda


HANİ BAZEN NE İZLESEM DERSİNİZ YA; BUNU İZLEYELİM...
RENK OLSUN; BİRAZ GÜLELİM, BİRAZ VAKİT GEÇSİN 
İŞTE HEPSİ BİRDEN....
ROMANTİK KOMEDİ 1'İ İZLEMİŞTİM, 
ÖYLE ÇOK DOLU BİR FİLME BEKLEMEYİN, 
AMA KEK'LE ÇAYIN YANINDA GÜZEL GİDİYOR...
BİRDE 14 ŞUBAT'TA YAYINA GİRİYORMUŞ,
SEVGİLERİMLE :)))


Romantik Komedi filmi için dansöz kostümü giyerek oryantal yapan
Sinem Kobal için sevgilisi Arda Turan'ın ne diyeceği merak
konusu oldu. Kıskançlığıyla bilinen Turan'ın, sevgilisinin rol aldığı dizilerde
öpüşmesine karşı çıktığı biliniyor. Turan geçtiğimiz yaz Kobal'ın bikiniyle çekilmiş
fototraflarından da rahatsız olmuştu.

14 ŞUBAT'TA VİZYONA GİRİYOR
Boyut Film adına Murat Tokat'ın yapımcılığını üstlendiği, eğlenceli hikayesi ve güçlü
kadrosuyla büyük ilgi gören "Romantik Komedi" filminin, izleyici karşısında verdiği
başarılı sınavın ardından filmin ikinci versiyonu olan "Romantik Komedi 2" ,
14 Şubat 2013'te vizyona giriyor.

ÖZGE ULUSOY DA KADROYA DAHİL OLDU
Bekarlığa veda hikayesiyle başlayan "Romantik Komedi 2" filminde Sinema Kobal,
Sedef Avcı, Burcu Kara, Engin Altan Düzyatan ve Cemal Hünal'dan oluşan güçlü kadroya
bu kez Gökçe Özyol ve Özge Ulusoy gibi yeni ve başarılı isimler de dahil oldu.

FRAGMANI SES GETİRDİ
"Mutlu bir ilişkinin devamında evlenme kararı almak önemli midir?" , Bekar yürütülen
ilişkiler daha mı heyecan vericidir?" sorularına yine eğlenceli ve dinamik üslubuyla
yanıt arayan "Romantik Komedi 2" geçtiğimiz gün sinemalarda yayınlanan fragmanıyla da konuşulmaya başladı.
Filmde Didem karakterini canlandıran Sinem Kobal, sevgilisi Cem'i oynayan Engin Altan
Düzyatan'ı gizlice takip ederken, erkekleri aksiyonu yüksek bir bekarlığa veda partisinde
yakalıyor ve kızlar grubu kendilerini kamufle ederek bu takibe devam etmeye karar veriyor.

ORYANTAL ŞOV
Erkeklerin bekarlığa veda partisine Mezdeke kılığında ve müthiş bir oryantal şov eşliğinde
sızan Sinem Kobal, Sedef Avcı ve Burcu Kara'nın oryantal kostümleriyle gerçekleştirdikleri
dans sahnesi, şimdiden filmin en çok konuşulan görüntülerinden biri oldu.

ÖZEL DERS ALDILAR
Dans sahnelerinin hakkını verebilmek için Bianca'dan özel dersler alan Sinem Kobal,
Sedef Avcı ve Burcu Kara, filmdeki koreografiyi iki saat boyunca çalışarak öğrendiler.
Güzel oyuncular, Şansım Adalı'nın özel olarak hazırladığı beyaz melekli şık kostümleri
içinde de göz doldurdular.
Çekimleri sekiz hafta boyunca İstanbul, Antalya ve Tekirdağ'da gerçekleştirilen
"Romantik Komedi 2" , heyecanı hiç düşmeyen ve Amerikan romantik komedilerini
aratmayan dinamik ve lezzetli bir aşk filmi.




8 Ocak 2013 Salı

GELİNLERDEKİ O SOFT MASUMİYET . . .

sizlerle paylaşmadan edemedim; AŞK ancak bu kadar saflığa yakışır... 
alt yazıya gerek yok, sözsüz yayınlıyorum...
sevgilerimle...










12 Aralık 2012 Çarşamba

ERKEKLERE ÖĞÜTLER .... PAKİZE SUDA ...

SEVGİLİ ‘erkek kısmı’,

Aşağıdakiler, tamamen size iyilik olsun diye kaleme aldığım öğütlerdir. Kendim ve hemcinslerim için bir şey istiyorsam namerdim.

Karısını, sevgilisini elinden kaçırmak istemeyen erkekler bu öğütlerime harfiyen uysunlar. Hatta bu yazıyı kesip saklayın. Ömrünüzün son demine kadar size lazım olacaktır. Unutmayın, bu öğütler istisnasız bütün kadınlar için geçerlidir. İster entel, ister feminist olsun, sonradan edinilen sıfatlar kadının doğasını değiştirmeye yetmez.

* * *

O’na hayatınızda ‘en önemli’ olduğunu sık sık söyleyin. Unutmayın, kadınlar yalnız başka kadınları değil, işinizi, annenizi, babanızı, kardeşinizi, erkek arkadaşlarınızı, bilgisayarınızı, futbol takımınızı da kıskanırlar.

Çok sevildiklerini bilmek yetmez. Bunu sizin ağzınızdan her an duymak isterler. Bir gün önce söylemiş olmanız hiçbir şey ifade etmez. Dün dündür; bugün her şeye yeniden başlamanız gerekir.

Kadın-erkek ilişkisi üzerine asla felsefe yapmayın. Hatta hiçbir şey üzerine yapmayın. Sizin genel anlamda söylediğiniz her sözü, o, ilişkinize dair söylenmiş olarak kabul edecektir.

Anlattığı her şeyi ‘dünyanın en ilginç konusu’ymuş gibi dinleyin. Anlattığı, tırnaklarının çabuk kırılması ya da daha önce bin kez anlattığı kedisinin maskaralıkları olsa da...

O’nun yanında başka bir kadının güzelliğinden, meziyetlerinden asla bahsetmeyin. Sözünü ettiğiniz kişi o’nun kız kardeşi olsa bile...

TV’de asla kadınların boy gösterdiği programlara takılmayın. Hele memelerinin yarısı ortada VJ’ler, hostesler, hele Hülya Avşar Show...

O’na çok özel olduğunu hissettirin. Daha önce kimseyi bu kadar sevmediniz; hayatınızda o’ndan bilge kadın görmediniz.

O’nunla yakın temas sonrasında sakın ha gözünüzü tavana dikip düşünmeyin. Yani ‘Öküz öldü, ortaklık ayrıldı’ halleri takınmayın.

Romantik olun. Gözlerinin içine bakın, ellerini tutun. Kadını uçurmanın tek yolu o sizin bildiğiniz yol değildir.

Kadınlar aşkı yoğun yaşarlar. Áşık kadın için sizin dışınızdaki her şey dolgu malzemesidir. Biliyorum zor olacak ama siz de biraz gayret edin; aşkı ‘yapılacak işler’ listesinden çıkarıp hak ettiği yere koyun.

Tamam, erkek milleti olarak nihayet ‘Seni seviyorum’ diyebilmeyi başardınız. Ama bunu o kadar kuru, tatsız ve coşkusuz bir biçimde yapıyorsunuz ki... Gözünüzü seveyim, dilinizle söylemeden önce yüreğinizde ısıtın biraz şu sözü.

Kadınlar adeta ilgi görmek için yaşarlar. Eğer beklediği ilgiyi sizden göremiyorsa, göreceği adamı yakında bulacaktır, hiç merak etmeyin.

Sizi eskisi kadar kıskanmıyor, her fırsatta sitem etmiyorsa artık o’nun için çok önemli değilsiniz demektir.

İki eliniz kanda olsa o’nu arayın. ‘İş toplantısı’ndan falan anlamaz kadınlar. Hem sizin de ‘İki dakika bile vaktim olmadı’ sözünüz hiç inandırıcı değil. Helaya da mı gitmediniz akşama kadar?

‘Erkeklerin aldatması’yla ilgili bir konuşma geçtiğinde sizin asla böyle bir şey yapmayacağınızın ipuçlarını aralara serpiştirin. Sohbet süresince o bütün duyu organlarıyla sizi takipte, bilmiş olun.

Beraber dışarı çıktığınızda etraftaki kadınlara attığınız bakışların ‘kaçamak’ olduğu sizin yanılgınızdan başka bir şey değildir. O, arkası dönük olsa bile nereye baktığınızı görür.

Saç rengi, biçimi, makyajı, vs. görünüşüyle ilgili değişiklikleri hemen fark edin. Bu konuda kendinize güveniniz yoksa tedbir olarak sık sık ‘Sende bir değişiklik var’ deyin. Elbet birkaçı isabet edecektir.

Sohbetleriniz sırasında bir gün o’ndan ayrılırsanız, bunun sizin için dünyanın sonu olacağını ima edin. Yağmasanız da gürleyin.

Ne zaman sizi arayıp ‘Ne yapıyorsun?’ diye sorsa, vereceğiniz cevap ‘Seni düşünüyorum’ olsun. Biliyorsunuz, pembe yalanların hiçbir günahı yoktur.

Tartıştınız, size ‘Beni arama’ dedi. Bunun anlamı şudur: ‘Telefonun başında beni aramanı bekleyeceğim.’

Beraberliğiniz başlayalı kaç yıl olursa olsun, o’na eskimiş muamelesi yapmayın. Hele, ‘Nasıl olsa bir yere gidemez’ hallerine hiç teşebbüs etmeyin. Kadını ‘elde bir’ görmek, ‘ele kaptırmak’ için birebirdir.

Erkekler genellikle arkadaşlarının yanında bülbül kesilirler, eve gelince bülbülün dut yemişine dönerler. Yapmayın. Güzel sesinizden, engin bilginizden, dáhiyane fikirlerinizden kadını mahrum etmeyin.

Bütün bu sayıp döktüklerimi yapın ama o’ndan hiçbirini beklemeyin. O’na, vermeden almanın zevkini yaşatın.

NOT: Hürriyet’te fi tarihinde yayımlanmış ama modası geçmemiş bir yazı...
 Pakize SUDA

3 Aralık 2012 Pazartesi

♥ ÇİNLİ GELİN DAMAT ♥ DÜĞÜN FOTOĞRAFI

Çinli damat Wu Conghan 101, gelin Wu Sognshi 103 yaşında. 
88 yıl önce evlenmişler; 
ancak düğün fotoğrafları olmadığı için ....
Yeniden gelinlik ve damatlık giyip düğün fotoğrafı çektirmişler. 
Çok tatlılar ♥ 
Biz evlendik artık düğün fotoğrafı çektiremeyiz diye düşünmeyin 
103 yaşında bile düğün fotoğrafı çektirebilirsiniz :)

16 Kasım 2012 Cuma

ÇALIŞ ÇALIŞ NEREYE KADAR ???

Günümüzün uyuşturucusu : İş hayatı.

Herkes deliler gibi çalışıyor.

Gün ışımadan sıcacık yataklardan kalkarak düşülen yollar...
Bilgisayar başında açma/poğaça/simit ile edilen kahvaltılar...
Yan masadakine duyurmadan yapılması asla mümkün olmayan, hiçbir özelliği kalmayan sözde “özel” konuşmalar...
Şeffaflık adına cam ofislerde çalışıyor, akvaryumdaki balıklara benziyoruz.
Hamile kaldığımızı önce kocamız, sonra amirimizle paylaşıyoruz.
Kime sorsan o toplantı senin bu toplantı benim koşturuyor. Herkes çok meşgul.
Az uyku, yoğun mesai saatleri bile yeterli değil işleri bitirebilmek için.
Tatillerde bile kulaklardan telefon, ellerden klavye düşmüyor...
Kimi patronundan dem vuruyor, kimi yapılan performans değerlendirmesinde hakkının nasıl “yenildiğinden”.
Sabah-akşam sıkış tepiş otobüslerde, ilerlemeyen trafikte boşa geçirilen sinir bozucu, bir o kadar da kayıp zamanlar...
Ayaküstü sigara molalarında, tuvaletlerde yapılan çekiştirmeler, çemkirmeler...
Nefret ettiklerimizin yüzüne gülümsemeler...
Okunmamış, cevaplanmayı bekleyen onlarca e-posta... Hazırlanması gereken sunum, aranması gereken insanlar...
Birbirinin aynı günler...
Duvardaki saate takılı gözler...
Buluşmak için zaman ayır(a)madığımız arkadaşlar...
Gelmesi istenmeyen pazartesiler, dört gözle beklenen cumalar...
Öğlene/akşama ama mutlaka  gün sonuna kadar yetiştirilmesi gereken raporlar...

...
Peki farkında mısınız bilerek ya da bilmeyerek kendimizi tüm bu koşturmacayla uyuşturduğumuzun...
Kimi boş olduğu için işten eve dönmek istemiyor, kimi dolu olduğu için.
Kimi en yakınını toprağa gömmüş oluyor, kimi en sevdiğini kalbine.
Kimi çocuğun okul taksidini ödeyebilmek adına deli gibi çalışıyor, kimi ev taksidi için.
Kimine sorsan gözü yüksek mevkide, kimine sorsan parada...
Tüm bunlar bir kenara, belki en çok da kendi iç sesimizi duymamak için bunca yüklenmişizdir işe. Durup bir saniye bile soluklanmamak, kendimizi sorgulamamak hatta tabiri yerindeyse kendimizi unutmak içindir bunca koşturma; kim bilir...
Ve biliyor musunuz ki günümüzde çiftler, artık en çok tatilde boşanmaya karar veriyormuş.


Başbaşa kaldıkları, başlarını kuma (işe) gömüp birbirlerini görmezden gelemeyecekleri zaman.
Haydi kaldırın kafanızı işten güçten!
Çünkü geçen her gün, ömürden...
Ve biz, havuz/bahçe manzaralı birkaç metrekare daha büyük bir evde sevdiklerimizle oturabilmek için işyerinde, birkaç metrekarelik duvar manzaralı masalarımızda sevmediklerimizle dirsek çürütüyoruz.




13 Kasım 2012 Salı

EN GÜZEL ABİYE ELBİSE - TUVALET - GECE KIYAFETLERİ

ÖZEL GÜNLERİN EN BÜYÜK SORUNU... 
ARA TARA BULAMIYORUZ BİRTÜRLÜ, HEM ÇOK FARKLI HEM ÇOK GÜZEL BİRDDE ÖZEL OLMALI . . . 
BEN BİR KARMA ARŞİV YAPTIM... 
KIYDA KÖŞEDE BULUNSUNLAR...
FAVORİNİZ HANGİSİ ???





















BENİMLE EVLENİR MİSİN??? - MUHTEŞEM bir evlenme teklifi. . .

evveeettttt,bu yazı gokkusagininpembesi'nden alıntıdır:) 
ben bayıldım, ötesi birşey yani ...
zaten alıntı olmasa benim olsa ana haber bültenine kadar yayınlamış olurdum :)
bu çift pek mütevazı hiç görmemiştim başka yerde,
peki soruyorum beni izleyen tüm dostlarıma....
siz böyle bi teklif aldınız mı? 
hı Duygu hanım,
bekarlar sizde gördükten sonra almazsanız bilemiyorum yani:))
Allah herkese huzurla yaşayacağı;
elinde bastonuyla gelen eşine 2 saatte kapı açacağı,
'ilaçlarını içtinmi beeeyyy' diye sesleneceği yıllar nasib etsin,
amin...


21 Eylül 2012 Cuma

İYİ Kİ DOĞDUM - BUGÜN DOĞUM GÜNÜM. . .


BİR YAŞ DAHA BÜYÜDÜM, BİR YAŞ DAHA YAŞLANDIM, BİR YAŞ DAHA GENÇLEŞTİM :) :) :)

BİR YAŞ DAHA YAKALADIM HAYATI...

BİR YAŞ DAHA SEVDİM, ÜZÜLDÜM, KAZANDIM, KAYBETTİM, MUTLUYDUM...  MUTLUYUM...

Bedenim genç, ruhum ise sonsuz. Hayat zorla giydirse de bana bir beden büyük veya daha küçük giysilerse de sorun değil taşıyorum! 

Kimi 21 Eylül
zaman yalnız bırakacaklar seni, kimi zaman sen isteyeceksin yalnızlığı bir arkadaş misali. 
Var olan bütün hisleri tadacaksın elbet.
Hayat benden çalıyor diyemem. Aksine o, bana çalışıyor. Çok şey katıyor. 
Her şer’ den bir hayır çıkartıyor ve beni bir savaşçı yaparak en kötüye hazırlıyor. 
Yok hayır! Bu hayatta iyi veya kötü diye bir şey yok. Tercihler var, seçenekler ve sonuçlar var. İyi-kötü yok. Kabullendiğimiz tabular var. Yıkmasını bilmiyorsak yaşamaya mahkûm olduğumuz. Fiziksel yaşımı biliyorum. Ya ruhum, ne kadar genç?
Biliyorum koca bir ömür var önümde, en azından öyle olduğuna inanmak istiyorum. 
Kimi zaman tökezledim. Ama düştüysem kalkarım anne! 
Mutlu olmasını bildiğim gibi etmesini de bilirim. 
Benim çok sevdiğim dostlarım var, sevgileriyle gurur duyduğum. 
Samimiyetine inandığım, güven veren sıcacık elleri olan.
Hayallerim var, hayalden öte. 
Ben büyüdüm ! Zamanın bana kattıklarını seviyorum. 
Aldığım nefesi, gören gözlerimi seviyorum. 
Her güne uyandığımda, bana verilen zamanı tıka basa doldurmayı seviyorum. 
Hayatı yaşamaya değer kılan her şeyi seviyorum. 
Seni, eşimi, yavrumu, onu, herkesi seviyorum... 
Yeni yaşımı da sevmem için her şey olması gerektiği gibi olacak, yani istediğim gibi. 
Düşlediğim gibi, hak ettiğim gibi! 
Biliyorum ki ben, umudu bende yaşattığım sürece güzellikler beni yalnız bırakmayacak.
İyi ki doğmuşum....

 

4 Eylül 2012 Salı

Ahmet Mert 1 Yaşında - İyiki Doğdun Kuzucuğum :)

Ahmet Mert'im 

Bebeğim 1 Yaşında ....

Sebepsiz yere bir varlığı seninle ben en çok sevmeyi öğrendim…


İlk kez seni göğsüme koyduklarında sıcaklık ne demekmiş onu öğrendim.. 

Senin sıcaklığını, Özellikle gaz nasıl bir acı verdiğini bağlantılı olarak günlerce süren  Uykusuzluk ne demekmiş öğrendim.
 İlk doğduğunda her yarım saatte bir uyanıp nefesini dinlemeyi… Seni mışıl mışıl uyurken seyretmenin dünyadaki en tatlı uykuya bile bedel olduğunu…

Sahip olmayı… Dünyadaki her şeye sahipmişçesine gururla bakmayı, bir mucize meydana getirmenin ve ona sahip olmanın muhteşemliğini...

Anlamsız şarkılar söylemeyi, beraber dans etmeyi… Bir gülüşün için sahip olduğum her şeyi feda edebilirim demeyi…

Yaramazlık yaptığında sabretmeyi öğrendim.bu çok zor olsada.... Arka odaya geçip, sinirim geçince yanına gelerek sana gülümseyebilmeyi…

Uyuman için gözünün içene bakıp, fazla uyuduğunda ise kokunu özledim… Seni bir gün bile göremesem deli gibi Özlemeyi öğrendim… Sen yerde oyuncaklarınla oynarken bile, kucağımda olmanı özlemeyi…

Huzuru öğrendim… Sen yatağında uyurken, odamıza  yayılan bebek kokusundaki huzuru…

Eşimi yalnızca aşık olduğum adam olarak değil, senin baban olarak sevmeyi öğrendim.. 


Hayatı acele yaşamayı ve geri kalan tüm zamanımı sana verebilmeyi öğrendim…

Gözyaşının içimi nasıl da acıtabildiğini… Ağlamaman için her türlü şaklabanlığı yapabileceğimi öğrendim…

Kıskanmayı öğrendim… Herkesten ve her şeyden kıskanmayı… Seni kimseyle paylaşamayacağımı… Babanın kucağındayken bile bana doğru yöneldiğinde yüzümde oluşan mutluluğu ve gururu sırf baban üzülmesin diye gizleyebilmeyi öğrendim…

Annemi anlamayı… Ona kızmamayı ve teşekkür edebilmeyi öğrendim…

Senin büyüdüğünü ve geçen hiçbir anın geri gelmeyeceğini…

Hayat ne demekmiş yaşamak ne demekmiş sen gelince öğrendim meleğim… ne çabuk büyüdün

1 yaşına ne çabuk geldin bile anneciğim :(

6 Temmuz 2012 Cuma

♥ ♥ EVLİLİK & GELİN YATAK ODASI HAZIRLAYALIM


PRENSESLER GİBİ UYANMAK BU OLSA GEREK :)

Hadi alışveriş yapalımmm :)

En Güzel gününüzün ardından, Muhteşem Bir Odaya Ne dersiniz !!!!
İyi bir hazırlığa ihtiyacınız var:)))
 Danteller, tüller, taşlı ayrıntılar, tüyler hatta hımm tütsüler, mumlar...
English Home, Zara, Kervan ve Home sweet homedan resimler özellikle yatak başlığı ve cibinlik çok hoşuma gitti bembeyaz gelin kadar masum, bir o kadar ihtişamlı....
Burası Benim evim...
Yaşadıklarım, yaşacaklarım, hayallerim, gerçeklerim.
Düş kırıklarım ve Umutlarımla ...
Hayatım ...
Mutlu Yarınlar . . .
 
 
     
 
 
 


Benzer Yazılarım

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

...♥ Zeynep'le Güne Merhaba ♥...

'Ve sen yine denendiginde
ve yine kalbin daraldiginda
ve yine bütün kapilar yüzüne kapandiginda
ve yine ne yapman gerektigini bilemediginde
Uzun uzun düsünve hatirla Yaradanini!
Allah kuluna kâfi degil mi?
(Zümer/36)

Konumuz Ne olsun :)