Translate

28 Ağustos 2018 Salı

ÇOCUKLAR NEDEN ÇABUK SIKILIYOR ?

NEDEN ???

Hayal Kırıklığına Uğruyor Ve Hiç Bekleyemiyorlar?

 

Anneyim,

Çabalıyorum iyi yetişebilmeleri için, bazen olmuyor başaramıyorum, araştırırken bir yazı okudum !

- "Çocuklarla, ebeveynlerle ve öğretmenlerle 10 yıllık bir çalışma deneyimi olan bir duyu bütünleme terapistiyim ve çocuklarımızın pek çok yönden giderek kötüleştiğini düşünüyorum."

Görüştüğüm her öğretmenden de sürekli olarak aynı mesajı alıyorum. 10 yıllık duyu bütünleme terapisi çalışmalarım boyunca çocuklarda sosyal, duygusal ve akademik işleyiş açısından bir düşüş gördüm ve görmeye de devam ediyorum.
Aynı zamanda öğrenme bozuklukları ve benzeri tanılarda da bir artış var.

Günümüz çocukları okula duygusal olarak öğrenmeye hazır olmadan geliyorlar.
Modern hayat tarzlarımızda buna katkı sağlayan çok sayıda faktör bulunuyor. Bildiğimiz gibi beyin esnek ve değişkendir. Çevre yoluyla beyni “daha güçlü” ya da “daha zayıf” hale getirebiliriz.
Bütün iyi niyetimize rağmen ne yazık ki çocuklarımızın beyinlerini yanlış yöne doğru şekillendiriyoruz. İşte bunun sebebi:

  1. Teknoloji
Teknolojiyi bir “ücretsiz çocuk bakıcısı hizmeti” olarak kullanıyoruz ama aslında bu hizmetin bir bedeli var. Bu bedel bir adım ileride sizi bekliyor.


Bizler bu bedeli çocuklarımızın sinir sistemleri ile, onların dikkatleri ile ve hazzı erteleme becerileri ile ödüyoruz. Sanal gerçeklikle kıyaslandığında günlük hayat sıkıcıdır.
Çocuklar sınıfa geldiklerinde, ekranlarda görmeye alışık oldukları özel efektlerin ve grafik patlamaların bombardmanına uğramanın aksine insan seslerine ve uygun dozda görsel uyarıya maruz kalırlar.
Saatler süren sanal gerçekliğin ardından bir sınıfta bilgi edinmeye çalışmak çocuklarımız için giderek artan bir oranda zorlayıcı bir hale geliyor çünkü beyinleri bilgisayar oyunlarının sağladığı yüksek seviyelerdeki uyarılmaya alışıyor.
Beyinlerinin daha düşük düzeylerdeki uyarılmayı alma ve işleme acizliği, çocukları akademik zorluklar karşısında savunmasız bırakıyor. Teknoloji aynı zamanda duygusal olarak bizi çocuklarımızdan ve ailelerimizden de koparıyor.
Oysa çocuk beyni için en temel besin ebeveynin duygusal varlığıdır. Ne yazık ki çocuklarımızı bu besinden gitgide daha fazla mahrum bırakıyoruz.

  1. Çocuklar istedikleri her şeyi, istedikleri andan itibaren alıyor
“Acıktım!” “Bir saniye sonra bir yerde yemek yemek için duracağım” “Susadım!” “Bak orada bir otomat var.” “Sıkıldım!” “Al telefonumu kullan!”
Hazzı erteleme becerisi, hayatta başarının en temel unsurlarından biridir.
Çocuklarımızı mutlu etmek konusundan tamamen iyi niyetliyiz elbette ancak ne yazık ki onları o anda mutlu etsek de uzun vadede onları acınası bir hale getiriyoruz.
Hazzı ertelemek demek stres altında yaşayabilmek ve işini yapabilmek demektir.
Çocuklarımız en küçük bir stresle bile baş etme konusunda gitgide daha az donanımlı bir hale geliyorlar. Ve bu en sonunda hayatta başarılı olmalarının önünde devasa bir engele dönüşüyor.

Hazzı erteleme konusundaki yetersizlik, çocuğun “Hayır” kelimesini duyduğu andan itibaren sınıflarda, alışveriş merkezlerinde, restoranlarda ve oyuncak mağazalarında sıklıkla görülüyor.
Çünkü ebeveynler çocuklarının beynine istediği şeyi hemen almayı çoktan öğretmiş oluyor.

  1. Dünyayı çocuklar yönetiyor
“Oğlum sebze sevmez.” “Kızım erken uyumayı sevmez.” “Oğlum kahvaltı etmeyi sevmez.” “Kızım oyuncakları sevmez, ama iPad’iyle harika oynar” “Kendi kendine giyinmek istemiyor.” “Kendi kendine yemek yemek için fazla tembel.”
Bunlar, ebeveynlerden sürekli duyduğum şeyler. Çocuklar ne zamandan beri onlara nasıl ebeveynlik edeceğimizi bize dikte ediyor?
Eğer her şeyi onlara bırakırsak yapacakları tek şey makarna, köfte ve tatlı yemek, televizyon izlemek, tabletle oynamak ve asla uyumamak olacaktır.
Onlar için İYİ olmadığını bildiğimiz halde İSTEDİKLERİNİ onlara vererek nasıl bir iyilik yapıyor olabiliriz? Uygun beslenme ve iyi bir gece uykusu olmadan çocuklarımız okula asabi, kaygılı ve dikkatsiz bir şekilde gelirler. Buna ek olarak onlara yanlış bir mesaj da göndeririz. İstedikleri şeyi yapabileceklerini ve istemedikleri şeyi yapmalarına gerek olmadığını öğrenirler.
“Yapmak gerekir” fikri hayatlarında bulunmaz. Ne yazık ki hayatta hedeflerimize ulaşmak için gerekli olan şeyleri yapmak zorundayız ve bunlar her zaman yapmak isteyeceğimiz şeyler olmaz.
Örneğin bir öğrenci başarılı olmak istiyorsa çok çalışması gerekir. Başarılı bir futbol oyuncusu olmak istiyorsa her gün antrenman yapması gerekir. Çocuklarımız ne istediklerini gayet iyi biliyorlar ancak bu hedefe ulaşmak için yapılması gerekenleri yapmakta çok zorlanıyorlar.
Bu da ulaşılamayan hedeflerle sonuçlanıyor ve çocukları hayal kırıklığına uğratıyor.
  1. Sonsuz eğlence
Çocuklarımız için yapay bir eğlence dünyası yarattık. Hiç sıkıcı an yok. Ortalık sessizleştiği andan itibaren onları tekrar eğlendirmeye koşuyoruz. Çünkü diğer türlü, ebeveynlik görevimizi yerine getirmiyor gibi hissediyoruz. İki ayrı dünyada yaşıyoruz.
Onların kendi “eğlence” dünyaları ve bizimde kendi “iş” dünyamız var. Neden çocuklar bize mutfakta ya da çamaşırda yardım etmiyor? Neden oyuncaklarını toplamıyorlar? Bunlar beyni “can sıkıntısı” içindeyken bile çalışabilir olma ve faal olma konusunda eğiten temel monoton işlerdir. Aynı “kas” okulda “öğretilebilir” olmak için de gereklidir.
Okula geldiklerinde el yazısı zamanı geldiğinde cevapları “Ben yapamam. Çok zor. Çok sıkıcı” olur. Neden? Çünkü çalışabilir “kas” sonsuz eğlenceyle eğitilemez. Ancak çalışmakla eğitilir.



  1. Sınırlı sosyal etkileşim
Hepimiz meşgulüz, bu yüzden çocuklarımıza dijital aletler verir ve onları da “meşgul” bir hale getiririz. Çocuklar eskiden dışarıda oynardı. Yapılandırılmamış doğal ortamlarda sosyal becerileri öğrendikleri ve uyguladıkları yerlerdi buralar.
Ne yazık ki teknoloji dışarıda geçirilen zamanın yerini aldı. Ayrıca teknoloji ebeveynleri de çocuklarıyla sosyal etkileşime girmek için daha az müsait durumda bıraktı.
Çocuklarımız çok açık bir şekilde geri kaldı. Çocuk bakıcısı aleti, çocukların sosyal becerilerini geliştirme konusunda donanımlı değil. Başarılı insanların çoğunun muhteşem sosyal becerileri vardır. Çünkü bu bir öneceliktir.

Beyin tıpkı yeniden ve yeniden eğitilebilecek bir kas gibidir. Eğer çocuğunuzun bisiklete binmesini istiyorsanız ona bisiklete binme becerilerini öğretmelisiniz.
Eğer çocuğunuzun bekleyebilen bir insan olmasını istiyorsanız ona sabrı öğretmelisiniz. Eğer çocuğunuzun sosyalleşebilir bir insan olmasını istiyorsanız ona sosyal becerileri öğretmelisiniz.
Aynı şey tüm diğer beceriler için de geçerlidir. Arada hiçbir fark yok!

Çocuğunuzun beynini eğiterek onun hayatında bir fark yaratabilirsiniz. Nasıl mı? İşte birkaç öneri:

  1. Teknolojiyi sınırlandırın ve duygusal olarak çocuklarınızla tekrar bağ kurun.
 Onları çiçeklerle şaşırtın, beraber gülün, çantalarına ya da yastıklarının altına sevgi dolu bir not bırakın, bir okul gününde onları öğle yemeğine götürüp şaşırtın, birlikte dans edin, birlikte yerlerde sürünün, yastık savaşı yapın.
Ailece yemek yiyin, kutu oyunu geceleri yapın, birlikte bisiklete binin, gece elinizde fenerle açık havada yürüyüş yapın.

  1. Hazzı erteleme eğitimi verin
 Bırakın beklesinler!!! “Sıkıldım” dedikleri zamanlar olmasında hiçbir sorun yok. Bu, yaratıcılığın ilk adımıdır.
“İstiyorum” ile “Elde ediyorum” arasındaki zamanı kademe kademe artırın.
Arabada ve restoranda teknoloji kullanımını engelleyin. Bunun yerine konuşarak ve oyunlar oynayarak beklemelerini sağlayın.
Sürekli bir şeyler atıştırmayı sınırlandırın.

  1. Sınır koymaktan korkmayın.
Çocuklar mutlu ve sağlıklı bir şekilde büyümek için sınırlara ihtiyaç duyar!!

Yemek saatleriniz, uyku saatleriniz ve teknoloji saatleriniz belli olsun.
Onlar için neyin İYİ olduğunu düşünün, neyi İSTEDİKLERİNİ/İSTEMEDİKLERİNİ değil. Hayatlarının ilerleyen zamanlarında bunun için size teşekkür edecekler. Ebeveynlik çok zor bir iş. Onlar için iyi olan şeyleri onlara yaptırmak için yaratıcı olmanız gerekir. Çünkü çoğu zaman bu, onların istediğinin tam tersi olacaktır.
Çocukların kahvaltıya ve besleyici yiyeceklere ihtiyacı vardır. Ertesi gün okula öğrenmeye hazır bir şekilde gelmeleri için açık havada zaman geçirmeleri ve hep aynı saatte uyumaları gerekir!
Yapmak istemedikleri şeyleri eğlenceli şeylere ve onları duygusal olarak uyaran oyunlara dönüştürün

  1. Erken yaşlardan itibaren monoton işler yapmayı öğretin, çünkü bu gelecekte “çalışabilir” olmanın temelidir.
Çamaşırları katlamak, oyuncakları toplamak, kıyafetleri asmak, market alışverişi torbalarını boşaltmak, masayı kurmak, yatağını yapmak…
Yaratıcı olun. Öncelikle bu işleri uyarıcı ve eğlenceli bir hale getirin ki beyinleri bunları pozitif bir şeyle ilişkilendirsin.


  1. Sosyal becerileri öğretin
 Onlara sıralarını beklemeyi, paylaşmayı, kaybetmeyi/kazanmayı, uzlaşmayı, başkalarına iltifat etmeyi, “lütfen” ve “teşekkürler” demeyi öğretin.
Bir duyu bütünleme terapisti olarak edindiğim deneyimlerime göre ebeveynler, ebeveynliğe bakışlarını değiştirdikleri andan itibaren değişiyorlar. Çocuklarınızın hayatta başarılı olmalarına yardım etmek için beyinlerini eğitin ve güçlendirin. Daha sonra değil, hemen şimdi!

Alıntıdır... Okuyunca paylaşmadan edemedim, ne kadar DOĞRU !!!

egitimpedia
http://yourot.com/parenting-club/2016/5/16/why-our-children-are-so-bored-at-school-cant-wait-and-get-so-easily-frustrated

12 Haziran 2018 Salı

“Nerede O Eski Ramazanlar” diyenler için ASIRLIK TATLAR ve SANATLAR SERGİSİ

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Hepimiz büyüklerimizden bilmem kaç kere duymuşuzdur bu cümleyi… 

Eski Ramazanları, eskilerin güzelliğini, o zamanlardaki yemenicileri, bakırcıları, lokumcuları, şerbetleri.... 

Hatrı bence 40 yılda bile geçmeyen Türk kahvesini öve öve bitiremezler.  

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Peki, eski Ramazan günlerini özel kılan neydi? 

Bu güzel geleneklerin yok olmaması için, bunları çocuklarımıza aktarmak içinelimizde güzel bir fırsat var; 

Sultanahmet'te her sene İstanbul Büyükşehir Belediyesi - Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı tarafından büyük bir emekle kurulan Asırlık Tatlar ve Sanatlar Sergisi ...



 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

* Büyük Sokak iftarları

* iftardan sahura kadar kadar renkli sergiler

* Şehr-i İstanbul'un dört bir tarafındaki camiler, türbeler

* Sultanahmet - Yenikapı - Maltepe Etkinlik Alanlarında kurulan etkinlikler, Karagöz – Hacivat gösterileri, Meddah konuşmaları, çeşitli nostaljiler ...

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

hadi gidelim bu akşam der gibisiniz biliyorum : )

bunlar dışında sizler neler hatırlıyorsunuz ???

yoksa ramazan diye sadece kolunuzun altına pideyi alıp eve gidenlerden misiniz?



 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Yolunuzu mutlaka hersene tarihi alanlarımıza bir uğratın derim :)

değerlerimize sahip çıkan! güçlü toplumlar olmalıyız, 

bunun için anlatmak yetmez çocuklarımızın da hafızalarına güzel ramazan anıları bırakmak için çabalamalıyız...























 


    

Aynı aileden olmasakta misafirler, uzak akrabalar, belki ihtiyaç sahipleri, çalışma arkadaşları hatta okuyan çocuklara hazırladığımız hoş sohber iftar sofraları hiç unuturlur mu????




 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Ramazan ayı boyunca uyandırma servisi olarak sokak sokak dolaşarak hergün bu hizmeti üstlenmiş davulculara mesela bahşiş vermeyi de ihmal etmeyelim, bu da bir gelenektir. 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

  

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

İstanbulda hobi mekanları olarak düşünürsünüz belki de;

Ben seramik sanatının bu kadar huzur verici olduğunu hiç düşünmemiştim ...

"Hayata sürekli direnmekle ancak kendi iç huzurunu bozarsın,
Akışına bırak 😘"



   

İSMEK ile çeşitlenerek büyüyen cam, ebru, çini, tezhip, ahşap oyma ve daha onlarca sanat dalı Asırlık Tatlar ve Sanatlar Çarşısı ile meraklılarına ulaşabilirsiniz.

Ve son olarak özelikle tavsiye ediyorum ki,

kına yaptırmadan ve kahvenizi yudumlamadan kesinlikle ayrılmayın ... 

Sevgilerimle...



 


15 Mayıs 2018 Salı

Gezgin Eşek'in Oyun Atlası - Saide Nur DİLMEN / Taze Kitap


Çocukların okuması gereken kitaplar - 1

Kitap arayışı içinde misiniz sizde benim gibi! hem eğlensin hem öğrensin ...

Çocuklara yönelik seyahat ve macera konulu kitapları araştıurıyorum bu ara en çok, en az seyahat etmek kadar eğlenceli ve bilgilendirici olmalı. 

Biliyorum tablet, bilgisayar internet elimizin altında diyecek bazılarınız ama dokunarak okuyarak alışkanlık kazanması o mürekkep kokusunu hissetmesi en büyük arzum... Dijital çağın getirdiği en sıkıcı durumlardan biri olarak çocukları akıllı telefon ve tabletlerden uzaklaştırmak bir hayli zorken, onları macera dolu kitaplara yönlendirmek bence en kolay açık kapımız!

Okumayı sevmeli her yeni yetişen z hatta x kuşağı çocukları... 


"52 ülke, 52 oyun, 1 eşek” 

Gezgin Eşek bir gün çantasını alıp dünyayı gezmeye koyulur. Yılın her haftası bir ülkeyi ziyaret eder ve gittiği her ülkenin çocuklarıyla o yöreye özgü bir oyun oynar. En sonunda da yaşadığı maceraları ve öğrendiği oyunları diğer insanlarla paylaşmak için bu kitabı yazar. 

Kendine has eğlenceli üslubuyla 52 ülkenin tarihinden, kültüründen, mimarisinden, doğal güzelliklerinden kısaca bahsedilen bu kitabın sonunda bizi dev bir harita ve 52 ülkenin çıkartmalarının yer aldığı bir çıkartma sayfası bekliyor. Ben çok zevkli ve eğlenceli buldum...

 Amerika, Japonya, Filistin, Rusya, Hollanda, Suriye, Meksika, Tanzanya, İngiltere, Endonezya, Etiyopya, Fransa, Norveç, Kenya, Haiti, Peru gibi dünyanın birçok ülkesini anlatan Gezgin Eşek'in Oyun Atlası, çocuklara farklı kültürleri, coğrafyaları, medeniyetleri mizahî bir üslupla anlatmanın yanı sıra, neşenin evrenselliğini göstermek amacıyla hazırlandı. Oyun Atlası hem bir gezi rehberi, hem bir oyun ansiklopedisi, hem neşeli bir macera özelliği taşıyor.

Tavsiye ediyorum 👍

18 Nisan 2018 Çarşamba

AMİGURUMİ

AMİGURUMİ nedir ?

 

 

İplerden sık iğne tekniği ile örülen oyuncaklar ...

(plastik değil acıtmıyor, pamuk ipliğinden tamamen zarar vermiyor ve üstelik evladiyelik yıllarca hatıralar gibi sapasağlam dayanıyor) 

aslen japonya'dan gelmiş bize ama bir hobi oldu gidiyor çok sevdiklerimin elinde. İlmek ilmek sabır örüyorsunuz, mutlulukla sağlık hediye ediyorsunuz çocuklarınıza, sonrası içi dolgu (şu kimyasal, bu baz vs. yani zararlı boya yok ) 
Özlem teyzemizin hediyesiyle başladı her şey :) onun ellerinden düşen muhteşem örgü bebekleri de sizlerle mutlaka paylaşmalıyım....

 
özlemm

 

Not: Daha neler var nelerrrr ....... 

lütfen modelleri çalmayın SATIN ALIN :)))

😊 

ÇOK AYRI KALDIMMMM ARANIZDAN DOSTLARIM 
Bu arada.... Dünya tatlısı bir oğlum vardı Rabbime Şükürler olsun Allah'ım birde bir İpek böceği nasip etti bize....
Tüm isteyenlere, gönlünden dileyenlere Rabbim En güzel Muratlarını nasip etsin 
İnşaAllah .  

 

15 Mart 2018 Perşembe

KOCAN KADAR KONUŞ

Bana sorarsanız adı başka olmalıydı !!!

Evlilik Proglama Sanatı, Erkeklere Koplo, Aşka Tuzak diyebilirim :P

 Özellikle; 

daha çocukluk itibariyle kızların nasıl yetiştirilip, 
programlı şekilde koca adaylarını bulmaları ve Olması gereken davranışları üzerine çekilmiş, 
(evde izlenecek) akşam geçiştirmesi filmi diyicem üzülerek :((( 

30'una gelmiş veya geçmişseniz kabul edilen bir ritüel var! 
  • evli misin?
  • ya nişanlı?
  • sevgilin var mı?
  • o da mı yok!
  • yaş kaç?
  • hmm. anlaşıldı.
  • peki abla dicem sana o zaman !!! 
Kesinlikle aynı düşüncede değilim; 
aksine bence insan kendini buluyor 30 yaşlarda kişi, 
AŞK değil dediğim o huzuru, iletişimi, özlemi hissetmedikten sonra evliliğin tadı mı çıkar Allah Aşkına !! 
AŞK'ın detayına başka bir yazımda gireceğim, tekrarlıyorum yoksa Evlilik olmamalı :*


Oyuncularımız Murat YILDIRIM ve Ezgi MOLA olunca daha yüksek beklentiyle yaklaştım sanırım :)

çok tatlı kadrosu kaliteli renkli bir aile dizisi olmuş diyelim :))
Ezgi Mola (Efsun), Murat Yıldırım (Sinan), Nevra Serezli (Peyker), Gülenay Kalkan (Gönül),
Ebru Cündübeyoğlu (Nur), Eda Ece (Ceren), Muhammet Uzuner (Yazar), Begüm Öner (Merve)

Efsun'cuğumun yaşı 30 olunca ve 10 yıl önceki aşkından başkası olmayınca; 
bir de Sinan boş olmayınca kızımıza karşı....
İzmir'li ailemiz erkek tavlama kurallarını SON ŞANS olarak nitelendirdikleri Sinan'da uygularlar,
Dedim ya hep sevilen sıcak aile ortamı Türkiye'den tam :)
Pazar günü eğlencesine evde izleyebilirsiniz, kendimi bile düşündüm o zamanlarımı diyebilir :P
ama canım detaya girmiyorum o aşamalarını izleyin isterim,

Ama 
planlar tutmadı.
.
Her erkek bu klasik prenses edalı, tripli, evlilik peşinde kızların derdinde değil !
olmayın zaten öyle 
diyorum ya gerçek sevgi ile evlensin herkes...
o zaman insanlık, dünya değişecek! hayat çocuklardan yetişiyor....
Saygı çok güzel birşey,
sevilmek yürekten inanın çok güzel bir şey,
birlikte mutfağa girmek, alışverişten zevk almak, bowling oynamak başka birşey,
gerçekten birlikte atacak KALP bulduysanız EVLİLİK Başka bir şey .

💖💖💖💖💖💖💖💖💖💖 

Not : kocan kadar konuş2: diriliş / onu da yazıcam





23 Eylül 2017 Cumartesi

HAYAT EN GÜZEL HEDİYE #paşabahçe


 

ARABALI MAMA SETİ - Oğluşum bize en güzel Hediye !!! 

ŞÜKÜR VERENE ....

 

Uzun zamandır böyle mağaza mağaza geziyorum, 

KARACA, BERNARDO, BİEV, PORLAND, PAŞABAHÇE, Yerel Züccaciyeler,

bildiğiniz gibi değil alt tarafı mama seti bakıyorum alttan alttan :))

Eşim durumu net bilmiyor yoksa eminim güler halime...

 

 


Mağaza gezmeleri severiz biz kızlar,

mama seti bahane dediğiniz de duyar gibiyim.. 


İçiniz açılsın aralara çok yormadan sadece birkaç tane ekliyorum,
sevenler için beni burdan çıkarın dediğim mağazalardan birinden bahsetmek istiyorum size
aşk yaşıyorum resmen PAŞABAHÇE'yle 💕

bu bir reklam metni değildir, haberleri bile yok emin olabilirsiniz... 
gönlümde yer etmiş o kadar ki kendimi kaybediyorum standlarının arasında dolaşırken
resmen tık çıkmıyor, insanlar bile o kadar huzurlu ki (müzikten mi acaba:))
yada içerdeki o güzel hafif kokudan mı???
naif, farklı, güzel ve bir o kadar özgür tasarımları var...

Gezdim, tozdum sonunda internet sitesinden sipariş verdim, 
paketi açmadan resmen paketiyle aşkım pekişti,
yumurtalık sevimli kırmızı tostos araba, servis tabağı, kase ve kupa bardak aldım,
ve üzerine kondurulmuş minik kamyonek taksilerde çok tatlılar...
unutmadan, kutunun üzerine iliştirdikleri
muhteşem logosu bilgisayarımda hergün görüyorum
nasıl güzel düşünülmüş !!! 

HAYAT EN GÜZEL HEDİYE

 


Neşeli ve keyifli tasarımıyla araba deseninin resmedildiği Car 
 hayata mutluluk katan anlar için çocuklar ve çocuk kalanlar için eğlenceli bir seçim oldu,
hatta ; 
bir doğum gününe gideceksiniz ne almalıyım dediğinizde !
ya da 
çocuk ruhlu tatlı arkadaşınıza güzel olmalı dediğiniz bir hediye aradığınızda,
hatta kendinize her zaman zevkle kullanacağınız güzel bir anı için
 tercih ederken de çocuk reyonu aklınızda mutlaka bulunsun, 
tavsiye ediyorum...
 








Zeynebin evinde görünce sevdiklerimi bende yazmalıyım demiştim, kokusu geliyor mu son satırlarımın  :)
iyiki buraya da not bırakmışım..
sevgilerimle...

21 Ağustos 2017 Pazartesi

YENİ BEBEK SERRA İPEK

Yeni bir bebek

Evimize Yeni bir heyecan

Yeni Umutlar

Bal Böceğim SERRA İPEK' im...


Sevgili Dostlarım;

Bloğum, sanki ardıma kalacak bir hatıra defteri gibi;

Başlangıçta Hobilerim, Hayata dair notlarım, DIY projelerim, Yeni bir gelin olarak yemeklerim, Moda - Alışveriş tutkum derken ilk göz ağrım Ahmet Mert'im le renklenen bir serüven oldu...

Şimdilerde bakıyorum da tüm kopuşlarıma rağmen hala bu satırlar çok değerli.

Zaman zaman blogspot bağlantı sorunları oluyorya nasıl üzülüyorum bilemezsiniz !!!

Hatta; 

önüme gelen geçmişteki tatlı karalamalarımı tekrar tekrar okumadan edemediğim de doğrudur :)


















Bu küçük ön yazıdan geçelim Bal böceğimin İsminin Anlamına ...


Serrâ İsmi  (السَّرَّاءُ);
Başlangıçta eşe dosta söylemesi biraz zor gelsede;
Arapça’da “bolluk, saadet, refah, genişlik” gibi manalara gelmektedir. Kur’an-ı Kerim’de iki ayette (Âl-i İmrân, 3/134 ve A’râf, 7/95) bu manalarda kullanılmıştır.  
﴾133﴿ Rabbinizin mağfiretine mazhar olmak ve takvâ sahipleri için hazırlanmış olup gökler ve yer kadar geniş olan cennete girmek için yarışın 
﴾134﴿Onlar (takvâ sahipleri) bollukta da darlıkta da Allah yolunda harcarlar, öfkelerini yenerler, insanları affederler. Allah işini güzel yapanları sever. 
Serra sürur kelimesiyle aynı kökten. Bu da neşe sevinç anlamında.

İpek ise;
İpek böceğinin ördüğü kozadan elde edilen ve kumaş yapımında kullanılan ince parlak tel ve bundan yapılan kumaş. 2.manada Zarif, kibar, ince demekmiş.
Bana ise daha naif değerli bir özel dokunuşlu bir his veriyor... neyse işte böyle vs.vs.

Allah’a şükür ismimin anlamının yaşamımda etkili olduğunu hep hissetmişimdir.  
İnşallah kızım da  isminin bereketi ve güzelliklerini hayatı boyunca yaşar.


Gelelim hazırlık aşamamıza...

Son aya kadar hazırlık yapmadık, gelenektir, ne olur ne olmaz bekleyelim der büyüklerimiz :)
Küçük bir odamızı minik misafirimiz için ayırdık;
Duvar rengi olarak evimde dyo alaçatı tonunu tercih etmiştik; 1 duvarına kombin amaçlı adawall alfa 3704-1 duvar kağıdı ile kapladık, 
bence çok da şık oldu... 
İç mimarlığa karşı inanılmaz ilgi duyuyorum bu aralar :)

Halısı için çok dolaşmadım resmen tekzende boya bakarken bayıldığım halıyı bir seferde seçtim.
Rixos loft shaggy halı (tüylü diyebilirsiniz ama tavşan gibi yumuşacık bu dokunuşa kimse hayır diyemez) 
Tül perdesi minik puanlı brillantın, perdesini ise uykuy seti ile aynı kumaştan alıp annemle diktik...
Odanın yerleşmiş halini belki sonra eklerim size, şimdiden çok resimli oldu bu post...




Bebek odası takımı babamın el emeği eski ustalardadır kendisi... 

İçine çok gezdim istediğim gibi takım bulamayınca İSMEK 'in en değerli hocalarından Ayşe Hocamıza başvurduk diyelim ... 
Tam istediğim gibi bir tarafı süslü bir tarafı tamamen bebek dokusuna uygun her zaman kullanabileceğim bir set dikti..
Hatta gelinliğimin duvarında battaniyesini ve alt açma setini yaptılar görmelisiniz... 
Pike takımı ise tamamen el işi rokoko nakışı ... Onunda resmini eklerim bir ara :) 
bugün eklediklerim hep parça parça görüntüler oldu, yani ön hazırlık planlamabiraz derler ya fikir amaçlı...































Daha neler var neler dolabının içine aldıklarımı hiç anlatmıyorum, 
hazırlık amaçlı alınması gereken bebek için gerekli ihtiyaçlar listesini ayrıca paylaşacağım...
Bebek mevlidinde lokum dışında dağıtmak için çikolata ve hediyelerini abisiyle hazırladık; 
nasıl zevkli geçti:)) 
Tüm annelere tavsiye ederim...




























İşte böyle güzel oldu herşey prenses;
Sadece 
seni bekliyoruz ...
💕
 


Benzer Yazılarım

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

...♥ Zeynep'le Güne Merhaba ♥...

'Ve sen yine denendiginde
ve yine kalbin daraldiginda
ve yine bütün kapilar yüzüne kapandiginda
ve yine ne yapman gerektigini bilemediginde
Uzun uzun düsünve hatirla Yaradanini!
Allah kuluna kâfi degil mi?
(Zümer/36)

Konumuz Ne olsun :)