Rengarenk Burası... Biraz MODA; biraz DEKORASYON, biraz BEBEK, biraz TATLI, biraz da ACI ve hatta belki KIZIL belki biraz da MAVİ; BİRAZ ONDAN BİRAZ BUNDAN ... Azıcık pembe tadında çilekli ... Hayattan güne dair ne varsa ortaya karışık:)
Sevgililer Günü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Sevgililer Günü etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
GÜLÜMSE :) Sana Çok Yakışıyor ...
Sebepsiz yere gün içinde gülmenizin
veya mutlu insanlarla birlikte olmanızın
beyniniz üzerindeki pozitif kimyasal etkilerini biliyor musunuz? .
🌸Henüz tam olarak bilmiyorsanız
Nazonun tbt’sine gülümserken Prof Dr Bülent Berkarda hocamın yazısını okuyabilirsiniz ...
.
. . “Düşünceler beyinde nöropeptit üretimini tetikler.
Neşeli insan ile kederli insanın nöropeptitleri birbirinden farklıdır.
İyi şeyler düşünürsen iyi nöropeptitler üretirsin..
.
. 🌸Bunlar kan yoluyla tüm vücuda yayılıp bağışıklık hücrelerini çalıştırır..
İyi şeyler düşünürsen iyi nöropeptitler üretirsin..
.
. 🌸Bunlar kan yoluyla tüm vücuda yayılıp bağışıklık hücrelerini çalıştırır..
Bir tür enerji parçacığı gibi. .
. 🌸Hastalarıma neşeli insanlarla buluşmalarını, neşeli kitaplar okuyup komedi filmleri izlemelerini öneriyorum. .
. 🌸Norman Kazan’ın bir kitabı vardır; orada ‘kanseri hergün dört kere
. 🌸Hastalarıma neşeli insanlarla buluşmalarını, neşeli kitaplar okuyup komedi filmleri izlemelerini öneriyorum. .
. 🌸Norman Kazan’ın bir kitabı vardır; orada ‘kanseri hergün dört kere
Şarlo filmi izleyerek yendim’ der..
.
. 🌸Durduk yere kahkaha atarak da bilinçaltı kandırılabilir..
.
. 🌸Durduk yere kahkaha atarak da bilinçaltı kandırılabilir..
Hasta eğer
mutsuzsa yine de neşeli filmler işe yarar mı?
🌸Aslına bakarsanız
sebepsiz de gülünebilir.
Günde yirmi kere ‘Hahahahah’ diye gülebilir
hasta durduk yere. .
.
🌸Ama bunu şimdi kime anlatacaksın, bizim millet inanmaz böyle şeylere, şüphecidir. .
.
.
🌸Halbuki beyin onu gerçek sanıyor. Şuur altı kanar. Ne dersen ona inanır..
.
. 🌸Kahkaha atıp iyiyim de; iyiymişiz der.. Kötüyüm de; kötüymüşüz der.. .
.
🌸İnsan vücudu bir gemi gibidir. .
.
Emirleri kaptan verir, makine dairesi emirleri yerine getirir.
.
🌸Ama bunu şimdi kime anlatacaksın, bizim millet inanmaz böyle şeylere, şüphecidir. .
.
.
🌸Halbuki beyin onu gerçek sanıyor. Şuur altı kanar. Ne dersen ona inanır..
.
. 🌸Kahkaha atıp iyiyim de; iyiymişiz der.. Kötüyüm de; kötüymüşüz der.. .
.
🌸İnsan vücudu bir gemi gibidir. .
.
Emirleri kaptan verir, makine dairesi emirleri yerine getirir.
Bizde de kaptan beyindir. Bilinçaltı da makine dairesi.. .
.
🌸Telkin çok önemli.
.
🌸Telkin çok önemli.
Oturup günde on kere bugün çok iyiyim şükür de;
karaciğerin, dalağın, akciğerin ona göre çalışır.
Kaptan iyiyiz derse
beyin iyi endorfin salgılar!” .
.
#bülentberkarda #prof #nöropeptid #iyidüşüniyiol #bilinçaltınıngücü #ebruzülfikaroğlu
.
#bülentberkarda #prof #nöropeptid #iyidüşüniyiol #bilinçaltınıngücü #ebruzülfikaroğlu
BIRAKIN PERDELER AÇIK KALSIN
Yaşlı hanım hastamız “İstemiyorum.
Perdelerin kapanmasını istemiyorum.
Pencere bahçeye bakıyor, üstelik 4.
kattayız.
Kimsenin içeriyi göreceği yok. Lütfen perdeleri kapatmayın” diye söyleniyordu.
O gece yattığı koğuştaki diğer hastalar perdeleri kapattırmadığı için
servis hemşiremizden yardım istemiş,
hastamızı ikna edemeyen hemşiremiz de sorunu bana iletmişti.
Odadaki diğer iki hasta pencere kenarında yatmakta olan hastamızın perdelerin kapanmaması yönündeki ısrarını anlamamış:(
biraz da öfkelenmişti.
Odaya neden girdiğimi anlayan hastamız ağzımı açmadan
“perdelerin kapanmasını istemiyorum, lütfen ısrar etmeyin” diyerek karşılamıştı beni.
İkna olacak gibi görünmüyordu.
Yatağının kenarına oturup sakinleştirmeye çalıştım.
Odadaki diğer hastaların isteğini de ileri sürerek hiç olmazsa tül perdeyi çekmeye razı ettim.
Pek içine sinmemişti ama oyunun kuralına göre oynanması gerektiğinin de farkındaydı.
Odada gerginlik sürüyordu.
Yanlarında kalıp konuşturup sakinleştirmeyi düşündüm.
Hastamızın ziyarete gelen çocukları ve torunları olduğunu hatırlayıp, onları sordum.
Özellikle torunlarından söz etmeye başlayınca yumuşadığını, yüzünün güldüğünü fark ettim.
Oğlu ve kızının çok çalıştığından, kendi çocukları ile ilgilenmeye zaman kalmadığından yakındı.
- Evde herkes çalışıyor. Büyük torunum okuldan eve geldiğinde karşılayan kimse olmuyor.
O kocaman evde tek başına ne bulursa onunla karnını doyurup televizyonun karşısına oturuyor. Garibimin önüne sıcak yemek koyup sırtını sıvazlayacak, saçını okşayacak biri bile yok yanında.
“Ama modern hayat hep böyle. Hayat hızlı ve herkes meşgul, ne yapacaksınız?
Bütün büyük kentlerde bu sorunlar yaşanıyor sanırım” diye üsteledim.
Omuzlarını silkti. Doğrulup yastığını düzeltti.
Sonra yine o öfkeli gözlerle baktı.
- Modern hayatmış, sevsinler. İnsanı yalnız bırakan, başkalarından uzaklaştırıp içine kapanmasına yol açan modernliği ne yapayım?
Herkes yalnız, çocuklar bile yalnız görmüyor musunuz?
Kimse kimsenin derdini bilmiyor, bilse bile kulağının üstüne yatıp görmezden geliyor.
Anlatmaya çalışsan yaşama telaşından kimsenin durup dinlediği de yok.
- Nasıl bir yalnızlık bu sözünü ettiğiniz?
Her ne kadar konu ilgimi çekse de gerçekte, hastamızı biraz daha konuşturup sakinleştirmeyi
ve böylece odadaki gergin havanın bir ölçüde giderilmesini amaçlamıştım.
- Doktor bey oğlum, yıllar içinde azar azar öyle şeyleri yitirdi ki insanlar,
evlerine kapandıkları yetmedi, şimdilerde kendilerine de kapanmalarını bekliyorlar.
Sonra çocukluğunu, insanların bahçeli konu komşunun birbirini görebildiği evlerde yaşadığı yılları anlattı.
Konu odadaki diğer hastaların da ilgisini çekmiş, az önceki hırlaşmayı unutup hastamıza kulak kabartmışlardı.
- Önce bahçeler otopark oldu.
Apartman hayatı, modern yaşam dedik bahçenin çamurundan kurtulduk diye kandırdık kendimizi. Herkes evlerine çekildi.
Kimse kimseyi görmez, duymaz oldu.
- Peki sonra?
- Sonra sıra balkonlara geldi. Balkonları kapatıp eve kattılar. İşyerleri de balkonsuz oldu.
Dışarının tozundan kirinden kurtulduk diye kandırdık yine kendimizi.
Konu komşuya, gökyüzüne, dünyaya açılan balkonlar da gitti elimizden.
Yetmedi sıra pencerelere geldi. Tül perdeydi, güneşlikti, kalın perdeydi derken pencereler de örtüldü.
Jalûzi, panjur stor derken pencereler kapandı.
Onca para döktüğümüz perdelerimize bakıp “ne güzel oldu” diye avunduk.
Güneş görmeyen, gün ışığı gibi yanan lambalarla aydınlatılan işyerlerine, evlere kavuştuk.
Her şey yavaş yavaş oldu.
Modernleşiyoruz diye tüm bunları sineye çektik.
- Peki ya şimdi?
- Görmüyor musunuz?
Herkes içine kapandı.
Bahçesi balkonu olmayan pencereleri örtülü o çok modern evlerde dışarıyla tek bağlantısı televizyon olan insanlara dönüştük.
Gerçi biraz daha okumuş olanların internet ve cep telefonları da var ama yalnızlık aynı yalnızlık.
İnsanları içine kapatıp yalnızlaştırdılar.
Şimdi sadece bakmaları istenen yöne,
televizyona bakıp orada izledikleri dünya ile yetinmelerini orada yaşayıp tüketmelerini, sadece tüketmelerini bekliyorlar.
Dedim ya modernlikmiş, sevsinler…
Odadaki hastalardan biri televizyonun sesini önce kıstı, sonra da kapattı.
Diğer hastamız dayanamayıp “Durum bu kadar mı kötü?” diye sordu.
Bizimki gülümsedi duvarda asılı olan manzara resmini gösterdi.
- Kimileri durumun farkında.
Duvarlarına resimler asıp ara sıra da olsa başka yöne bakmayı, resimlerin içine dalıp hayaller kurmayı veya kitap okuyarak kendini avutmayı başarabiliyor.
Ama ben çocuklar için, torunlarım için kaygılıyım.
Hangi çocuk gökyüzündeki bulutlarla !
veya oyun oynadığı halının üstündeki desenlerle hayaller kurmamış, oyunlar oynamamıştır?
Öyle bir kapandık ki hayata, şimdi ne o halılar var, ne de çocuklarımızın görebileceği gökyüzü.
Varsa yoksa televizyon, tablet,bilgisayarlar.
Her şey hazır, hayaller bile.
Hayal kurmayı bile çok görüyoruz, çocuklara.
Eliyle pencereyi gösterip “Bu yüzden istiyorum, penceremi.
Hastane odasında bile olsa pencere örtülmesin, perdeler açık kalsın istiyorum.
Gökyüzümü kaptırmayacağım bu yamyamlara” dedi.
Bu sözlerden sonra başucundan kitabını ve gözlüğünü aldı.
Odada az önceki gerginlikten eser kalmamıştı.
İzin isteyip yanlarından ayrıldım.
Ertesi sabah
ve daha sonraki günlerde o odanın tüm perdelerinin açık olduğu dikkatimizden kaçmadı.
Dr. Mehmet Uhri ~☆☆
hastamızı ikna edemeyen hemşiremiz de sorunu bana iletmişti.
Odadaki diğer iki hasta pencere kenarında yatmakta olan hastamızın perdelerin kapanmaması yönündeki ısrarını anlamamış:(
biraz da öfkelenmişti.
Odaya neden girdiğimi anlayan hastamız ağzımı açmadan
“perdelerin kapanmasını istemiyorum, lütfen ısrar etmeyin” diyerek karşılamıştı beni.
İkna olacak gibi görünmüyordu.
Yatağının kenarına oturup sakinleştirmeye çalıştım.
Odadaki diğer hastaların isteğini de ileri sürerek hiç olmazsa tül perdeyi çekmeye razı ettim.
Pek içine sinmemişti ama oyunun kuralına göre oynanması gerektiğinin de farkındaydı.
Odada gerginlik sürüyordu.
Yanlarında kalıp konuşturup sakinleştirmeyi düşündüm.
Hastamızın ziyarete gelen çocukları ve torunları olduğunu hatırlayıp, onları sordum.
Özellikle torunlarından söz etmeye başlayınca yumuşadığını, yüzünün güldüğünü fark ettim.
Oğlu ve kızının çok çalıştığından, kendi çocukları ile ilgilenmeye zaman kalmadığından yakındı.
- Evde herkes çalışıyor. Büyük torunum okuldan eve geldiğinde karşılayan kimse olmuyor.
O kocaman evde tek başına ne bulursa onunla karnını doyurup televizyonun karşısına oturuyor. Garibimin önüne sıcak yemek koyup sırtını sıvazlayacak, saçını okşayacak biri bile yok yanında.
“Ama modern hayat hep böyle. Hayat hızlı ve herkes meşgul, ne yapacaksınız?
Bütün büyük kentlerde bu sorunlar yaşanıyor sanırım” diye üsteledim.
Omuzlarını silkti. Doğrulup yastığını düzeltti.
Sonra yine o öfkeli gözlerle baktı.
- Modern hayatmış, sevsinler. İnsanı yalnız bırakan, başkalarından uzaklaştırıp içine kapanmasına yol açan modernliği ne yapayım?
Herkes yalnız, çocuklar bile yalnız görmüyor musunuz?
Kimse kimsenin derdini bilmiyor, bilse bile kulağının üstüne yatıp görmezden geliyor.
Anlatmaya çalışsan yaşama telaşından kimsenin durup dinlediği de yok.
- Nasıl bir yalnızlık bu sözünü ettiğiniz?
Her ne kadar konu ilgimi çekse de gerçekte, hastamızı biraz daha konuşturup sakinleştirmeyi
ve böylece odadaki gergin havanın bir ölçüde giderilmesini amaçlamıştım.
- Doktor bey oğlum, yıllar içinde azar azar öyle şeyleri yitirdi ki insanlar,
evlerine kapandıkları yetmedi, şimdilerde kendilerine de kapanmalarını bekliyorlar.
Sonra çocukluğunu, insanların bahçeli konu komşunun birbirini görebildiği evlerde yaşadığı yılları anlattı.
Konu odadaki diğer hastaların da ilgisini çekmiş, az önceki hırlaşmayı unutup hastamıza kulak kabartmışlardı.
- Önce bahçeler otopark oldu.
Apartman hayatı, modern yaşam dedik bahçenin çamurundan kurtulduk diye kandırdık kendimizi. Herkes evlerine çekildi.
Kimse kimseyi görmez, duymaz oldu.
- Peki sonra?
- Sonra sıra balkonlara geldi. Balkonları kapatıp eve kattılar. İşyerleri de balkonsuz oldu.
Dışarının tozundan kirinden kurtulduk diye kandırdık yine kendimizi.
Konu komşuya, gökyüzüne, dünyaya açılan balkonlar da gitti elimizden.
Yetmedi sıra pencerelere geldi. Tül perdeydi, güneşlikti, kalın perdeydi derken pencereler de örtüldü.
Jalûzi, panjur stor derken pencereler kapandı.
Onca para döktüğümüz perdelerimize bakıp “ne güzel oldu” diye avunduk.
Güneş görmeyen, gün ışığı gibi yanan lambalarla aydınlatılan işyerlerine, evlere kavuştuk.
Her şey yavaş yavaş oldu.
Modernleşiyoruz diye tüm bunları sineye çektik.
- Peki ya şimdi?
- Görmüyor musunuz?
Herkes içine kapandı.
Bahçesi balkonu olmayan pencereleri örtülü o çok modern evlerde dışarıyla tek bağlantısı televizyon olan insanlara dönüştük.
Gerçi biraz daha okumuş olanların internet ve cep telefonları da var ama yalnızlık aynı yalnızlık.
İnsanları içine kapatıp yalnızlaştırdılar.
Şimdi sadece bakmaları istenen yöne,
televizyona bakıp orada izledikleri dünya ile yetinmelerini orada yaşayıp tüketmelerini, sadece tüketmelerini bekliyorlar.
Dedim ya modernlikmiş, sevsinler…
Odadaki hastalardan biri televizyonun sesini önce kıstı, sonra da kapattı.
Diğer hastamız dayanamayıp “Durum bu kadar mı kötü?” diye sordu.
Bizimki gülümsedi duvarda asılı olan manzara resmini gösterdi.
- Kimileri durumun farkında.
Duvarlarına resimler asıp ara sıra da olsa başka yöne bakmayı, resimlerin içine dalıp hayaller kurmayı veya kitap okuyarak kendini avutmayı başarabiliyor.
Ama ben çocuklar için, torunlarım için kaygılıyım.
Hangi çocuk gökyüzündeki bulutlarla !
veya oyun oynadığı halının üstündeki desenlerle hayaller kurmamış, oyunlar oynamamıştır?
Öyle bir kapandık ki hayata, şimdi ne o halılar var, ne de çocuklarımızın görebileceği gökyüzü.
Varsa yoksa televizyon, tablet,bilgisayarlar.
Her şey hazır, hayaller bile.
Hayal kurmayı bile çok görüyoruz, çocuklara.
Eliyle pencereyi gösterip “Bu yüzden istiyorum, penceremi.
Hastane odasında bile olsa pencere örtülmesin, perdeler açık kalsın istiyorum.
Gökyüzümü kaptırmayacağım bu yamyamlara” dedi.
Bu sözlerden sonra başucundan kitabını ve gözlüğünü aldı.
Odada az önceki gerginlikten eser kalmamıştı.
İzin isteyip yanlarından ayrıldım.
Ertesi sabah
ve daha sonraki günlerde o odanın tüm perdelerinin açık olduğu dikkatimizden kaçmadı.
Üstelik hastamızın taburcu olmasına
ve aradan geçen onca zamana karşın hiçbirimizin eli gitmedi o perdeleri kapatmaya.
🙏🙏💖💖Dr. Mehmet Uhri ~☆☆
Kırmızı Kadife Browni - Çilek ve Çikolatanın Muhteşem AŞK 'ı

Kırmızı Kadife Browni
. ♥ Çilek ve Çikolatanın Muhteşem AŞK 'ı ♥ .
Oda sıcaklığında
200 tereyağı,
1,5 su bardağı toz şeker
1,5 su bardağı toz şeker
4 yumurta,
Çay kaşığının ucuyla kırmızı gıda boyası (isteğe bağlı)
1 pk. vanilya
1 pk. kabartma tozu
Çay kaşığının ucuyla kırmızı gıda boyası (isteğe bağlı)
1 pk. vanilya
1 pk. kabartma tozu
1 pk. bitter veya sütlü çikolata
(tercihinize göre)
6 yemek kaşığı kakao
1 su bardağı çilekli süt veya yoğurt
1 su bardağı çilekli süt veya yoğurt
1 su bardağı kırılmış ceviz
2 1/2 su bardağı un
- bal kıvamında olacak
(isterseniz çileği içine isterseni süsleme için kullanın...)
Üzeri İçin: Kaymaklı Krem Şanti
1kase küçük parçalanmış çilek
Antep fıstığı - Hindistan cevizi
2 1/2 su bardağı un
- bal kıvamında olacak
(isterseniz çileği içine isterseni süsleme için kullanın...)
Üzeri İçin: Kaymaklı Krem Şanti
1kase küçük parçalanmış çilek
Antep fıstığı - Hindistan cevizi
Hazırlanışı :
Öncelikle gıda boyası sağlık açısından uygun değil
vs. söylemler nedeniyle kullanımını tercihinize bırakıyorum,
ama bu muhteşem görünüm için şart....
Fırını 175C'ye getirin. 23-24cmlik kek kalıbını yağlayın.
- Yumurta ile şekeri çıparak köpürene kadar çırparak başlıyorum, gıda boyasını, yağ ve vanilyayı ilave ediyoruz,
- iyice karıştırmaya devam....
- Çilekli olacakya tam anlamıyla içine süt/yoğurt karışmımızı da koyalım ve devam karıştırınnn, son Erimiş çikolatamızı ilave ediyorum...
- Un, kakao, kabartma tozu ve tuzu ayrı bir yerde karıştırın derler ama ben Yavaş yavaş yumurtalı karışıma ilave edip karışımın özleşmesini sağlıyorum.
- Ve cevizleri ilave edip karışımı kalıba dökün.
- Fırında 20-25 dakika pişirin. (ben 25 dakikadan sonra 150C'ye alıp çok az bir süre daha -kürdan temiz çıkana kadar- pişiririm.)
Kalıptan çıkarmadan telin üzerinde
tamamen soğutun.
Soğuyunca servis tabağına alın.
Kaymaklı krem şanti ve çilek/antep fıstığı/hindistan cevizi ile süsleyip dondurma eşliğinde servis yapın.
Soğuyunca servis tabağına alın.
Kaymaklı krem şanti ve çilek/antep fıstığı/hindistan cevizi ile süsleyip dondurma eşliğinde servis yapın.
Afiyet
Olsun
Alternatif sunum için küçük kalpler arasına krema/krem şanti uygulayabilirsiniz;
Hatta :)
Yine üzerine krem şanti/krema uygulayıp çilek ve çikolata ile pasta gibi de harika bir sunum elde edebilirsiniz..
Öpüyorum; Sevgiler...
KADIN : Vahit TUNA / İSİMSİZ
Bunlar ne diyeceksiniz ??
Neden o kadar ayakkabıyı asmışlar duvara ?
Tam 440 çift !
"Ölen kişilerin ayakkabılarının evlerinin kapısının önüne bırakılması
geleneğine de işaret eden bu çalışma, kadına yönelik şiddetin hafızasını tutarak sokağa taşıyor;
kamusal bir tartışma ve bilinçlenme için bir aracı olma görevi üstleniyor."
2018
yılında erkekler tarafından Öldürülen 440 kadını temsil ediyor bu yapıt (Anıt) !!!
Evlenene kadar canım cicim de sonra bu öfke neden oluyor !
Görüp,
Görmezden gelemedim :(
Ölmediler,
Hepsi sadece 2018'de öldürüldüler.
BU HAYAT 2 KİŞİLİK
NOT DÜŞÜYORUM !
UNUTMAYIN;
BU HAYAT 2 KİŞİLİK 💕
BİZ ÇOK KAVGA ETTİK
BİRBİRİNİZİ BULMUŞSUNUZ; ŞİMDİDEN KIYMETİNİZİ BİLİN...
Blogum; duyumsal günlüğüm, anektodum bu çok önemli unutmamalıyım...
Haftasonu hac ziyaretini yapıp gelmiş, yaşı hayli geçmiş tonton bir amcamın yanından geldim...
eşini de çok sever, öyle güzel bakar ki...
her şey bitiyor, ömür geçiyor, sadece bakıyorum arkadan şimdi, dedi...
nasihatım olsun size diye de ilave etti çıkarken kapıdan...
içimden sanki güvercinler uçuverdi :)
Kıymet bilenlerden olabilmek dileğiyle ...
ABOUT TIME :::::::: ZAMANDA AŞK
Geceye renk katalım ...
21 yaşına gelince bu ailenin erkeklerine bir şeyler oluyor mesela;
bir dolap içine giriyorsun sonra hop istediğin zaman gidiyorsun...
pişmanlıklarını mı düzeltmek istersin
yoksa
tadı damağında kalan anları tekrar tekrar yaşamak mı ???
ya da
sayısal loto'nun sayılarını alıp geri gidip kupon mu oynasak ?
TİM gibi AŞK için de kullanabilirsiniz...
Zamanda Aşk / About Time 2013 yapımı ve IMDb 7.8 almış, romantik komedi tadında bir aile dramı.
Sinema gecesi yapalım diyorsanızz bu akşam ?
iyi bir öneri olabilir .
Neyse devam edeyim,
TİM şu karanlık tanışma olayı çok ilginç geldi bana, eğlenceli..
MARY ile tanışmak için uğraşını ve hayat aile aşk üçgenini anlatan güzel bir film...
ve Kırmızı gelinlik kaçırmayın :)
o muhteşem yağmurlu düğünü de ...
çok anlatmıyorum,
hevesi kaçırmaktan yada önceden bilmekten ben hoşlanmıyorum.
ama tavsiye ediyorum
izleyin...
İYİ SEYİRLER
NİŞAN HAZIRLIKLARI - EVDE SÖZ NİŞAN MEVLÜT TÖREN MASA NASIL HAZIRLANIR ???
Geldi bahar ayları...
Başlasın Nişan Hazırlıkları :)
Bizde baharda nişanlanan gelindir yaza :)
sevgili okur dostlarım, bu yazımı en güzel anlara ihtiyacen kaleme alıyorum,
SÖZ, KIYAFET, BOHÇA ve GELENEKLERE dair yazımda ön kısmından bahsetmiştim...
⇓
Geleneklerimize göre önce aileler tanışıyor ve kıs isteme merasimiyle SÖZ kesiliyor...
Bazen de SÖZ - NİŞAN bir arada evde güzel bir organizasyonla şık bir ortam oluşturuluyor...
KARAR TABİKİ EVLENECEK OLAN GÜZEL ÇİFTİMİZİN
💗💗
Evde yapmayı planlıyorsanız ?
ki son dönemde EVDE NİŞAN ÇOK MODA ...
herşeyi ile
dekorasyon, pasta, çiçekler, masa ve hediyelikleriyleorganizasyon firmaları var
siz sadece kendi heycanınızı yaşıyorsunuz
nette google amcaya sorun bir sürü çıkıyor şimdi reklam vermiş olmayalım:)
Bütçenizin miktarına göre iyice abartıyorlar, görsel örnek ekliyorum bir tane ...
nette google amcaya sorun bir sürü çıkıyor şimdi reklam vermiş olmayalım:)
Bütçenizin miktarına göre iyice abartıyorlar, görsel örnek ekliyorum bir tane ...
Ya da
bu benim için en özel anlardan biri dersenizinternette, eminönünde hatta mercanda kendi zevkinize göre satın alıp veya kiralayıp,
özene bezene hevesle planlıyorsunuz ...
sanırım ben 2.sini seçenlerdenim...
Küçük ama önemli ayrıntılara gelelim !!!
Nişan Pastası, cupkek hatta kanepe gibi tuzlu tercihler olmadan olmaz,
ben genelde yıllardan beri KAREN Pastanesini tercih ediyorum,
pasta, şekerleme hatta özel tasarım ne model göstersem yapıyorlar
tavsiye ederim çok da lezzetli
İBBden zeynep hnm. yönlendirdi dersiniz :)
Güzel estetik ve bence biraz da naif ayrıtılardan pleksi ayna isimlikler
ister masanızın üzerinde yer alsın isterseniz tülün üzerinde çok hoş oluyorlar,
önceden sipariş verin.
EN ÖNEMLİSİ;
MUTLAKA çikolata seçiminizi ve siparişinizi önceden yapın,
süslemek ve teslimat bazen sarkabiliyor...
Adım adım tüm hazırlıkları tane tane yazdım sizlere...Zevkle dekore edceğiniz bu özel anların tadına varmak da ayrı bir mutluluk veriyor.
Masa üzerindeki ayrıntılara genel olarak 350 - 500 tl.ye satın alabiliyorsunuz netten
ama diyorum ya bazı eminönünde toptan satış yapan yerlerden daha uyguna mal edebiliyorsunuz
önce konseptinizi belirleyin karmaşa olmasın .
ALTIN - GÜMÜŞ - AHŞAP ve DOĞAL RUSTİC tercih size kalmış
.
.
.
ayrıntılar çok önemli demiştik evet...
son olarak size hediyeliklerinizi hatırlatıyorum ve bol fotoğraflı bu postumun
size gerçkten kolaylık getirmesini umuyorum...
Sevgilerimle..


ama diyorum ya bazı eminönünde toptan satış yapan yerlerden daha uyguna mal edebiliyorsunuz
önce konseptinizi belirleyin karmaşa olmasın .
ALTIN - GÜMÜŞ - AHŞAP ve DOĞAL RUSTİC tercih size kalmış
.
.
.
ayrıntılar çok önemli demiştik evet...
son olarak size hediyeliklerinizi hatırlatıyorum ve bol fotoğraflı bu postumun
size gerçkten kolaylık getirmesini umuyorum...
akide şekeri , kahve, oda kokusu, lavanta kesesi, ıhlamur çayı, lokum, kolonya, pleksi magvet
vs. vs...
renk uyumu, süsleme detaylarındaki zerafeti sakın unutmayın ki herşey güzel olsun...Sevgilerimle..

Labels:
aşk,
Doğum Günü,
Düğün,
Evlilik,
Fotoğraf,
Gece Elbisesi,
Kına Gecesi,
Kokteyl,
Nişan,
Seni Seviyorum,
Sevgililer Günü,
Süs,
Yüzük,
Zeynep'le Alışveriş,
Zeynep'le Dekorasyon,
Zeynep'le Hafta Sonu
Parfüm mü Alıcaktınız ??? Baş döndüren, seksi ve şehvetli kokular… Afrodizyaklar :)
Çekici şişelerinin yanı sıra cezbedici etkiye sahip kokularla, sevgilinizi veya eşinizi çekim alanınıza alabilirsiniz. İşte, kadınların denemeleri gereken birkaç öneri…
Parfüm, kadınların girdikleri her ortamda iz bırakabilmelerini sağlayan, erkekleri tahrik eden, çantalarından ayırmadıkları en önemli aksesuarlar. Eğer karşınızdaki erkeğin ayaklarını yerden kesmek istiyorsanız gül, yasemin, vanilya, misk ve nanenin baştan çıkarıcı gücüne başvurun. Bu beş ana kokunun ağırlıkta olduğu parfümleri sizler için …
Elizabeth Arden Green Tea
İçindekiler: Nane, bergamot, portakal, limon, kehribar, ravent ve yasemin.
İçindekiler: Nane, bergamot, portakal, limon, kehribar, ravent ve yasemin.
Emilio Pucci Vivara Variazioni Verde
İçindekiler: Nane, bergamot, portakal, gül, misk, sedir.
İçindekiler: Nane, bergamot, portakal, gül, misk, sedir.
Giorgio Armani Acqua di Gioia
İçindekiler: Nane, yasemin, sedir ağacı, kahverengi şeker, labdanum.
İçindekiler: Nane, yasemin, sedir ağacı, kahverengi şeker, labdanum.
Lucky Scent Hermès Eau D’Orange Verte
İçindekiler: Nane, limon, bergamot, portakal,yasemin, mandalina.
İçindekiler: Nane, limon, bergamot, portakal,yasemin, mandalina.
Sephora Annick Goutal Eau de Sud
İçindekiler: Nane,bergamot, mandalina, greyfurt, mine çiçeği, fesleğen, paçuli.
İçindekiler: Nane,bergamot, mandalina, greyfurt, mine çiçeği, fesleğen, paçuli.
Bond No.9 Nuits de NoHo
İçindekiler: Yasemin, paçuli, misk, gül ağacı, mandalin, vanilya.
İçindekiler: Yasemin, paçuli, misk, gül ağacı, mandalin, vanilya.
Bond No.9 Bottega Veneta
İçindekiler: Yasemin, paçuli, bergamot, erik, yosun, biber.
İçindekiler: Yasemin, paçuli, bergamot, erik, yosun, biber.
Bvlgari Jasmin Noir
İçindekiler: Zambak yasemin, misk, yeşil bitkiler, portakal çiçeği.
İçindekiler: Zambak yasemin, misk, yeşil bitkiler, portakal çiçeği.
Burrbery Summer
İçindekiler: Yasemin, gül, siklamen, frezya, amber, sandal ağacı.
İçindekiler: Yasemin, gül, siklamen, frezya, amber, sandal ağacı.
Cerruti 1881
İçindekiler: Yasemin, kişniş otu, sümbül, mimoza, menekşe, portakal çiçeği, amber, misk, vanilya
İçindekiler: Yasemin, kişniş otu, sümbül, mimoza, menekşe, portakal çiçeği, amber, misk, vanilya
Cartier Baiser Vole
İçindekiler: Vanilya, misk, zambak, bal, şeker, amber, paçuli, frezya.
İçindekiler: Vanilya, misk, zambak, bal, şeker, amber, paçuli, frezya.
Dolce Gabbana The One
İçindekiler: Vanilya, bergamot, mandalina, şeftali, egzotik meyveler, yasemin, beyaz zambak, yosun.
İçindekiler: Vanilya, bergamot, mandalina, şeftali, egzotik meyveler, yasemin, beyaz zambak, yosun.
Guerlain Les Elixirs Charnels Oriental Brulant
İçindekiler: Vanilya, misk, paçuli, gül, mandalina, hint baklası.
İçindekiler: Vanilya, misk, paçuli, gül, mandalina, hint baklası.
Jo Malone London Vanilla & Anise Cologne
İçindekiler: Vanilya, misk, bergamot, pembe gül, mandalina.
İçindekiler: Vanilya, misk, bergamot, pembe gül, mandalina.
Jo Malone Boyfriend
İçindekiler: Vanilya, yasemin, amber, misk, paçuli, sandalağacı, mango, kapuz, limon, papaya, şeftali.
İçindekiler: Vanilya, yasemin, amber, misk, paçuli, sandalağacı, mango, kapuz, limon, papaya, şeftali.
Givenchy Ange ou Demon Le Secret
İçindekiler: Misk, yeşil çay, italyan kış limonu,şakayık,yasemin, nilüfer,paçuli,sarı odun.
İçindekiler: Misk, yeşil çay, italyan kış limonu,şakayık,yasemin, nilüfer,paçuli,sarı odun.
Lancôme Trésor Midnight Rose
İçindekiler: Misk, yasemin, gül, şakayık, vanilya, ahududu, sedir ağacı.
İçindekiler: Misk, yasemin, gül, şakayık, vanilya, ahududu, sedir ağacı.
Nordstrom Escada Especially Escada
İçindekiler: Misk, yasemin, şakaya, gül, paçuli, ylang ylang.
İçindekiler: Misk, yasemin, şakaya, gül, paçuli, ylang ylang.
The Body Shop White Musk
İçindekiler: Misk, orkide, kehribar, portakal çiçeği, türk lokumu, kremşanti.
İçindekiler: Misk, orkide, kehribar, portakal çiçeği, türk lokumu, kremşanti.
Versace Bright Crystal
İçindekiler: Misk, amber, nar, şakayık, manolya, akaju, nilüfer çiçeği.
İçindekiler: Misk, amber, nar, şakayık, manolya, akaju, nilüfer çiçeği.
Bvulgari Rose Essentielle
İçindekiler: Gül, menekşe, zambak, yasemin,greyfurt, vanilya, mimoza, böğürtlen, sandal ağacı.
İçindekiler: Gül, menekşe, zambak, yasemin,greyfurt, vanilya, mimoza, böğürtlen, sandal ağacı.
Chanel Mademoiselle
İçindekiler: Gül, yasemin, paçuli, vanilya, misk, sandal ağacı, çilek, greyfurt, bergamot.
İçindekiler: Gül, yasemin, paçuli, vanilya, misk, sandal ağacı, çilek, greyfurt, bergamot.
Chloe
İçindekiler: Gül,manolya, şakayık,amber, bal, sedir ağacı, frezya, liçi, vadi zambağı, misk.
İçindekiler: Gül,manolya, şakayık,amber, bal, sedir ağacı, frezya, liçi, vadi zambağı, misk.
Gucci Rush
İçindekiler: Gül, nergis, palmiye, frezya, müge, gardenya gülü, siyah frenk üzümü, misk ve meşe yosunu, misk.
İçindekiler: Gül, nergis, palmiye, frezya, müge, gardenya gülü, siyah frenk üzümü, misk ve meşe yosunu, misk.
YSL Baby Doll
İçindekiler: Gül, ylang ylang, frenk üzümü, yaban gülü, zencefil, kakule, tarçın, nar, greyfurt, misk, şakayık, limon.
İçindekiler: Gül, ylang ylang, frenk üzümü, yaban gülü, zencefil, kakule, tarçın, nar, greyfurt, misk, şakayık, limon.
Bi Küçük Eylül Meselesi vardı; HALLEDEMEDİM :(((( Farah Zeynep Abdullah & Engin Akyürek
Herşey tam;
aileniz, arkadaşlarınız, kariyeriniz, sevgiliniz ve sizi sevenler her şey var;
PEKİ NEDEN BEN TAM HİSSETMİYORUM dersiniz,
NE EKSİK !!!
Her şeyin yolunda gittiği bir hayata sahip olan Eylül, talihsiz bir olay sonrasında yaşamının son bir ayını unutur. Çevresindeki herkes, tüm arkadaşları ve ailesi ona hiçbir sorun olmadığını söylemesine rağmen Eylül bir şeylerin yolunda gitmediğinden şüphelenir. Tamamen bilinçsizce, sadece içgüdülerini dinleyerek Bozcaada'ya gider ve orada tesadüf eseri hiç tanımadığı tuhaf bir adamla karşılaşır. Bu gizemli yabancı ise kendinden emin bir şekilde Eylül'e kendisini hatırlaması gerektiğini, aşık olduğu adam olduğunu söyler.
Yapımcılığını Ay Yapım'ın üstlendiği aşk filminin başrollerini Farah Zeynep Abdullah ve Engin Akyürek paylaşırken, yönetmen ve senarist ise Kerem Deren.
Müzik ise çok güzel Nil KARAİBRAHİMGİL
Yorumuma gelince;
Gala güzeldi kalabalıktı, ay yapım adına herkes ordaydı...
Muhteşem bir kalabalıktı..
Film sanki bana çok kısa geldi, yada fazla beklentiyle mi gittim acaba;
Ferah ve Engin ikiside iyi oyuncular çünkü, uzun soluklu sanki Bir Kelebeğin Rüyası daha yoğundu....
Yinede oyunculukları güzel yumuşak, yaz aşkı tadında tatlı sıcak bir öyküydü...
14 Şubat için bir renk, bu havalarda yazdan bir sıcaklık diyelim...
İyi seyirler; sizden de yorum bekliyorum ...
Lay lay laay, müzik dilimde takıldı dönüyor sürekli yakışmış.. tam uydurmuş yine Nil, tebikler...
Bu arada Sevgililer Gününüz Kutlu Olsun...
ŞEHR-İ İSTANBUL - Romantik Şehirler Listesinde ...
ABD'de yayın yapan bir seyahat sitesi, dünyanın en romantik 20 şehrini belirledi. Bali Adası'nın zirvede yer aldığı listede, İstanbul 15, "Aşk şehri" olarak adlandırılan Paris 20'nci sırada gösterildi
Misstravel
adlı tanışma ve seyahat sitesi dünyanın en romantik şehirlerinin
listesini çıkarttı. Endonezya'nın doğal güzellikleri ile ünlü Bali Adası
ilk sırada yer alırken, ikinci sırada ise diğer bir tropikal tatil
cenneti olan Tayland'ın Puket Adaları yer aldı. Üçüncü sırada ABD'nin
doğal yaşam parklarıyla misafirleri cezbeden kenti Austin bulunurken,
onu İspanya'nın tarihi dar sokaklarıyla meşhur Katalan kenti Barselona
takip etti. Beşinci sırada ise İngiltere'nin Oxford kenti var.
KAHİRE ŞAŞKINLIĞI
Detaylı bir araştırmanın ürünü olan bu sıralama, 7 bin 300'den fazla uçuş ve otel rezervasyonu dikkate alınarak hazırlandı. Listede 6'ncı sırada bulunan ve görenleri şaşkına çeviren şehir ise uzun süredir şiddetli gösterilerle gündeme gelen Mısır'ın başkenti Kahire. "Aşk şehri" olarak anılan ve tarihi güzelliklere ev sahipliği yapan Fransa'nın başkenti Paris, listede ancak 20'nci sırada yer alırken, 15. sırada gösterilen İstanbul, Paris'in önüne geçmeyi başardı.
EGZOTİK ADALAR İLK SIRALARDA
Endonezya'da bulunan Bali Adası'nı (üstte), Tayland'daki Puket Adaları ile ABD'nin Austin şehri takip ediyor. Fransızlar'ın dünyaca ünlü Paris kenti (solda) ise 20'nci.
Ve En güzel şk Manzaralarıyla Karşınızda Şehr-i İSTANBUL

Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
