Translate

ÖNEMLİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ÖNEMLİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

31 Temmuz 2013 Çarşamba

RAMAZAN - fitre - zekat - yardım ayı


Bu ayda yapılan bir farz, başka aylarda yapılan yetmiş farz gibidir. 
Bu ayda bir oruçluya iftar verenin günahları affolur. Cehennemden azat olur. 
O oruçlunun sevabı kadar, ayrıca buna da sevap verilir. O oruçlunun sevabı hiç azalmaz.

Ramazan’da gerek yurt içinde gerekse yurt dışında her Ramazan olduğu gibi
 Yardımeli Kumanya Kartları, fitre - zekat zarflarıdağıtacak, 

Ramazan İftar Organizasyonları ile evlerde, sokaklarda onbinlerce 
mazlum, mağdur, muhtaç ve mahzun fakirin yüzünü gülerek geçirilmeye çalışılıyor. 
Ortak muhabbet için tatlı sofralarda buluşuyoruz. 

Daha fazla fakirin sofrasına bir lokma koyabilmek 
ve aramızdaki yardımlaşma, dayanışma ve kardeşlik bağlarını güçlendirmek adına bu güzel ayı ne olur es geçmeyelim....

Ve güzel yardımlarınızla en güzel ayda en çok sevabı kazanmak sizin elinizde, 
11 aydan daha kıymetli bu ayki 
ben sadece ay çıkmadan hatırlatmak istedim, 
Sevgilerimle...





 

Çocuklarla Sohbet Edin... İletişimden Uzak Bir Gençlik Büyüyor...


Akatlar’da yürüyordum; kadın beni tanıdı ve selamlaştıktan sonra, sorusunu sordu:
“Oğlum dersleri tamamen bıraktı; ne söylesem hiç fayda etmiyor.
Ya arkadaşlarıyla buluşuyor, ya telefonda mesajlaşıyor ya da bilgisayarın başında oyun oynuyor.
Ne yapacağımı şaşırdım,
Hocam ne yapalım?”

“Sohbet ediyor musunuz?”
“Valla, konuşuyorum, ama hiçbir faydası yok.”

“Kaç yaşında?”
“On yedi yaşında.”

“Mesela ne diyorsunuz?”
“Sınavların yaklaştığını söylüyorum; derslerine çalışması gerektiğini söylüyorum; böyle giderse sınıfta kalacağını, arkadaşlarından geri kalacağını, ilerde çok pişman olacağını, ama o zamanda duyulan pişmanlığın işe yaramayacağını anlatıyorum.”

“Siz konuşup, nasihat ediyorsunuz.”
“Evet.”
“Ama, onunla sohbet etmiyorsunuz.”

“Valla bilmem; biz bildiğimiz kadarıyla elimizden gelenin en iyisini yapıyoruz, konuşuyoruz, anlatıyoruz.”
“Doğru, bildiğiniz kadarıyla elinizden gelenin en iyisini yapıyorsunuz. Ama konuşmak, nasihat etmek, sohbet etmek değildir. Siz sohbet etmesini bilmiyorsunuz.”

Kadın haklı olarak “neden bahsediyorsunuz,” diyen bir yüz ifadesiyle bana baktı.
İçim burkuldu. Anne acı çekiyordu ve çocuğuna yardım etmek istiyordu, ama kendini çaresiz hissediyordu.
***

Öğrencileri ve anababaları birlikte çağırdım. Danışmalığını yaptığım okulun küçük tiyatro salonunda buluştuk, öğrencilerle birlikte anababalar da oturdu.
Ufacık sahneye çıktım, bir sandalye attım oturdum, yanı başıma bir boş sandalye koydum.
“Buradaki öğrencilerden kim benimle sohbet etmek istiyor?” diye sordum. Kalkan ellerden birini gelişigüzel seçtim. Selim adıyla anacağım bir öğrenci yanımdaki sandalyeye geldi oturdu.

“Adın ne?”
“Selim.”
“Kaç yaşındasın?”
“On iki.”

“Bugün ayın kaçı?”
“24 Aralık 2008.” (Gerçek tarihtir; bu uygulamayı o gün yaptım.)

“Selim, gözünü kapa, beni iyi dinle. Gözünü açtığın zaman aradan yirmi yıl geçmiş olacak. 24 Aralık 2028 tarihinde gözünü açmış olacaksın. Tamam mı?”
Anladığını belirtmek için başını salladı.

“Lütfen gözünü aç.”
Selim, gözünü açtı.
“Bugünün tarihini söyler misin?”
“24 Aralık 2028.”

“Kaç yaşındasın?”
“Otuz iki.”
“Ne iş yapıyorsun?”
“İç mimarlık.”

Göz ucuyla anneye babaya bakıyorum; yüzlerinde hayret belirten hafif bir tebessümü var. Belli ki, onlar da Selim’in söylediklerini benimle birlikte ilk defa duyuyorlar.
“Nerede çalışıyorsun?”
“New York, Manhattan’da.”
Anne, babanın yüzünde saklayamadıkları büyük bir şaşkınlık ifadesi.

“Evli misin?”
“Hayır.”
“Arkadaşlarından evlenenler oldu mu?”
“Kızların hepsi evlendi.”
Gülüşmeler..

“Çalıştığın yere beni götürür müsün?”
“Ofisim, Manhattan’da 86 katlı bir binanın 42. Katında.”
Gülüşmeler devam ederken hayalen o binaya yürüdük, asansöre bindik, 42. Katta indik.
“Burası ‘home office,’” dedi.

İçeri girdikten sonra açıkladı:
“Dubleks daire: aşağıda salon ve mutfak var. Yukarda yatak odası ve ofis odam.”
“Selim, salonda neler var?”
“Salonda masa var, koltuklar var, sandalyeler var; komodin var, sehpalar var.”
“Duvarlarda ne var?”
“Resimler var, fotoğraflar. Ailemin fotoğrafı da var.”
“Ailenin fotoğrafına bakınca neler görüyorsun? Beraber bakabilir miyiz?”
“Annem ar, babam var. Ailece çektirdiğimiz bir fotoğraf. Abim var, ablam var, ben varım.”
“En küçük sen misin?”
“Evet.”
“Selim, bu fotğrafa baktığında, içinde ‘keşke!” duygusu beliriyor mu? İçindeki herhangi bir ‘keşke’nin sesini duyuyor musun?”
Hiç beklemeden “Evet,” dedi.

“Haydi, anlat bize,” dedim.
“Ben, babamla birlikte futbol maçına gitmeyi çok istedim. Bir de hafta sonları onunla top oynamak, kırlara gitmek istedim. Güreşmek istedim. Ama babam çok yoğundu; çalışmak zorundaydı, olmadı, zaman bulamadı. Ne yapalım, böyle oldu.”

Baba’ya baktım; gözlerinin yaşını tutmaya çalışıyor, ağlamamak için dudaklarını ısırıyordu.

Selim’e teşekkür ettim. Ve sordum:
“Selim, bu konuşmamızda, sana büyüklük tasladığımı, sana nasihat etmeye çalıştığımı hissettin mi?”
“Hayır!”

“Olanla ilgili olarak mı konuştuk, olması gereken üzerine mi?”
“Olanla ilgili olarak konuştuk.”

“Selim, seninle yeniden böyle sohbet etmek istesem, benimle konuşmak ister misin? Konuşmamızdan zevk aldın mı?”
“Yeniden konuşmak isterim; sohbetimizden zevk aldım.”
***

Sohbet özel türden bir konuşma, kendine özgü özellikleri olan bir söyleşidir.
Sohbet içinde olan iki insan o an için güç, onur ve değer yönünden eşittir ve olanı paylaşırlar; olması gereken üzerinde konuşmazlar.

Korku kültürünün olduğu yerde sohbete izin verilmez.
Türkiye’nin aydınlık geleceğinde anababaların çocuklarıyla sohbet içinde olmasını diliyorum.

Doğan Cüceloğlu

23 Temmuz 2013 Salı

Cambridge Düşesi Kate Middleton ve Prens William'ın bir erkek bebeği oldu ....



İngiltere'de tahtın 3.varisi olarak büyük merakla beklenen bebek dün akşam doğdu...
Güzelliğiyle dikkat çeken ve tarzına öyle böyle değil pek bir özendiğim kate'in son ana kadar bebeğin cinsiyeti hakkında bilgi almak istememesine rağmen, ve çift her ne kadar kız isimleri üzerine yoğunlaşsalar da bir erkek bebekleri oldu...

31 yaşındaki Cambridge Düşesi Kate Middleton'un 3800 gr doğan bebeğin ismi henüz açıklanmadı. İlk kez dede olan Prens Charles yaptığı yazılı açıklamada çok mutlu ve heyecanlı olduğunu dile getirmiş. Hoşgeldin prens bebek!! 




Kate Middleton'ın bebeğin odasını nasıl dekore edeceği de hamileliğinin başından beri merak konusu olmuştu. 

Önceleri onun da gelenekleri devam ettireceği ve Knightsbridge'deki Dragons of Walton Street mağazası ile çalışacağı sanıldı. Ne de olsa bebeğin babası William ve amcası Harry'nin, kuzenleri Beatrice ve Eugenie'in odalarını da bu marka tasarlamıştı.

Daha sonra Kate Middleton'ın İngilizlerin 'bejler kraliçesi' adıyla tanınan ünlü dekoratör Kelly Hoppen ile çalıştığı söylendi. Hem bebeğin cinsiyetini bilmedikleri için hem de Kate'in klasik-elegan moda çizgisine uyacağı için, Hoppen'in natürel tonlardaki tasarımı akla yatkın bir seçimdi.

Müşterilerinin kendilerine en uygun mimar, iç mimar ve peyzaj tasarımcısını bulmaları için aracılık yapan RedBook Agency, ekiplerinden Kate ve William'ı bebeği için hayali bir oda tasarlamalarını istedi. İçinde mutlaka olması gerekenler anne-babanın fotoğrafları ve William'ın helikopterinin minyatür haliydi. Tasarımcı Christopher Prain'in çizimi dünyaya servis edildi. veee Mekan tasarımcısı Oliver Burns ise Kate Middleton'ın satın aldığı söylenen eşyaları birleştirerek ortaya şöyle bir oda tasarımı çıkardı.


Dedim ya seviyorum bu kızı çok doğal, sempatik bir şey...
Kate Middleton'ın bebeği için Blue Almonds'dan aldığı sepet, 295 Pound. HELLO! dergisi bu kareyi yakaladıktan sonra ürünün internet üzerinden yapılan satışlarında %57 artış olmuş. İngilizler buna "Kate effect" diyorlar.
Kate Middleton'ın bebek odasının kumaşlarını Bernard Thorp & Co.'dan seçtiği söyleniyor. 45 dakika kaldığı mağazada önce koyu mavi desenli kumaşlara bakmış ancak cinsiyeti bilmediği için toprak tonlarında perde ve koltuk kumaşı seçmiş.
benden bilgiler özet olarak bu kadar,
ayrıntılar maison française dergide ... 
 

1 Temmuz 2013 Pazartesi

YAZ 2013 - 10 TREND ---- Moda GÖKKUŞAĞI'ndan yana ---- 1v1y

Bu yaz "Bana Yeni Bir Ben Lazım" Diyen var mı içinizde ????

Yaz Gardrobunu, Tatil Bavulunu hazırlamamış olan var mı?

En çarpıcı parçalarla, renklerle gittiğiniz yere damganızı vurun :))

Moda Gökkuşağından yana... 


İşte yeni stiliniz için as olacak parçalar :


1. TRANSPARAN AKSESUARLAR ...
     
Ayakkabılardan takılara çantalardan elbiselere herşey şeffaf, 
özgürlük moda... isterseniz naylon olarak nitelendirin, 
isterseniz kendiniz bir cluch alın çıkın, mutlaka bir şey edinin... 
rahat olsun, sizin olsun, bu yaz olsun ....
malum herşey ortada...




2. PUNK MODASI ....

Düzen karşıtı sloganların yazılı olduğu tişörtler, yırtık kotlar, çiviler, zincirler, sizin pazar gücünüze bırakıyorum ne bulursanız artık...
Amerikan Vogue dergisinin punk temalı partisinden beri bu kendin için giy, kendin yap salaş moda aldı başını tüm dünyayı sarıyor....
New York'ta düzenlenen sergi bile 1970'lerdeki punk hareketinin göstergesi...
Sergi, punk modasının nasıl evrildiğini ve günümüzde nasıl ana akıma dahil olduğunu irdeliyor.
3. ESPADRİL, DOLGU TOPUK, TOMS, SANDALET ...

Bence her yazın favorisi bu ayakkabılar... Rahat, ferah, çok güzelller, hemde her kıyafetine göre uyum saglayacak bir tane bulabiliyorsun...
Dolce & Gabbana bu seksi akdenizli kadına bayılıyor, 
hiç eksik etmez sezonundan, gardırobunuzda mutlaka yer açın, 
en azından 1 tane mutlaka bulunmalı diyorum...


























4. ETNİK DESENLER, RENKLİ HİNT ESİNTİSİ ...

Saçlarda rahat çeşitli örgüler, göçebe sitili, ilkat desenler, üst üstel takılar bana sorarsanız bu yazın starı...
sadece kıyafetlerde değil, ayakkabı, çanta, aksesuar ve takılarda da tribal esintileri görmek mümkün. 
Dünyaca ünlü yıldızlar markaların etnik desenli elbiselerini ve çantalarını taşımaya başladı bile
Özellikle göz yormamak adına makyajınızı ve saç modelinizi sade tutmanızı tavsiye ediyoruz.

  
5. PERSPEKTİVE - LAZER KESİM ...

Deriden tekstile, giyimde bir çok defilede şuan lazer kesimli ürünler bulabilirsiniz, bir çok modacı tasarımlarında yer veriyor, tasarım ve farklı bir zerafet duygusu katıyor....
 6. FLORESAN NEON KOLYE - TAKI ...

Daha önce de mutlaka edinin demiştim kızlar size, hatta kendinizde yapabilirsiniz, buradan ayrıntılı ulaşabilirsiniz.
Belki çok yeni bir trend görünüyor olabilir ama güzel kombinlerini görüyorum, sonuçlar da başarılı... Üstleik fiyat olarak temini de çok rahat bulabiliyorsunuz...

7. ÇİZGİLİLER ...

Benimde favori parçalarımdan biri bu yaz için, bir pantolon temin ederek başladım ama aklımda elbiseler de var, uzun da diz altında eteklerde var, gömleklerde var, kısacası var da var canım :)
Sadece bir elbise giyseniz bile takılarla gecenin şıkı olabilirsiniz.

8. BOY FREND GÖMLEKLER, PİKAMA BLUZLER...

Aman komik gelmesin, tabiri tam caizse bu, rahat bol kesimler bluzleri şort, jean etek hatta elbise niyetine giyin çıkın, hemde yaz güzeli püfür püfürler incecikler...

İpekyolda aynı etnik ve monogram desenlerden pantolon takımlarını da yapmışlar, gözüme hoş gelmişti. Şifon alternatifleri de çok fazla, her mağazada,
Cool bir görünüm neden olmasın diyenler canlarım alın atın çantanıza bir tane...

Ayrıca desenli pantolonları farklı kombinlerle de çok sevimli buldum bu sezon ben, hafif şalvar kesim...
evet evet onlardan da almalıyız bir tane dolap için olmalı.

9. BEYAZZZZ ...

Gömlek olsun, jean olsun, elbise olsun bu yaz baştan aşağıya beyaz olsun, 
gelin olmadıysanız bile gelin gibi hissedeceğiniz elbiselerden olsun...
soft, bebek gibi yada gelin gibi oluyorsunuz, tam takım olarak kar tnaesi olmak moda...
üzerimde bile koton beyaz jean pantolonum ve üzerimde de zaradan incecik soft çiçekli tunik bluzum var... pembe bir kemer ve boncuklu ayakakkbıyla kombinledim, bilginize...


10. GÜNEŞ KORUMASI :)

Alakasız mı geldi yoksa? 
Kendimize baktığımız gibi cildimize de bakmalıyız, 
genç görünmek canlı olmak, 
kapkara olmamak in, 
cildimiz en güzel giysimiz unutmayın !
Hoş şapkalar, güneş kremleri, cilt yenileyicileri çantanızdan eksik etmeyin...

Mutlu bir yaz diliyorum....



 







24 Haziran 2013 Pazartesi

16. İSMEK SERGİSİ 8 - 22 Haziran Yer:FESHANE EYÜP

Her yıl büyük bir şölen ve binlerce kursiyerin emeğiyle hazırlanan büyük sergiyi ziyaret ettim ki hepinize bu görsel zenginliği mutlaka öneriyorum.
Mesela şu yandaki kapının farklılığına ve zerafetine bakın.

Maşallah çok Ne kadar marifetli ne kadar becerikli ve hevesli arkadaşlarımız var, tekrar tekrar tebrik ediyorum.

Bu sıcak günlerde serin serin gezeceğiniz hoş bir ortam, kültürel etkinlik... Yeterince vaktim olmamasına rağmen aldığım lezzeti size anlatamam.


Boş zamanımı nasıl değerlendirebilirim diye düşünü-yorsanız, bu kurslar bir alternatif olabilir. 

Her yerde karşınıza çıkabilecek nakış, takı tasarımı, pastacılık, bilgisayar, yabancı dil, müzik gibi kurslar dışında bahçecilik, trikotaj, kaat-ı sanatı, ebru, üç boyutlu şekillendirme, gravür, mozaik, sedef kakma, filografi gibi kurslar da verilmekte. 

Hemde ücretsiz zamanı kıymetli kılıp, kendinizi zenginleştirmek tamamen ÜCRETSİZ.

El işleri, kurdela nakışı, iğne oyası, pasta tasarım, osmanlı mutfağı, mefruşat, kişisel gelişim, muhasebe, bilgisayar, İngilizce'den tutun takı tasarımı ve Türk İslam Sanatlarına kadar (Tezhip-Minyatür-Hat-Ebru-Kat'ı v.b) say say bitmiyor ilginize göre resimler çekebilirsiniz.

İSMEK kursiyerlerinin bir yıl boyunca ürettiği binlerce eser, 08 Haziran Cumartesi günü düzenlenecek büyük bir organizasyonda İstanbullularla buluşmuştu.

 Sergi hakkında ayrıntılı bilgi almak ve etkinlik programını buradan görebilirsiniz.



 

Branş isimlerini Türkçe'ye çevirmişler, 
mesela Rölyef, "Üç Boyutlu Şekillendirme" olmuş.
Mefruşat, "Çeyiz Ürünleri Hazırlama" olmuş.
konuşmak yerine resimlerimi sergiliyorum,

Sevgilerimle...



21 Haziran 2013 Cuma

Beraat Kandili Dualarında Buluşmak üzere . . .

PAZAR GÜNÜ BERAT KANDİLİ İNŞALLAH..

Ellerini semaya gönlünü Mevla'ya aç, 

günahlardan olabildiğince kaç, bugün en gizli incilerini onun için saç. 

Çünkü Berat Kandili, kandilin mübarek olsun.


Beraat Gecesinin önemi
Berat gecesinde beş önemli hadisenin varlığından bahsediliyor:

1. Her önemli işin bu gece hikmetli bir şekilde ayrımı ve seçimi yapılır.

2. Bu gece yapılan ibadetin 
(kılınan namazların, okunan Kur'anların, yapılan duaların, tövbe ve istiğfarların), gündüzünde tutulan oruçların fazileti çok büyüktür.

3. İlahi ihsan, feyiz ve bereketle dopdolu bir gecedir.

4. Mağfiret gecesidir.

5. Peygamberimize şefaat hakkının tamamı bu gece verilmiştir.

Geceyi nasıl değerlendirelim?

Bu geceyi kaza namazları kılarak, 
bol bol dua ederek, işlenen günahlar için tövbe edip halis bir şekilde, 
gözyaşlarıyla affedilmeyi dileyerek, 
kırgınlıkları unutup eş, dost, akrabaya sevgiyle, şefkatle sarılarak, 
ihmal edilen düşkünlere, 
ihtiyaç sahiplerine yardım elini uzatarak değerlendirebiliriz.

18 Haziran 2013 Salı

Yarabbim (Ferhat Göçer)


Merhaba Dostlarım...
Komşularımızdan, farklılık yaşadığımız fikirleri yüzünden uzaklaştığımız dostlarımızdan, 2 haftaya kadar can olduğumuz arkadaşlarımızdan, halkımızdan, huzurlu giden yaşantımızdan yeterince uzaklaşmadınız mı???
Blogları incelerdik, yeni yemekler denerdik, durmadan yeni şeyler üretme derdindeydik kaç güne kadar....

Duanın gücüne sığınıyorum ....
Özledim....

17 Haziran 2013 Pazartesi

11.Türkçe Olimpiyatları -- Türkçe Coşkusu Stadlara sığmadı . . .

Çok güzeldi, olağanüstü idi, muhteşemdi. 

Çok uzun zamandır bu kadar duygulandığımı, gururlandığımı hatırlamıyorum. ! :)

Asya’dan Avrupa’ya, Afrika’dan Amerika’ya 140 ülkeden toplanıp geldiler ülkemize. Tam 15 gün boyunca şehir şehir dolaşıp, şarkıları, türküleri, şiirleri ve danslarıyla gönlümüzü fethettiler.

  

Uluslararası Türkçe Derneği (TÜRKÇEDER) tarafından düzenlenen 11. Uluslararası Türkçe Olimpiyatları'nın kapanış töreninin yapıldığı İstanbul Atatürk Olimpiyat Stadı tarihi gecelerinden birini yaşadı.

OLİMPİYAT STADI'NDA İZLEYİCİ REKORU
İstanbul Atatürk Olimpiyat Stadı, 11. Türkçe Olimpiyatları kapanış töreni için tamamen doldu. İstanbullular, kapanış töreni için Atatürk Olimpiyat Stadı'na akın etti. 
 
  

Birbirinden renkli gösteri ve sunumlara sahne olan şöleni televizyonların başındaki milyonların yanı sıra yaklaşık 250 bin kişi de statta ve stat çevresinde kurulan dev ekranlardan takip etti.
 
Işıklar ve çeşitli efeklerle renklendirilen görkemli şölende sahne alan dünya çocukları, renk din ve dil ayırımı gözetmeksizin dünyaya bir kez daha barış mesajı verdi. Konuk öğrencilerin sahnede sundukları renkli gösteriler, seslendirdikleri parçalar davetlilerden büyük beğeni topladı.
Bu arada, statta açılan "Statlar da bir gün size dar gelecek" ve "Çiçekler açmazdı bulutlar ağlamasa" pankartları davetlilerden alkış aldı.

Tören sonunda yapılan havai fişek gösterisi geceye ayrı bir renk kattı.


Tanzanya'nın Bağları - Kenya ve Tanzanyalı öğrencilerden Ankara'nın Bağları'na gönderme

 




5 Haziran 2013 Çarşamba

Mirac Kandili - Bu Olaylar Bitsin . . .

Sevgili Dostlarım;

İş bulma, staj, imar sıkıntım, konser, davet için yer ayarlamak lazım diyen, organizasyon, bir öğrenciye burs, fakire yardım ya da bahceme iş yerime bi çiçek lazım diye 10 yıldır arayan
arkadaşlarım, akrabalarım
demokrasiyi bile demokratik olarak savunamayan bir millet haline gelmişiz...

Kuşkusuz tüm toplumlarda halk arasında farklılıklar olduğu gibi bizim toplumda da farklılıklar vardır. Türkiye'nin en büyük zenginliği farklılıkları hoşgörü ile bir arada tutmasıdır.

dinine, siyasi görüşüne yada faydasına göre mi arkadaş oluyoruz artık
insanlar buna göremi selam veriyorlar birbirine kaç gündür ??? öyleyse bende bileyim artık !

Vatan, millet sevdası adı altında yapılanları ben yakıştıramıyorum hiçbirinize
o zaman ne farkı kaldı karsı cıktığınız duzenden...

ağaçsa, özgrlükse, derdiniz sadece 1 haftada verilen zararın haddi hesabı yok,
hak ararken yakıp yıkmadan sesini duyurabilecek olgunlukta kalitede olmalı insan...

Bu mübarek günlerin gecelerin hürmetine ben sakinlik, birlik ve barış diliyorum.
birbirimizi kıskırtma zamanı diil, bu kavga bitsin diye dua ediyorum,
Bol bol yağmur yağsın diye dua ediyorum.

bir hakkım varsa şu mübarek kandil gününde helal olsun,
sevgiyle kalın



Benzer Yazılarım

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

...♥ Zeynep'le Güne Merhaba ♥...

'Ve sen yine denendiginde
ve yine kalbin daraldiginda
ve yine bütün kapilar yüzüne kapandiginda
ve yine ne yapman gerektigini bilemediginde
Uzun uzun düsünve hatirla Yaradanini!
Allah kuluna kâfi degil mi?
(Zümer/36)

Konumuz Ne olsun :)