Translate

Çocuk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Çocuk etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

11 Nisan 2019 Perşembe

Çocuklar Sadece Emanet


Çocuklar

 

Çocuklarınız sizin çocuklarınız değil, 
  Onlar kendi yolunu izleyen Hayat’ın oğulları ve kızları. 
  Sizin aracılığınızla geldiler ama sizden gelmediler 
  Ve sizinle birlikte olsalar da sizin değiller. 
  Onlara sevginizi verebilirsiniz, düşüncelerinizi değil.
  Çünkü onların da kendi düşünceleri vardır. 
  Bedenlerini tutabilirsiniz, ruhlarını değil. 
  Çünkü ruhlar yarındadır, 
  Siz ise yarını düşlerinizde bile göremezsiniz. 
  Siz onlar gibi olmaya çalışabilirsiniz 

ama sakın onları Kendiniz gibi olmaya zorlamayın. 
  Çünkü hayat geriye dönmez, dünle de bir alışverişi yoktur.
  Siz yaysınız, çocuklarınız ise sizden çok ilerilere atılmış oklar. 
  Okçu, sonsuzluk yolundaki hedefi görür 
  Ve o yüce gücü ile yayı eğerek okun uzaklara uçmasını sağlar. 
  Okçunun önünde kıvançla eğilin 
  Çünkü okçu, uzaklara giden oku sevdiği kadar 
  Başını dimdik tutarak kalan yayı da sever.

 
Halil CİBRAN
 
 
"beni anlamıyorsun !" "ben senin gibi olmayacağım!" "öff Anne/Baba"
yada anne babayı (fikirlerini) beğenmeme, özgür değilim!,  vs;
 Özellikle ergen döneminde çocukları olan ebeveynlerin şikayetidir aynı frekansı paylaşamamak...
Burada çok kelime etmek yerine sabırla, ileitişimle ve huzurla bu dönemi ailece aşmak gerek :)
 
Özel Eğitimli Bireyler hatta Genel Çocuk Psikolojisi üzerine bir kursa gidiyorum,
Öğrenmek, daha iyiye ulaşabilmek için uğraşmak bile bence önemli
Ve; çok sevdiğim, değerli bu şiiri paylaştım önce size konu üzerine ...
 
Sonra;
 
Arada aklıma geldikçe yine okuyorum; 

Kendime daha iyi bakıyorum,
 
hareketlerime, vermeye çalıştığım sevgiye,
 
yetiştirmekle görevli olduğum Birey'e, 
 
Rabbimin En Güzel Emanetine...



15 Ocak 2019 Salı

Kahvaltıya Taze Lezzet / EV YAPIMI KREM PEYNİR

 

Çocuklar Kahvaltı da En Çok Ne Sever ???

KREM PEYNİİİİRR



Ben mutfakta zaman geçirmeye, yedirmeye bayılıyorum;

Anadolu misafirperverliği ile büyüdük :)

hem daha doğal, katkı maddesi açısından daha güvenli 

hem de anlık tadı ile daha lezzetli sonuçlar oluyor ....

 

 

 

Son favorim krem peynir 'LER

Sütü kesip LOR peynir çıkartmayı biliyor musunuz ?

 

DOĞAL 1 lt taze sütü kaynatın. Yada günlük süt de olabilir,

 Fokurdayıp hareketlendiğinde ister 1-2 çorba kaşığı sirke, 

ister 2-3 çorba kaşığı limon sıkıp, kestirin. 

Limon tadı ekşimsi tadı ben daha çok seviyorum, sirke ile yapanlar da var.

 Yavaş yavaş topaklanma başlayacak, bu tazecik loru az tuzlayıp salata , çorba ve yemeklerinizde kullanabilirsiniz. 

 

 Biz Gelelim 

KREM PEYNİR'e

Hazırladığımız bu tazecik lor peynirimizi  alıyoruz;

Az tuz, saf zeytinyağ (ben artık erimiş soğumuş saf tereyağ tercih ediyorum) 

ile rondomuzda çekiyoruz...

Şimdi buyrun kahvaltıya ya da Enfes bir cheescake yapabilirsiniz ...

Yada krem peynirinizin içinedamak tadınıza göre sarımsak, dere otu, çörek otu, 

fesleğen, taze nane ve fıstık katıp OTLU Peynir 'de deneyebilirsiniz...

Afiyet bal şeker olsun ...

 




28 Ağustos 2018 Salı

ÇOCUKLAR NEDEN ÇABUK SIKILIYOR ?

NEDEN ???

Hayal Kırıklığına Uğruyor Ve Hiç Bekleyemiyorlar?

 

Anneyim,

Çabalıyorum iyi yetişebilmeleri için, bazen olmuyor başaramıyorum, araştırırken bir yazı okudum !

- "Çocuklarla, ebeveynlerle ve öğretmenlerle 10 yıllık bir çalışma deneyimi olan bir duyu bütünleme terapistiyim ve çocuklarımızın pek çok yönden giderek kötüleştiğini düşünüyorum."

Görüştüğüm her öğretmenden de sürekli olarak aynı mesajı alıyorum. 10 yıllık duyu bütünleme terapisi çalışmalarım boyunca çocuklarda sosyal, duygusal ve akademik işleyiş açısından bir düşüş gördüm ve görmeye de devam ediyorum.
Aynı zamanda öğrenme bozuklukları ve benzeri tanılarda da bir artış var.

Günümüz çocukları okula duygusal olarak öğrenmeye hazır olmadan geliyorlar.
Modern hayat tarzlarımızda buna katkı sağlayan çok sayıda faktör bulunuyor. Bildiğimiz gibi beyin esnek ve değişkendir. Çevre yoluyla beyni “daha güçlü” ya da “daha zayıf” hale getirebiliriz.
Bütün iyi niyetimize rağmen ne yazık ki çocuklarımızın beyinlerini yanlış yöne doğru şekillendiriyoruz. İşte bunun sebebi:

  1. Teknoloji
Teknolojiyi bir “ücretsiz çocuk bakıcısı hizmeti” olarak kullanıyoruz ama aslında bu hizmetin bir bedeli var. Bu bedel bir adım ileride sizi bekliyor.


Bizler bu bedeli çocuklarımızın sinir sistemleri ile, onların dikkatleri ile ve hazzı erteleme becerileri ile ödüyoruz. Sanal gerçeklikle kıyaslandığında günlük hayat sıkıcıdır.
Çocuklar sınıfa geldiklerinde, ekranlarda görmeye alışık oldukları özel efektlerin ve grafik patlamaların bombardmanına uğramanın aksine insan seslerine ve uygun dozda görsel uyarıya maruz kalırlar.
Saatler süren sanal gerçekliğin ardından bir sınıfta bilgi edinmeye çalışmak çocuklarımız için giderek artan bir oranda zorlayıcı bir hale geliyor çünkü beyinleri bilgisayar oyunlarının sağladığı yüksek seviyelerdeki uyarılmaya alışıyor.
Beyinlerinin daha düşük düzeylerdeki uyarılmayı alma ve işleme acizliği, çocukları akademik zorluklar karşısında savunmasız bırakıyor. Teknoloji aynı zamanda duygusal olarak bizi çocuklarımızdan ve ailelerimizden de koparıyor.
Oysa çocuk beyni için en temel besin ebeveynin duygusal varlığıdır. Ne yazık ki çocuklarımızı bu besinden gitgide daha fazla mahrum bırakıyoruz.

  1. Çocuklar istedikleri her şeyi, istedikleri andan itibaren alıyor
“Acıktım!” “Bir saniye sonra bir yerde yemek yemek için duracağım” “Susadım!” “Bak orada bir otomat var.” “Sıkıldım!” “Al telefonumu kullan!”
Hazzı erteleme becerisi, hayatta başarının en temel unsurlarından biridir.
Çocuklarımızı mutlu etmek konusundan tamamen iyi niyetliyiz elbette ancak ne yazık ki onları o anda mutlu etsek de uzun vadede onları acınası bir hale getiriyoruz.
Hazzı ertelemek demek stres altında yaşayabilmek ve işini yapabilmek demektir.
Çocuklarımız en küçük bir stresle bile baş etme konusunda gitgide daha az donanımlı bir hale geliyorlar. Ve bu en sonunda hayatta başarılı olmalarının önünde devasa bir engele dönüşüyor.

Hazzı erteleme konusundaki yetersizlik, çocuğun “Hayır” kelimesini duyduğu andan itibaren sınıflarda, alışveriş merkezlerinde, restoranlarda ve oyuncak mağazalarında sıklıkla görülüyor.
Çünkü ebeveynler çocuklarının beynine istediği şeyi hemen almayı çoktan öğretmiş oluyor.

  1. Dünyayı çocuklar yönetiyor
“Oğlum sebze sevmez.” “Kızım erken uyumayı sevmez.” “Oğlum kahvaltı etmeyi sevmez.” “Kızım oyuncakları sevmez, ama iPad’iyle harika oynar” “Kendi kendine giyinmek istemiyor.” “Kendi kendine yemek yemek için fazla tembel.”
Bunlar, ebeveynlerden sürekli duyduğum şeyler. Çocuklar ne zamandan beri onlara nasıl ebeveynlik edeceğimizi bize dikte ediyor?
Eğer her şeyi onlara bırakırsak yapacakları tek şey makarna, köfte ve tatlı yemek, televizyon izlemek, tabletle oynamak ve asla uyumamak olacaktır.
Onlar için İYİ olmadığını bildiğimiz halde İSTEDİKLERİNİ onlara vererek nasıl bir iyilik yapıyor olabiliriz? Uygun beslenme ve iyi bir gece uykusu olmadan çocuklarımız okula asabi, kaygılı ve dikkatsiz bir şekilde gelirler. Buna ek olarak onlara yanlış bir mesaj da göndeririz. İstedikleri şeyi yapabileceklerini ve istemedikleri şeyi yapmalarına gerek olmadığını öğrenirler.
“Yapmak gerekir” fikri hayatlarında bulunmaz. Ne yazık ki hayatta hedeflerimize ulaşmak için gerekli olan şeyleri yapmak zorundayız ve bunlar her zaman yapmak isteyeceğimiz şeyler olmaz.
Örneğin bir öğrenci başarılı olmak istiyorsa çok çalışması gerekir. Başarılı bir futbol oyuncusu olmak istiyorsa her gün antrenman yapması gerekir. Çocuklarımız ne istediklerini gayet iyi biliyorlar ancak bu hedefe ulaşmak için yapılması gerekenleri yapmakta çok zorlanıyorlar.
Bu da ulaşılamayan hedeflerle sonuçlanıyor ve çocukları hayal kırıklığına uğratıyor.
  1. Sonsuz eğlence
Çocuklarımız için yapay bir eğlence dünyası yarattık. Hiç sıkıcı an yok. Ortalık sessizleştiği andan itibaren onları tekrar eğlendirmeye koşuyoruz. Çünkü diğer türlü, ebeveynlik görevimizi yerine getirmiyor gibi hissediyoruz. İki ayrı dünyada yaşıyoruz.
Onların kendi “eğlence” dünyaları ve bizimde kendi “iş” dünyamız var. Neden çocuklar bize mutfakta ya da çamaşırda yardım etmiyor? Neden oyuncaklarını toplamıyorlar? Bunlar beyni “can sıkıntısı” içindeyken bile çalışabilir olma ve faal olma konusunda eğiten temel monoton işlerdir. Aynı “kas” okulda “öğretilebilir” olmak için de gereklidir.
Okula geldiklerinde el yazısı zamanı geldiğinde cevapları “Ben yapamam. Çok zor. Çok sıkıcı” olur. Neden? Çünkü çalışabilir “kas” sonsuz eğlenceyle eğitilemez. Ancak çalışmakla eğitilir.



  1. Sınırlı sosyal etkileşim
Hepimiz meşgulüz, bu yüzden çocuklarımıza dijital aletler verir ve onları da “meşgul” bir hale getiririz. Çocuklar eskiden dışarıda oynardı. Yapılandırılmamış doğal ortamlarda sosyal becerileri öğrendikleri ve uyguladıkları yerlerdi buralar.
Ne yazık ki teknoloji dışarıda geçirilen zamanın yerini aldı. Ayrıca teknoloji ebeveynleri de çocuklarıyla sosyal etkileşime girmek için daha az müsait durumda bıraktı.
Çocuklarımız çok açık bir şekilde geri kaldı. Çocuk bakıcısı aleti, çocukların sosyal becerilerini geliştirme konusunda donanımlı değil. Başarılı insanların çoğunun muhteşem sosyal becerileri vardır. Çünkü bu bir öneceliktir.

Beyin tıpkı yeniden ve yeniden eğitilebilecek bir kas gibidir. Eğer çocuğunuzun bisiklete binmesini istiyorsanız ona bisiklete binme becerilerini öğretmelisiniz.
Eğer çocuğunuzun bekleyebilen bir insan olmasını istiyorsanız ona sabrı öğretmelisiniz. Eğer çocuğunuzun sosyalleşebilir bir insan olmasını istiyorsanız ona sosyal becerileri öğretmelisiniz.
Aynı şey tüm diğer beceriler için de geçerlidir. Arada hiçbir fark yok!

Çocuğunuzun beynini eğiterek onun hayatında bir fark yaratabilirsiniz. Nasıl mı? İşte birkaç öneri:

  1. Teknolojiyi sınırlandırın ve duygusal olarak çocuklarınızla tekrar bağ kurun.
 Onları çiçeklerle şaşırtın, beraber gülün, çantalarına ya da yastıklarının altına sevgi dolu bir not bırakın, bir okul gününde onları öğle yemeğine götürüp şaşırtın, birlikte dans edin, birlikte yerlerde sürünün, yastık savaşı yapın.
Ailece yemek yiyin, kutu oyunu geceleri yapın, birlikte bisiklete binin, gece elinizde fenerle açık havada yürüyüş yapın.

  1. Hazzı erteleme eğitimi verin
 Bırakın beklesinler!!! “Sıkıldım” dedikleri zamanlar olmasında hiçbir sorun yok. Bu, yaratıcılığın ilk adımıdır.
“İstiyorum” ile “Elde ediyorum” arasındaki zamanı kademe kademe artırın.
Arabada ve restoranda teknoloji kullanımını engelleyin. Bunun yerine konuşarak ve oyunlar oynayarak beklemelerini sağlayın.
Sürekli bir şeyler atıştırmayı sınırlandırın.

  1. Sınır koymaktan korkmayın.
Çocuklar mutlu ve sağlıklı bir şekilde büyümek için sınırlara ihtiyaç duyar!!

Yemek saatleriniz, uyku saatleriniz ve teknoloji saatleriniz belli olsun.
Onlar için neyin İYİ olduğunu düşünün, neyi İSTEDİKLERİNİ/İSTEMEDİKLERİNİ değil. Hayatlarının ilerleyen zamanlarında bunun için size teşekkür edecekler. Ebeveynlik çok zor bir iş. Onlar için iyi olan şeyleri onlara yaptırmak için yaratıcı olmanız gerekir. Çünkü çoğu zaman bu, onların istediğinin tam tersi olacaktır.
Çocukların kahvaltıya ve besleyici yiyeceklere ihtiyacı vardır. Ertesi gün okula öğrenmeye hazır bir şekilde gelmeleri için açık havada zaman geçirmeleri ve hep aynı saatte uyumaları gerekir!
Yapmak istemedikleri şeyleri eğlenceli şeylere ve onları duygusal olarak uyaran oyunlara dönüştürün

  1. Erken yaşlardan itibaren monoton işler yapmayı öğretin, çünkü bu gelecekte “çalışabilir” olmanın temelidir.
Çamaşırları katlamak, oyuncakları toplamak, kıyafetleri asmak, market alışverişi torbalarını boşaltmak, masayı kurmak, yatağını yapmak…
Yaratıcı olun. Öncelikle bu işleri uyarıcı ve eğlenceli bir hale getirin ki beyinleri bunları pozitif bir şeyle ilişkilendirsin.


  1. Sosyal becerileri öğretin
 Onlara sıralarını beklemeyi, paylaşmayı, kaybetmeyi/kazanmayı, uzlaşmayı, başkalarına iltifat etmeyi, “lütfen” ve “teşekkürler” demeyi öğretin.
Bir duyu bütünleme terapisti olarak edindiğim deneyimlerime göre ebeveynler, ebeveynliğe bakışlarını değiştirdikleri andan itibaren değişiyorlar. Çocuklarınızın hayatta başarılı olmalarına yardım etmek için beyinlerini eğitin ve güçlendirin. Daha sonra değil, hemen şimdi!

Alıntıdır... Okuyunca paylaşmadan edemedim, ne kadar DOĞRU !!!

egitimpedia
http://yourot.com/parenting-club/2016/5/16/why-our-children-are-so-bored-at-school-cant-wait-and-get-so-easily-frustrated

15 Mayıs 2018 Salı

Gezgin Eşek'in Oyun Atlası - Saide Nur DİLMEN / Taze Kitap


Çocukların okuması gereken kitaplar - 1

Kitap arayışı içinde misiniz sizde benim gibi! hem eğlensin hem öğrensin ...

Çocuklara yönelik seyahat ve macera konulu kitapları araştıurıyorum bu ara en çok, en az seyahat etmek kadar eğlenceli ve bilgilendirici olmalı. 

Biliyorum tablet, bilgisayar internet elimizin altında diyecek bazılarınız ama dokunarak okuyarak alışkanlık kazanması o mürekkep kokusunu hissetmesi en büyük arzum... Dijital çağın getirdiği en sıkıcı durumlardan biri olarak çocukları akıllı telefon ve tabletlerden uzaklaştırmak bir hayli zorken, onları macera dolu kitaplara yönlendirmek bence en kolay açık kapımız!

Okumayı sevmeli her yeni yetişen z hatta x kuşağı çocukları... 


"52 ülke, 52 oyun, 1 eşek” 

Gezgin Eşek bir gün çantasını alıp dünyayı gezmeye koyulur. Yılın her haftası bir ülkeyi ziyaret eder ve gittiği her ülkenin çocuklarıyla o yöreye özgü bir oyun oynar. En sonunda da yaşadığı maceraları ve öğrendiği oyunları diğer insanlarla paylaşmak için bu kitabı yazar. 

Kendine has eğlenceli üslubuyla 52 ülkenin tarihinden, kültüründen, mimarisinden, doğal güzelliklerinden kısaca bahsedilen bu kitabın sonunda bizi dev bir harita ve 52 ülkenin çıkartmalarının yer aldığı bir çıkartma sayfası bekliyor. Ben çok zevkli ve eğlenceli buldum...

 Amerika, Japonya, Filistin, Rusya, Hollanda, Suriye, Meksika, Tanzanya, İngiltere, Endonezya, Etiyopya, Fransa, Norveç, Kenya, Haiti, Peru gibi dünyanın birçok ülkesini anlatan Gezgin Eşek'in Oyun Atlası, çocuklara farklı kültürleri, coğrafyaları, medeniyetleri mizahî bir üslupla anlatmanın yanı sıra, neşenin evrenselliğini göstermek amacıyla hazırlandı. Oyun Atlası hem bir gezi rehberi, hem bir oyun ansiklopedisi, hem neşeli bir macera özelliği taşıyor.

Tavsiye ediyorum 👍

18 Nisan 2018 Çarşamba

AMİGURUMİ

AMİGURUMİ nedir ?

 

 

İplerden sık iğne tekniği ile örülen oyuncaklar ...

(plastik değil acıtmıyor, pamuk ipliğinden tamamen zarar vermiyor ve üstelik evladiyelik yıllarca hatıralar gibi sapasağlam dayanıyor) 

aslen japonya'dan gelmiş bize ama bir hobi oldu gidiyor çok sevdiklerimin elinde. İlmek ilmek sabır örüyorsunuz, mutlulukla sağlık hediye ediyorsunuz çocuklarınıza, sonrası içi dolgu (şu kimyasal, bu baz vs. yani zararlı boya yok ) 
Özlem teyzemizin hediyesiyle başladı her şey :) onun ellerinden düşen muhteşem örgü bebekleri de sizlerle mutlaka paylaşmalıyım....

 
özlemm

 

Not: Daha neler var nelerrrr ....... 

lütfen modelleri çalmayın SATIN ALIN :)))

😊 

ÇOK AYRI KALDIMMMM ARANIZDAN DOSTLARIM 
Bu arada.... Dünya tatlısı bir oğlum vardı Rabbime Şükürler olsun Allah'ım birde bir İpek böceği nasip etti bize....
Tüm isteyenlere, gönlünden dileyenlere Rabbim En güzel Muratlarını nasip etsin 
İnşaAllah .  

 

16 Mayıs 2017 Salı

DEV ÖRGÜ BEBEK BATTANİYESİ (CHUNKY BLANKET)


Evet Hanımlar bir haberim var :)
Hamileyim, 2. bebeğime, ilk defa yeni bir emaneti müjdeliyorum...

Şöyle nette hevesine gireyim araştırayım diye başladım farklı bir şeyler ama bu farklı ötesi !!!!

MUTLAKA VİDEOYU İZLEYİN !!!!



Ayrıntılarını örgü diyarında gördüm ilk önce ama biraz araştırınca Derya BAYKAL'da programında açıklamalı göstermiş,
CHUNKY BLANKET olarak geçiyor ismi, aslında birkaç ipi birleştirerek de benzer bir şey yapılabilir,
öğrenip sizinle paylaşacağım, çok tatlı, çok sevimli değil mi?
Küçük prensese de kocaman MaşaAllah 





26 Eylül 2016 Pazartesi

İKİNCİ ÇOCUK :)


İKİNCİ BİR ÇOCUK DÜNYAYA GELDİĞİNDE
Birinci çocuğa …….
*Kardeşini seviyor musun? Demeyin…elbetteki seviyor ama şimdi değil daha zamanı var
*Sen artık ablasın/abisin demeyin ( bırakalım o rolü kendi üstlensin……….)
“Sen artık büyüksün demeyin”( onlar asla büyümezlerrrr)
* Oyuncakları, kitapları ona özeldir, paylaşmak istemiyorsa zorlama yapılmamalıdır…..(PAYLAŞMAK İSTER MİSİN diye sorulmalıdır. )
*Kardeşin bakımı ile ilgili sorumluluk alması sağlanabilir. Eğer istiyorsa , istemiyorsa düşün yakasından
*kardeşini mutlaka ve mutlaka mıncıklayacaktır seviyormuş gibi yapıp ,aşırı tepki vermeyin kendi içine kapanmasından daha iyidir böyle tepkiler vermesi….
*Kardeşler arasında asla bir kıyaslama yapılmamalıdır(bak kardeşin nasıl güzel uyuyor hadi sende uyu,onlar asla uyumazlar çünkü her şeyden haberdar olmak isterler zorlamayın bi yerde sızıp kalacaktır. )
*Bebekler sevilirken ister istemez sevimli kelimeler kullanıp kendimizden geçebiliyoruz, bunu sizin ve diğer gelen misafirlerin yapmamasına, aşırı sevgi gösterilerinin olmamasına özen göstermelisiniz.
Heyyyy misafirler güzel insanlar : Birinci çocuğa lütfen şunları kullanmayın…….
Sen daha güzelsin..
Sen daha akıllısın..
Seni daha çok seviyoruz demeyin lütfennnn iki kardeşi düşman etmeyin……..
İKİNCİ ÇOCUK GELDİĞİNDE BİRİNCİ ÇOCUK ASLA EVDEN UZAKLAŞTIRILMAMALIDIR…..
Bu durum gelen kardeşe alışmasını zorlaştıracak ve tek olmanın keyfini yeniden ve yeniden yaşamak isteyecektir….
Her şeye şahit olması evde daha çok vakit geçirmesi değişen hayatına uyumunu kolaylaştıracaktır . alıntı
YENİ, SLOGANIMIZ HER ŞEY NORMAL, ZAMAN SADECE ZAMAN

29 Ağustos 2016 Pazartesi

Her çocuk birbirinden farklıdır

Kalküta Hindistan'daki bir okulun müdürü 

Sınavlar başlamadan velilere ilginç bir mektup göndermiş.

 

 

Kalküta Hindistan’daki bir okulun müdürü sınavlar başlamadan, 

velilere aşağıdaki mektubu göndermiş. 

"Her çocuğun yetenekli olduğu bir alan mutlaka vardır" :) dikkatli yaklaşın ...


"Sevgili Velilerimiz,

Çocuklarınızın imtihanları yakında başlayacak. 
Biliyorum ki daha şimdiden çocuğunuzun başarısı konusunda endişelisiniz.
Ancak lütfen şunu unutmayın ki sınavda ter dökecek bu öğrenciler arasında;
Matematiği çok iyi olmasa da idare edebilecek bir sanatçı,
Tarih veya Edebiyat’a çok meraklı olmayan bir girişimci,
Kimya notlarını pek önemsemeyecek bir müzisyen,
Fizik notlarından çok fiziki yapısı daha önemli olan bir sporcu,
olacaktır.
Eğer çocuğunuz yüksek notlar alırsa, bu harika! 
Ama eğer almazsa, onu kendine güven ve gurur duygusundan yoksun bırakmayın.
Ona, her şeyin normal olduğunu,  sonuçta bunun sadece bir imtihan olduğunu söyleyin. 
Ona hayatta daha büyük şeylerin onu beklediğini anlatın.
Notları ne olursa olsun, onu seveceğinizi ve onu yargılamayacağınızı söyleyin.

Lütfen bunları yapın ve çocuğunuzun kendini gerçekleştirmesini seyredin.  
Bir imtihan veya düşük bir not onların düşlerini ve yeteneklerini ellerinden alamayacaktır.

Ve lütfen;
dünyadaki mutlu insanların sadece doktor ve mühendisler olduğu düşüncesini aklınızdan çıkarın.
Saygılarımla,
Okul Müdürü

19 Kasım 2015 Perşembe

ZARA İNDİRİM GÜNLERİ 2015 2016 ne zaman ???


Merhaba kuzucuklarım;


Biliyorum bazı güzelliklerin sizde benim gibi hastasısınız, 

geçen uğradığımda en birinci kuzucuğuma bir mont beğendim ZARA da, beklesem mi alsam mı bilemiyorum ?


Zara Home, İpekyol, Twist, Mango, Koton, Stradivarius, Pull and Bear, Oysho yu çok seviyorum, sık sık da gider halllerini hatırlarını sorarım hani :)

Genelde bilindiği gibi; 
ilk başta % 20-30 arası indirim oluyor bazıları sazan avı diyor bu döneme ama ne yazıkkı bu indirimde cok satanlar kalmıyor, aslında bak ZARA'cım biz kızlar beğendik mi 10-20 tl. bile düştü mü fiyatlar lafını yapmıyoruz bunda bile tüketiyoruz görüyorsun...

2.indirim %50 oluyor almasakda olur, aslında bu da evde bulunsun, acaba ihtiyaç mı??? denen giyecekler bitiyor. 

3.indirim döneminde ise %70 oluyor çer çöpler artık ne varsa, alışverişkolikler tam anlamıyla bitiriyor, ay uğradığımıza değmiyor.

Kısacası; inditex firması yine rekor karla yılı kapattıgını duyuruyor. olayımız budur :)) 

Şimdi yazının özüne gelelim:
İstanbul orda mısınız siz en önce bilirsiniz !!!
Bu aralar indirim var mı??? 
Yoksa umutlarım ocak başına mı kaldı? Yok yok temmuzu beklemek hiç olmaz :(
ben montu gidip alayım mı dostlar ???

 

6 Ağustos 2015 Perşembe

Her ÇOCUK ÖZELDİR !!!


"Çok güzeldi. Bayıldım.
Hem gözlerim doldu, ağladım, hem güldüm. Herşey sadece biraz ilgi ve sevgiyle alâkalı, hepsi bu...
Sizin de izlerken gözleriniz dolabilir, mendili önceden hazırlayın bence. Ya da ben mi çok sulu gözüm acaba!
Mutlaka izleyin lütfen, güzel bir anlatım olmuş..."

Her Çocuk özeldir;
dünyada bir koşuşturma
bir yarış
ya iyilerden olacaksın yada itilip kalacaksın mı diyorsunuz şimdi....
bu video evet harika bir tasvir olmuş....
doğuşu itibariyle kimbilir ne güzellikler yükleniyor bedenlerine, küçük yüreklerine, yıldız misali zihinlerine...
bilmiyoruz belkide evet göremiyoruz
izledikçe gözlerinin içine daha derinden bahmak geldi MERT'imin...
sevgilerimle

16 Şubat 2015 Pazartesi

SORUN TEKNOLOJİ Anne/Baba GEL OYUN OYNAYALIM !!!



Önüne Yeni/Çok Oyuncak koyan ANNE; 

Biraz Dinlenebilmek yada Çocuğunu sevindirmek adına Eline Cep Telefonu Veren BABA

Belkide yeterince ÇOCUĞUNUZLA İLGİLENMİYORSUNUZDUR !!!  


Bu blogun Asıl Sebebi; Rabbimin bana en güzel emanetii!

Oğlum...

Onunla büyüdü, ihtiyaçlarıyla gelişti....

Şimdi bazı şeyleri engellemeye çalışıyorum sonra da acaba diğer çocuklardan geri kalır mı diye düşünür oldum...

Sorun Teknoloji; 

Son dönemin en önemli faktörü; ufuk ve belkide çığır aşan hızımız, dünyada ki refabet çizgisi...

Neyse;
Öyle dallanıp budaklanacak bir konu ki ;
Gergin, biraz hareketli yani kelime seçmeye çalışıyorum, huzursuz hırçın çocuklar çok var çevremizde, okuyorum , araştırıyorum, oğlumun bile hırçın tavırları oluyor durmadan onunla konuşmaya çalışıyorum, bazen 2-4 yaş sendromu deniyor, evet bazen onu tanıyamıyorum ağlıyorum, ağlıyordum :))

Artık değil ----> İpleri elime alıp gündemi daha çok değiştirmeyi öğrendim, Bu listeyi çıkarıp sizde buzdolabınıza asın veeee sırasıyla yapın, çok işe yarıyor.

Biliyormusunuz sebebi ne bu çocukların;
Onunla ilgilenmediğiniz için, istediği ilgi için, anne babanın dikkatini çekmeye çalıyor belkide acı vermeyi deniyor...

Çalışıyorsunuz ve çocuğunuza vakit ayıramamaktan şikayet 
mi ediyorsunuz? 
İşte size kaliteli zaman geçirmeniz için 50 öneri.
  1. Parmak boyasıyla resimler yapın.
  2. Puzzle yapın.
  3. Birlikte resimli kitap yapın.
  4. Kitaplarınızı şeffaf ambalajla kaplayın.
  5. Birlikte bulmaca çözün.
  6. Odasını birlikte boyayın.
  7. Hayvan seslerini taklit edin.
  8. Pizza yapın.
  9. Bir kaba su koyup kağıttan kayık yüzdürün.
  10. Evde basit fizik deneyleri yapın.
  11. Satranç öğretin.
  12. Işığı arkanıza alarak gölge oyunu kurun.
  13. Evde çöp toplama oyunu oynayın. Kim daha çok eşya toplarsa ödül alsın.
  14. Mısır patlatın.
  15. Birlikte şarkı söyleyin.
  16. Sessiz sinema oynayın.
  17. Birlikte radyo tiyatrosu dinleyin.
  18. Bir eşyayı evde sakladıktan sonra haritasını çizin. Çocuğunuz bulsun.
  19. Akvaryum kurun.
  20. Saklambaç oynayın.
  21. Birbirinizi gıdıklayın.
  22. Evde değişik boyda bardakları ters çevirip kaşıkla sesle çıkartın.
  23. Eski bir tişörtü kumaş boyaları ile boyayın.
  24. Kâğıttan uçak yapın, yarışın.
  25. Birbirinizin taklidini yapın.
  26. Sihirbazlık numaraları yapın.
  27. Kese kâğıdından çanta yapın.
  28. Kibrit çöpleri ile şekiller oluşturun.
  29. Birlikte bir hikâye yazın.
  30. Süngerden makas yardımıyla ördek yapıp boyayın.
  31. Sabah erkenden kalkıp beraberce güzel bir kahvaltı hazırlayın.
  32. Balkonda domates, çilek yetiştirin.
  33. Evde dondurma yapın.
  34. Birlikte evde pasta yapın.
  35. Ona hikâye anlatın.
  36. Birlikte bir resim yapın.
  37. Oyun kartları ile köprüler yapın.
  38. Birlikte fotoğraflarınızı düzenleyin.
  39. Birkaç çarşaf ile odanın içinde labirentler kurun.
  40. Yastıkları aralıklı dizerek engel atlama oynayın.
  41. İsim şehir bulmaca oyunları oynayın.
  42. Birlikte bir blog açın. Olmadı ortak günlük tutun.
  43. Haftada bir birlikte evde film izleyin.
  44. Evde yastık kavgası yapın.
  45. Pul koleksiyonu yapın.
  46. Haritada şehir bulmaca oynayın.
  47. Kütüphanenizi arşivleyin.
  48. Tekerlemeler söyleyin, uydurun.
  49. Gece balkondan ya da camdan gökyüzüne bakarak yıldız kaymasını izleyin.
  50. En önemlisi; çocuğunuzla kaliteli bir zaman geçirin. Önüne oyuncak, TV, bilgisayar vs. koymak onunla ilgilenmek değildir!

Benzer Yazılarım

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...

...♥ Zeynep'le Güne Merhaba ♥...

'Ve sen yine denendiginde
ve yine kalbin daraldiginda
ve yine bütün kapilar yüzüne kapandiginda
ve yine ne yapman gerektigini bilemediginde
Uzun uzun düsünve hatirla Yaradanini!
Allah kuluna kâfi degil mi?
(Zümer/36)

Konumuz Ne olsun :)