Bu Blogda Ara

ÖNEMLİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
ÖNEMLİ etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

4 Haziran 2013 Salı

Merhaba Dostlarım;

Medyayı ve yaşananları üzüntüyle izliyorum;İyi bir aileden geliyorum, Türk'üm, çok şükür müslümanım, master derecesinde iyi kurumlardan eğitim aldım, kurumsal düzeyde tecrübelere sahibim ve fikirsel düzeyde kendi insanlarıma karşı çarpışma gerektirmeyecek kadar olgunlaşmaya ulaştıgımı düşünüyorum.

Blogumda, facesimde, twitter hesabımda hiçbir zaman siyasi görüşe ve karşıtlıklara izin vermedim ve böyle bir yazıya yer vermek istemezdim.

Türkiye Cumhuriyeti istisnasız her ferdin alın teriyle, çabalarıyla büyümüştür. 
Kuşkusuz tüm toplumlarda halk arasında farklılıklar olduğu gibi bizim toplumda da farklılıklar vardır. Türkiye'nin en büyük zenginliği farklılıkları hoşgörü ile bir arada tutmasıdır.

Taksim’de benim üzüldüğüm konu gezi parkındaki beş on ağacın kesilmesiyle böyle bir olayın özünden sapmasıdır, ve görüntülere bakın... 
Hükümete de, Muhalefete de, Medyaya da, Samimi direnişçiye de çok iş düşüyor;


Bazı arkadaşlarımın başındaki AĞAÇ olayını gerçekten saptırıp, bu proveke ve savaş içinde neyi yıkma içinde olduklarını anlamıyorum, 
Yaptıkları hitaplarda hırçınlıklarını karşı üzüntü içinde izliyorum,
Vatan, millet sevgisi adı altında çevremize ağaç kesilecek derken verilen kirliliğin, tahribatın, yakılan araçların, gözlerdeki nefretin haddi ve maliyetin hesabı yok.

Artık bu karmaşayı bırakın; 28 Şubat darbesinde, 1980'de de böyle geri gittik, bu provakasyonları yememeliyiz. 

Durduk yere nedir bu yabancı basının ilgisi bize. 

Tunusa, Libyaya, Mısıra, Surıyeye dondurmek ıstıyorlar ülkemizi !!!
Türkiye tüm Dünyaya kafa tutar noktadayken!!! Dış itibarını azaltmaya yönelik ve aynı zamanda tarihte kaç kere karşılaştığımız iç karışıklık ile yoketme çabaları içinde olabilirler.

Ben yavrumu huzurla büyütmek istiyorum...
Lütfen sakin olalım...
Sevgi ve saygı ile...



31 Mayıs 2013 Cuma

Aile Doğumgünü Takvimi - Süpper Bir DIY Projesi

Arkadaşlar harika bir el ürünü ile karşınızdayım, yani ben çok beğendim.. 

  • Odanıza sevimli bir dekorasyon objesi :)

  • Doğum günlerini kesinlikle unutmazsınız.

  • Hadi ne kadar üreticisiniz göstein kendinizi . . . 

    • Unutulmamak için anlamlı bir hediye :P

      Yurtdışında bir siteden alıntıdır, aslında pinterestte çok beğenilmiş bir albüm, gerçekten çok becerikli insanlar var şu hayatta, 
      birde fetih sinemasyonunu izlerken böyle düşünmüştüm, bu yaşlarda insan kaleleri fethediyor, ne sıkıntılar içinde yollara düşülüyor, başarıları anlatamıyorum bile, uğruna can veren milletin torunlarıyız... ah biz nerelerdeyiz . . .
      Resimlere bakarak aslında yapılışını çözebiliriz diye düşünüyorum, açıklama yok ben yardımcı olmaya çalışacağım...

      1. Küçük parçalar halinde kesilmiş tahtalara yada daha kolayı mukavvaları para büyüklüğünde keserek başlayabiliriz,
      2. sonrasında renkli renkli gönlünüzden geçtiği gibi boyuyorsunuz.
      3. boyalı objelerin üzerine kimin doğum günü ise adını ve tarihini yazıyoruz...
      4. ana ahşap panomozo hazırlamaya geçelim şimdide. taban renk seçelim, üzerine ailem, family yada canlarım yazabilirsiniz, hazır ahşap harfler var bebek odaları için tasarlanan direk onları yapıştırarakta hazırlanabilir...
      5. Ayları yazıyoruz taban kısmına
      6. Altlarına tarihlerine göre küşük dairelerinizi yerleştirin şimdi.
      7. son olarak ta kurdela dantel bir iple bağlayalım, hhazır, bitti...


      İyi günlerinizde kullanın, çok güzel oldu...
      Başarılı bir proje oldu bence...









29 Mayıs 2013 Çarşamba

29 Mayıs 1453 İstanbul'un Fethi - 560.Yıld. Haliç'te Görsel Bir Şenlikle kutlanacak



"İstanbul elbet birgün fetholunacaktır, 

onu fetheden kumandan ne büyük kumandan, fetheden askeder ne güzel askerdir."

“Letüftehannel Konstantiniyye, feleniğmel emiru, emiruha, feleniğmel ceyş-i, zelikel ceyş”

 Bu Hadis-i Şerif'e mazhar olan Fatih Sultan Mehmed Han'ı ve onun askerlerini Rahmetle anıyoruz...


İstanbul'un fethinin 560. yıldönümü yarın Balat'ta kutlanacak.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi 'nden yapılan açıklamaya göre, her yıl artan bir coşkuyla kutlanan İstanbul’un fethi, bu yıl da dünya çapında görsel ve işitsel bir gösteriyle yaşatılacak. 
Biz gitmeyi düşünüyoruz :))




İstanbul'un Fethi, 29 Mayıs 1453'te, şehri günlerdir kuşatan Osmanlı ordusunun, şimdi İstanbul olarak bilinen, o zamanki adıyla Konstantinopolis (Constantinople) şehrini Sultan II. Mehmed Han'ın komutanlığında fethetmesidir.

Bu fetihten sonra Osmanlı Devleti İmparatorluk olmuş, henüz 21 yaşında olan Sultan II. Mehmed, fatih unvanını da alarak Fatih Sultan Mehmed olarak anılmaya başlanmıştır. Tarihteki en önemli devletlerden olan Doğu Roma İmparatorluğu böylelikle sona ermiştir.

İstanbul Fetih edildikten sonra Orta Çağ kapanmış ve 1789 Fransız ihtilali'ne kadar sürecek olan Yeni Çağ başlamıştır.

Tarih: 2 Nisan - 29 Mayıs 1453

Yer: İstanbul (Bizans dönemi ismi: Constantinople)

Sonuç: Osmanlı'lar İstanbul'u ele geçirdi, Bizans İmparatorluğu yıkıldı. II. Mehmed, Fatih (fetheden) ilan edildi.

Bizans İmparatorluğu kumandanı: XI Konstantin

Osmanlı kumandanı: Fatih Sultan Mehmed (İkinci Mehmet)

28 Mayıs 2013 Salı

Turkcell KONBARA 100 TL/1440 Parapuan mesajı nedir?

Telefonunuza günde pek çok mesaj gelmektedir.
Bunlardan çoğu; hediye kazandınız, bedava dakika kazandınız yada  bugünlerde sıkça gönderlen 100 TL/1440 dk parapuan biriktirdiniz şeklindeki mesajlardır.

Bunlardan bazıları bizzat Turkcell tarafından gönderilse de bazıları ne yazik ki insanları kandırmak için gönderilen mesajlardır. Bu şekilde gönderilen mesajlara İnanmayın, KREDİ KART Bilgilerinizi kimseye vermeyin, konu ile ilgili bir tanesini hemen sizinle paylaşmak ve konuyla ilgili uyarıda bulunmak istedim.

"Değerli müşterimiz, hesabınızda biriken parapuanlarınız 100 TL/1140 dk. ya ulaşmıştır. Hemen 0216 500 33 00 arayarak dakikalarınızı aktifleştiriniz." şeklinde gelen mesajlar Turkcell tarafından gönderilmemektedir.

Eğer cep telefonunuza bu tarz bir mesaj gelmiş ise sakın aramanızı söyledikleri numaraları aramayın. Unutmayın Turkcell servis numaraları 4 rakamlıdır. Eğer bilmediğiniz, tanımadığınız numaralardan böyle bir mesaj alırsanız hemen operatörünüzle iletişime geçin ve konu hakkında bilgi alın.

ayrıca verilen numara http://www.extremeiletisim.com/ diye bir firmaya kayıtlı
artık siz düşünün satış yapmak uğruna nasıl bir yöntem uydurulmuş.

27 Mayıs 2013 Pazartesi

İşte yerli Disneyland: VIALAND!


Türkiye'nin dünya standartlarındaki ilk temalı parkını, alışveriş caddeleri ve gösteri merkeziyle bir araya getiren VIALAND, 26 Mayıs PAzar 15:00'da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı törenle açıldı. 

 GERÇEK EĞLENCEYLE BULUŞTURAN


ÜNİTELER VIALAND'DE!

VIALAND Tema Park içerisinde yer alan
birbirinden eğlenceli ünitelerimizi yakından tanıyın!

King Kong

Hollywood’dan İstanbul’a uzanan bir efsane… King Kong VIALAND’de! Yerden 15 metre yüksekte, çığlıklar ve kahkahalar birbirine karışıyor! 5 yaşın üzerindeyseniz ve bu heyecana hazırsanız bizimle tekrar edin: “Kim korkar dev gorilden!”


ÇILGINLIĞIN SINIRI YOK 
Mimari projesini Mehmet Emeç’in yaptığı Vialand’da dünyanın en çılgın oyuncakları bulunuyor. Parkta adrenalin tutkunları için 360 Derece adı verilen oyuncak, meraklılarını bir hortum gibi gökyüzünde evire çevire savuruyor. Parkın sürprizi ise, çocukların hayal dünyasının kahramanı, ağzından dumanlar çıkararak sizi bindiğiniz otobüsle birlikte gökyüzüne kaldırıp sallayan King-Kong. Vialand’ta Türkiye’nin en büyük ve en hızlı roller coaster’ı da hizmet verecek. Buraya giren herkes sigortalı olacak.

HALİÇ’İN ÇAMURUNDAN 
Vialand Tema Parkı, Başbakan Erdoğan’ın talimatıyla, eski Alibeyköy Taş Ocakları Bölgesi’nde 600 bin metrekarelik bir alanda (100 futbol sahası), 1 milyar 150 milyon liralık bir yatırımla inşa edildi. Haliç’in temizlenişi sırasında çıkarılan 5 milyon metreküp çamur, taşocakları bölgesine taşınarak yeni bir alan oluşturuldu. Türkiye’nin ilk temalı parkı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle, Gürsoy Grup ile Via Properties girişimiyle hayata geçirildi. 110 bin metrekare kiralanabilir alanda 115 farklı cephe, 250 mağaza ve 8 bin araçlık otopark ile 10 bin kişilik açık bir gösteri merkezini de bünyesinde barındıran Vialand, ayrıca biyolojik gölet, yeşil alan ve yürüyüş yollarını da içeren 100 dönümlük bir şehir parkını da hizmete sunuyor. Yılda 30 milyon kişinin ziyaret etmesi beklenen Vialand, 4 bin kişiye doğrudan istihdam sağlıyor.

İşte çılgın oyuncaklar




NEFES KESEN (Speed Coaster): Vialand için özel üretilen Nefeskesen (Speed Coaster) Avrupa’nın en çok ilgi gören hızlı tren türlerinden. Sadece 3 saniye içerisinde 0’dan 100 km hıza ulaşarak yolculuğa çok heyecan verici bir başlangıç yapıyor.

ÇILGIN NEHİR (Rafting Ride): Bu ünitede ziyaretçiler hızlı akarsuda ailecek güvenli rafting tecrübesini yaşayabiliyor.

VIKING (Splash Coaster): Su yüzeyinde hareket eden Viking (Splash Coaster) ise dünya sıralamasında 4. popüler “ride” durumunda. 45 derecelik kızaktan hızlanarak inişe geçen bu ünite inanılmaz bir heyecan deneyimi sunuyor.

ADALET KULESİ: Vialand’ın Adalet Kulesi, dünyada alanında en popüler ünite olma özelliğini taşıyor. Ziyaretçiler Adalet Kulesi’nde, 50 metreden düşerken 5G kuvvetini tecrübe ediyor.

KING KONG: Vialand’ın simge ünitelerinden biri olan King Kong, otobüsün içine giren ziyaretçileri otobüsle birlikte havada 15 metrede sallayarak King Kong filmlerindeki sahneleri yaşatıyor.

FATİH’İN RÜYASI: Fatih’in Rüyası bölümünde ziyaretçiler, İstanbul’un fethedilişini robot-heykellerle gerçekçi ortamda deneyimliyor.



 



Günlük Bilet Fiyatları
Açılışa özel bilet fiyatları, yalnızca günübirlik girişler ve tek kişi için geçerlidir.






www.vialand.com.tr

22 Mayıs 2013 Çarşamba

21 Mayıs 2013 Salı

Ruhum Büyümeyen Bir Kız Çocuğu . . .

Bir kız çocuğunun büyümesi ne zaman biter acaba?
18 yaşını doldurunca mı, evlenince mi, saçına ilk ak düşünce mi?
Bence hiçbiri değil.
Bir kız çocuğu büyümez.
Kaç yaşına gelirse gelsin asla büyümüş gibi hissetmez kendini.
Son nefesini içi arzularla, heyecanlarla dolu bir kız olarak verir.
Ama değişim yaşar.
Hayat o kızı sürekli değiştirir 
ve bu değişimlerin hiç şaşmayan bir aktörü vardır:
"Bir erkek.."

|Zülfü Livaneli|

16 Mayıs 2013 Perşembe

Bugün 3 Ayların Müjdecisi Regaib Kandili


Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in 

Duaların geri çevrilmeyeceğini beyan ettiği 5 geceden birisi olan Regaib Kandili bu gece idrak ediliyor.

Bu gecelerin yenilenme fırsatı sunduğunu belirten ilahiyatçı Prof. Suat Cebeci, ‘Rağbetler' anlamına gelen Regaib Kandili'nde, Allah Resulü'nün getirdiği İlahi Beyan'a rağbet göstermeyi tavsiye ediyor.

Bereketli üç ayların ilk kandili Regaib, bu gece ihya ediliyor. Peygamber Efendimiz'in (sas), "Şu beş gecede yapılan duâ geri çevrilmez: Regaib gecesi, Şaban'ın 15. gecesi, cuma, Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı gecesi." hadisinde de bahsedilen Regaib, ‘rağbetler' anlamına geliyor. Sakarya Üniversitesi Din Eğitimi Uzmanı Prof. Dr. Suat Cebeci, "Müslümanlar bu geceyi ihya ederek, aslında gelecek bir yıl içerisindeki itibarını, ilgisini neye yönelteceğini de belirlemiş olur." diyor. Gecenin dua, tövbe ve Kur'an-ı Kerim ile bereketlendirilmesini tavsiye eden Prof. Cebeci, bu gece yapılacak ibadetlerle kişinin yenilenme fırsatı elde edeceğini kaydediyor.

Recep ayı girdiğinde Peygamber Efendimiz'in (sas), "Allahümme bârik lenâ fi Recebe ve Şa'ban ve bellığnâ Ramazân. (Allah'ım! Recep ve Şaban'ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan'a ulaştır.)" duasını çokça okuduğu ifade edilir. "Recep'in ilk cuma gecesini ihya edene, Allah kabir azabı yapmaz. Duâlarını kabul eder." hadis-i şerifinde ifade edilen ilk cuma gecesinin Regaib Kandili olduğu belirtiliyor.

Dinî eğitimi uzmanı Prof. Cebeci, "Bu geceler Müslümanlar için, kendilerini muhasebeye çekeceği, geleceğe ait dini heyecanlarını, aşk ve şevklerini geliştirecek bir fırsattır. Regaib rağbetler demektir. Kur'an okuruz, dua ederiz ve bir yıl boyunca Allah'la olan ilişkilerimizi hep aynı sıcaklıkta, aynı takva içerisinde olma şuuruyla canlandırırız. Bu geceyi bu şekilde değerlendirmek gerekir." tavsiyesinde bulunuyor. Bu gecelere farklı, dinî yönden bir anlam yüklemenin doğru olmadığını söyleyen Prof. Cebeci, "Sanki şartmış gibi düşünmemek lazım ama şart olmayan o kadar güzellikler vardır ki! İnsanın dinî hayatını güzelleştiren, yenilenmesine vesile olan fırsatlardan birisi de bu gecelerdir. Her Müslüman'ın bunu güzel bir fırsat olarak değerlendirmesi gerekir." ifadelerini kullanıyor.

Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri "Her hasenenin sevabı başka vakitte on ise, Receb-i Şerif'te yüzden geçer, Şâban-ı Muazzam'da üç yüzden ziyade ve Ramazan-ı Mübarek'te bine çıkar ve cuma gecelerinde binlere ve Leyle-i Kadir'de otuz bine çıkar." ifadeleriyle uhrevi pek çok kazancın elde edildiği gün ve gecelerle üç aylık zaman diliminde seksen senelik bir ömrün hasenatının elde edilebileceğini söylüyor. Efendimiz'in "Eğer kişi, Recep ayından oruç tuttuğu her gün, bütçesine göre bir sadaka verirse, heyhat! Heyhat! Ne yapsınlar! Bütün yaratıklar Allah'ın (cc) o kuluna vereceği sevabın ölçüsünü takdir etmek için bir araya gelseler, ona bahşedilecek mükafattan yüzde birini hesap etmeye ulaşamazlar." sözleri de bu bereketi ifade ediyor.

9 Mayıs 2013 Perşembe

İstanbul’da mutlaka görmeniz gereken 10 tarihi yer


 

Tarihi ile gerek yurtdışı gerekse yurt içi bir çok turistin ziyareti ile dolup taşan

 İstanbul’da mutlaka görmeniz gereken 10 yeri sizler için yazdık. 

www.iyidolas.com.tr

İstanbul, M.S. 330’dan günümüze kadar tam 3 farklı İmparatorluğa başkentlik yaptı. 

Bunun sonucunda farklı kültürlerin sentezi ve bir çok tarihi eser apaçık gözlerimizin önünde yer almaktadır.

 

Topkapı Sarayı
Bu saray günümüze gelebilmiş en eski ve en büyük saraylardan birisidir. İstanbul’un kurulduğu yer olarak bilinen Akropol tepesinde bulunur. Tarihi yarımada olarak bilinen coğrafyanın en uç noktasında 700.000 m2 özel araziye sahip bir alanda yer almaktadır. Topkapı Sarayı İstanbul’a yolu düşenlerin mutlaka görmesi gereken yerlerin başında yer almaktadır.



Galata Kulesi

İstanbul’un fethinden önce, Ceneviz sömürge kenti olan Galata’nın, savunma amacıyla yapılan 24 kulesinden, ayakta kalabilen tek ve en anıtsal olanıdır. Gerek gündüz gerek ise gece ayrı bir atmosfer ile ziyaretçilerini ağırlamaktadır.



Dolmabahçe Sarayı

Saray, Karaköy’den Sarıyer’e kadar uzanan sahil şeridinin Kabataş ile Beşiktaş arasında kalan bölümünde bulunmaktadır. Denizden yer alınıp doldurulmasıyla ortaya çıkan alana yapıldığı için Dolmabahçe adını almıştır. Bu alan, 400 yıl önce Osmanlı’nın en büyük koyu olarak bilinmektedir.

Ayasofya

Dünya kültür mirasının en büyük birkaç eserinden biri olan “Bazilika” önemini 1470 yıla varan tarihinden almakta. Yapıldığı dönemde dünyada kendisi kadar muhteşem bir eser daha insanoğlu elinden çıkmamıştır. İşte bu sebeple banisi Justinyen açılış töreninde ünlü Süleyman Mabedini kastederek “Seni yendim ey Süleyman!” demiştir.

Yerebatan Sarnıcı

Bizansın en büyük su sarnıcı olan bu yapı, mistik havası ve devasalığıyla kesinlikle görülmesi gereken en önemli yerlerden biridir.

Sultanahmet Camii
Çinilerinden dolayı “Mavi Cami” adıyla da anılan, 6 minareli bu yapı, Mimar Sinan sonrası cami mimarisinin en güzel örneklerinden biridir. Ayasofya’nın tam karşısında, birbirlerine adete güç gösterisinde bunulurlarmış gibi konumlandırılmıştır. Mimarı Sedefkar Mehmet Ağa’dır.

Rumeli Hisarı

İstanbul’un Sarıyer ilçesinde bulunduğu semte adını veren hisardır. Boğazın en dar yerinde Fatih Sultan Mehmet tarafından savunma amaçlı olarak, Anadolu Hisarı’nın tam karşısına inşa edilmiştir. Burada konserler de düzenlenmektedir.

Kız Kulesi

İstanbul ve Üsküdar’ın sembolü haline gelen bu kule, yalnızlığın ve aşkın da sembolü olarak görülür. İki kıta arasındaki konumu sebebiyle de eşi benzeri olamayan bir yapı olarak anılmaktadır..


Çinili Köşk

Arkeoloji Müzesi karşısındaki iki katlı enteresan binadır. Fatih Sultan Mehmet’ in Topkapı Sarayında yaptırttığı ilk binadır. 1472 Tarihli yazlık köşk, sütunlarla hareketlendirilmiş cephesi, eyvanlı terası ve kesme çini dekoru ile Selçuklu tesirinde bir erken Osmanlı örneğidir. Giriş duvarında uzun kitabe yer almıştır. Giriş bölümü, üzeri kubbeli bir mekan olup, yanlarda tonozlu odalar yer vardır. 13-19 yy. Selçuklu ve Osmanlı dönemlerine ait seramik ve çiniler kronolojik sıralı sergilenmiştir 16 yy. İznik yapımı çiniler müzenin önemli eserleridir.

Yedikule Zindanları

İstanbul ve Türkiye’nin en eski açık hava müzelerinden birisidir. Her tarihi yapı gibi bu eser de uzun ve önemli bir tarihe sahiptir. Bizans döneminde yabancı kralları ağırlama amacıyla yapılan bu eser, Fatih Sultan Mehmet döneminde, 3 kule daha eklenerek 7 kuleli bir garnizon halini almıştır.





15 Nisan 2013 Pazartesi

Oğluma Hasır Oyuncak Sepeti Aldım.

Artık oğlum kesinlikle büyüdü;
şöyle odasına bakıyorum da heryerde bir parça oyuncağı var, dolaplara koymaklada olmuyor;alması zor oluyor... Çekmeceler desem açmaya alışsın istemiyorum en başından beri...
Araştırdım inceledim yatay olması ufaklık için avantaj!!! ona bu hafta hasır bir sepet aldım, farklı çeşitleri de sizin için listeliyorum...
Ufaklık hem çok sevdi üzerinde balonlar vs. kendi koyuyor boşaltıyor içine uğraş oldu; hem de ben mutlu oldum çaktırmadan odasını topluyor kuzucum;
Aman 41 kere MaşaAllah....













14 - 21 Nisan Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in Kutlu Doğum Haftası


Ay yüzlüm, apaçık sözlüm rûhum Sana kurban;
Gönlüm Sana hayran!
Nergis bakışlarının te’siri ne de yaman!
Sultânım el amân..!
Bak sînemde bir ok var, derûnumda bir acı,
Sen’dedir ilâcı...
Ey varlığı nûr, dünyâsı sürûr, sözü Kur’ân!
Her derdime derman...
Pür âteşim bırakma beni hicranda zinhâr!
Rûhumda âh u zâr...
Hem mahzûn, hem de perişan derdlerle kıvrandım;
Kapına dayandım!
Bilmem başka ocak, başka ateş, Sana yandım;
Sen’inle uyandım.
Ey dünyâya arşdan gelen nûr, ey meh-i tâbân!
Aydınlattı ziyân...
Hayâlimle gezip yine dîdârını andım;
Aşkınla kıvrandım.
Ey taptâze gül, kâkülü anber, saçı reyhân!
Câziben ne yaman!
Görmemiştir cihânda gözler Sen gibi dilber...
Güneşlerden enver...
Aç lütufla bağrını aç ki kıtmîr kulundur!
Dergâhın uludur...
Deryalar gibi kereminden bir katre ihsân,
Ey gönlüme Sultân!
Lütfeyle ne olur bildiğim başka kapı yok!
Derdim herkesden çok.

9 Nisan 2013 Salı

FAST FOOD - ABU CUBUR BAĞIMLILIĞI

İç hastalıkları uzmanı Dr. Ayça Kaya, abur cubur tüketmeye başladıktan sonra neden durulamadığının araştırma konusu olduğunu söylüyor. 
Bilim adamları üç kobaydan birini sadece aburcubur, ikinciyi ağırlı sağlıklı yiyecek ve daha az abur cubur, üçüncüyse sadece sağlıklı yiyecekle besledi.  
Yedikleri sırada üç kobayın da ayaklarına elektrik verildi. 
Sadece sağlıklı yiyeceğe alışık olan  derhal yemeyi kesti. İkincisi de çok beklemeden yemeği bırakarak bu ciddi uyarana tepki verdi.  
Sadece abur cuburla beslenense rahatsız olmayıp, yemeğe devam etti. 
Dr. Kaya, “Bu deney de gösteriyor ki abur cubur ve fast food bağımlılık yapıyor. Özellikle şekerli yiyeceklerde kokain etkisi var. Beyinde mutluluk hormonu üreten bölgeyi etkileyerek bağımlılık yapıyor” diyor.
Bu gıdalardaki yüksek tuz miktarı da bağımlılık yapıcı maddelerden biri. Tuzlu gıdada beynin ödül ve zevk merkezlerinde
opiat ve dopamin reseptörlerini uyararak bu bağımlılığı sağlıyor. Bunun yanında tuzlu gıda seçimi dürtü, özlem, açlık ve opiat yoksunluk belirtilerini baskılayabiliyor.

23 Mart 2013 Cumartesi

Sıradışı Bilgiler : Karıncalar

Karıncalara farklı renkli, şekerli sıvı verildiğinde karıncaların renkleri değişmiştir.
İşte o deneyden bir kare.
Paylaşmadan edemedim Beni takip etmeye devam:) | +Sıradışı Bilgiler 

21 Mart 2013 Perşembe

MİMAR SİNAN'IN MİHRİMAH SULTAN AŞKI & Pelin Karahan

AŞK'a karşılıksız kalamam, bu yazıyı da günün anısına sizinle paylaşmadan edemedim....

Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Mihrimah Sultan on yedisine bastığında, iki kişi onunla evlenmek ister.

Mihrimah, yani Mihrü Mah, Farsca’da “Güneş ve Ay” anlamına gelir. Kızla evlenmek isteyenlerin biri Diyarbakır Valisi Rüstem Paşa diğeriyse Mimar Sinan’dır.

Padişah kızını Rüstem Paşa’ya verir.

Koca Sinan evlidir, ellisindedir ve de Mihrimah Sultan’a deliler gibi aşıktır!
Gerçi sevdiğine kavuşamamıştır ama, aşkını, olanca güzelliğiyle sanatına yansıtmıştır.

Üsküdar’a, Saray’ın isteğiyle elbet, 1540 yılında Mihrimah Sultan Camii’nin temelini atar ve 1548’de bitirir.

Camiyi yaparken, eserine sanki “etekleri yerleri süpüren bir kadının” dış çizgilerini verir.

Derken, ilk kez padişah fermanı olmaksızın, Edirnekapı’da, pek kimselerin uğramadığı ıssız ama İstanbul’un en yüksek tepelerinden birine, ikinci bir eser yapmaya koyulur Mihrimah Sultan’a.

Cami küçücüktür.

Minaresi otuz sekiz metredir, bir adet incecik kubbesi üzerindeyse yüz 61 pencere, camiin iç güzeliğini aydınlatır.

İçerdeki sarkıtlar ve minare kenarlarındaki işlemeler Mihrimah Sultan’ın topuklarını döven saçlarını anımsatır insana.

İşte, aşka adanmış iki eser.
 

Şimdi, gidin Edirnekapı ve Üsküdar’daki camileri aynı anda görebileceğiniz bi yer seçin ve 21 Mart’ta, yani geceyle gündüzün eşit olduğu günde seyreyleyin.

Unutmadan, 21 Mart Mihrimah Sultan’ın doğum günüdür.

Göreceğiniz manzaraysa şudur;

Edirnekapı camiinin tek minaresi ardından tepsi gibi kıpkırmızı güneş batarken, Üsküdar’daki camiinin ardından ay doğar!

Mihrü Mah eşittir Güneş ve Ay.
Bu nasıl akıllara ziyan bir hesaplamadır; nasıl bir güzellik anlayışıdır...























SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ yada İNSAN OLABİLMEK diyelim adına Dünyada EN BÜYÜK PLATFORM : BOYKOT DEDEKTİFİ

BİR TARAF OLMAK İÇİN Müslüman Olmanıza Gerek Yok,  yada  🇵🇸 Filistini Desteklemek ve İşgalci İsra*ili Sevmemek adına Sebep de beyan etme...

Arşiv


Binlerce Kere Tıklanıyoruz; Çok Teşekkür Ederim . . . MİLLLYON KERE MaşaALLAH...