Bu Blogda Ara

Tv etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Tv etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

17 Haziran 2020 Çarşamba

7. Koğuştaki Mucize


Arşivimize bir tane film daha ekleyelim....

7. Koğuştaki Mucize, 

İlk izlediğimde etkilendiğim, hatta not alıp sizlere mutlaka yazmalıyım dediklerimden... 
5 milyonun üzerinde izleyicisi Türk sinema tarihinin en çok izlenen 8. filmi oldu. 
aslında itiraf ediyorum çok geciktim :(

Ege kasabasında 1983 yılında küçük bir kız ölür;
Zihinsel engelli bir babanın (Aras bulut gerçekten çok iyi oynamış👌👌👌👌👌👌)
 siyah önlüğünü giyip yeni ilkokula giden kızı ile aynı zeka yaşında başına gelenleri konu almış, 
küçücük bir kızın umuduyla adaleti ozamanlarda aramışlar ...

Şimdiki gibi miydi eskiden diye... 
başlar hani büyüklerimiz...
 
kerpiç evler, ev yapımı çabalar, ilk öğretmenim, hayat şartları, 
askeriye, hayata el koyanlar, kanunları kurallar varmış, 
vicdansızlar cabası, günümüz şartlarına çok şükür.

Tüm hepsini senaryoyu yazabilirim bunlar hep bildiğimiz yaşamlar... 

Bir umudun peşinde giden küçük kızı sevdim,
Ona gerçekten inananları sevdim,
Ama en çok güzel yürekli insnaları sevdim, 
özlüyor insna samimiyeti her daim...
Geçmiş anılara döner gibi oldum, benim de okula giderken kırmızı bir çantam vardı, 
ilk onu almıştık siyah önlüğümle beraber...

 Neyse...

Memo'nun başına gelenler de aynen öyle, suçsuz yere neler çekiyor, 

izleyin bakalım 7. Koğuştaki Mucize onu kurtarabilecek mi?

 



Çağan IRMAK Babam ve Oğlum filmini anımsattı biraz bana ...

29 Mayıs 2013 Çarşamba

29 Mayıs 1453 İstanbul'un Fethi - 560.Yıld. Haliç'te Görsel Bir Şenlikle kutlanacak



"İstanbul elbet birgün fetholunacaktır, 

onu fetheden kumandan ne büyük kumandan, fetheden askeder ne güzel askerdir."

“Letüftehannel Konstantiniyye, feleniğmel emiru, emiruha, feleniğmel ceyş-i, zelikel ceyş”

 Bu Hadis-i Şerif'e mazhar olan Fatih Sultan Mehmed Han'ı ve onun askerlerini Rahmetle anıyoruz...


İstanbul'un fethinin 560. yıldönümü yarın Balat'ta kutlanacak.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi 'nden yapılan açıklamaya göre, her yıl artan bir coşkuyla kutlanan İstanbul’un fethi, bu yıl da dünya çapında görsel ve işitsel bir gösteriyle yaşatılacak. 
Biz gitmeyi düşünüyoruz :))




İstanbul'un Fethi, 29 Mayıs 1453'te, şehri günlerdir kuşatan Osmanlı ordusunun, şimdi İstanbul olarak bilinen, o zamanki adıyla Konstantinopolis (Constantinople) şehrini Sultan II. Mehmed Han'ın komutanlığında fethetmesidir.

Bu fetihten sonra Osmanlı Devleti İmparatorluk olmuş, henüz 21 yaşında olan Sultan II. Mehmed, fatih unvanını da alarak Fatih Sultan Mehmed olarak anılmaya başlanmıştır. Tarihteki en önemli devletlerden olan Doğu Roma İmparatorluğu böylelikle sona ermiştir.

İstanbul Fetih edildikten sonra Orta Çağ kapanmış ve 1789 Fransız ihtilali'ne kadar sürecek olan Yeni Çağ başlamıştır.

Tarih: 2 Nisan - 29 Mayıs 1453

Yer: İstanbul (Bizans dönemi ismi: Constantinople)

Sonuç: Osmanlı'lar İstanbul'u ele geçirdi, Bizans İmparatorluğu yıkıldı. II. Mehmed, Fatih (fetheden) ilan edildi.

Bizans İmparatorluğu kumandanı: XI Konstantin

Osmanlı kumandanı: Fatih Sultan Mehmed (İkinci Mehmet)

28 Mayıs 2013 Salı

Turkcell KONBARA 100 TL/1440 Parapuan mesajı nedir?

Telefonunuza günde pek çok mesaj gelmektedir.
Bunlardan çoğu; hediye kazandınız, bedava dakika kazandınız yada  bugünlerde sıkça gönderlen 100 TL/1440 dk parapuan biriktirdiniz şeklindeki mesajlardır.

Bunlardan bazıları bizzat Turkcell tarafından gönderilse de bazıları ne yazik ki insanları kandırmak için gönderilen mesajlardır. Bu şekilde gönderilen mesajlara İnanmayın, KREDİ KART Bilgilerinizi kimseye vermeyin, konu ile ilgili bir tanesini hemen sizinle paylaşmak ve konuyla ilgili uyarıda bulunmak istedim.

"Değerli müşterimiz, hesabınızda biriken parapuanlarınız 100 TL/1140 dk. ya ulaşmıştır. Hemen 0216 500 33 00 arayarak dakikalarınızı aktifleştiriniz." şeklinde gelen mesajlar Turkcell tarafından gönderilmemektedir.

Eğer cep telefonunuza bu tarz bir mesaj gelmiş ise sakın aramanızı söyledikleri numaraları aramayın. Unutmayın Turkcell servis numaraları 4 rakamlıdır. Eğer bilmediğiniz, tanımadığınız numaralardan böyle bir mesaj alırsanız hemen operatörünüzle iletişime geçin ve konu hakkında bilgi alın.

ayrıca verilen numara http://www.extremeiletisim.com/ diye bir firmaya kayıtlı
artık siz düşünün satış yapmak uğruna nasıl bir yöntem uydurulmuş.

5 Mart 2013 Salı

NIVEA yürekleri ağza getiren bir şakayla yeni Stress Protect deodorantı tanıttı


Havaalanında yaşanabilecek en büyük terslik veya en korkutucu deneyim ne olabilir dersiniz? Uçağınızı kaçırmak mı, bavulunuzu kaybetmek mi yoksa hava koşullarından dolayı günlerce havaalanında kalmak mı?

25 Şubat 2013 Pazartesi

“Aşk En Güzel Bahanesidir Şiirin” KELEBEĞİN RÜYASI

Görsel bir şölen ile Yılmaz ERDOĞAN'ın gözünden 60 sene geriye gidip, Kömür madenlerinin o zifiri karanlığında Zonguldak'ta şiir içinde bir film izledim haftasonu.

Ama lafı çok uzatamıyorum, ilk andan itibaren aşktan öte bence bir gerçeklik duygusu üzerinde yansıtılmaya çalışılmış uzun metrajlı hüzün izledim

ve kişisel görüşüme göre eksik bir şey vardı filmde, 

şiirlerle dolu olsada yetmedi sanki, hala istiyordum bir kaç dize, bekliyordum bir SON, böyle bitmemeliydi sanki yarım kaldı, 

2 genç şairin hayatı gibi çok kısaydı, yaşanılacak olacak çok şey olacaktı daha...

"parasızlıktan imanı gevremiş" Rüştü Onur ile Muzaffer Tayyip Uslu’nun, kadınları, aşkı, hayatı, sefaleti, umudu ve umutsuzluğu şiirle yaşamaya çalışan dünyalarını izledik.

Film iki şairin de, güzel Suzan'ı görüp sıtmaya tutulur gibi şiir yarışına girişiyorlar birbiriyle.

Şiir aşkın en romantik tezahürlerinden biridir... 







 Belki de ancak böyle 24 yaşında hayatı veremden, aşktan ve parasızlıktan sona eren bir şairin “şiir ve edebiyatla haşır neşir asalet dolu hayatı” bir anlam kazanacak bu evrende...

Belki de bu şekilde Muzaffer Tayyip’in şu dizeleri anlamlı bir hatıra oluşturacak izleyenlerin yüreğinde;

“Diyecekler ki arkamdan...

O yalnız şiir yazardı...

Yazık diyecek hatıra defterimi okuyan...

Ne talihsiz adammış...

İmanı gevremiş parasızlıktan...”

Milyonlar geçmişin asalet dolu iki genç yaşamından, aşkı, edebiyatı, şiir sevgisini, dürüstlüğü ve tutkuyu öğrenecek...

İbret niyetine...



Film bittikten sonra düşünüyorumda; İnsanın şiir yazası geliyor...

şimdi düşünüyorumda
benmi kelebeği rüyamda gördüm
kelebekmi beni rüyasında..

 

15 Şubat 2013 Cuma

AŞK KIRMIZI ... Nurgül Yeşilçay, Tayanç Ayaydın, Ezgi Asaroğlu

Hava soğuk, Aylardan ŞUBAT, Renk ise Kırmızı olsun dedim...
Hadi bu hafta vizyona göz atalım, Yeni filmler varmış, çerez olabilir ama izlemeye değer...
Nurgül Yeşilçay, Tayanç Ayaydın ve Ezgi Asaroğlu'nun başrollerini paylaştığı,
Osman Sınav'ın sarsıcı yeni filmi
"Aşk Kırmızı" aşk, sadakat ve çaresizliği "Aşk Kırmızı.
Sadakat ne renk?
Rengini sen seçemezsin, aşk seçer" diyerek yüzlere çarpıyor!
"Aşk Kırmızı"nın çok konuşulacak fragmanı,
14 Şubat'ta sinemaseverlerle buluştu!
 
Senaryosu ve yönetmenliği Osman Sınav'a ait tutku dolu ve bir o kadar da sarsıcı 
"Aşk Kırmızı"nın fragmanı yayında. 
15 Mart'ta vizyona girecek filmin fragmanı; ilk aşkına olan tutkusu ile çok sevdiği karısına olan aşkı arasında kalan bir adamın çaresizliğini "Aşk kırmızı
 "Bu aşk var ya, dünyada cennete gittiğini sanıp cehenneme yürümek gibi bir şey." 
cümlesiyle de dikkat çekiyor.






9 Ocak 2013 Çarşamba

Romantik Komedi 2 -Bekarlığa Veda


HANİ BAZEN NE İZLESEM DERSİNİZ YA; BUNU İZLEYELİM...
RENK OLSUN; BİRAZ GÜLELİM, BİRAZ VAKİT GEÇSİN 
İŞTE HEPSİ BİRDEN....
ROMANTİK KOMEDİ 1'İ İZLEMİŞTİM, 
ÖYLE ÇOK DOLU BİR FİLME BEKLEMEYİN, 
AMA KEK'LE ÇAYIN YANINDA GÜZEL GİDİYOR...
BİRDE 14 ŞUBAT'TA YAYINA GİRİYORMUŞ,
SEVGİLERİMLE :)))


Romantik Komedi filmi için dansöz kostümü giyerek oryantal yapan
Sinem Kobal için sevgilisi Arda Turan'ın ne diyeceği merak
konusu oldu. Kıskançlığıyla bilinen Turan'ın, sevgilisinin rol aldığı dizilerde
öpüşmesine karşı çıktığı biliniyor. Turan geçtiğimiz yaz Kobal'ın bikiniyle çekilmiş
fototraflarından da rahatsız olmuştu.

14 ŞUBAT'TA VİZYONA GİRİYOR
Boyut Film adına Murat Tokat'ın yapımcılığını üstlendiği, eğlenceli hikayesi ve güçlü
kadrosuyla büyük ilgi gören "Romantik Komedi" filminin, izleyici karşısında verdiği
başarılı sınavın ardından filmin ikinci versiyonu olan "Romantik Komedi 2" ,
14 Şubat 2013'te vizyona giriyor.

ÖZGE ULUSOY DA KADROYA DAHİL OLDU
Bekarlığa veda hikayesiyle başlayan "Romantik Komedi 2" filminde Sinema Kobal,
Sedef Avcı, Burcu Kara, Engin Altan Düzyatan ve Cemal Hünal'dan oluşan güçlü kadroya
bu kez Gökçe Özyol ve Özge Ulusoy gibi yeni ve başarılı isimler de dahil oldu.

FRAGMANI SES GETİRDİ
"Mutlu bir ilişkinin devamında evlenme kararı almak önemli midir?" , Bekar yürütülen
ilişkiler daha mı heyecan vericidir?" sorularına yine eğlenceli ve dinamik üslubuyla
yanıt arayan "Romantik Komedi 2" geçtiğimiz gün sinemalarda yayınlanan fragmanıyla da konuşulmaya başladı.
Filmde Didem karakterini canlandıran Sinem Kobal, sevgilisi Cem'i oynayan Engin Altan
Düzyatan'ı gizlice takip ederken, erkekleri aksiyonu yüksek bir bekarlığa veda partisinde
yakalıyor ve kızlar grubu kendilerini kamufle ederek bu takibe devam etmeye karar veriyor.

ORYANTAL ŞOV
Erkeklerin bekarlığa veda partisine Mezdeke kılığında ve müthiş bir oryantal şov eşliğinde
sızan Sinem Kobal, Sedef Avcı ve Burcu Kara'nın oryantal kostümleriyle gerçekleştirdikleri
dans sahnesi, şimdiden filmin en çok konuşulan görüntülerinden biri oldu.

ÖZEL DERS ALDILAR
Dans sahnelerinin hakkını verebilmek için Bianca'dan özel dersler alan Sinem Kobal,
Sedef Avcı ve Burcu Kara, filmdeki koreografiyi iki saat boyunca çalışarak öğrendiler.
Güzel oyuncular, Şansım Adalı'nın özel olarak hazırladığı beyaz melekli şık kostümleri
içinde de göz doldurdular.
Çekimleri sekiz hafta boyunca İstanbul, Antalya ve Tekirdağ'da gerçekleştirilen
"Romantik Komedi 2" , heyecanı hiç düşmeyen ve Amerikan romantik komedilerini
aratmayan dinamik ve lezzetli bir aşk filmi.




20 Aralık 2012 Perşembe

Uyandım :)) Şehr-i İstanbul-umu Beyaz Bir Büyü Kaplamış...

Güzel bir yazı oldu:)))

Evdeyiz şükür..
Bu sıcaklık için...
Pişen kekin kokusu için...
Evin minik meleği için..
Tüm sevdiklerimiz için Teşekkür ediyorum Rabbim...

buz gibi hava esliginde yagan karla birlikte neler yapılır .... insanin yapmasi gereken şeylerdir. soyle ki,

  • Önce çocukluğa dönülür ve "Aaa kar yağıyooo" çığlıkları atılır sonra isteyen kardan adam inşaasına geçebilir hemen, kazık kadar oldum derseniz iki izleyin hatrı kalmasın geçmişin... 

  • sicacik evinizde kendinizi simartin sahlep yapin, kestane pisirin, olmadi haslayin

  • eski fotograflara bakin

  • balkondan ve ya pencereden yagan karin anlamsiz resimlerini cekin

  •  
    kapin colugu cocugu olmadi anneyi surukleyin, bahceye ya da en yakin parka elleriniz ayaklariniz buz kesene kadar oynayip durun ...
  • sucukları hazırlayacaksın kar tutunca yakacaksın mangalı... 

  •  evde sıcak bir kahveyle film izlemek .. 

    • karda kaymaya gidilir... en önemlisi... 
  • kocaman bi poşetin içine girip bayır aşağı kaymak. sonra buz gibi                           olup eve gelip sıcacık duşa girmek. 

  • evin ışıklarını tamamen kapatıp, playlist'e en damar şarkıları eklemek               suretiyle yaratılan ortamın keyfine varmak. sadece müziğin ritmine ve kar tanelerinin dansına kendini kaptırıp, hayattaki nadir huzur dolu anlardan zincirler şekline zaman çalmak. yalnız ama mutlu olmak... 

      Kenan Doğulu - Kardan KAdın Şarkısını dinleyin mesela...

 

 

  •  dışarı bakıp hayal kurmak... 

  • kar topu yapıp içine taş koyup araba, ev ve sevmediğiniz insanların yüzüne fırlatabilirsiniz. belli bir miktar karı alıp heykelciliğinizi konuşturarak akustik şekiller yapabilirsiniz...  

  •  Aşık olabilirsiniz mesela....:) Karda Aşk Başkadır İstanbul'da etkili olan kar yağışı hayatı olumsuz etkilerken, iki gencin hiç bir şeye aldırmayarak kar altında öpüşmeleri objektiflere böyle yansıdı. --->

    •  Hazır AŞK demişken Sevdiğinizle bol bol film DVD. izlemek en zeli olabilir ...

    Umutsuzluk ölümden bile kötüdür, aşk ise ölümsüzdür?

    • Sobada kestane pişirmek yada göçmenlerin meşhur külde mısır vardır, karlı havada müthiş gider,  pencereden bakıp yemesi acaip zevk verir, şu anda kar yağıyor.  ama yana bir soba yok, külde mısır da yok :(

     

    • Terk edilmenin acısını henüz üstünüzden atamadıysanız 'sensiz ilk kar' deyip camdan bakarak ağlamak, mutluysanız sıcak kahvenizi elinize alarak dışarıyı izlemek.

     Kuşlar aç kalmasın diye ekmeği ufalayıp mutfak ve odanızdaki camın önüne koymak. ardından kuşların onları yeyişini izlemek. paha biçilemez bir mutluluk.

    • Evde kaldıysan, haftalardır 'sonra yaparım' diye ertelediğin işlere el atılır. Misal; kütüphaneyi yerleştirmek, birikmiş ıvır zıvırları ayıklayıp atmak, gardırop düzenlemek, CDleri istiflemek, bilgisayarda birikmiş arkadaş fotoğraflarını sahiplerine e-maillemek gibi gibi. 

      karla ilgili booool miktarda şarkı söyleyedebilirsiniz KArlar düşer... düşer düşer ağlarım... Karda yürümek zordur :) Gelirsen aşk budur...

       

      Bol bol kitap okunur. Hatta tek bir kitaba bağlı kalınmaz, beşi aynı anda okunur.   

       

      Mutfakta mutlaka kek, kurabiye, börek pişirilir, mutlaka bu havada okul, üniversite iş tatil olurrrrrr....

       

      Uyunur... nedendir bilinmez ama dışarıda kar-yağmur yağarken bir başka güzel uyunur

      Sevgilerimle...


       

2 Kasım 2012 Cuma

Evim SENSİN !!! - Duygusal Bir AŞK Filmi - BUGÜN 2 KASIM SİNEMALARDA . . .

                Leyla başından geçen bir ayrılık sonrası baba evine dönmüştür. Kalbi kırıktır ve çocukluğundan beri sorunlu bir ilişkileri olan babası Selim ile aralarındaki sorunları çözmeye çalışmaktadırlar.
               İskender ise küçük yaşlardan beri şanssız bir hayat yaşamış olan yetimhanede büyümüş ve hayatı boyunca hiç evim diyebileceği bir yere sahip olmamış bir adamdır. Beklenmedik bir şekilde karşılaşan bu ikili onları aradıklarını bulmalarını sağlayacak bir aşkın içine sürüklenir, Leyla yaralarını sararken , İskender'in evi Leyla olur fakat bu güzel hikayenin böyle sürmesine engel olacak olaylar peşlerini bırakmaz... 

BİR İZLEYİCİ :" evım sensın gıttım gelıyorummm bol bol aglıcaksınız sanırım cok kotu bı fılm ama adam yakalamıss nerden prım yapacagını bolca gozyası doktuk..." demiş...
SİNEMA TUTKUNLARINA DUYRULUR...
SANIRIM BENDE DAYANAMAYIP GİDECEĞİM, YORUMLARINIZI BEKLİYORUM.....

 

18 Ekim 2012 Perşembe

Vogue Türkiye - Muhteşem Yüzyıl için Güç ...

Vogue Türkiye - Muhteşem Yüzyıl için Güç ...

Halit Ergenç, Selma Ergeç, Okan Yalabık, Nur Fettahoğlu, Mehmet Günsür ve ekibe bu sezon katılmış olan Ozan Güven ile Pelin Karahan’dan oluşan Muhteşem Yüzyıl ekibi, Vogue Türkiye’nin Ekim sayısı için bir araya geldi.

 

Muhteşem manzarısan bayıldığım yandaki resme bakın... 

Çekilen Resimlerine ise hayran kaldığım bir yazımda sıra... 

Muhteşem Yüzyıl’ın oyuncu kadrosu Sarıyer’deki Atatürk Arboretumu’nda Ebru Çapa’yla buluştu. 

 

Gerçek hayatlarında bedellerini düşünüp, hırstan imtina eden bir kadronun 

Saray entrikalarını seyircinin algısıyla oynayacak derecede gerçekçi canlandırması, 

 olsa olsa iyi oyunculuğa delalettir.


MEHMET GÜNSÜR 
Mehmet Günsür ve belgesel yönetmeni eşi Katerina Mongio üçüncü çocuklarını bekliyor. 
Roma’daki evi kapatıp, en azından birkaç seneliğine İstanbul’a taşınmışlar.

Oğulları Ali, ilkokula burada başladı.
Günsür için gücün tanımı bu kabile yaşamı.

Yakışıklı oyuncu Muhteşem Yüzyıl ekibinde Şehzade Mustafa’yı canlandırmayı kabul ederken kararında en büyük etkenin Taylan Biraderlerin varlığı olduğunu da anlatıyor:

“Hamam filmiyle İtalya’ya gittikten sonra burada yaptığım ilk iş Sır Dosyası olmuştu; Yağmur ve Durul’la yine…”
OZAN GÜVENHayat tesadüfleri sever; ortamda enteresan bir durum var: 
Ozan Güven, Mehmet Günsür ve Halit Ergenç’in, üçünün de oğlu var ve üçünün de oğlunun adı Ali.
Vezir-i Azam Rüstem Paşa’yı canlandırmak üzere ekibe bu sezon katılan Ozan Güven, bu tesadüfü mukadderata bağlıyor: 
“Ben bir oğlum olsun ve adı da Ali olsun diye düşünüyordum.
Hatta bir oğlum olsun da değil, bir tane Ali’m olsun istiyordum.
” Güç deyince Güven’in aklına önce kuvvet sonra işini iyi yapan insanlar geliyor, sonra “Herkül filan” geliyor.

PELİN KARAHAN 
Ekibin en genç elemanı Pelin Karahan, yeni soyadıyla Bekiroğlu, bu sezon Hürrem ile Kanuni’nin kızı, sonradan Rüstem Paşa’nın eşi olan, Mihrimah Sultan’ı canlandırıyor: Reklamlarda rol alarak başlayan oyunculuk kariyerindeki ikinci dizi bu.

“Benim için güç huzudur” diyor: “O saray hayatı bana hiç cazip gözükmüyor. Görünenle yaşanan çok farklı. Evet, çok güzel takılar, güzel elbiseler; hep kafa dik, omuzlar geride” ve ekliyor

“Oyunculuk benim çok hayalini kurduğum bir şey değildi, hasbelkader gelişti her şey. Başka bir karakteri canlandırmak, beni kendi karakterimden uzaklaştırıyor ve yoruyor. Kendimi özlüyorum öyle zamanlarda.”
 
NUR FETTAHOĞLU
 Şehzade Mustafa’nın validesi, Kanuni’nin sonradan gözden düşen ilk göz ağrısı Mahidevran’ı canlandıran Fettahoğlu, Karahan’ın yanında azılı feminist sayılır.
Saltanatın acımasız yüzünü, rolünün zaviyesinden değerlendiriyor: 
“Bizim kadınlarımız hep çok güçlüymüş aslında ama hep bastırılmış. Osmanlı döneminde katiyen yaşamak istemezdim. Orda hayat pamuk ipliğine bağlı.”


SELMA ERGEÇ 
Kanuni’nin kardeşi, Pargalı’nın eşi Hatice Sultan’ı canlandıran Selma Ergeç, doğup büyüdüğü Almanya’da tıp, psikoloji, feslefe tahsili almış, oyunculuğa modellikten geçmiş bir isim.
Bu güzelim havada, bu güzelim ortamda, kudretti, hırstı, ne gerek var böyle şeyler konuşmaya havasında; gülüyor: 
“O zamanlar her şey daha netti sanki; iktidarın kimde olduğu, monarşi, diktatörlük...
Şimdi her şey çok daha flu, çok daha manipülatif. Ortak bir nokta var ki o da korku kültürü bence. Aynı sistematiği kullanıyoruz, hatta bugün bence çok daha ağır; çünkü kimden korktuğumuz belli değil.
Güç, iktidar, sadece erkeklere özel bir şey değil; çok insani bir zaaf o. Osmanlı’da kadınlara gerçekten, resmi bir iktidar şansı verilseydi, ne olurdu, gerçekten çok merak ediyorum.”


OKAN YALABIK 
Bu sezon hırsının bedelini kellesiyle ödeyecek olan Pargalı İbrahim Paşa’yı canlandıran Okan Yalabık, Pargalı hırsıyla pek işi olacak bir insan olmadığını anlatıyor. 
“Güç peşinde koşmak, insanın hastalığı” diyor:
“Pargalı, zamanında dünyanın ikinci adamı. Ve hiçbir zaman birinci adamı olamaz, teknik olarak mümkün değil. Olabileceğin en bir şeyi olmuşsun…
Bir adım daha ötesi yok, madden ve manen. 
Ama yine de doymuyor. 
Oynadığım karakterde çözümleyemediğim şey bu. Sorumluluklar ve onlarla beraber gelen stres değil sırf, bir de stresin kaynağı olmak! 
Hiç bana göre değil, hiç…”

HALİT ERGENÇ 
7 Cihan İmparatoru Kanuni Sultan Süleyman’ı canlandıran Halit Ergenç ise doğru kararlar alındığı sürece tevekküle inanıyor: 
“İnsanlar o zamanlar kendilerini sırf maddiyatla değil, maneviyatla terbiye ediyorlar” diyor:
“Harem’in girişinin karşısında mescit var; tahta çıkarken, musalla taşının yanından geçiyorsunuz. Bugün psikolojik araştırmalar yapılıyor, daha verimli olabilmek için ne yapmalı, şu, bu…
Halbuki unutuyoruz; ne kadar gücü elimizde bulundurursak bulunduralım, bu dünyaya mutlu yaşamak için geliyoruz. Aslolan o.”

Yazının devamını Vogue Türkiye’nin Ekim sayısında.


TAHİNLİ CEVİZLİ KURABİYE - Ağızda dağılan hep çok sevilen o lezzet

  Merhaba dostlar. Çok sık yaptığım gösterişli bir kurabiye tarifim ile yeniden geldim. Yoğun tadıyla ağızda dağılan, tam 5 çayı misafir s...

Arşiv


Binlerce Kere Tıklanıyoruz; Çok Teşekkür Ederim . . . MİLLLYON KERE MaşaALLAH...