Rengarenk Burası...
Biraz MODA; biraz DEKORASYON, biraz BEBEK, biraz TATLI, biraz da ACI ve hatta belki KIZIL belki biraz da MAVİ;
BİRAZ ONDAN BİRAZ BUNDAN ...
Azıcık pembe tadında çilekli ...
Hayattan güne dair ne varsa ortaya karışık:)
Pratik evde Waffle tarifi ... Ekmeklerinize şekil vererek başlıyoruz ve yumurtalı pişiriyoruz, içine çikolata, çilek, kaşar peyniri, tereyağ, krema veya şanti... görsel tüm eklentiler sizin zevkinize ve hayal gücüne kalmış, Hadi yapın göreyim ... unutmadan biraz mutluluk, biraz huzur, biraz da neşe ekleyin içine...
AŞK'a karşılıksız kalamam, bu yazıyı da günün anısına sizinle paylaşmadan edemedim....
Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Mihrimah Sultan on yedisine bastığında, iki kişi onunla evlenmek ister.
Mihrimah, yani Mihrü Mah, Farsca’da “Güneş ve Ay” anlamına gelir. Kızla
evlenmek isteyenlerin biri Diyarbakır Valisi Rüstem Paşa diğeriyse
Mimar Sinan’dır.
Padişah kızını Rüstem Paşa’ya verir. Koca Sinan evlidir, ellisindedir ve de Mihrimah Sultan’a deliler gibi aşıktır! Gerçi sevdiğine kavuşamamıştır ama, aşkını, olanca güzelliğiyle sanatına yansıtmıştır.
Üsküdar’a, Saray’ın isteğiyle elbet, 1540 yılında Mihrimah Sultan Camii’nin temelini atar ve 1548’de bitirir.
Camiyi yaparken, eserine sanki “etekleri yerleri süpüren bir kadının” dış çizgilerini verir.
Derken, ilk kez padişah fermanı olmaksızın, Edirnekapı’da, pek
kimselerin uğramadığı ıssız ama İstanbul’un en yüksek tepelerinden
birine, ikinci bir eser yapmaya koyulur Mihrimah Sultan’a.
Cami küçücüktür.
Minaresi otuz sekiz metredir, bir adet incecik kubbesi üzerindeyse yüz 61 pencere, camiin iç güzeliğini aydınlatır.
Şimdi, gidin Edirnekapı ve Üsküdar’daki camileri aynı anda
görebileceğiniz bi yer seçin ve 21 Mart’ta, yani geceyle gündüzün eşit
olduğu günde seyreyleyin.
Unutmadan, 21 Mart Mihrimah Sultan’ın doğum günüdür.
Göreceğiniz manzaraysa şudur;
Edirnekapı camiinin tek minaresi ardından tepsi gibi kıpkırmızı güneş batarken, Üsküdar’daki camiinin ardından ay doğar!
Mihrü Mah eşittir Güneş ve Ay. Bu nasıl akıllara ziyan bir hesaplamadır; nasıl bir güzellik anlayışıdır...
Şu Güzelliğe Bakın!!! Şık sofralara yakışacak enfess bir lezzetle karşınızdayım...
Sezonunda haşlandığınız kestaneyi buzdolabında saklayabiliyorsunuz, sonra çözüp kullanabilirsinizz.
Bu pilav içinde haşlanmış kestane, Haşlanmış küçük parçalara bölünmüş tavuk, 1 Havuç, Kuş üzümü, Arzuya göre bir tutam tarçın Tereyağ Badem Pirinç kullanacağız...
Yapılışı : Haşlanmış tavuk ve kestaneyi tenceremize alıp biraz kavuruyoruz, sonra üzerine havucu dilimleyerek biraz daha sote ediyoruz. üzerine kuş üzümünü ilave ediyorum arzuya göre bir tutam tarçın... Başka bir cezvede kabukları soyulmuş bademleri tereyağında kavuruyoruz. Bu pilavımızı iki parça halinde hazırlayıp, serviste birleştirebilirsiniz, ben öyle seviyorum, birarada hazırlayıp birlikte pişirilebilenler de var :)) Pirinç Pilavı : 1 Su bard. pirinç (önceden ıslatılmış) orta ateşte az tereyağda tel tel oluncaya kadar soteliyorum, 1bardağa en az 1,5 bardak su ilave ediyorum, tuz, birkaç damla da limon damlatıyorum, üzerini kapatarak güzelce pişiyor kar tanelerim... Gelelim servisine... Bir kasede en alta kavurduğunuz bademleri koyuyorsunuz, üzerine hazırladıgınız kestaneli sosumuzu ve pirinç pilavımızı... ağır tatları ve otantik lezzetleri denemek isteyenlere öneririm... Afiyet olsun.
Yıllardır yapılan bir tarif ama hala yapmayanınız varsa buyurun yapımına...
Malzemeler:
3
yumurta
1,5
su bardağı şeker
250gr
kadar ıspanak
3/4
su bardağı sıvı yağ
2 su
bardağı elenmiş un
1
paket kabartma tozu
1
paket vanilya
HAZIRLANIŞI:
Tencerede su kaynatıyoruz ve ıspanağı koyarak 1-2 dakika
kadar ıspanaklar kendini bırakana kadar tutuyoruz. Kevgirle çıkardığımız
ıspanakları soğuk su dolu kaseye koyarak soğutuyoruz ve yaprakların
yeşil kalmasını sağlıyoruz. Yumurtaları karıştırma kabına kırıyoruz. Toz
şekeri içine döküyoruz ve mikserle iyice köpürene kadar çırpıyoruz.
Ispanakları soğuk sudan çıkarıyoruz ama elimizle sıkmadan AZ suyuyla
doğrayıcının içine koyuyoruz ve parçalatıp püre haline getiriyoruz. Elde
ettiğimiz püreyi de yumurta karışımına ilave edip, çırpıyoruz.
Sıvı Yağ, Kabartma Tozu, Vanilya ve un koyuyoruz, mikserle
karıştırıyoruz.
Yağlı kağıt serdiğimiz kare fırın kabına karışımı döküyoruz ve önceden
ısıtılmış 180 derecelik fırında pişiriyoruz. Pişmesine yakın 160
dereceye düşürüyoruz.
KREMASI İÇİN:
1 su b. süt
2 çorba k. un
1 çay b. toz şeker
1 pk. köpürtülmüş şanti
1 pk. vanilya
Sütü tencereye döküyoruz. Unu, toz
şekeri ve vanilyayı ilave ediyoruz ve çırpma teliyle karıştırarak
pişirmeye başlıyoruz. Göz göz olup kaynamaya başlayınca altını
kapatıyoruz. Kremamız iyice soğuyunca içine köpürtülmüş şantinin yarısını
koyarak mikserle iyice çırpıyoruz. Pasta keki pişince fırından
çıkarıyoruz ve soğumaya bırakıyoruz. Soğuyunca enlemesine ortadan ikiye
kesiyoruz. Hazırladığımız kremayı da alttaki kekin üzerine sürüyoruz.
Üst katını kapatıyoruz ve servis tabağına alıyoruz. Üzerini de
köpürtülmüş şantiyle kaplıyoruz, ben biraz içine kırmızı gıda boyasından tuz kadar serptim böyle tatlı bir pembe oldu. Üzerini de bonibonla
süsleyerek servis ediyoruz.
Renk farklı olsun istedim ve Sarı
diktirmiştik, çok beğenilmişti, Özellikle söylüyorum... düğün zamanı çok
masrafınız oluyor zaten kısa süre giyiliyor, boş yere fazla ödemeyin
kızlar...
500 tl. yeterli yarısına veriyorum tertemiz sıfır ayarında...
Merdiven çıkmak için çok çaba
sarfetmesi, hatta nefessiz kalması gerekti.
Ayakkabılarını bağlamak gibi
basit bir iş için bile çabalaması gerekti.
Sen onu tekmelerken ve
içinde kıvrılırken,
O çok geceyi uykusuz ve ağrılı geçirdi. Doğumun ise tarifi imkansız bir acı çekmesine yol açtı.
Sana sahip olmaktan başka hiç bir amaç için bu acıya değmezdi.
O senin dadın, hizmetçin, hammalın, öğretmenin, şoförün, aşçın,
temizlikçin, hastabakıcın, en büyük hayranın, en sadık dostun, en yakın
arkadaşın... Seni hissettiği andan beri sadece senin için yaşadı ve
kendini ikinci plana attı.
Sen yedikçe doydu, sen uyudukça dinlendi...
Senin için savaştı, savaşıyor, ve hep savaşacak..
Senin için umut etti,
sana dair hayaller kurdu, senin adına üzüldü, sevindi, kızdı... ve
bunların hepsini karşılıksız yaptı.
Çevrende annesini kaybetmiş, hatta
hiç görememiş insanlar var.
Bu birgün senin de başına gelecek, olmasa
keşke ama yaşanacak..
O'na teşekkür etmek için yeterli zamanı
bulamayabilirsin.
Lütfen;
her fırsatta O'na kendini değerli hissettir,
bunu hala yapabildiğin için de kendini de şanslı hisset...
Blogum benim mutlu yanım, Hobim, En Pozitif Halim...
Önce Güzelll bir döktürelim Enerji dolu günümüzü birlikte kutlayalım istedim...
Hadeee Hopppa !!!
Bugün bizler için güzel bir günse en güzel fırsatlardan da haberdar olun istedim, Ne ararsanız var, Alışveriş modunuz varsa bu bir fırsattır değerlendirin...
Sevgilerimle.....
Ayrıca;
Kadınlar günü ile ilgili Türlü türlü dehşet çile içeren görüntülerle dolu kampanyalar var çevremizde...
Herkes gibi BEN olabilirdim tabiki, Ama demek istemiyorum...
Cinayet kurbanı kadınlar ünlü isimlerle can buldu, Kimi tek bir kurşunla, kimi onlarca bıçak darbesiyle, kimi de boğazı kesilerek çocuklarının gözleri önünde hunharca katledildi.
8 Ünlü Kadın 8 Mart 8 Kadın Projesi için O ben olabilirdim dedi..
Kimi tek bir kurşunla, kimi onlarca bıçak darbesiyle, kimi de boğazı kesilerek çocuklarının gözleri önünde hunharca katledildi.
Aylarca tuvalette esir edilen de vardı aralarında, yaşarken ölenler de.
Her biri eşti, anneydi, kadındı.
Ancak hepsinin kaderi aynıydı; hepsi şiddet kurbanıydı.
Zeytinburnu Belediyesi’nin, AKDEM çatısı altında hayata geçirdiği “8 Mart 8 Kadın” projesiyle ünlüler öldürülen o kadınları fotoğraflarla yeniden hayata geçirdi. Kim kim oldu? Hülya Avşar – Ayşe Paşalı
Berguzer Korel – Melek Karaaslan
Nur Fettahoğlu – Gülşah Sarcan
Burcu Esmersoy – Şefika Etik
Dolunay Soysert – Meral Tahta
Meltem Cumbul – Ceylan Soysal
Ezgi Mola – Selma Civek
Songül Öden – Mehtap Civelek
Zeytinburnu Belediyesi’nin yazılı açıklamasına göre, Her sanatçı, yerine geçtiği kadın sanki hayattaymış gibi onun duygularını anlatan bir mektup da yazdı.
Yazılan mektuplar, video çekimi sırasında kayda alınarak, kamu spotu oluşturuldu.
‘Uyanmak İçin Ölümü Bekleme.
Sevginin yerini şiddet almasın’ sloganıyla oluşturulan kamu spotları,