Bomba bir Lezzet OREO'lu MAGNOLİA



Böyle Güzelini Yemediniz – Bomba Oreo’lu Magnolia

Malzemeler:

  • Üzeri için 3 Ad.
  • kalanı içine koymak için 17Ad. (20 adet oreo bisküvi)
  • Ceviz
  • Süslemek için hindistan cevizi ve damla çikolata

  • (Ben bebek maması kıvamında sevmeyenlerdenim, biraz damak tadı arıyorum tatlılarda :)

  • KREMA MALZEMELERİMİZ:
  • 1 litre süt
  • 1 büyük çay bardağı şeker
  • 1 adet yumurta sarısı
  • 1 vanilya
  • 1 yemek kaşığı tereyağ
  • 2 dolu yemek kaşığı nişasta
  • 2 kaşık irmik
  • 2 dolu yemek kaşığı un

  • 1 poşet kaymak tadında krem şanti

Sanki fransız tariflerini andırıyor bu tad bana.


Hazırlanışı :
  1. Kremasının malzemelerin güzelce pişirelim, altı yapışmamaıs gerekiyor karıştırmayı ihmal etmeyin lütfen.
  2. Pişen pudingimiz soğuduğunu anladığınızda krem şanti paketimizi ilave edelim, iyice çırparak ekliyorum, mikserle çekinmeden çıpın.
  3. Hazırladığımız pudingi servis kadehlerimize zemin olarak koyabilirsiniz, 2. kat olarak iri parçalanmış Oreo bisküvilerimiz ve cevizleri ekleyelim. Güzel bir sunum elde edebilmeniz için bunları bardakların kenarına doğru görünmesini sağlayın.
  4. Üzerine kalan pudingi de döktük mü işlem tamam !
  5. Zevkle süsleme kısmında sıra, Oreo bisküvileri kremasından çevirerek ayıralım, damla çikolatalar ve ceviz, hisdistan cevizi eşliğinde sunabilirsiniz
  6. Unutmayın en az 2 saat buzdolabında beklemesi gerekiyor :)

Afiyet, Bal, Şeker Olsun. 




 

Ne güzel bir gün Hem MEVLİD KANDİLİ & Hem CUMA


Mevlid Kandili ya da Veladet Kandili, 

İnsanı insan yapan bütün güzelliklerin toplandığı rahmet elçisi

 İslam dininin Peygamberi Muhammed bin Abdullah'ın doğum gecesidir...

Güllerin Efendisinin bugün Doğum Günü :) 

 

bu güzel gecede en basitinden Peygamber Efendimize birçok şekilde salat ü selam getirilebilir.

 

En kısa şekli ile selam: "Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Rasulallah"

Anlamı: "Salât ve selâm Sen’in üzerine olsun, Ey Allah’ın Rasûlü!"
Doğum günün kutlu olsun Efendim


Kandiller; 
ışıklarıyla sadece karanlık gecelerimizi değil, aynı zamanda manevî feyziyle de 
daralan gönüllerimizi aydınlatan, zihinlerimizi berraklaştıran gecelerdir.

Kandil Geceleri sayesinde; 
ruhumuzun öze dönüşüne,
Yüce Yaratanımıza yürekten yakarış ve yönelişimize dua ile bir fırsattır, 
Günahlarla kirlenmeye yüz tutmuş gönüllerimizi arındırmanın en güzel vaktidir, 
bu dünya; herşey geçici ....
kalıcı olanı fark etmenin zamanıdır bu mübare geceler, 
iyilikle, sevgiyle, duayla, sözümüzü-gönül dünyamızı temizlemenin fırsatıdır,
Geldiii kutlu zaman .

Selam ve dua ile ...




İBB. Sosyal Tesis Şefinden ENFES BALIK ÇORBASI Tarifi

Kremalı Mantarlı Balık çorbasını çok severim ...

Mevsiminde 19 çeşit balığı 

İstanbul Halkının sofralarına sunan tesislerimizide sık sık giderim

Yakınlık açısından Kasımpaşa ve Haliç Tesislerinin yeri bir başka. 

 

Tesis yönetimi, restoran, lezzet, ortamın güvenirliği her zaman bana sıcak geliyor.
Mutfağın amirali ise balık yemeklerinin efendisi Chef Saadettin Yıldırım. 
direk kendi ağzında o muhteşem tarifi de paylaşıyorum sizinle
E artık akşama balık çorbası yaparız :)
Hadi güvenle afiyet olsun. 

İstanbul halkından 10 puan alan Haliç Sosyal tesisleri sizi bekliyor.
 
  Malzemeler

1 adet fileto levrek balığı

1 adet havuç

1 adet orta boy patates

1 adet yeşil soğan

Yeterli miktarda dereotu

Yeterli miktarda maydanoz

50 gram mantar

1 tutam tuz

Yeterli miktarda limon suyu

100 gram margarin

Önce margarini eritin, küp küp doğranmış havuçları ekleyelim, 

kavurmya soğan ve mantarla devam edelim. 

Sonra kavrulan sebzelere patates ve su boşaltın. 

Minik doğranmış balıklar ile çorbayı pişmeye bırakın.  

Terbiye Sosunu un, yumurta sarısı ve sütle yapıp üzerine ilave ediyorum ben, 

çorbaya son olarak, tuz, maydanoz ve dereotunu koyalımunutmayın, 

afiyet şifa olsun

 





TARİHİ EMİNÖNÜ BALIKÇILARI - TURŞUCU - OSMANLI LOKMA TATLI Hakkında Ne Düşünüyorsunuz ???


Yolumuzu İstanbulu'un Fatih'in merkezine çeviriyorum bugün....

"Evet zaman zaman bazı tatsız olaylar da oldu"

Ama Çok sevdiğim bir noktadan bahsetmek istiyorum size !

 

 “Balık-ekmek" bu bölgedeki kültürün bir parçası…

Her gidişimde de yemeden dönmem :)

 

 

“Tarihi yarımada ile ilgili 

İBB'nin bir düzenleme projesi kapsamında kaldırılmasından bahsediliyor, 

kabul de ediyorum hoş olmayan görüntülere de sahipler,

ama kaldırılmalarını da istemiyorum :(

 

 

Eminönü Meydanı ve balık ekmek tekneleri eski sinema filmlerinden tutun,

  turistlerin bile ziyaretlerinden fotoğraf karelerine kadar olmazsa olmazlarından.

Yolu Eminönü'ne düşen herkesin miğdesine hayır diyemeyip, uğradığı, 

sallanan teknelerde verilen ızgara balık, turşu eşliğinde, salaş taburelerde oturan onca çeşit insanın ortak noktası.

Neşeli Günler filminde Adile Naşit ve Münir Özkul'u anmak misali sirkeli mi limonlu mu turşu olsun artık bilemem :P

Boğaza Bosfor bosfor diye bağıran çığırtkanlarda orada,

5 dk. bir masanıza gelip mendil satmak isteyen çocuklarda :)

Otobüslerine koşanlarda,

Martılar da ... 




 1 Kasım itibariyle teknelerin kaldırılması için İBB ihtarname göndermişti.  
Balıkçılarda kararı yargıya götürmüşler ve Mahkeme durdurulmasına karar vermiş, 
acaba proje vs. planlanıp mı bu aşamaya geçilseydi?
150 kişinin çalışıyor olması da sıkıntı kaç eve ekmek giriyor ?
Kimseyi savunmuyorum ! 
Sadece yapılacak birşey için daha planlı mı hareket etsekte böyle tepkiler almasak.


Yine de; 

bu güzel mekanın havasını seviyorum,

buradan denizi izlemeyi seviyorum,

oğlumla Galata Köprüsünde balık tutanları ziyareti seviyorum,

Ağzımızın tadı kaçmasın istiyorum, 

güzel yönde onlarla değişimi ve yenilenmeyi istiyorum.

 

Sıcacık Lokma tadında,

Şehr-i İstanbul'um dan Sevgilerimle...




 

29 Ekim Cumhuriyet Bayramımiz kutlu olsun :::::


Eğilmez başımıza taç yaptık hürriyeti,
Zaferle kaIbimize yazdık Cumhuriyeti…


 96. yılında

29 Ekim Cumhuriyet Bayramımiz kutlu olsun.

Boğazda her sene yapıldığı gibi yine havai fişek gösterisi harikaydı. 



Prof Dr. Erkan TOPUZ - DOĞAL ÖZDEŞ AROMALAR Hakkında bir Döktürmüş !!!

HAYATIMIZLA OYNUYORLAR!

Baktım markette zencefilli gazoz da var, imal etmiş büyüklerimiz,sağ olsunlar.
İçinde zencefil var mı? Yok. Aroması da, rengi de yapay.
Ama kendisi doğala özdeş.

Bizim bir çiçekçi var,
serada karanfil ve gül yetiştiriyor.
Satmadan önce üstlerine koku sıkıyor.
Doğala özdeş gül!
Zavallı bülbül!

Kayseri'nin en ünlü mantıcısına götürdüler,
Kaşıkla diye bir yer.
'Yer' demek doğru değil, entegre tesis mübarek.
Bir kapıdan 80 kilo giren, diğer kapıdan 100 kilo çıkıyor.
"En iyi Kayseri mantısı burada"
Aldım iki kutu, eve getirdim koydum dondurucuya.
Bir ay sonra yemeğe kalktık, baktık mantı acılaşmış.
Niye ki? Et mi bozuldu?
Etin bozulması mümkün değil, çünkü et yerine soya kıyması kullanıyorlar, içinde et olan mantı neredeyse kalmadı.
Acılık içindeki azot gazından geliyor. Raf ömrü uzasın diye paketlenme aşamasında azotu basmışlar mantıya.
Doğala özdeş!

Bir bilgi daha:

O, mantının raf ömrü uzasın diye içine konan azot gazı zamanla gıda zehirlemesine yol açıyor. Bunların hepsi doğayla özdeş gazlar.
Onlara "gıda gazı" diyorlar.
Azot gazı da, oksijen de istenmeyen durumlarda inert atmosfer oluşturarak gıdaların kısa sürede bozulmasını önlüyor.
Mesela, taze etlere de oksijen gazı veriyorlar ki, hep taze, kıpkırmızıgörünsün raflarda.
Yasal bunlar, girin internete "gıda gazı" diye yazın, görün neleryediğinizi.
Markete üzüm gelmiş. Kırmızı, iri, dipdiri şeyler. Erik gibiler maşallah!
Nereden geliyor bunlar? Şili'den.
Şili mi?
Evet!
Kaç gündür buradalar?
3-5 gün oldu.
Düşünün, Şili'nin bir köyünde topluyorlar bunları. Uzun yolculuklar sonunda bizim kasabaya kadar geliyor.
Bir süre bizim manavda bekliyor.
Alıyorsun eve getiriyorsun, evde de3-5 gün daha, bana mısın demiyor. Hala kütür kütür.
İyi ama, nasıl?
Şahane şeyler var, adına ilaç diyorlar.
Üzümlere verilen bu ilaçlardan birinin etiketindeki faydaları sayalım mesela:
Dane büyüklüğünü arttırır,Dane ağrılığını arttırır,Dane şeklini daha düzgün olarak değiştirir,
Tam olgunlaşmadan daneye parlak sarı yeşil rengini verir,
Dayanıklı ve dirençli kabuk sayesinde hasat ve hasat sonrası olabilecek yaralanmalar en aza iner, hastalıklara direnç katar,
 Kullanım dozu yükseldiğinde sofralık üzümlerde hasadı geciktirir.
Raf ömrü uzar.
Nedir bu?
Sitokinin.
Büyüme hormonu.
Bakın şu şansa ki, sitokinin insanda da aynı işe yarıyor.
Sonra anneler şikayet ediyorlar "ee benim çocuk erken kıllanıyor!"
Bu dünya böyle hanım abla, sen üzümü alırken kıllanmazsan, çocuğun kıllanır.

Adana'da çiftçilerle çalışıyoruz.
Yaz güneşi altında soğutması olmayan tankerle süt topluyorlar mandıralara.
Şöföre soruyorum "Bozulmuyor mu bu sıcakta süt?"
"Abi, tankere iki bardak hidrojen peroksit döküyorum, akşama kadar bir şey olmuyor."
Hidrojen peroksit dediği şey kadınların saçlarının rengini açmak için kullandıkları bir kimyasal.
Çok kötü değil, sadece canlıları öldürüyor.
Süte koyunca bütün bakteriler ölüyor, geriye bozulacak bir şey de kalmıyor.
Doğala özdeş süt!



Bu anlattıklarımın hepsi yasal.

Temel problem şu ki: İnsan doğa ilişkisi değişti.

İnsan yeni bir doğa kurgusu yaptı, kendini doğanın dışına aldı, doğayı alınır-satılır mal yaptı, sentetikleştirdi ve tüketime sundu.
Hal böyle olunca, insan kendinin doğal bir varlık olduğunu unuttu.
(Beşer işte, unutacak elbet)
İnternetten pantalon, ayakkabı, peynir, arkadaş ve sevgili edinmeyi marifet bildi.
Optik kabloların sunduğu hayatı da hayat bildi.İnsan artık bu!
Doğala özdeş!

Prof Dr. Erkan Topuz


  BİLİYORMUSUNUZ ?

 

TÜRKİYE'DE hatta DÜNYA DA EN DEĞERLİ 

YETİŞTİRİLEBİLEN 

BAHARAT - MEYVE ve SEBZELERE SAHİBİZ ...

 

İBB. SOSYAL YARDIM PROJESİ - Kadın Koordinasyon Merkezi

Sana fazlalık olan belki bir başkasının ihtiyacı olabilir ...

Haydi; İhtiyacın yoksa paylaş 🤗

‪Kullanmadığınız ikinci el eşya, mobilya ve kıyafetlerinizi kapınızdan alıyor, 

sizler için ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyoruz.

İSTANBUL ☎️ 444 0 093

 

ilk başta; 

benim kullanmadığım, beğenmediğim eskiler verilir mi gibi 

içinizden geçirmeyin !!! 

Günlük hayatta kullanım ömürlerini bitirmiş ev eşyalarının çeşitli yöntemlerle 
yeni ve farklı bir forma kavuşturularak yeniden kullanılabilir hale getirilmesine yönelik 
hazırlanan “Geri Dönüşüm Atölyesi” Mart 2008’de açıldı 
ve Kadın Koordinasyon Merkezi Eğitim ve İstihdam Atölyesi’nde bulunan sınıflarda gerçekleştirildi. 

Ekip oldukça büyük, terziler, mobilyacılar, kuru temizlemeciler, tasarımcılar ...

Bu video sadece sizlere bir örnek :

 

GEZİLESİ YERLER : Salda - Pamukkale - Çeşme - Alaçatı - Ilıca

Beyaz Bir Tura Katıldık YİNE :)

 

Türkiye'nin Maldivleri Salda’ya, oradan Pamukkale’nin güzelliklerine ...

ve oradan da Çeşme, Alaçatı, Ilıca'ya yolculuk zamanı !

 

Türkiye'nin 3. En derin gölü Salda.


SALDA; Turkuazmavi bir göl, bembeyaz kil yapısı kumlarıyla harika bir yer,

 

gece yolculuğuyla çıktık İSTANBUL'dan sabahın çok erken saatlerinde vardık, hava çok rüzgarlıydı şansımıza :(
Ama muhteşem bir deneyim çok güzeldi, 
Rehberimizin anlattığına göre  185 metreye varan derinliğe sahipmiş, kenarında yürüyüş yapmak bile çok farklıydı, 
balçık bir yapı olsada bu kilde yürümek bana öyle iyi geldi ki. 
Hatta cilt hastlaıklarına iyi geldiği için kum banyosu yapanlar çok oluyormuş.
Dünyada Mars özelliği gösteren yapısıylada dikkat çeken bir turizm noktası olmuş iki yerden biri, Yanlış bilmiyorsam magnezyum yüklü beyaz kayaların aynısı Mars’ta da vardır demişti.



Çok detaya girmek yerine, öz bilgiler verip bol resime yer vermek istiyorum,

gözünüz görünce canınız şöyle rahatlamak istesin...

 

Tarihi Hierapolis Antik Kentini ziyaret ettik sonrasında...

 

 (Nekropol, Antik çağda Cehennemin giriş kapısı olarak bilinen Plutonium yani Cin Aralığı’nı,
 Domitian Kapısı, Sütunlu Caddesi, Tiyatro, Karbondioksit Antik Havuz, Son çıkarılan kalıntılara ait Müze)
Biraz yürüyorsunuz ama o kadar güzel bir ülkede yaşıyoruz ki her adımınızda bir pencereye bakmak bambaşka ! 
Bu alanda Hristiyanların helenistik dönemde hac merkezlerinden biri olarak görülüyor. 
Artı antik havuza girmek isterseniz yanınıza mayo almayı not alın :)
 Ama
bana sorarsanız o pamukkale travertenleri gerçekten Rabbimin bizlere mucizesi ... 
2300 yıllık şifahane boşuna denmemiş hatta UNESCO Dünya Mirası listesinde de yer alıyor,
35 le 100 derece arasında çıkan kaynak termal sular zamanla çıktığı noktayı karsiyum karbonatla bembeyaza çevirmiş...
Gerçi bir dönem Kenan EVREN burada bir kaç alana asfalt döktürüp, kararttığı noktaları görünce kendileri için özel konaklama yapılmasını talep etmesine inanamadım,
90lı yılların sonunda yönetimin çabalarıyla buraya yapılan tesisler sökülmüş, ağaçlar dikilmiş, 
bence çok da iyi olmuş,
turizm açısından bu güzelliği kaybetmemize sebep olucaklarmış, hala bazı bölgelerde kararmalar görünüyor.
Unutmadan;
Antik Kent ve Pamukkale Travertenlere Giriş Ücreti 60 tl, 
Müze Kart 70 Tl. (Üstelik 1 sene boyunca tüm Türkiye'deki girişlerde kullanabiliyorsunuz)

 


Akşam konaklama için tercih edilen yer Vista Wellness Spa Hotel Pamukkale

nostalji bir otel, odaları temiz, özellikle havuz başında açık büfe yemekleri lezzetliydi, 
hatta çin, kore turistleri o kadar yoğun bir oteldi ki ben memnun kaldım.
tek sorun sinekler itiraf etmeliyim :( 
onlarla yemeğimi paylaşmak istemediğimi söylesem de onlarca belki yüzlerceydiler... 
Denizli aslında tekstili ve susmak bilmeyen hatta en sonunda bayılmasıyla ünlü HOROZ'uyla anılıyor ..


2 gün ne olur ki demeyin kendinize vakit ayırmak isteyin yeter ki, 
SALDA, PAMUKKALE TRAVERTENLERİ ve OTELDEKİ KAPLICA BANYOSUNDAN sonra 
bol sulardan sonra vücudunuz öyle dinlenmiş uyanıyorsunuz ki.

Programımızın 2. Gününde Kore'li dostlarla kahvaltının ardında 

Rotamız Çeşme, Alaçatı, Ilıca Plajı ...

 

Hazır Müzekartınız varken, Çeşme Kalesi’ni panoramik görüntüsünü görmeden dönmeyin, 
Çeşme Limanı ve arnavut kaldırımlı nostaljik taş rum evleriyle sokakları da oldukça ünlüdür, 
Yazın son demlerinde Bol bol fotoğraf çekebileceğimiz bir geziydi bizim için.
Hadi bir Türk Kahvesi içelim denize doğru.


 




Otobüslede olsa biz sıkıntı çekmedik,
oğluşum bile yanımızdaydı:)
Zeytin bahçeleriyle dolu yollardan, tabi zeytinyağlı yemeklerinden, ılıca daki içi görünen o misgibi plajından, 
begonvilleriyle süslü sokaklarından, çeşitli kafeleriyle, rengarenk tatlı butik otelleriyle Alaçatı vs. bize iyi geldi,
Eylül sonu olsa bile hala oralar sıcak gidin derim :)

Aaa önemli not:
Sakız ağaçları bölgede çok fazla, e doğal olarak sakızlı dondurması çok meşhur...

 

Aklıma gelenler şimdilik bu kadar,

siz daha güzel anılar bırakın kendinize,

Bu hayat hepimize sunulmuş en güzel Hediye,

Sevgilerimle


 

TEREYAĞI Mı? MARGARİN Mİ?

Yüzyıllardır insanlar tarafından doğal olarak üretilen
ve dedelerimizin vazgeçilmez besinlerinden olan tereyağının kullanımı
son 50 yılda önemli derecede azaldı:
 
Margarin aslında Amerika 'da Türkiye'nin iyiliği için oluşturuldu !.
Türkiye'nin bunu kullanmasını sağlamak için yoksulluğun fazla olduğu yıllarda yatırımla destek verdiler.
 Margarin o zamanlar beyaz şekilde, en azından yemek gibi değildi,
zamanla farklı türevlerini sundular, bu yüzden ona sarı renk ilave edip,
hatta tereyağı yerine insanları satmaya çalıştılar.
Sadece YAĞ diyebilirsin?
 AMA
En önemli nedeni margarinin yaygınlaşmasını sağlamak 
ve tereyağından daha ucuz bir şekilde tüketiciye sunularak alışkanlık haline getirmek.
Oysa tereyağı ile margarinin arasında fiyat farkı ile ölçülemeyecek farklar var:

MARGARİNİN ZARARLARI

Her ikisi de hemen hemen ayni kaloriye sahiptir.

Margarinde yağ asitleri çok yüksektir.

Margarin Koroner kalp hastalığı riskini üçe katlar.

Toplam kolesterolü ve LDL yi yükseltir (kötü kolesterol)

HDL yi düşürür (iyi kolesterol)

Kanser riskini beş katına çıkarır.

Anne sütünün kalitesini düşürür.

Bağışıklık sistemini zayıflatır.

İnsülin tepkisini düşürür.

Tereyağı ile karşılaştırılınca margarin yemek kadınlarda kalp hastalığına yakalanma olasılığını %53 artırıyor.
 
Margarin plastik olmasına sadece bir malzeme uzaklıkta... ve renklerin yanı sıra 27 malzeme de vardır!


TEREYAĞININ YARARLARI
Tereyağı yemek, yiyeceklerdeki diğer besin öğelerinin emilimini artırıyor.

En iyi A vitamini kaynağıdır.

Lesitinden zengindir.

Yüksek oranda antioksidan (kolesterol, A vit, E vit, selenyum) içerir.

İyi bir iyot kaynağıdır.

Konjuge linolenik asitten (CLA)zengin olduğu için, antienflamatuvar, antiallerjik ve antikansorejenik etkileri vardır.

Diş çürükleri ve osteoporoz riskini azaltır.

Maküler dejenerasyonu azaltır (lutein)

Yüksek kolesterolü azaltır (kolin)

Bellek ve öğrenme kapasitesini artırır (kolin)

Asetilkolini artırır

Çinko içeriği yüksektir

Magnezyum içeriği yüksektir

Omega-3’ten zengindir.

A, D, K vitaminleri, demir, selenyum, riboflavin, ve niasinden zengindir.   
 

DOĞAL ÜRÜN KARINCA TESTİ ile kendi gözlerinizle görün :P 

 
 

Bir deneme de haydi sen yap :P

 Bir kutu margarin al ve garajda ya da bazı yerlerde açık bırak.
Birkaç gün sonra, birkaç detayı fark edersiniz:

- bir sinek bile yok, o sıkıcı küçük meyve sinekler bile, yanına bile gelmez
(bu durum sana bir şey söylemek zorunda...)

- margarin kokusu bozulmaz veya değişmez, çünkü hiçbir değeri yoktur.
Ve üzerinde hiçbir bakteri oluşmaz: Ne mantar, ne de küf, ne de çürüme...
O küçük mikroorganizmalar bile ??? Neden?
Çünkü margarin neredeyse plastik.

 Çin işi şöyle diyor:
Seninle değerli bir şey paylaşan var mı durup dururken ...
Amerika neden böyle büyük bir yatırımı yapsın ??
 

GıdaDedektifi.com #Neyediginizibilin

 

Reklam için değil sağlığınız için ÖNERİYORUM!!!

uzun zamandır takip ediyorum

ALGİDA - BEE'O - COCA COLA - ÜLKER - DANONE - DARDANEL - LİPTON

 MAGNUM  - GOLF - HAYAT - MİLUPA - SÜTAŞ - TADIM - TORKU - PINAR - 

ZÜBER - NESCAFE ...

aslında tükettiğimiz bir çok ürünün içinde neler neler olduğunu görüyorum :(((

 

 https://gidadedektifi.com/  

https://www.facebook.com/gidadedektifi

 

Belki birçoğunuz eve dönüyor, belki hala çalışıyorsunuz. 
Eve gelmiş olanlar da vardır veya tüm gün evde geçirmiş de olabilirsiniz. 
Belki yorgun, uykusuzsunuz… 
Veya dinginsiniz. Peki Vücudunuz Ne Alemde biliyor musunuz? Hep birlikte anlamaya çalışalım

Saat 18:00 #VücudumuzNeAlemde
  • Mide asidi yüksek seviyededir.
  • Pankreasın en aktif olduğu saatlerdir. Sindirim enzimlerini ve kan şekerini düzenleyen İnsülin hormonunu en yüksek seviyede salgılamaktadır.
  • Akşam yemeği için en iyi saat dilimidir.Yarım saat içinde yani saat 18:30’da kan basıncı günün en yüksek seviyesine çıkacaktır.
  • Bu saat dilimi idrar oluşum hızının en yüksek olduğu saat dilimidir.
  • Bu da demektir ki; hızlıca yemekleri hazırlayalım, mümkünse saati geçirmeden yiyelim. 
  • Farklı bir saatte görüşmek üzere diyelim
  • Biyolojik saatin çocuklarımız için de geçerli olduğunu unutmayalım

BU HAYAT 2 KİŞİLİK


NOT DÜŞÜYORUM !

 

UNUTMAYIN; 

BU HAYAT 2 KİŞİLİK 💕

BİZ ÇOK KAVGA ETTİK

BİRBİRİNİZİ BULMUŞSUNUZ; ŞİMDİDEN KIYMETİNİZİ BİLİN... 

 

Blogum; duyumsal günlüğüm, anektodum bu çok önemli unutmamalıyım...

Haftasonu hac ziyaretini yapıp gelmiş, yaşı hayli geçmiş tonton bir amcamın yanından geldim...
eşini de çok sever, öyle güzel bakar ki...
her şey bitiyor, ömür geçiyor, sadece bakıyorum arkadan şimdi, dedi...
nasihatım olsun size diye de ilave etti çıkarken kapıdan...
içimden sanki güvercinler uçuverdi :)

Kıymet bilenlerden olabilmek dileğiyle ... 





 

 


ABOUT TIME :::::::: ZAMANDA AŞK


Geceye renk katalım ...


21 yaşına gelince bu ailenin erkeklerine bir şeyler oluyor mesela;
bir dolap içine giriyorsun sonra hop istediğin zaman gidiyorsun...
pişmanlıklarını mı düzeltmek istersin 
yoksa 
tadı damağında kalan anları tekrar tekrar yaşamak mı ???
ya da 
sayısal loto'nun sayılarını alıp geri gidip kupon mu oynasak ?

TİM gibi AŞK için de kullanabilirsiniz...




Zamanda Aşk / About Time 2013 yapımı ve IMDb 7.8 almış, romantik komedi tadında bir aile dramı.
Sinema gecesi yapalım diyorsanızz bu akşam ?
iyi bir öneri olabilir .

Neyse devam edeyim, 
TİM  şu karanlık tanışma olayı çok ilginç geldi bana, eğlenceli..
MARY ile tanışmak için uğraşını ve hayat aile aşk üçgenini anlatan güzel bir film...
ve Kırmızı gelinlik kaçırmayın :)
o muhteşem yağmurlu düğünü de ...
çok anlatmıyorum, 
hevesi kaçırmaktan yada önceden bilmekten ben hoşlanmıyorum.
ama tavsiye ediyorum
izleyin...

İYİ SEYİRLER




Mutfak Genetiğimizi Kaybettik Biz !



ÇOK MU ZOR?


Ananeniz öpülesi elleri parçalanırcasına, ovalaya ovalaya tarhana yaparken,
Siz, "Aman anane be, boş versene" deyip, marketten hazır çorba alıyordunuz ya...
Anane rahmetli oldu ve siz, o tarhananın tarifini ananeden alıp, bir kenara yazmadınız ya...
İşte o nedenle, siz, genetiği değiştirilmiş organizma yemekten kurtulamazsınız maalesef.
Ne verirlerse
Onu yiyeceksiniz.

Kız evlat yetiştiriyorsunuz, en iyi okullara gönderiyorsunuz.
Piyano çalıyor, İngilizce konuşuyor, Grammy alanları tek tek biliyor.
Bilmeli.
Ama alt tarafı limon, şeker ve su kullanıp, limonata yapmasını bilmiyor!
Yoğurdu çırpıp, ayran yapamıyor, ayran...
İşte o nedenle, kızınız, genetiği değiştirilmiş meşrubat içmeye mahkûm,
maalesef torunlarınız da.
Zahmet edip sütlaç yapmadığınız için, kek yapmaya üşendiğiniz için,
İçinde ne olduğunu bilmediğiniz gofretleri, mısır patlaklarını kemiriyor sizin oğlan!
Hamur tutmayı, şöyle mis gibi ıspanaklı bi börek yapıp, çantasına koymayı bilmediğiniz için, hamburger bağımlısı oldu.
Tahin-pekmezi " köylü işi " vıcık vıcık yağ fışkıran kremaları "modernite" sandığınız için,
Daha 10 yaşında çocuklarımız balona döndü, yuvarlana yuvarlana yürüyor, tıkanıyor, merdiven çıkamıyor.

Size zor geliyor ama zor mu evde yoğurt yapmak?
İstanbul'un güneşi müsait değil, anlarım, zor mudur İzmir'de,
Antalya'da, Adana'da evde salça yapmak?
Şikâyet edip duruyorsun, içine katkı maddesi konuyor, zorla beyazlatılıyor diye...
İster tam buğday unundan, ister çavdardan, hakikaten zor mudur evde
ekmek yapmak?
Bütün ailen kabız...


Tonla para verip, abuk sabuk ambalajlı-meyveli saçmalıklardan medet umacağına, 
niye öğrenmiyorsun kabak tatlısı yapmayı?

Güya, çoluğunu çocuğunu düşünüyorsun, taze taze yesinler diye, pazara gidiyorsun
Eğri büğrü biberlere, doğal olduğu için tuttuğunda ezilen domateslere ağız burun kıvırıyorsun, hormonlu, tornadan çıkmış gibilerini alıyorsun
Ne işe yaradı senin pazara gitmen?

Kocanız da, bu satırları okuyup, size akıl verecek şimdi...
Söyleyin ona, ukalalık etmesin, götürün aktara, hatmi çiçeğiyle zencefili birbirinden ayırt etsin, ondan sonra konuşsun!

Enginar, börülce, radika, cibes pişirmekten haberin yok;
Gazetelerin tiraj almak için uydurduğu uzmanlarından fıldır fıldır brokoli tarifleri öğreniyorsun...
Brüksel lahanası yiyerek mi AB'ye gireceğini sanıyorsun?

Çin'den bal getiriyorlar mesela...
Taaa Arjantin'den, Meksika'dan bal getiriyorlar.
Neymiş efendim, içinde genetiği değiştirilmiş organizma olabilirmiş falan...
İçinde tavuk ibiği, maymun kulağı olmadığına şükredin!
Ben iddia ediyorum;
Kaşla göz arasında frankeştayn ürünlere kapıları açan arkadaşlarla, 
 Amerikan çiftçilerinin avukatı profesörlerimiz, 
sırf karakovan balına sahip çıksa, Şemdinli'de, Pervari'de terör bile azalır, terör bile...


Uzatmayayım.

Mutfak genetiğimizi kaybettik biz.
Elin adamı, mısırdan, soyadan, domatesten önce beynimizin DNA'sını değiştirdi!

Hurrraaa diye köyden kente göçerken, dışarda tıkınmayı şehirleşme zannettik. 
Ambalajlı ürün tüketmeyi, zenginleşme zannettik.

Dolayısıyla, ya kafayı değiştirip, özümüze döneceğiz,
Ya da ne verirlerse onu yiyeceğiz.


Yılmaz ÖZDİL'den 
👍👍👍

TIRNAK BATMASI İçin Evde Tedavi Yöntemleri

Sivri Burun Ayakkabılar ve Israrla Giymek İstediğimiz O Sıkı Ayakkabının Feci Sonucu :((

TIRNAK BATMASI

EVDE PEDİKÜR YAPMAK




Hepimizin biliyorum ki bir dönem bu tarifsiz acı başına gelmiştir,

Hatta 
50-60 yaş üzeri tırnak şekil bozulması ve sertleşmesi sonucu pek çok yaşlınında en büyük şikayeti !!


 

İlk başta tarifsiz zonklayan bir ağrı, sonrasında kızarıklık ve dokunamama,
daha sonrası iltihaplı irin toplama ve cerrahi operasyona kadar giden bir süreç :(
eğer burada paylaştığımdan büyük aşamalarda ise ayağınızdaki yara
mutlaka doktora gidip küçük bir cerrahi operasyonla tırnağı kestirmeniz gerekiyor unutmayın !!!

Tırnak batımı safhanın başındayken evde tedavi yöntemine başvurduysanız şanlısınız
ve Akıllısınız :)

3 günde pratik ve sağlıklı yöntemlerle tedavi edebilmeniz mümkün ...

 


Öncelikle 3 gün boyunca sıcak banyo kürü uygulayacağız 
düzenli ve sıralı olarak günde 2-3 defa yapabilirseniz daha da hızlı sonuç alabilirsiniz....
ayaklarınız yarım saat suyun içinde beklemeli
suyun sıcaklığını abartmayın ayaklarınız yanmasın !
evde bulabileceğiniz bir çok yöntemi sizin için hazırladım, 

önemli olan sık yaparak tırnağı yumuşatabilmeniz...

 

1. KÜR

1 litre sıcak su
100 gram tuz
yeni demlenmiş 1 bardak papatya çayı

2. KÜR

1 litre sıcak su
2 çorba kaşığı rendelenmiş kil sabunu
1 çay bardağı oksijenli su / elma sirkesi / limon suyu

3. KÜR

1 litre sıcak su
 2 çorba kaşığı magnezyum sülfat olarak bilinen ingiliz tuzu

4. KÜR

1 litre sıcak su
Yarım fincan Hidrojen peroksit 


ŞİMDİ TIRNAĞINIZI BATTIĞI YERDEN CIMBIZ YARDIMI İLE ÇIKARIP, 
GÜZELCE TEMİZLEYİP DOĞRU ŞEKİLDE KESİN !  
KENARLAR İÇE GİRMEYECEK ŞEKİLDE OLMALI


TEMİZLEME İŞLEMİNİZ BİTTİKTEN SONRA 
Tırnak ve cilt arasına küçük bir rulo parçası pamuk yerleştirin.
Ayak enfeksiyonunu önlemek için pamuğu sık sık değiştirin.

tedavi sonrası ağrı olucak biraz, pamuğu çok itmemeye çalışın, 
amacımız tırnağın içine batmadan terbiye edilerek büyümesini sağlamak ... 

tedavi aşamasında ise;

  • antibyotik krem kullanıp sargı bezi ile sarabilirsiniz,
  • 2 diş sarımsağı ezip, 1 çay kaşığı zeytinyağı ile krem yapıp yaranın üzerini sarabilirsiniz,
  •  1 aspirini ezip 1 çay kaşığı vazelinle gazlı bezle sarıp  gece uyuyabilirsiniz 

Umarım acınıza faydası olur, 

Geçmiş olsun ...

 



 





Hamile Kalmak / Gebelik için Uygun Günler !!!

Ya da Nasıl Bebeğim Olur ?

 

Eminim bu sorunu yaşayan 

yada tüm çalışmalara rağmen uygun günleri tutturamayan çiftlerimiz çoktur...

 Op. Dr. Ebru Zülfikaroğlu'nu çok severek takip edenlerdenim,

sayesinde çok şey öğrendim...

 

"Güzel şeyler paylaştıkça çoğalır"

Allah Hayırlısı ile Tüm isteyenlere bir evlat nasip etsin bu dünyada 

🙏🙏🙏🙏🙏 

 

 

Ortalama 28 günde bir Düzenli Adet olan bir bayanın Yumurtlama periyodu ...


📌Bu tabloda 28 günde bir adet gören bir kadının adetin hangi günleri gebelik şansı olduğunu görebilirsiniz!
.
.
📌Hamilelik planlayanlar için yumurtlama günlerini bilmeleri son derece önemli!.. Peki nasıl hesaplanır yumurtlama günü? .
.
📌Normal adet döngüsü 28 günde bir görülür. Bazılarınızda bu 21 gün veya 35 günde bir de olabilir.
Bu günleri de normal olarak sayıyoruz,
tabiki onların döngüleri farklı tarihlerde olacaktır. .
.
📌Yani 21-35 günde bir normal adet döngüsü olanlarda yumurtlama günleri ise 11. Ve 21. Günleri arasında değişebilir,
bu tarihler arasını genelde baz alın.
.
📌Adet döngüsü normal olan kadınlarda yumurtlama, adet kanaması başlamadan yaklaşık 14 gün önce gerçekleşmektedir. 
Bu, yumurtlama gününü tespit etmenin en pratik yoludur. .
.
📌Bu hesapla adet dönemi 28 gün süren bir kadında yumurtlama adetin 14'üncü günü olur,
adet kanamasının başladığı ilk günden sayarak 14'üncü güne denk gelir. .
.
.
📌Bu günden 2-3 gün önce başlayarak 1 hafta boyunca
2-3 günde bir cinsel ilişkide bulunmak hamile kalma şansını artırır. .
.
.
📌Adetleri düzenli olarak 30 gün süren bir kadın adet kanamasının başladığı ilk günden başlayarak
16'ncı gün yumurtlama olacağını hesaplamalıdır. .
.
.
📌Adetleri düzensiz olanlarda bu hesaplama biraz daha zordur ama her zaman adet göreceği günden
14 gün öncesi yumurtlama günüdür. .
.
.
📌Adet döngüsünün ikinci döneminin;
yani yumurtlama ile adet kanaması arasındaki sürenin 14 gün ve sabit olduğunu unutmayın!
.
.
📌Yumurtlama olduğu günlerde belirtileri nelerdir? .
.
.
📌Vücut ısısında yumurtlama ile derece ile ölçümde yarım derece artış olur.
.
📌vajinal akıntı şeffaflaşır ve miktarı artar yumurtlamadan 1-2 gün önce
.
📌yumurtlama günü tek taraflı kasık ağrısı olur ...
.
📌karında şişkinlik hissi ...
.
📌memelerde hassasiyet ..
.
📌yumurtlama öncesinde cinsel istek artışı olur ...
.

Hamile kalma günlerini hesaplamayı öğrenenler sağlıkla bebeklerine kavuşsunlar ❤️.
Ya daçok istemelerine rağmen nasip olmayanlar

Bence
Ebru Hocamıza bir ulaşsınlar,
Sevgilerimle...

 

 

 

 

Çocukların Yeteneklerini Ön Plana Çıkartmak için Öneriler ...



Belki 8 - 9 yaşındaydım ilk defa blok flütle tanıştım,
Sınıfta öğretmenimizin bir kaç parça çalışından öyle etkilendimki
aldığım o ilk haftasonunu ve sonrasını elimde üfleyerek geçirdim...

 Samanyolu'nu hala çalarım zevkle...

oğlumda ilk defa etüdde melodika ile tanıştığında o yıllara geri dönüp hissettim,
aynıydı,
ve kulak yatkınlığının onda da olması sevindirici...
çocukların içinden geliyorsa, bırakın huzur bulsunlar, ne istiyorlarsa yapsınlar...

bir müzik aleti , bir spor dalı yada el işi bir hobi insanı öyle rahatlatıyor ki...

tatile gitmek değil dinlenmek...

bi hobi insanın iç dünyasını rahatlatıyorsa, 

beynini boşaltabiliyorsa gerçekten değer katıyor kişiliğe...

Aslında

beyniniz farkında olmadan notaları ezberlemeye, hafıza genişlemeye zorlanıyor  ! 

bedeniniz daha çok esnemeye, kaslar harekete geçiyor sporda!

yada zihniniz el-göz koordinesiyle algoritması hızlanıyor DIY projelerde, 

farkındalıkları kodluyorsunuz renklerde !

 

Fazıl Say, üç yaşındayken başlayan zorlu müzik yolculuğunu da böyle anlatıyor. 
Albert Eintein da deli olduğu söyleniyordu ışık araştırmaları üzerine...
 
BİLSEM'de ki bir hocamız zihin gelişimi diğer çocuklardan farklı olanların 
bebeklik gelişimlerinde kendilerini belli ettiklerini söylemişti, 
şimdi daha iyi hatırlıyorum gözlemlediğim evrelerini A.mert'in...


Eğer Farkedebiliyorsanız o ışığı !!!
Çocukların belirli alanlardaki başarılarında en büyük etken; 
erken yaşlardan itibaren o alana dair aldıkları aileden yönlendirme ve etkileşimleridir,
SABRI BİRLİKTE ÖĞRENİN...
  Sabır göstermek, arkadaşlarından belki oyunlarından zaman ayırabilmek, en önemlisi ona güvenmek ve motivasyon çok önemli; 
ONUN KOÇU, MOTİVASYONU OLUN :)

Belki sonuç almak yıllar sürebilir; 
VAROLAN YETENEĞİ İle övünmeğin, BAŞARI VE EMEĞİNİ DESTEKLEYİN.

Düzenli pratik yaptırmak; çalışmak hatta belki kendini adamak gerekecektir...
GÜNLÜK BİR PLAN CETVELİ OLUŞTURUN ..

HAYAL KURUN;
birlikte çok istediklerini arada konuşarak aşılamak yerine ansızın rüya gibi anlatın...

KÜÇÜK YARIŞLAR, ansızın YARIŞMALAR 
yada canlı dost sohbetlerinde KÜÇÜK BİR KONSER iyi gelicektir...

Yukarıda bahseetiğim küçük ressamı hayranlıkla izledim, Rabbim Maşallah Ne güzel yaratmış...