Bu Blogda Ara

4 Temmuz 2024 Perşembe

SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ yada İNSAN OLABİLMEK diyelim adına Dünyada EN BÜYÜK PLATFORM : BOYKOT DEDEKTİFİ

BİR TARAF OLMAK İÇİN Müslüman Olmanıza Gerek Yok, 

yada 🇵🇸 Filistini Desteklemek ve İşgalci İsra*ili Sevmemek adına Sebep de beyan etmek zorunda değilsiniz.

AMA Bu kadar zulüm varken, BİR İNSAN ÖLDÜRÜLÜYORKEN azıcık insan Olmanız Yeterli  🇹🇷

BU BİR REKLAM / İŞBİRLİĞİ YAZISI DEĞİLDİR !!!

BOYKOTDEDEKTİFİ

okuyun, takip edin, paylaşın,  tavsiye ediyorum.




 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Uzun zamandır yazmıyordum ama yazmadan olmuyor, 

sesimizi duyurun diyen insanlar varken durmak olmuyor, 

sosyal medya kullanmayan yada aktif paylaşımları görmeyen bilmeyenler de var ne yazık ki hala :(

CAN ALINIYOR GÖZ GÖRE GÖRE... YÜZLERCE, BİNLERCE.

Karınca misali de olsa küfrün karşısında durup, Hakk'tan taraf olmaktır şeref. Gazze için taraf ol! "Taraf olmayan bertaraf olur."

Ben daha önce boykot falan yokken 

Belki 5 belki 10 sene oldu coca-cola'yı eve almamaya gayret ederdim, çocuklar için bedenim kendim için limonata, taze sıkılmış meyve suları, şerbet, ayran tüketmekten zevk alıyordum.

 iPhone'a karşıyım kurumda kullandım ama sinir oldum istediğim herşeyi yükleyemiyorum, marka logo değeri adı aldında çok popüler gerçekten şahsım adına söylüyorum Samsung ve Mİ daha iyi olduğu görsel sonuçları aldım.

ve daha nice alanlarda elimden geldiği kadar kullanmayarak, almayarak ve hatta eşim bir zamanlar çok sevdiği halde STARBUCSa gitmeyerek yapabildim nice şeyler Şimdilerde boykot oldu, Biliyormusunuz gerçekten çok sevindim Starbucks dahil zaten hayatımda ya bir ya da ya 3 ya 4 kere girdim girmedim hatırlamıyorum Onda da kahve içtiğimi hatırlamıyorum sevdiklerimizle birlikte eşimiz dostumuzla girmiştik, hatta KAHVE DÜNYASININ çikolata lezzetini daha da çok seviyorum haklı çıktım şimdi zevkle söylüyorum,

Mevzunun özü şu şimdi KÖTÜYE - ACI ÇEKTİREN ZALİME destek veren firmalar dahil boykot ediliyor 

Evet Haklıyız Tabii ki de DEVLET YASAKLASIN diyenler çok çok fazla, devlet eliyle belediyeler eliyle bir güç müdahale etmezse yetersiz kalıyor yani bu adamları bizzat para desteği yapmayanlar bile boykot ediliyor günümüzde herşey karıştı da diyebilirsiniz,

ama deniyorum yine de çabalıyorum ben olarak bir damla da olsa o yangın sönsün diye !!!

ARTIK bu vesileyle zamanı geldi UYANMANIN, AKLIMIZI DAHA GÜZEL ÇALIŞTIRMANIN

Bakın örnek verelim, 

YENİ Bulaşık deterjanı üretiyor ülkemin güzel mühendisleri RENAX- ASPEROX SPARX - BORON - BORTAB - TAMPA ... çeşitler artıyor maşallah

Artık onların ürettiklerine mecbur değiliz 

Türkiyeyi birçok konuda geri kalmışlıkla durdurdular, ürettirmediler, olana teşvik ettirdiler, bu alanlarda gelişmeye üretmeye gerek duymadılar.. 

Söylenecek çok şey var.


 

 

 

7 Nisan 2024 Pazar

YEREBATAN SARNICI MÜZESİ - İSTANBUL SULTANAHMET : The Basilica Sistern





ROTA : YEREBATAN SARNICI - İSTANBUL SULTANAHMET

Hem güzel bir gün geçirmek hem de çocuklarla kültürümüze dair dikkat çeken yerleri gezebilmek adına bugün Sultanahmetteyiz.

İBB tarafından restorasyon çalışmaları bittikten sonra yeniden ziyaret edilmesi gerektiğini düşündük, küçük ışıklandırmalar, içerideki geri dönüşümden yapılan küçük heykeller oldukça dikkkat çekiciydi zevk aldık. 

Tavsiye ediyorum.

Yapılan her detayı inceleyerek gezdiğimizde 45 dk. gibi bir süre içeride kalabiliyorsunuz, tabiki en çok dikkatlerini çeken ters Medusa taş yapıtları oldu...

 

Medusa’yla ilgili mitolojiye göre, 

Medusa yeraltı dünyasının dişi canavarı olan üç gorgonadan biridir.

 (Gorgonlar, Yunan mitolojisinde keskin dişli, saç yerine başlarında canlı yılanlar olan, dişi canavarlardır. Kız kardeşleri Euryale ve Stheno’dır. Ayrıca Medusa içlerinde ölümlü olan tek kişidir.) 

Bu üç kız kardeşten yalnızca Medusa olumludur ve kendisine bakanları taşa çevirme gücüne sahiptir. 

O dönemde büyük yapıları ve özel yerleri kötülükten korumak amacıyla gorgona kafaların resim ve heykelleri gibi Medusa’nın heykeli de buraya konulmuştur, bakan kişi taş olmasuın diye yan çevrilmiştir.”

 Tarih bilginizi iyi yüklenin ufaklıklara anlatırken macera dolu bir anı bırakmak elbette sizin elinizde.

***Astım yada solunum sıkıntınız varsa önceden tedbirli olun yoğun nemli bir havası var.
* Flaşsın olmamak kaydıyla resim çekebilirsiniz, 
** 15 yaş altı çocuklar ebeveyni ile giriş yapmak zorunda.

Bakım öncesi içerisinde balıklar yüzüyormuş :( yaşam şartları adına daha uygun olması düşünülerek düzenleme sonrası kaldırılmışlar. 
Çok güzel kareler çektim birkaçını buraya anı bırakıyorum.
 
Hala içeride dilek paraları tabiki bol miktarda vardı,

Yüzyıllar öncesine ait olsa bile hala çok şaşalı bir yapıt; 
o teknolojiyle bile İstanbul'da şehrin su ihtiyacını karşılamak üzere Bizans imparatoru I. Justinianus tarafından 526-527 senelerinde yaptırılmıştır. Toplam 9.800 m2 alanı kaplayan bu sarnıç sayesinde 100.000 ton su depolanabiliyormuş.
 Detaylı tarihçesine de aşağıda yer veriyorum, okumanızı tavsiye ediyorum
 
 

Ücretlendirme:

09.00-18.30 saatleri arasında ücretlendirme

Yerli Ziyaretçi: 200 TL / Yabancı Ziyaretçi: 800 TL

Öğrenci: 50

19.30-22.00 saatleri arasında ücretlendirme

Yerli Ziyaretçi: 350 TL / Yabancı Ziyaretçi: 1.300 TL

Öğrenci: 150 TL

* Kültür Bakanlığı’na bağlı olmadığı için Müze Kart geçmez.

* Giriş biletlerini Passo’dan online satın alabilirsiniz.


Tarihçe

Yerebatan Sarnıcı Müzesi, görkemli İstanbul tarihinin izlerini sürebileceğimiz en önemli kültür varlıklarının başında gelmektedir. Doğu Roma İmparatoru I. Justinianus (527-565) tarafından yaptırılan bu büyük yer altı sarnıcı, suyun içinden yükselen ve sayısız gibi görülen mermer sütunlar sebebiyle halk arasında “Yerebatan Sarayı” olarak isimlendirilmiştir. Latincede “Cisterna Basilica” olarak adlandırılan yapının bulunduğu yerde daha önceleri Stoa Bazilikası bulunduğundan, kimilerince “Bazilika Sarnıcı” olarak da anılmaktadır.

80.000 ton su depolama kapasitesiyle şehrin en büyük kapalı sarnıcı olan ve diğer kapalı sarnıçlardan daha fazla devşirme taşıyıcı elemana sahip olmasıyla dikkat çeken Yerebatan Sarnıcı; yaklaşık 10.000 m2 alanı kaplayan; uzunluğu 140 metre, genişliği 70 metre olan dikdörtgen biçimli devasa bir yapıdır.

Yazılı kaynaklara göre suyollarından ve yağmurdan elde edilen suyu, imparatorların ikamet ettiği Büyük Saray ve çevresindeki yapılara dağıtarak yüzlerce yıl şehrin su ihtiyacını karşılayan Yerebatan Sarnıcı’na, tarihi suyollarından biri olan Hadrianus İsale Hattı’ndan da su sağlanmıştır.

Sarnıcın içerisinde her biri 9 metre yüksekliğinde 336 sütun bulunmaktadır. Birbirine 4.80 metre aralıklarla dikilen bu sütunlar, 28 sütun içeren 12 sıra meydana getirmektedir. Çeşitli mermer cinslerinden yontulmuş sütunların büyük bir kısmı tek parçadan, bir kısmı da iki parçadan oluşmaktadır.

 


Sütunların başlıkları ise farklı özellikler göstermektedir. Bazıları “Korint” üslubunu yansıtırken bazılarında bezemesiz sade başlıklar öne çıkar. Sarnıçtaki sütunların köşeli veya yivli biçimde olan birkaçı hariç çoğunun silindir biçimli olduğu gözlemlenmektedir.

Sarnıcın tuğladan örülmüş 4.80 metre kalınlığındaki duvarları ve tuğla döşeli zemini, Horasan harcından kalın bir tabakayla sıvanarak su geçmez hale getirilmiştir.

1453 yılında İstanbul’un fethinden sonra Topkapı Sarayı’nın ihtiyaçları için bir müddet daha kullanılan tarihi sarnıcın, bölgede yavaş yavaş konutlaşmanın başlamasıyla halk tarafından kullanıldığı da bilinmektedir.

16. yüzyılın ortalarına kadar Batılılar tarafından “fark edilmeyen” yapı, bu dönemde adeta yeniden “keşfedilir”. 1544-1555 yılları arasında İstanbul’da yaşayan Fransız doğa bilimci ve topografya uzmanı Petrus Gyllius, keşfi gerçekleştiren kişi olarak karşımıza çıkar. Sarnıcın ölçülerine dair ilk tespitleri ortaya koyan kişi olan Gyllius’a göre, Konstantinopolis’in en büyük su mahzeni, 336 ayak uzunluğunda,182 ayak genişliğindedir; çevresi ise 224 Roma adımını buluyordur. Yapının sütunlarını saymayı da ihmal etmeyen Petrus Gyllius, tam 336 sütunu kayda geçirir ve sarnıcın tepesinde birçok kuyu olduğunu araştırmasında not düşer. Gyllius’un, “Kovalarla su çekerler; hatta sarnıç içerisinde kürek çekip kandillerle ışıklandırır ve balık avlarlar. Kuyulardan sarnıç içerisine hava ve ışık sızmakta, balıklar ışığın altında yüzmektedirler,” cümleleri, o vakitler mahalle ahalisinin sarnıçtan “haberdar” olduğunu geleceğe aktarmıştır.

Osmanlı’da, III. Ahmet döneminde mimar Kayserili Mehmet Ağa tarafından ilk kez, II. Abdülhamid döneminde ise ikinci kez onarım gören Yerebatan Sarnıcı, ilerleyen yıllarda da onarımdan geçmeye devam etmiştir. 1955-1960 yıllarında kırılma riski altındaki 9 sütunu kalın bir beton tabakasıyla kaplanarak dondurulmuştur. 1985-1987 yılları arasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin gerçekleştirdiği kapsamlı onarım ve temizlik çalışmalarında, Yerebatan’ın en önemli simgesi olan Medusa başı kabartmalı bloklar keşfedilmiştir. Sütun kaidesi olarak kullanılan Medusa başlarından yapının batısında konumlanmış olanı ters, doğusundaki ise yatay olarak durmaktadır. Roma heykel sanatının en özel örneklerinden biri olan ve ziyaretçilerin yoğun ilgisiyle karşılaşan Medusa başları, birçok efsaneye de konu olmuştur:

Bir efsaneye göre Medusa, Yunan mitolojisinde yer altı dünyasının dişi canavarı olan üç Gorgon’dan biridir. Bu üç kız kardeşten yılanbaşlı Medusa, kendisine bakanları taşa çevirme gücüne sahiptir.

Başka bir rivayete göre de Medusa; siyah gözleri, uzun saçları ve güzel vücuduyla övünen bir kızdır. Medusa, Zeus’ un oğlu Perseus’u seviyordur. Bu arada Athena da Perseus’u seviyor ve Medusa’yı kıskanıyordur. Bu yüzden Athena, Medusa’nın saçlarını yılana çevirir. Artık Medusa’nın baktığı herkes, taşa dönüşecektir. Daha sonra Perseus, Medusa’nın başını keser ve onun bu gücünden yararlanarak pek çok düşmanını yener.

Restorasyon sonrası 1987 yılında bir gezi platformu düzenlemesiyle İBB tarafından müze olarak ziyarete açılan görkemli yapı, zaman içinde çeşitli ulusal ve uluslararası etkinliklere ev sahipliği yapmıştır.

İstanbul gezi programlarının ayrılmaz bir parçası olan bu gizemli mekânı, bugüne kadar ABD Eski Başkanı Bill Clinton’dan Hollanda Başbakanı Wim Kok’a, İtalyan Eski Dışişleri Bakanı Lamberto Dini’den İsveç eski Başbakanı Göran Persson’a ve Avusturya eski Başbakanı Thomas Klestil’e kadar birçok kişi ziyaret etmiştir. İBB Miras tarafından hayata geçirilen tarihinin en büyük restorasyonuyla güçlendirilerek daha nice yüzyıllara tanıklık etmek üzere 22 Temmuz 2022 tarihinde yeniden kapılarını açan Yerebatan Sarnıcı Müzesi, yeni nesil müzecilik anlayışıyla ziyaretçilerini ağırlamaya devam etmektedir. Kültür AŞ’nin ev sahipliğinde geçici sergiler, çağdaş sanat gösterileri, kültür sanat etkinlikleri ve dinletilere de ev sahipliği yapan eşsiz müze, derin hafızasıyla geleceğin sanatına dair bir evren oluşturmayı amaçlamaktadır.

 

26 Ekim 2022 Çarşamba

BATTANİYE 'den KABAN YAPALIM MI ? Malum fiyatları çok arttı :)



VİNTAGE BATTANİYEnin GERİ DÖNÜŞÜMÜ

video burda 👇

 

Yeni sezon kaban fiyatlarına çözüm bulundu :):)
Şaka bir yana @an_erin battaniyelerden harika kabanlar ve ceketler dikiyor 

sayfasında daha farklı modeller de var. 

El becerisine güvenen var mı? Kimler mantıklı buldu?

13 Nisan 2021 Salı

MUZ KABUĞUNU ATMAYIN, SADECE 2 hafta hadi deneyin :)

 

BEN ÇOK AMA ÇOOOK SEVERİM

İnsanlık hali Olurda gün gelir unutursam diye :)

SİZLERLE de paylaşarak burada kalıcı olsun istiyorum ...

Meyvesini zaten hepimiz tüketiyoruz; Özellikle çocuklar, jhamileler, büyükler, sevenler hatta sevmeyenler...

İçi kadar kabuğu da besleyici olan ve sayısız faydaya sahip olan muzun kabuğunda 

çok fazla miktarda demir, potasyum, B vitaminleri, C ve K vitaminleri bulunuyor. 

Ayrıca antioksidan, antifungal, antibakteriyel ve enzimatik özellikleri barındıran muz kabuğu bu yönüyle birçok derde de deva oluyor.

  • Her gece dişlerinizi fırçaladıktan sonradişlerinizi ovalayın, Lekeleri açıyor renk tonu beyazlıyor.

  • iltihap önleyici; cildinizde akne, sivilce yada yağlı doku oluşumunuz varsa 1 hafta ovalayarak geçer.  

  • *göz altı torba ve morluklar için 15 dk. her akşam mutlaka kullanın farka inanamayacaksınız, hatta içine biraz aloe vera ile masaj yapın harika :))

  • böcek, kaşıntı ve minik yaralara ilk anda direk muz kabuğu bastırın, 5 dk.ovalayın bu kadar basit.

  • kıymıklar varya hani elinize batan! muz kabuğunu o bölgeye temas edicek şekilde bağlayın 5 saat sonra çıkıyor, inanamayacaksınız.

  • hani baş ağrısı için patates bağlarlardı anneler, muz kabuğuda çok etkili.

  • siğil, sedef hastaları acılı bölgeye bağlayarak tedavi amaçlı kullanıyorlar.

  • aa unutmadan hani o deri ayakkabılarınızı varya harika cila yapıyor, hemde sağlıklı yani,

  • kaç oldu sayamadım, birde rondodan çekip içine çayın biten demini karışıtırıp çiçeklerinizin dibine bir kaç tutam yerleştirin doğal gübre.

E bu saatten sonra atmazsınız değil mi?

yazık çöpe atılır mı bu kadar faydalı şey, aşkolsun


15 Eylül 2020 Salı

Ispanaklı Doğum Günü Pastası (Köstebek Kümbet De Deniyor)


 Keki için;
•    4 adet yumurta
•    1 su bardağı toz şeker
•    1 su bardağı taze ıspanak püresi 

( 20ad. Kuzu ıspanak yaprağı + 2 kaşık sıvı yağ + 3 kaçık su ile rondoda çektim )


•    1 su bardağı un
•    1 paket kabartma tozu
•    1 paket şekerli vanilin
 

Kreması için;
•    1 paket vanilin
•    1 poşet krem şanti
•    1 çay bardağı süt ile iyice çırpıp hazırlayın, buzdolabına atın.
 

Şanti Karışımı için;
•    1 paket vanilyalı puding ( 3,5 bardak süt ile hazırlanan miktar)
•    3 su bardağı süt ile pişirin, tam kapatmadan önce içine
•    1 su bardağı Hindistan cevizi katıp karıştırın, ocaktan alın soğusun… 

Soğuduktan sonra buzdolabına attığınız krem şantinin yarısını içine katıp iyice karıştırın, 

kremamız hazır…

* Krem şantinin yarısını üzerini süslemek için kullanacağız
 

Keki ıslatmak için
•    1 bardağa 2 kaşık şeker karıştırılmış süt
 

İçine ;
•    1 Adet Muz
•    1 salkım çekirdeksiz İzmir üzümü
•    1 çay bardağı çikolata damla
•    1 çay bardağı iri kıyılmış ceviz

Üzeri için;

•    Şekerli süsleme
•    Yarım paket Çikalatalı sos (1 su bardağı süt ve 1 çay kaşığı nescafe ile pişirerek hazırladım)

 

  • Önce keki için şeker ve yumurtaları iyice çırpın, ıspanak püresini de ilave edin, 
un, kabartma tozu ve vanilin ile karıştırarak harcımızı hazırlayın.

  • Kelepçeli 26 cm kalıbı kullandım, içine kağıt kullanıyorum, 
önceden ısınmış 180derecede fanlı 30 dk.da benim fırınım pişiriyor… 

  • Çıkarınca soğumasını bekleyin ve tam ortadan yatay olarak bıçakla kesin, 
2 cm kalınlığında iki daire kekiniz olacak. 
İkisini de 2 kaşık şekerle hazırladığımız süt ile ıslatın.

  • 1 daire kekinizi orta boy borcam tencere içine çukur şeklinde yerleştirin, içine krema sürün ve muz dizin, 
tekrar krema sürün, çikolata damla ve ceviz dökün, 
tekrar krema sürün ve üzümleri yerleştirin, iç harcımızı bitirin….

  • Diğer yuvarlak kekimizi de tam üzerini kapatacak şekilde üzerine yerleştirelim, 
kenarlarından 1 cm kadar kestim tam oturması için, bilginize… 
 bu şekil buzdolabında dinlendsin, ben çikolata sosumu pişiriyorum, 

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
  • 1 saat sonra ayaklı kek standıma ters çevirerek çıkartıyorum, 
çikolatalı sosum biraz soğudu üzerine döküyorum, 
iyicekaplama yapmadım, çikolata akan şekli hoşuma gidiyor, 
krem şantinin yarısını ayırmıştık onunla üzerini şekil veriyorum… 
ve renkli şekerleme ile süsülüyorum…

  • İnanın bu kadar uzun uzadıya anlatılınca çok oldu, 
yoksa biri soğurken diğerini hazırlıyorum çabucak oluyor… 
Ama özverili sunumlar güzel olur… 
Böyle şık şeylere her zaman vakit ayırın…

Afiyet bal şeker olsun…

Doğum gününüz kutlu olsun 

 

6 Ağustos 2020 Perşembe

Fırın Sütlaç Tarifim - 6 Kişilik - Toprak Güveç Kabında Yapılışı

 

 Fırın Sütlaç  En sevdiklerimden Serin, lezzetli pratik ve çok lezzetli, 

hadi yapalım...

  • 1 litre süt
  • 1 su bardağı şeker
  • Yarım su bardağı pirinç
  • 2-2, buçuk yemek kaşığı buğday nişastası
  • 1 paket vanilya
  • 2 su bardağı su
  • Yarım su bardağı süt (nişastayı açmak için)

Üzerine ;

  • 1 yumurta sarısı
  • Fındık
  • Fıstık
  • Ceviz içi


 

24 Temmuz 2020 Cuma

AYASOFYA

AYASOFYA CAMİİ 

aya sophia mosque

916 yıl kilise olarak ibadete açık olan yapı, 
Fatih Sultan Mehmed'in 1453'te İstanbul'u fethetmesiyle camiye çevrilmiştir. 
29 Mayıs 1453'te, Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u aldığında, 
Ayasofya yaralı Bizans askerlerinin, kadın ve çocukların sığınma yeriydi.
İstanbul'un Osmanlı Devleti'nin eline geçmesinden sonraki birkaç gün boyunca Ortodoks Kilisesi mensupları Ayasofya'da ibadete devam etti.
1 Haziran 1453'te İstanbul'daki ilk Cuma namazını burada kılan Fatih Sultan Mehmet, 
Ayasofya'nın Osmanlı yönetimi altında cami olarak hizmet vereceğini duyurdu. 
Mihrap ve minber yapıldı, çan ve Haç kaldırıldı. Mozaiklerin üstü kapatıldı.

...

AYASOFYA NEDEN MÜZEYE ÇEVRİLDİ?
 
1923'te cumhuriyetin ilanından sonra cami olarak kullanılmaya devam etse de, 
Ayasofya 1931'de kapatıldı. 
Ayasofya, Mustafa Kemal Atatürk'ün emri ve Bakanlar Kurulu kararı ile 1935 yılında müzeye dönüştürülmüştür. 
Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün verdiği izin sonrası başlayan çalışmalar 15 yıl sürdü ve 1947'de tamamlandı.
1996'da Dünya Anıtları İzleme listesine alınan Ayasofya'nın kubbesi ve minareleri, Dünya Anıtları Fonu'nun da desteğiyle 1997-2002 arasında restore edildi. 
Müze aynı zamanda UNESO Dünya Mirası listesinde.
Açılışından İstanbul'un fethine kadar 915 yıl kilise, 1453'ten 1934'te alınan kararla müze oluncaya kadar cami olarak kullanılan, 86 yıldır da müze olarak hizmet veren Ayasofya, 
Türkiye'de yerli ve yabancı turistler tarafından en çok ziyaret edilen yapıların ilk sırasında yer alıyor.
Ayasofya'da müze olduktan sonra da çeşitli dönemlerde restorasyonlar yapıldı.

Ayasofya'da Temmuz 2016'da düzenlenen Kadir Gecesi programında 85 yıl aradan sonra sabah ezanı okundu.
Ekim 2016'da Ayasofya'nın ibadete açık olan bölümü Hünkar Kasrı'na,
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından uzun yıllardan sonra ilk kez asaleten imam atandı.
2016 itibarıyla Hünkar Kasrı bölümünde vakit namazları kılınmaya ve minarelerinden Sultanahmet Camisi ile 5 vakit çifte ezan okunmaya başlandı.
İstanbul'un fethinin 567. yıl dönümünün kutlandığı bu yıl ise 29 Mayıs 2020'de Ayasofya içinde Fetih Suresi okundu.

Ve Yarın
23 Temmuz 2020'de ...
Benim ülkemde
benim kıta sahanlığım içinde
benim bayrağımın altında
benim camimde cuma namazı da kılınacak ...




 Not : Halıların rengi özellikle turkuaz seçilmiş, 
bir araştırdım aslında ne kadar önemliymiş bu ton...


 

#Turkuaz, camgöbeği yeşil rengin hafifçe mavi tonudur,
Türkiye'nin #Akdeniz sahillerinin renginden esinlenilerek türetilmiştir. 
Türk'ün Fransızca'daki karşılığı olan #Turquoise 'den gelmekte ve literatürde Türk mavisi olarak bilinmektedir.
 

Beni bilirsiniz:) Nasıl da çok severim 🌺


SOSYAL SORUMLULUK PROJESİ yada İNSAN OLABİLMEK diyelim adına Dünyada EN BÜYÜK PLATFORM : BOYKOT DEDEKTİFİ

BİR TARAF OLMAK İÇİN Müslüman Olmanıza Gerek Yok,  yada  🇵🇸 Filistini Desteklemek ve İşgalci İsra*ili Sevmemek adına Sebep de beyan etme...

Arşiv


Binlerce Kere Tıklanıyoruz; Çok Teşekkür Ederim . . . MİLLLYON KERE MaşaALLAH...