Bu Blogda Ara

Kandil etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Kandil etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Temmuz 2020 Cuma

AYASOFYA

AYASOFYA CAMİİ 

aya sophia mosque

916 yıl kilise olarak ibadete açık olan yapı, 
Fatih Sultan Mehmed'in 1453'te İstanbul'u fethetmesiyle camiye çevrilmiştir. 
29 Mayıs 1453'te, Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u aldığında, 
Ayasofya yaralı Bizans askerlerinin, kadın ve çocukların sığınma yeriydi.
İstanbul'un Osmanlı Devleti'nin eline geçmesinden sonraki birkaç gün boyunca Ortodoks Kilisesi mensupları Ayasofya'da ibadete devam etti.
1 Haziran 1453'te İstanbul'daki ilk Cuma namazını burada kılan Fatih Sultan Mehmet, 
Ayasofya'nın Osmanlı yönetimi altında cami olarak hizmet vereceğini duyurdu. 
Mihrap ve minber yapıldı, çan ve Haç kaldırıldı. Mozaiklerin üstü kapatıldı.

...

AYASOFYA NEDEN MÜZEYE ÇEVRİLDİ?
 
1923'te cumhuriyetin ilanından sonra cami olarak kullanılmaya devam etse de, 
Ayasofya 1931'de kapatıldı. 
Ayasofya, Mustafa Kemal Atatürk'ün emri ve Bakanlar Kurulu kararı ile 1935 yılında müzeye dönüştürülmüştür. 
Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün verdiği izin sonrası başlayan çalışmalar 15 yıl sürdü ve 1947'de tamamlandı.
1996'da Dünya Anıtları İzleme listesine alınan Ayasofya'nın kubbesi ve minareleri, Dünya Anıtları Fonu'nun da desteğiyle 1997-2002 arasında restore edildi. 
Müze aynı zamanda UNESO Dünya Mirası listesinde.
Açılışından İstanbul'un fethine kadar 915 yıl kilise, 1453'ten 1934'te alınan kararla müze oluncaya kadar cami olarak kullanılan, 86 yıldır da müze olarak hizmet veren Ayasofya, 
Türkiye'de yerli ve yabancı turistler tarafından en çok ziyaret edilen yapıların ilk sırasında yer alıyor.
Ayasofya'da müze olduktan sonra da çeşitli dönemlerde restorasyonlar yapıldı.

Ayasofya'da Temmuz 2016'da düzenlenen Kadir Gecesi programında 85 yıl aradan sonra sabah ezanı okundu.
Ekim 2016'da Ayasofya'nın ibadete açık olan bölümü Hünkar Kasrı'na,
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından uzun yıllardan sonra ilk kez asaleten imam atandı.
2016 itibarıyla Hünkar Kasrı bölümünde vakit namazları kılınmaya ve minarelerinden Sultanahmet Camisi ile 5 vakit çifte ezan okunmaya başlandı.
İstanbul'un fethinin 567. yıl dönümünün kutlandığı bu yıl ise 29 Mayıs 2020'de Ayasofya içinde Fetih Suresi okundu.

Ve Yarın
23 Temmuz 2020'de ...
Benim ülkemde
benim kıta sahanlığım içinde
benim bayrağımın altında
benim camimde cuma namazı da kılınacak ...




 Not : Halıların rengi özellikle turkuaz seçilmiş, 
bir araştırdım aslında ne kadar önemliymiş bu ton...


 

#Turkuaz, camgöbeği yeşil rengin hafifçe mavi tonudur,
Türkiye'nin #Akdeniz sahillerinin renginden esinlenilerek türetilmiştir. 
Türk'ün Fransızca'daki karşılığı olan #Turquoise 'den gelmekte ve literatürde Türk mavisi olarak bilinmektedir.
 

Beni bilirsiniz:) Nasıl da çok severim 🌺


27 Şubat 2020 Perşembe

8 Kasım 2019 Cuma

Ne güzel bir gün Hem MEVLİD KANDİLİ & Hem CUMA


Mevlid Kandili ya da Veladet Kandili, 

İnsanı insan yapan bütün güzelliklerin toplandığı rahmet elçisi

 İslam dininin Peygamberi Muhammed bin Abdullah'ın doğum gecesidir...

Güllerin Efendisinin bugün Doğum Günü :) 

 

bu güzel gecede en basitinden Peygamber Efendimize birçok şekilde salat ü selam getirilebilir.

 

En kısa şekli ile selam: "Essalâtü vesselâmü aleyke yâ Rasulallah"

Anlamı: "Salât ve selâm Sen’in üzerine olsun, Ey Allah’ın Rasûlü!"
Doğum günün kutlu olsun Efendim


Kandiller; 
ışıklarıyla sadece karanlık gecelerimizi değil, aynı zamanda manevî feyziyle de 
daralan gönüllerimizi aydınlatan, zihinlerimizi berraklaştıran gecelerdir.

Kandil Geceleri sayesinde; 
ruhumuzun öze dönüşüne,
Yüce Yaratanımıza yürekten yakarış ve yönelişimize dua ile bir fırsattır, 
Günahlarla kirlenmeye yüz tutmuş gönüllerimizi arındırmanın en güzel vaktidir, 
bu dünya; herşey geçici ....
kalıcı olanı fark etmenin zamanıdır bu mübare geceler, 
iyilikle, sevgiyle, duayla, sözümüzü-gönül dünyamızı temizlemenin fırsatıdır,
Geldiii kutlu zaman .

Selam ve dua ile ...




19 Nisan 2019 Cuma

BERAT KANDİLİMİZ MÜBAREK OLSUN ( Hayırlı Cumalar)

Ne güzel bir gün yine,

Hem cuma hem kandil... 

Tam dua vakti en sevdiklerim....



Berat gecesi, Kur'an-ı Kerim'in Levh-i Mahfûz'dan Dünya semasına toptan indirildiği gecedir. 
Buna "inzâl" denir. Kadir Gecesi'nde ise Peygamber'e ilk kez ve parça parça indirilmeye başlanmıştır. 
Buna da "tenzîl" denir.

Berat Gecesi İslam alemi için en hayırlı gecelerden biridir. Zira bu gece amel defteri yazılır. 

Peygamberimiz Hazreti Muhammed Berat Gecesinin önemini şöyle anlatmıştır;

-Bu yıl içinde doğacak her çocuk, bu gece deftere geçirilir.

-Bu yıl içinde öleceklerin isimleri, bu gece özel deftere yazılır.

-Bu gece herkesin rızkı tertip olunur.

-Bu gece herkesin amelleri Allahü Teâlâya arz olunur.

Berat gecesini en güzel şekilde ihya etmemiz dileğiyle,
Hayırlı Cumalar.

Rabbim tüm dualarımızı kabul etsin...

 

Sevgilerimle 

💌💌💌

 

12 Aralık 2016 Pazartesi

TOPLUMSAL DUYARLILIK - MERHAMET ??

İnsanların hayatlarının bir anda kaybedebildiği, cennet gibi ülkenin huzur dolu insanlarının psikolojik olarak hayatlarının cehenneme çevrildiği,  

Merhamet, bilim, sanat hatta doğa alanında dünyanın dikkatini çeken kültür zengini Osmanlı'nın yerine,

 tabiri caizse 3 maymunu oynayan bir toplum haline ne zaman geldik ???


Sabah bugün ne yapsam diye plan yaparken, akşam saatlerinde terör saldırısını konuşuyoruz.
Biz (hala biz diyorum aramızdaki farklılara !!!) insanlığımızı ne zaman kaybettik? Ne zaman Allah'ın verdiği canı alabilecek kadar düşman olabildik?
o partinin, bu grubun, yada zamanın suçu değil vicdanım nereye gidiyor diye sordunuz mu ?
Terörü Kınamaktan başka bir işe yaramayan bir topluluk olmak canımızı sıkmıyor mu?
İnsan canı neden bu kadar ucuz?
Vatana canımız hangi durumlarda feda olur?
Toplumsal duyarlılık, ihbar etme, ispiyonlama mı?
Devletin, Polisin yanındayız !!! diyoruz da ne yapıyoruz ???
Örneğin, çocuklarımıza otobüste, trende yaşlılara, güçsüzlere, ihtiyacı olanlara öncelik duyarlılığını kazandıramamışsak!,
gelecekte ihtiyacımız olan anlarda bizlere anlayışlı davranmayacaklardır. Çünkü onları biz yetiştiriyoruz ve onlar bizim ürünlerimiz.
Bu nedenle iş işten geçtikten sonra çevremizden duyarlılık beklemek gerçekçi değildir. Önemli olan, gerekli duyarlılığı yerinde ve zamanında gösterebilmektir.
Ne alaka diye... duyar gibiyim?
Başlangıç işte bu nokta. 
Sorumluluk - duyarlılık bağlantılı olarak yayılıyor, genişliyor, herşey birbiriyle bağlantılı !!!
Özellikle yaşadığımız çağda toplumsal duyarlılık daha da fazla önem kazanmakta, ama durumu çok kötü
İNSANLIK GELİŞTİKÇE insanların bireyselleşmesi ve sonucunda yanlızlığın artması gerçeğiyle karşı karşıya kalmaktayız.
Bu bireyselleşme ve yalnızlaşma, duygusal körlüğe neden oluyor !!! Etrafta olumsuzu görmezden gelip geçiyoruz !
olsun düzelir demekle duayla olmuyor, plan üzerine plan kuranlar var boş durmuyorlar!!! elden geleni yapmıyoruz!
çevremizde olan bitene uzaktan bakan, kınayan insanlar haline gelmekteyiz, sosyal medyaya bakıyorum sadece üzüntüler var.
Eminim küçük olumsuz hesapları!, yazıları yada dışarda göz ucuyla gördüğümüz bir çok şüpheli durumu haber verebiliriz... 
bunlar evet benim içimde artık iyice büyüyen düşüncelerim, ne kadar uzak olduk yolda düşen bir hastaya??? Belki bir dosta, yada sevdiklerimize,
Lütfen birşey yapabiliyorsanız ! biliyorsanız yardım edin, ya senin çocuğun öldürülseydi !!! yada EŞİN ...
https://beyazmasa.ibb.gov.tr/

 Okuduğum bir yazıdan kısa bir bölüm aktararak yazımı bitirmek isterim:
“Tümü fiziksel ve zihinsel özürlü olan dokuz yarışmacı, 100 metre koşusu için başlama çizgisinde toplandılar. Yarışmacıların tümü yarışı bitirmek ve kazanmak için istekliydiler. Yarışa başlar başlamaz, içlerinden genç bir delikanlı tökezleyip yere düştü ve ağlamaya başladı. 
Diğer sekiz kişi oğlanın ağlamasını duydular, yavaşladılar ve geriye baktılar. Sonra hepsi yönlerini değiştirdiler ve geriye döndüler, oğlanın yanına geldiler. İçlerinden Down Sendrom’lu bir kız eğilip oğlanı öptü ve:
–  Bu onun daha iyi olmasını sağlar, dedi.
Sonra dokuzu birden kolkola girdiler ve bitiş çizgisine doğru hep birlikte yürüdüler. Stadyumdaki herkes ayağa kalkıp, dakikalarca onları alkışladı…”
Evet, bende ayağa kalkıp onları alkışlıyorum Çünkü bu hayatta önemli olan şey, kendimiz için kazanmaktan, çok daha ötede olan bir şeydir. 
Bu hayatta önemli olan, diğerlerini de anlamak, yavaşlamak ve rotamızı değiştirmek anlamına gelse bile, diğerlerinin kazanması için yardım etmektir. Toplumsal duyarlılık ve bilinç bu şekilde gelişir.”
 Mübarek Mevlid Kandili ...
44 Ateş daha düştü... ve nice yaralılar var, nicesinin evladı, umutları, eşleri vardı !!! 
Artık herşey sanal alem, Sosyal medyadan yaşadıkları acıyı ne kadar anlayabiliyorsak artık !
Hepimizin başı sağolsun.

 

12 Haziran 2014 Perşembe

Beraat Kandilimiz Mübarek Olsun...


Rabbimizin dünya adlı okulunda;
O'nu anma ve anlama konulu dersten gireceğimiz bir sınav var.
O sınavda başarının kapısını açan anahtarlardan biridir mübarek gecelerde Rabbine yakarış..
Rahmetiyle tecelli edeceği bu mübarek gecede, bereketinden nasiplenmek, bağışlanmak dileğiyle…
Berat Kandilimiz Mübarek Olsun...

16 Mayıs 2013 Perşembe

Bugün 3 Ayların Müjdecisi Regaib Kandili


Peygamber Efendimiz (s.a.v.)'in 

Duaların geri çevrilmeyeceğini beyan ettiği 5 geceden birisi olan Regaib Kandili bu gece idrak ediliyor.

Bu gecelerin yenilenme fırsatı sunduğunu belirten ilahiyatçı Prof. Suat Cebeci, ‘Rağbetler' anlamına gelen Regaib Kandili'nde, Allah Resulü'nün getirdiği İlahi Beyan'a rağbet göstermeyi tavsiye ediyor.

Bereketli üç ayların ilk kandili Regaib, bu gece ihya ediliyor. Peygamber Efendimiz'in (sas), "Şu beş gecede yapılan duâ geri çevrilmez: Regaib gecesi, Şaban'ın 15. gecesi, cuma, Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramı gecesi." hadisinde de bahsedilen Regaib, ‘rağbetler' anlamına geliyor. Sakarya Üniversitesi Din Eğitimi Uzmanı Prof. Dr. Suat Cebeci, "Müslümanlar bu geceyi ihya ederek, aslında gelecek bir yıl içerisindeki itibarını, ilgisini neye yönelteceğini de belirlemiş olur." diyor. Gecenin dua, tövbe ve Kur'an-ı Kerim ile bereketlendirilmesini tavsiye eden Prof. Cebeci, bu gece yapılacak ibadetlerle kişinin yenilenme fırsatı elde edeceğini kaydediyor.

Recep ayı girdiğinde Peygamber Efendimiz'in (sas), "Allahümme bârik lenâ fi Recebe ve Şa'ban ve bellığnâ Ramazân. (Allah'ım! Recep ve Şaban'ı bize mübarek kıl ve bizi Ramazan'a ulaştır.)" duasını çokça okuduğu ifade edilir. "Recep'in ilk cuma gecesini ihya edene, Allah kabir azabı yapmaz. Duâlarını kabul eder." hadis-i şerifinde ifade edilen ilk cuma gecesinin Regaib Kandili olduğu belirtiliyor.

Dinî eğitimi uzmanı Prof. Cebeci, "Bu geceler Müslümanlar için, kendilerini muhasebeye çekeceği, geleceğe ait dini heyecanlarını, aşk ve şevklerini geliştirecek bir fırsattır. Regaib rağbetler demektir. Kur'an okuruz, dua ederiz ve bir yıl boyunca Allah'la olan ilişkilerimizi hep aynı sıcaklıkta, aynı takva içerisinde olma şuuruyla canlandırırız. Bu geceyi bu şekilde değerlendirmek gerekir." tavsiyesinde bulunuyor. Bu gecelere farklı, dinî yönden bir anlam yüklemenin doğru olmadığını söyleyen Prof. Cebeci, "Sanki şartmış gibi düşünmemek lazım ama şart olmayan o kadar güzellikler vardır ki! İnsanın dinî hayatını güzelleştiren, yenilenmesine vesile olan fırsatlardan birisi de bu gecelerdir. Her Müslüman'ın bunu güzel bir fırsat olarak değerlendirmesi gerekir." ifadelerini kullanıyor.

Bediüzzaman Said Nursi Hazretleri "Her hasenenin sevabı başka vakitte on ise, Receb-i Şerif'te yüzden geçer, Şâban-ı Muazzam'da üç yüzden ziyade ve Ramazan-ı Mübarek'te bine çıkar ve cuma gecelerinde binlere ve Leyle-i Kadir'de otuz bine çıkar." ifadeleriyle uhrevi pek çok kazancın elde edildiği gün ve gecelerle üç aylık zaman diliminde seksen senelik bir ömrün hasenatının elde edilebileceğini söylüyor. Efendimiz'in "Eğer kişi, Recep ayından oruç tuttuğu her gün, bütçesine göre bir sadaka verirse, heyhat! Heyhat! Ne yapsınlar! Bütün yaratıklar Allah'ın (cc) o kuluna vereceği sevabın ölçüsünü takdir etmek için bir araya gelseler, ona bahşedilecek mükafattan yüzde birini hesap etmeye ulaşamazlar." sözleri de bu bereketi ifade ediyor.

23 Ocak 2013 Çarşamba

Ve... DOĞUM GÜNÜN KUTLU OLSUN EFENDİM...

  Sultan-ı Resûl, şâh-ı mümeccedsin Efendim!
Biçârelere devlet-i sermedsin Efendim!
Divân-ı ilâhîde ser-âmedsin Efendim!
Menşûr-i Leamrukle müeyyedsin Efendim!
Sen Ahmed-i Mahmud-u Muhammedsin Efendim!
Hakdan bize Sultân-ı müeyyedsin Efendim!
Tâbişde-i ervâh-ı mücerred güherindir
Mâlişgeh-i rûhsâr-ı Melek Hâk-i derindir
Âyine-i didâr-ı tecelli nazarındır
Bû Bekru Ömer, Osman, Ali yâranındır
Sen Ahmed-i Mahmud-u Muhammedsin Efendim!
Hakdan bize Sultân-ı müeyyedsin Efendim!
Hutben okunur minber-i iklim-i bekâda
Hükmün tutulur mahkeme-i rûz-i cezâda
Gülbank-i kudûmün çekilir arş-ı hüdâda
Esma-i Şerifin anılır arzu semâda
Sen Ahmed-i Mahmud-u Muhammedsin Efendim!
Hakdan bize Sultân-ı müeyyedsin Efendim!
Ol dem ki velîlerle Nebîler kala hayrân
Nefsî diye dehşetle kopa cümleden efgân
Ye’s ile usâtın ola ahval-i perişân
Destûr-i şefâatla senindir yine meydân
Sen Ahmed-i Mahmud-u Muhammedsin Efendim!
Hakkdan bize Sultân-ı müeyyedsin Efendim!



 





TAHİNLİ CEVİZLİ KURABİYE - Ağızda dağılan hep çok sevilen o lezzet

  Merhaba dostlar. Çok sık yaptığım gösterişli bir kurabiye tarifim ile yeniden geldim. Yoğun tadıyla ağızda dağılan, tam 5 çayı misafir s...

Arşiv


Binlerce Kere Tıklanıyoruz; Çok Teşekkür Ederim . . . MİLLLYON KERE MaşaALLAH...