Bu Blogda Ara

Reklam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
Reklam etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

24 Temmuz 2020 Cuma

AYASOFYA

AYASOFYA CAMİİ 

aya sophia mosque

916 yıl kilise olarak ibadete açık olan yapı, 
Fatih Sultan Mehmed'in 1453'te İstanbul'u fethetmesiyle camiye çevrilmiştir. 
29 Mayıs 1453'te, Osmanlı padişahı Fatih Sultan Mehmet İstanbul'u aldığında, 
Ayasofya yaralı Bizans askerlerinin, kadın ve çocukların sığınma yeriydi.
İstanbul'un Osmanlı Devleti'nin eline geçmesinden sonraki birkaç gün boyunca Ortodoks Kilisesi mensupları Ayasofya'da ibadete devam etti.
1 Haziran 1453'te İstanbul'daki ilk Cuma namazını burada kılan Fatih Sultan Mehmet, 
Ayasofya'nın Osmanlı yönetimi altında cami olarak hizmet vereceğini duyurdu. 
Mihrap ve minber yapıldı, çan ve Haç kaldırıldı. Mozaiklerin üstü kapatıldı.

...

AYASOFYA NEDEN MÜZEYE ÇEVRİLDİ?
 
1923'te cumhuriyetin ilanından sonra cami olarak kullanılmaya devam etse de, 
Ayasofya 1931'de kapatıldı. 
Ayasofya, Mustafa Kemal Atatürk'ün emri ve Bakanlar Kurulu kararı ile 1935 yılında müzeye dönüştürülmüştür. 
Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün verdiği izin sonrası başlayan çalışmalar 15 yıl sürdü ve 1947'de tamamlandı.
1996'da Dünya Anıtları İzleme listesine alınan Ayasofya'nın kubbesi ve minareleri, Dünya Anıtları Fonu'nun da desteğiyle 1997-2002 arasında restore edildi. 
Müze aynı zamanda UNESO Dünya Mirası listesinde.
Açılışından İstanbul'un fethine kadar 915 yıl kilise, 1453'ten 1934'te alınan kararla müze oluncaya kadar cami olarak kullanılan, 86 yıldır da müze olarak hizmet veren Ayasofya, 
Türkiye'de yerli ve yabancı turistler tarafından en çok ziyaret edilen yapıların ilk sırasında yer alıyor.
Ayasofya'da müze olduktan sonra da çeşitli dönemlerde restorasyonlar yapıldı.

Ayasofya'da Temmuz 2016'da düzenlenen Kadir Gecesi programında 85 yıl aradan sonra sabah ezanı okundu.
Ekim 2016'da Ayasofya'nın ibadete açık olan bölümü Hünkar Kasrı'na,
Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından uzun yıllardan sonra ilk kez asaleten imam atandı.
2016 itibarıyla Hünkar Kasrı bölümünde vakit namazları kılınmaya ve minarelerinden Sultanahmet Camisi ile 5 vakit çifte ezan okunmaya başlandı.
İstanbul'un fethinin 567. yıl dönümünün kutlandığı bu yıl ise 29 Mayıs 2020'de Ayasofya içinde Fetih Suresi okundu.

Ve Yarın
23 Temmuz 2020'de ...
Benim ülkemde
benim kıta sahanlığım içinde
benim bayrağımın altında
benim camimde cuma namazı da kılınacak ...




 Not : Halıların rengi özellikle turkuaz seçilmiş, 
bir araştırdım aslında ne kadar önemliymiş bu ton...


 

#Turkuaz, camgöbeği yeşil rengin hafifçe mavi tonudur,
Türkiye'nin #Akdeniz sahillerinin renginden esinlenilerek türetilmiştir. 
Türk'ün Fransızca'daki karşılığı olan #Turquoise 'den gelmekte ve literatürde Türk mavisi olarak bilinmektedir.
 

Beni bilirsiniz:) Nasıl da çok severim 🌺


17 Haziran 2020 Çarşamba

7. Koğuştaki Mucize


Arşivimize bir tane film daha ekleyelim....

7. Koğuştaki Mucize, 

İlk izlediğimde etkilendiğim, hatta not alıp sizlere mutlaka yazmalıyım dediklerimden... 
5 milyonun üzerinde izleyicisi Türk sinema tarihinin en çok izlenen 8. filmi oldu. 
aslında itiraf ediyorum çok geciktim :(

Ege kasabasında 1983 yılında küçük bir kız ölür;
Zihinsel engelli bir babanın (Aras bulut gerçekten çok iyi oynamış👌👌👌👌👌👌)
 siyah önlüğünü giyip yeni ilkokula giden kızı ile aynı zeka yaşında başına gelenleri konu almış, 
küçücük bir kızın umuduyla adaleti ozamanlarda aramışlar ...

Şimdiki gibi miydi eskiden diye... 
başlar hani büyüklerimiz...
 
kerpiç evler, ev yapımı çabalar, ilk öğretmenim, hayat şartları, 
askeriye, hayata el koyanlar, kanunları kurallar varmış, 
vicdansızlar cabası, günümüz şartlarına çok şükür.

Tüm hepsini senaryoyu yazabilirim bunlar hep bildiğimiz yaşamlar... 

Bir umudun peşinde giden küçük kızı sevdim,
Ona gerçekten inananları sevdim,
Ama en çok güzel yürekli insnaları sevdim, 
özlüyor insna samimiyeti her daim...
Geçmiş anılara döner gibi oldum, benim de okula giderken kırmızı bir çantam vardı, 
ilk onu almıştık siyah önlüğümle beraber...

 Neyse...

Memo'nun başına gelenler de aynen öyle, suçsuz yere neler çekiyor, 

izleyin bakalım 7. Koğuştaki Mucize onu kurtarabilecek mi?

 



Çağan IRMAK Babam ve Oğlum filmini anımsattı biraz bana ...

4 Ekim 2019 Cuma

İBB. SOSYAL YARDIM PROJESİ - Kadın Koordinasyon Merkezi

Sana fazlalık olan belki bir başkasının ihtiyacı olabilir ...

Haydi; İhtiyacın yoksa paylaş 🤗

‪Kullanmadığınız ikinci el eşya, mobilya ve kıyafetlerinizi kapınızdan alıyor, 

sizler için ihtiyaç sahiplerine ulaştırıyoruz.

İSTANBUL ☎️ 444 0 093

 

ilk başta; 

benim kullanmadığım, beğenmediğim eskiler verilir mi gibi 

içinizden geçirmeyin !!! 

Günlük hayatta kullanım ömürlerini bitirmiş ev eşyalarının çeşitli yöntemlerle 
yeni ve farklı bir forma kavuşturularak yeniden kullanılabilir hale getirilmesine yönelik 
hazırlanan “Geri Dönüşüm Atölyesi” Mart 2008’de açıldı 
ve Kadın Koordinasyon Merkezi Eğitim ve İstihdam Atölyesi’nde bulunan sınıflarda gerçekleştirildi. 

Ekip oldukça büyük, terziler, mobilyacılar, kuru temizlemeciler, tasarımcılar ...

Bu video sadece sizlere bir örnek :

 

23 Temmuz 2019 Salı

Çocukların Yeteneklerini Ön Plana Çıkartmak için Öneriler ...



Belki 8 - 9 yaşındaydım ilk defa blok flütle tanıştım,
Sınıfta öğretmenimizin bir kaç parça çalışından öyle etkilendimki
aldığım o ilk haftasonunu ve sonrasını elimde üfleyerek geçirdim...

 Samanyolu'nu hala çalarım zevkle...

oğlumda ilk defa etüdde melodika ile tanıştığında o yıllara geri dönüp hissettim,
aynıydı,
ve kulak yatkınlığının onda da olması sevindirici...
çocukların içinden geliyorsa, bırakın huzur bulsunlar, ne istiyorlarsa yapsınlar...

bir müzik aleti , bir spor dalı yada el işi bir hobi insanı öyle rahatlatıyor ki...

tatile gitmek değil dinlenmek...

bi hobi insanın iç dünyasını rahatlatıyorsa, 

beynini boşaltabiliyorsa gerçekten değer katıyor kişiliğe...

Aslında

beyniniz farkında olmadan notaları ezberlemeye, hafıza genişlemeye zorlanıyor  ! 

bedeniniz daha çok esnemeye, kaslar harekete geçiyor sporda!

yada zihniniz el-göz koordinesiyle algoritması hızlanıyor DIY projelerde, 

farkındalıkları kodluyorsunuz renklerde !

 

Fazıl Say, üç yaşındayken başlayan zorlu müzik yolculuğunu da böyle anlatıyor. 
Albert Eintein da deli olduğu söyleniyordu ışık araştırmaları üzerine...
 
BİLSEM'de ki bir hocamız zihin gelişimi diğer çocuklardan farklı olanların 
bebeklik gelişimlerinde kendilerini belli ettiklerini söylemişti, 
şimdi daha iyi hatırlıyorum gözlemlediğim evrelerini A.mert'in...


Eğer Farkedebiliyorsanız o ışığı !!!
Çocukların belirli alanlardaki başarılarında en büyük etken; 
erken yaşlardan itibaren o alana dair aldıkları aileden yönlendirme ve etkileşimleridir,
SABRI BİRLİKTE ÖĞRENİN...
  Sabır göstermek, arkadaşlarından belki oyunlarından zaman ayırabilmek, en önemlisi ona güvenmek ve motivasyon çok önemli; 
ONUN KOÇU, MOTİVASYONU OLUN :)

Belki sonuç almak yıllar sürebilir; 
VAROLAN YETENEĞİ İle övünmeğin, BAŞARI VE EMEĞİNİ DESTEKLEYİN.

Düzenli pratik yaptırmak; çalışmak hatta belki kendini adamak gerekecektir...
GÜNLÜK BİR PLAN CETVELİ OLUŞTURUN ..

HAYAL KURUN;
birlikte çok istediklerini arada konuşarak aşılamak yerine ansızın rüya gibi anlatın...

KÜÇÜK YARIŞLAR, ansızın YARIŞMALAR 
yada canlı dost sohbetlerinde KÜÇÜK BİR KONSER iyi gelicektir...

Yukarıda bahseetiğim küçük ressamı hayranlıkla izledim, Rabbim Maşallah Ne güzel yaratmış...



29 Mayıs 2019 Çarşamba

İSTANBUL’umuzun FETHİ'nin 566. Yılı KUTLU OLSUN. #29Mayıs1453

Çağlar açıp çağlar kapatan Feth'in, 566. yılı Kutlu Olsun...


"İstanbul mutlaka fethedilecektir. 

O'nu fetheden komutan ne güzel komutan, O ordu ne güzel ordudur”.

 

İstanbul’un fethi her şeyden önce bir medeniyet ve insanlık hamlesidir.
İstanbul’un fethi bir dinin öteki dine karşı zaferi değil, ilerlemenin gerilemeye karşı zaferidir.
İstanbul’un fethi Bizans’la tıkanmış medeniyet yollarının yalnız Müslümanlara, 
yalnız Türklere değil tüm insanlığa yeniden açılmasıdır.
İstanbul’un fethi yalnız Müslümanların, Türklerin değil bütün dünyanın kutlayabileceği, büyük tarihi devrimlerden biridir.
İstanbul Türkler tarafından fethedilmekle, insanlığın yüz karası olan Ortaçağ’ı tasfiye etmiştir.
O fetih ki bir çağın başlangıcı ve Peygamber övgüsüne mazhar olan bir liderin şahlanışıdır.
O fetih ki bir diriliş bir yükseliş başarısıdır.
O fetih ki çağ açıp çağ kapatan Fatih’lerin ortaya çıkışıdır.
O fetih ki Türklük çağının başlangıcıdır.

 

15 Mayıs 2018 Salı

Gezgin Eşek'in Oyun Atlası - Saide Nur DİLMEN / Taze Kitap


Çocukların okuması gereken kitaplar - 1

Kitap arayışı içinde misiniz sizde benim gibi! hem eğlensin hem öğrensin ...

Çocuklara yönelik seyahat ve macera konulu kitapları araştıurıyorum bu ara en çok, en az seyahat etmek kadar eğlenceli ve bilgilendirici olmalı. 

Biliyorum tablet, bilgisayar internet elimizin altında diyecek bazılarınız ama dokunarak okuyarak alışkanlık kazanması o mürekkep kokusunu hissetmesi en büyük arzum... Dijital çağın getirdiği en sıkıcı durumlardan biri olarak çocukları akıllı telefon ve tabletlerden uzaklaştırmak bir hayli zorken, onları macera dolu kitaplara yönlendirmek bence en kolay açık kapımız!

Okumayı sevmeli her yeni yetişen z hatta x kuşağı çocukları... 


"52 ülke, 52 oyun, 1 eşek” 

Gezgin Eşek bir gün çantasını alıp dünyayı gezmeye koyulur. Yılın her haftası bir ülkeyi ziyaret eder ve gittiği her ülkenin çocuklarıyla o yöreye özgü bir oyun oynar. En sonunda da yaşadığı maceraları ve öğrendiği oyunları diğer insanlarla paylaşmak için bu kitabı yazar. 

Kendine has eğlenceli üslubuyla 52 ülkenin tarihinden, kültüründen, mimarisinden, doğal güzelliklerinden kısaca bahsedilen bu kitabın sonunda bizi dev bir harita ve 52 ülkenin çıkartmalarının yer aldığı bir çıkartma sayfası bekliyor. Ben çok zevkli ve eğlenceli buldum...

 Amerika, Japonya, Filistin, Rusya, Hollanda, Suriye, Meksika, Tanzanya, İngiltere, Endonezya, Etiyopya, Fransa, Norveç, Kenya, Haiti, Peru gibi dünyanın birçok ülkesini anlatan Gezgin Eşek'in Oyun Atlası, çocuklara farklı kültürleri, coğrafyaları, medeniyetleri mizahî bir üslupla anlatmanın yanı sıra, neşenin evrenselliğini göstermek amacıyla hazırlandı. Oyun Atlası hem bir gezi rehberi, hem bir oyun ansiklopedisi, hem neşeli bir macera özelliği taşıyor.

Tavsiye ediyorum 👍

18 Nisan 2018 Çarşamba

AMİGURUMİ

AMİGURUMİ nedir ?

 

 

İplerden sık iğne tekniği ile örülen oyuncaklar ...

(plastik değil acıtmıyor, pamuk ipliğinden tamamen zarar vermiyor ve üstelik evladiyelik yıllarca hatıralar gibi sapasağlam dayanıyor) 

aslen japonya'dan gelmiş bize ama bir hobi oldu gidiyor çok sevdiklerimin elinde. İlmek ilmek sabır örüyorsunuz, mutlulukla sağlık hediye ediyorsunuz çocuklarınıza, sonrası içi dolgu (şu kimyasal, bu baz vs. yani zararlı boya yok ) 
Özlem teyzemizin hediyesiyle başladı her şey :) onun ellerinden düşen muhteşem örgü bebekleri de sizlerle mutlaka paylaşmalıyım....

 
özlemm

 

Not: Daha neler var nelerrrr ....... 

lütfen modelleri çalmayın SATIN ALIN :)))

😊 

ÇOK AYRI KALDIMMMM ARANIZDAN DOSTLARIM 
Bu arada.... Dünya tatlısı bir oğlum vardı Rabbime Şükürler olsun Allah'ım birde bir İpek böceği nasip etti bize....
Tüm isteyenlere, gönlünden dileyenlere Rabbim En güzel Muratlarını nasip etsin 
İnşaAllah .  

 

10 Nisan 2017 Pazartesi

KARINCA VE BİR DAMLA SU HİKAYESİ


KARINCA VE BİR DAMLA SU HİKAYESİ

Bizler genelde bir taraf da oldugumuzu belli etmek için bu karıncanın hikayesini anlatırız. 
Camilerde hutbe veren hocalar bu örnegi vererek müslümanları bir konuda taraf olmaya çagırırlar :)

Nemrud ! Ibrahim peygamber'in ateşte yakılması emrini verdikten sonra meydana odunlardan büyük bir yıgın yapılır. 
Odunları tutuştururlar sonra. Alevler o kadar yükselir ki bulutların tutuşacagını sanan çocuklar, bütün hayvanlar bile korkup kaçar. 
Ibrahim peygamber'i mancınıkla ateşin tam orta yerine atacakmış askerler. 
Atacaklarmış ki Nemrud'un bir kral oldugunu anlasın, görsün; bir daha ona karşı gelmesin insanlar.  

Bu sırada bir karınca agzında bir damla su ile gidebildiği hızla, koşa koşa gidiyormuş. 
Hem de boyu göklere varan ateşe doğru. 
Baska bir karınca onun bu telaşını görüp sormuş hemen;  
"Bu acelen niye? Nereye böyle?"
 Agzında bir damla su taşıyan karınca o bir damlayı ellerinin arasına alıp, "Duymadın mı" demiş. 
"Nemrud, İbrahim peygamber'i ateşte yakacakmış. İşte ateşin oldugu yere su götürüyorum. 
Bu sözleri duyan karınca kendini tutamayarak uluorta kahkahalarla gülmeye baslamış. 
"Sen şu atese dönüp hiç bakmadın mı?" diye sormuş. 
"Ne kadar büyük. Senin bir damla suyun ona ne yapabilir ki?" 
Su taşıyan karınca; 
"olsun!" demiş. "Hiç olmazsa tarafım belli olsun."
 
Bugün resmen bu durum yaşanıyor; 
Taraf olur ya da bertaraf olursunuz !!!
2 tarafada bir bakın; 
Bir tarafta AK PARTİ, MHP ve %50'nin üzerinde seyreden bir halk kitlesi
Diğer tarafta CHP, HDP, yabancı ülkelerde yapılan PKK sempatizanı yüzlerce gösteri !
Demek ki rahatsızlık verecek çok şey var !!!

Ama, yıllarca anlatılan bu hikayede; 
EVET; karınca bir damla su taşır. Tarafını ortaya koyar, inanmıştır ve güvenmiştir ki, 
yaratıcı dilerse o bir damla suyla sadece ateşi söndürmez, kainatı suya boğar.
İşte asıl olan da budur. 
İnanmak !
Küçücük yüreklerle iyi birşeyler yapabilmek için doğru tarafta olduğuma inanıyorum,
İnsanlık ve "adaletin" aydınlık meşalesinde, gök kubbenin kainata açılacagı saatte kadar artık boyun eğmemeye muktedir bir Direniş vakti.
Şeytan oturdugu tahtta sarsılmakta, vakit yaklaştıkça Müslümanlar başa gelecek derdi Dedem :)
artık TÜRKİYE'den korkuyorlar.
 

10 Ekim 2016 Pazartesi

Diş Beyazlatma

Bu aralar çok uğraşıyorum dişlerimle, 10-15 sene önce yaptırdığım dolguları bile yeniletiyorum dersem gülümsediğinizi hisseder gibiyim...

Beyaz dişlere sahip olmak en çok istediğimiz şey. Diş hastanelerini incelediğimizde ise beyazlatabilmek için gereğinden fazla para ve zaman harcanıyor.

Bazen ninelerimizden kalan “eski usul” çözümler gerçekten etkili olabiliyorr. Bunlar hem daha az para harcamanıza neden olur hem de ticari ürünlerin sonuç alabilmek için her zaman yaptığı gibi doğrudan dişlerinize karşı saldırıya geçmezler.

İki seçeneğiniz var :

Birinci Seçenek : Bir çorba kaşığı karbonat ve bir tam limonun suyunu alıyorsunuz, ufak bir kaba karbonatı boşalttıktan sonra limon suyunu döküyorsunuz. İki dakika bekleyip güzelce karıştırıyorsunuz ve elde ettiğiniz bulamaçı dişlerinize uyguluyorsunuz. Dişlerinizde 30 dakika tuttuktan sonra ağzınızı güzelce çalkalayıp, dişlerinizi fırçalıyorsunuz.

İkinci Seçenek : İki adet çileği alıp güzelce eziyorsunuz ve bir çay kaşığı karbonat ile karıştırıyorsunuz. Kaynaşmaları için 2 dakika bekliyorsunuz ve bu karışımı dişlerinize uygulayıp 5 dakika bekliyorsunuz. Süre bitince ağzınızı bol su ile yıkayıp dişlerinizi fırçalıyorsunuz. 

2 haftada bir tekrarlasanız bile farkı görüyorsunuz :) bu iyiliğimi de unutmayın ...

2 Kasım 2013 Cumartesi

Yağmur Aşkı

Tchibo her hafta yenilenen temaları, modayı kaliteyle bütünleştiren ürünleri ve lezzetli kahveleriyle sevdiğimiz markalardan biri.

Bir Tchibo mağazasına girdiğinizde sizi karşılayan harika bir kahve kokusu duyuyorsunuz. Ürünlere bakmak için sabırsızlansanız bile kahve standının önünden güç bela ayrılıyor ve ürünlere doğru yöneliyorsunuz. Ürünlerin hemen hemen hepsi keyifli renklerde ve tarz ürünler. Üstelik hepsi birbirinden kaliteli ve dayanıklı. Tchibo ürünlerinin kalitesi, alanında uzman kişiler tarafından çok sıkı ve acımasız testlerden geçiyor ve sadece testi geçebilenler satışa sunuluyor.

Gelelim Tchibo’nun bu haftaki temasına; Yağmur Zamanı. Dışarıda deli gibi yağan yağmuru izlemekten vazgeçin ve dışarı çıkın! Kuytulara saklanan kedileri, saklandıkları yerlerden çıkan salyangozları ve çatılarda inci tanesi gibi parlayan yağmur damlalarını izleyin, fotoğraf çekin... Hem de bir damla bile ıslanmadan! Su ve kir geçirmeyen doğayla dost Ecorepel ürünler, su ve kir tutmayan BIONIC FINISH ECO malzemeden kumaşlarla yağmur çamur demeden yağmuru keşfetmeye hazırsınız!


Yağmur Zamanı temasındaki tüm ürünler birbirinden güzel ama dolabınızın olmazsa olmazı olacak ve “Ben bunca zaman bu olmadan nasıl yaşamışım?” diyeceğiniz birkaç ürüne özel olarak yer verelim. Yağmurda bisiklet sürmeniz için harika bir Unisex Panço Yağmurluğu bu temada bulabilir hatta bir de Yağmur Çizmesiyle kombinasyon yaparak yenilmez bir yağmur tutkunu olabilirsiniz. Yağmur şapkası ve her mevsim giyebileceğiniz 3’ü 1 arada montlara da göz atmayı ihmal etmeyin.


Yağmur Zamanı temasında bunlardan başka birçok ürün daha bulunuyor. Daha ayrıntılı incelemek için Tchibo.com.tr’ye tıklayıp, keşfe başlayabilirsiniz. Aynı zamanda 444 28 26 numaralı Telefonla Sipariş Hattı’ndan da alışveriş yapabilirsiniz. Şöyle keyifli bir alışveriş yapıp, sonrasında da kahveyle yorgunluk atmak isteyenleri, çalışanlarının yüzünden gülümseme eksik olmayan Tchibo mağazalarına davet ediyor ve ekliyorum yeni temalardan herkesten önce haberdar olmak için Tchibo Facebook (https://www.facebook.com/tchiboturkiye) sayfasını beğenebilirsiniz. Keyifli alışverişler!

Bir bumads advertorial içeriğidir.

9 Ekim 2013 Çarşamba

2013/2014 YENİ SEZON - YENİ TRENDLER ile Stilinizi Konuşturun ...

BU SEZON ÜZERİMİZDE SİZYAHIN ŞEFFAF HALİ VAR;
SİM SİYAH OLUN AMA FARKINIZI ŞİFON DETAYLARLA ORTAY KOYUN
AĞIR VE ALIMLI BAYANLARA ÇOK HOŞ OLACAK BU TARZ...





























DESEN VE RENK KARMAŞASI TÜM İDDİASIYLA BU SEZON KARŞIMIZDA...
BAZI KARMAŞALAR GÖZÜME ÇOK HOŞ GÖRÜNÜR OLDU BENİMDE; İSTER DÜZ BLUZLERLE İSTERSENİZ CESARETİNİZİ VE TARZINIZI GÖSTEREREK BİRARADA KULLANIN, DİKKAT ÇEKECEKSİNİZ...
































BU SEZON ASLA ES GEÇMEMENİZ GEREKEN ÖNEMLİ PARÇA GOLD SİLVER YANİ PIRILTILI AKSESUAR JEAN VEYA AYAKKABILAR....
KULLANIRKEN TEK PARÇAYA ÖNEM VERİN
YANİ PARLAK SADECE 1 ÜRÜN OLSUN DİĞERLERİ NÖTR, BU ŞEKİL DAHA DA ÖN PLANA ÇIKACAKTIR -:) Küçük Öneri


























EN ÖNEMLİ PARÇANIZ BENCE BU SEZON VOLANTI ETEKLER OLACAK;
SİYAH BELDEN KİLOŞ TATLI MİNİ KIVRIMLAR İLE çok güzel görüneceksiniz..

6 Eylül 2013 Cuma

Mucize Zayıflamanın Sırları! --- Şeyda COŞKUN


Malum Şeyda Coşkun diye bir ünlümüz var. 

Bu kişi herkesi kısa sürede zayıflatıyor. Hem de yürüye yürüye çok ciddi paralar kazanıyor.
Mesela geçen gün 40 km yürümüş.
"Bacakların cıbık gibi olacak yakında" dedim. O da bana "Görsen bayılırsın" dedi.
Aman aman maşallah ve tabii kazandığı paraya da Allah bereket versin.
Bacaklarında ve tabii kazandığında hiç gözümüz yok ama bu kadar kısa sürede insan zayıflatmak doğru mu? Sağlıklı mı?



 
Mesela Gülşen'e 2 ayda 12 kilo, Hadise'ye 50 günde 13 kilo zayıflatmıştı.  
Şimdi de Hacı Sabancı'ya 17 günde 10 kilo verdirmiş.
Maşallah maşallahta ne kadar sağlıklı.  
Ben iki senedir sürekli yazıyorum. Hatta demediğimi bırakmadı.
O hiç kimseyi takmıyor yürümesine, zayıflatmasına devam ediyor.
Hatta bana bi küçük gıcık kaptığını bile düşünmüyor değilim. Çünkü ben sürekli Şeyda'yı eleştiriyorum.
Ben de artık hem bu küslük bitsin hem de şu olayın detaylarını bir kendisine sorayım diye Şeyda'yı aradım.
"Anlat bana bu kadar kısa sürede nasıl zayıflatıyorsun insanları. İnsanların metobolizmalarıyla mı oynuyorsun" dedim.
Şeyda, "Bir deli kuyuya taş atıyor herkes o kuyunun başında. Kimse beni arayıp sormuyor" dedi.
Ben de "E soruyorum işte anlat. Sağlıklı mı?" dedim.
İşte Şeyda'dan satır satır notlar. Artık gerisine siz karar vereceksiniz...

Çünkü şimdi diyetisyenler şiddetli şekilde seslerini yükseltecekler söylediklerine:  

-Ben az kilo verdirtmiyorum, diğerleri az kilo verdirtiyor. Hep aynı peynir, hep aynı yemek. İnsanlar sıkılıyor. Ayda 4 kilo vermek çok az.
-Bir insana ayda 4 kilo verdiren kişi doğru neden ben ayda 10 kilo verdirince size saçma geliyorum.
-4 kilo az diyen ülke benim 10 kiloma fazla diyor.
-Öncelikle insanlarımızın büyük ödemleri var. Ben önce bu ödemleri yok ettiriyorum. Hacı'dan çok ödem sorunu vardı.
-Hacı ile her gün iki kere yürüyoruz. Gün de 3 saat spor yapıyoruz.
-Ben hem diyeti hem sporu buluşturdum. O yüzden de "Bunu daha önce ben neden düşünemedim diye" çıldırıyorlar.
-Hacı dün çorba günüydü. Her türlü besini aldı. Dün 700 gr verdi. Şimdi o sizin okuduğunuz kilodan daha fazlası gitti.
-80 kilo üzerinde bir kadın ayda 9-10, 100 kilo üzeri bir erkek ayda 12-15 kilo rahat verir.  
-Ben her gün 15 km yürüyorum. Ama dün 40 km yürüdüm. En uzun yürüyüştü.
-Gülben Ergen bana "Üzerimdeki ağırlığı aldın" diyor.  
-Benim için herkes aynı. Gereksiz pohpohlama yapmam. Gülben'miş, Gülşen'miş, Hacı'ymış fark etmez. 
-Herkes aynı parayı öder. Herkes aynı muameleyi alır. Herkesle ayrı ayrı ilgileniyorum.
-Ben onların bedenini kendi bedenim gibi görüyorum. Onların bedenlerinin içine giriyorum.
-Hayatlarında aşkı, sevgiyi her şeyi yemenin yerine koyanlar var. Hayatındaki sevgili, aile, arkadaş boşluğunu yemekle dolduranlar var.
-Ben mutsuz olduğum zaman yürüyorum, bacaklarımı görsen bayılırsın.  
-Magazin gazetelerini müşterilerimi takip etmek için okuyorum....
ESİN ÖVET / HT MAGAZİN








































31 Mayıs 2013 Cuma

Aile Doğumgünü Takvimi - Süpper Bir DIY Projesi

Arkadaşlar harika bir el ürünü ile karşınızdayım, yani ben çok beğendim.. 

  • Odanıza sevimli bir dekorasyon objesi :)

  • Doğum günlerini kesinlikle unutmazsınız.

  • Hadi ne kadar üreticisiniz göstein kendinizi . . . 

    • Unutulmamak için anlamlı bir hediye :P

      Yurtdışında bir siteden alıntıdır, aslında pinterestte çok beğenilmiş bir albüm, gerçekten çok becerikli insanlar var şu hayatta, 
      birde fetih sinemasyonunu izlerken böyle düşünmüştüm, bu yaşlarda insan kaleleri fethediyor, ne sıkıntılar içinde yollara düşülüyor, başarıları anlatamıyorum bile, uğruna can veren milletin torunlarıyız... ah biz nerelerdeyiz . . .
      Resimlere bakarak aslında yapılışını çözebiliriz diye düşünüyorum, açıklama yok ben yardımcı olmaya çalışacağım...

      1. Küçük parçalar halinde kesilmiş tahtalara yada daha kolayı mukavvaları para büyüklüğünde keserek başlayabiliriz,
      2. sonrasında renkli renkli gönlünüzden geçtiği gibi boyuyorsunuz.
      3. boyalı objelerin üzerine kimin doğum günü ise adını ve tarihini yazıyoruz...
      4. ana ahşap panomozo hazırlamaya geçelim şimdide. taban renk seçelim, üzerine ailem, family yada canlarım yazabilirsiniz, hazır ahşap harfler var bebek odaları için tasarlanan direk onları yapıştırarakta hazırlanabilir...
      5. Ayları yazıyoruz taban kısmına
      6. Altlarına tarihlerine göre küşük dairelerinizi yerleştirin şimdi.
      7. son olarak ta kurdela dantel bir iple bağlayalım, hhazır, bitti...


      İyi günlerinizde kullanın, çok güzel oldu...
      Başarılı bir proje oldu bence...









27 Mayıs 2013 Pazartesi

İşte yerli Disneyland: VIALAND!


Türkiye'nin dünya standartlarındaki ilk temalı parkını, alışveriş caddeleri ve gösteri merkeziyle bir araya getiren VIALAND, 26 Mayıs PAzar 15:00'da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın katıldığı törenle açıldı. 

 GERÇEK EĞLENCEYLE BULUŞTURAN


ÜNİTELER VIALAND'DE!

VIALAND Tema Park içerisinde yer alan
birbirinden eğlenceli ünitelerimizi yakından tanıyın!

King Kong

Hollywood’dan İstanbul’a uzanan bir efsane… King Kong VIALAND’de! Yerden 15 metre yüksekte, çığlıklar ve kahkahalar birbirine karışıyor! 5 yaşın üzerindeyseniz ve bu heyecana hazırsanız bizimle tekrar edin: “Kim korkar dev gorilden!”


ÇILGINLIĞIN SINIRI YOK 
Mimari projesini Mehmet Emeç’in yaptığı Vialand’da dünyanın en çılgın oyuncakları bulunuyor. Parkta adrenalin tutkunları için 360 Derece adı verilen oyuncak, meraklılarını bir hortum gibi gökyüzünde evire çevire savuruyor. Parkın sürprizi ise, çocukların hayal dünyasının kahramanı, ağzından dumanlar çıkararak sizi bindiğiniz otobüsle birlikte gökyüzüne kaldırıp sallayan King-Kong. Vialand’ta Türkiye’nin en büyük ve en hızlı roller coaster’ı da hizmet verecek. Buraya giren herkes sigortalı olacak.

HALİÇ’İN ÇAMURUNDAN 
Vialand Tema Parkı, Başbakan Erdoğan’ın talimatıyla, eski Alibeyköy Taş Ocakları Bölgesi’nde 600 bin metrekarelik bir alanda (100 futbol sahası), 1 milyar 150 milyon liralık bir yatırımla inşa edildi. Haliç’in temizlenişi sırasında çıkarılan 5 milyon metreküp çamur, taşocakları bölgesine taşınarak yeni bir alan oluşturuldu. Türkiye’nin ilk temalı parkı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle, Gürsoy Grup ile Via Properties girişimiyle hayata geçirildi. 110 bin metrekare kiralanabilir alanda 115 farklı cephe, 250 mağaza ve 8 bin araçlık otopark ile 10 bin kişilik açık bir gösteri merkezini de bünyesinde barındıran Vialand, ayrıca biyolojik gölet, yeşil alan ve yürüyüş yollarını da içeren 100 dönümlük bir şehir parkını da hizmete sunuyor. Yılda 30 milyon kişinin ziyaret etmesi beklenen Vialand, 4 bin kişiye doğrudan istihdam sağlıyor.

İşte çılgın oyuncaklar




NEFES KESEN (Speed Coaster): Vialand için özel üretilen Nefeskesen (Speed Coaster) Avrupa’nın en çok ilgi gören hızlı tren türlerinden. Sadece 3 saniye içerisinde 0’dan 100 km hıza ulaşarak yolculuğa çok heyecan verici bir başlangıç yapıyor.

ÇILGIN NEHİR (Rafting Ride): Bu ünitede ziyaretçiler hızlı akarsuda ailecek güvenli rafting tecrübesini yaşayabiliyor.

VIKING (Splash Coaster): Su yüzeyinde hareket eden Viking (Splash Coaster) ise dünya sıralamasında 4. popüler “ride” durumunda. 45 derecelik kızaktan hızlanarak inişe geçen bu ünite inanılmaz bir heyecan deneyimi sunuyor.

ADALET KULESİ: Vialand’ın Adalet Kulesi, dünyada alanında en popüler ünite olma özelliğini taşıyor. Ziyaretçiler Adalet Kulesi’nde, 50 metreden düşerken 5G kuvvetini tecrübe ediyor.

KING KONG: Vialand’ın simge ünitelerinden biri olan King Kong, otobüsün içine giren ziyaretçileri otobüsle birlikte havada 15 metrede sallayarak King Kong filmlerindeki sahneleri yaşatıyor.

FATİH’İN RÜYASI: Fatih’in Rüyası bölümünde ziyaretçiler, İstanbul’un fethedilişini robot-heykellerle gerçekçi ortamda deneyimliyor.



 



Günlük Bilet Fiyatları
Açılışa özel bilet fiyatları, yalnızca günübirlik girişler ve tek kişi için geçerlidir.






www.vialand.com.tr

TAHİNLİ CEVİZLİ KURABİYE - Ağızda dağılan hep çok sevilen o lezzet

  Merhaba dostlar. Çok sık yaptığım gösterişli bir kurabiye tarifim ile yeniden geldim. Yoğun tadıyla ağızda dağılan, tam 5 çayı misafir s...

Arşiv


Binlerce Kere Tıklanıyoruz; Çok Teşekkür Ederim . . . MİLLLYON KERE MaşaALLAH...